Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Tehlike geçti zannediyorsanız, yanılıyorsunuz
    Güven Sak, Dr. 05 Ekim 2007
    Amerikan Merkez Bankası (FED), politika faiz oranını beklenenin üzerinde indirince ortalık duruldu gibi duruyor değil mi? Ama görüntüye aldanmamakta fayda var. Aslında harıl harıl hesapların yapıldığı, sonra yeniden yapıldığı bir dönemin tam başındayız. Amerikan bireysel gayrimenkul kredileri piyasasında başlayan bankacılık krizinin etkilerinin ne olduğunu bilmiyorduk. Şimdi olayın boyutlarını teker teker  öğreniyoruz. Şu anda ne olduğunu hiç unutmamakta ve karıştırmamakta fayda var: Şu anda, hata yaparak, bir dizi riski yanlış fiyatlamış olanlar, o riskleri kendi başlarına yeniden fiyatlıyorlar. Üçüncü çeyrek bilançoları sırayla açıklanıyor. Şimdi herkes kendi risklerini kendi başına yeniden fiyatlıyor. Bundan sonra ne beklemeli? Sonra herkes herkesin bilançolarını yeniden fiy [Devamı]
    Yeni bir çapanız olsun ister miydiniz?
    Fatih Özatay, Dr. 04 Ekim 2007
    Yeni çapa üzerine pazar günü başladığım 'dizi'ye devam ediyorum. Önce özetleyeyim: Stand-by yerine, IMF ile farklı bir anlaşma çerçevesi olasılığı vardı. O çerçevenin ismi de 'Rezerv Artırma İmkânı (reserve augmentation line: RAL)' idi. IMF ile RAL anlaşması imzalayabilecek ülkenin uzun bir süredir sağlam bir makroekonomik politika uyguluyor olması gerekiyordu. Borcu sürdürülebilir düzeyde olmalıydı. Normal koşullar altında IMF kredisi kullanım ihtiyacı olmamalıydı. Buna karşın ani sermaye hareketlerinin yaratabileceği tahribata karşı bir miktar kırılganlık göstermeliydi ekonomi. Ama bu kırılganlıkların azaltılmasına çalışılan bir yapısal reform ajandasına da sahip olmalıydı.Bu durumda yenilenebilir birer yıllık RAL anlaşması imzalayabiliyordu o ülke. Bu anlaşmanın sağladığı imk [Devamı]
    FDF’yi gözden geçirme zamanıdır
    Güven Sak, Dr. 02 Ekim 2007
    Sizde de olup bitenlerde bir şeylerin eksik olduğu duygusu var mı? Bizde var. Türkiye bir seçimden çıktı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) neredeyse iki kişiden birinin oyunu aldı. Ülkemizin içinden geçmekte olduğu, dönüşüm sürecinin seçmenleri mutlu etmese bile umutlu kıldığı belli oldu. Avrupa Birliği'ni (AB) sevmeyenler çoğalsa bile "makul çoğunluk"un ilişkilerin devamından yana tavrı ortaya çıktı. Aradan iki aydan fazla zaman geçti. Siz şimdi ne beklersiniz? Bundan sonrasını belirleyecek politika setlerinin belirlenmesini değil mi? Peki, hükümetin iktisadi alanda nasıl bir politika izleyeceğini biliyor musunuz? Biz bilmiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve de tamamıyla yanlış tasarlanmış bir anayasa hazırlama süreci daha işe başlamadan enerjimizi tüketmiş, iktidarı yaşlandı [Devamı]
    'Yeni çapa!' konusuna devam
    Fatih Özatay, Dr. 01 Ekim 2007
    Dün şu 'yeni çapamızdan' söz ediyordum.Aslında ortada yeni bir çapa falan yoktu. Stand-by yerine, IMF ile farklı bir anlaşma çerçevesi olasılığı vardı. O çerçevenin ismi de 'Rezerv Artırma İmkânı (reserve augmentation line: RAL)' idi.Bizde yapılan döviz rezervine dayalı yeni program tartışmaları dikkate alınınca işin bir de eğlenceli tarafı vardı. IMF'nin ilgili dokümanları (dünkü yazıda nasıl bulunacakları var) okununca ortaya çıkıyordu: Yeni uygulamanın amaçları arasında "disiplinli bir makroekonomik politika çerçevesine sahip olan, ancak hâlâ bazı kırılganlıkları bulunan üye ülkelerin maliyeti yüksek olan döviz rezervi biriktirme ihtiyaçlarını azaltmak" gösteriliyordu.RAL anlaşması imzalayan bir ülke normal koşullar altında kredi kullanmıyor IMF'den. Ancak bu anlaşmayı imzala [Devamı]
    Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı mı, sağlıklı yaşam hakkı mı?
    Hasan Ersel, Dr. 01 Ekim 2007
    Her sağlık sorunu ile karşılaşan yurttaşına ambülans ve doktor tahsis edip onu hastaneye yatıran, buna karşılık çevre kirlenmesi konusunda kılını kıpırdatmayan bir düzen 'sağlık hizmetlerinden yararlanma' hakkının gereklerini sağlamış olur ama 'sağlıklı yaşam hakkını' ihlal eder. [Devamı]
    Çapanın sözlük anlamı mı değişti?
    Fatih Özatay, Dr. 30 Eylül 2007
    Uzun bir süredir düzgün makroekonomik politikalar uygulayarak kamu finansmanını disiplin altına alan, borcunu sürdürülebilir düzeylere çekmiş, uyguladığı politikalara güven duyulan ama hâlâ küresel piyasalarda olacak biteceğe karşı hassasiyet gösterebilecek ülkeleri düşünün. Bu tür ülkelerde bilanço sorunları kısmen sürüyor olabilir. Mesela, bankacılık sektörü sağlamdır, ancak şirketler kesiminin döviz borçları döviz cinsinden alacaklarından çok daha fazladır.Küredeki olumsuz büyük bir şok, uluslararası sermayenin bu tür ülkelerden çekilmesine, kendi güvenli limanlarına doğru yelken açmasına yol açabilir. Bu durumda bu ülkelerde büyük kur sıçramaları görülecek, dolayısıyla, yukarıda belirttiğim türden bilanço zayıflığı gösteren kesimler derinden sarsılabilecektir.Diğer bir ifade [Devamı]
    Herkes Greenspan’i makrocu sanırken o aslında bir mikrocuymuş
    Güven Sak, Dr. 29 Eylül 2007
    Bugünlerde iktisat dünyasında moda, Alan Greenspan. Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) geçenlerde emekli olan 19 yıllık başkanı yeni kitabı ile gündemde. Bilmem dikkatinizi çekiyor mu, yine her yerde resimleri ve demeçleri var. Kitap Amerikan bireysel gayrimenkul kredileri piyasasındaki sıkıntı ve buradan kaynaklanan bankacılık krizi ile doğrudan alakalı değil ama öyleymiş gibi de aynı zamanda. Müsaadenizle bugün  okumakta olduğumuz bu kitaptan taze izlenimlerimizi sizlerle paylaşalım. [Devamı]
    Acil eylem planı?
    Fatih Özatay, Dr. 27 Eylül 2007
    Dünya Bankası'nın beş yıldır yayımladığı bir rapor var: 'İş Yapma' (Doing Business) Raporu. Bunlardan sonuncusu (2008 için olanı) dün yayımlandı. Rapor, 178 ülkeyi iş hayatına ilişkin düzenlemeler ve mülkiyet haklarının korunmasına yönelik mevzuat açısından karşılaştırıyor.Bu karşılaştırma 10 ayrı başlığa ilişkin çeşitli göstergeler üzerinden yapılıyor. Bu alanlar şunlar: Yeni işyeri açılmasına ilişkin mevzuat, inşaat ruhsatlarına yönelik işlemler, istihdam düzenlemeleri, gayrimenkul tapusu işlemleri, kredi mevzuatı, azınlıktaki hissedarların haklarının korunması, vergi mevzuatı, dış ticaret mevzuatı, sözleşme hükümlerine uyulması ve iflas halinde işin kapatılmasına ilişkin mevzuat. Daha sonra bu alanlardaki çeşitli göstergeler tek bir endekse dönüştürülüyor ve ülkeler sıralanıy [Devamı]
    Yangın, itfaiyeci ve merkez bankacı
    Hasan Ersel, Dr. 27 Eylül 2007
    Her erkek çocuğu gibi itfaiyeyi çok severdim. 1950'lerin başında, Eskişehir'de, babamın görevli olduğu hava üssü dışarıda bırakılırsa, benim ilgimi çeken iki yer vardı: İtfaiye ve istasyon! İtfaiyenin oradan geçerken kapıların açık olmasını ve itfaiye arabalarını görmeyi umardım. Umudum her zaman gerçekleşmezdi. İstasyonda durum biraz daha garantiliydi. O kocaman lokomotifi görmek için Anadolu Ekspresi'nin Eskişehir'e geleceği saatte babam beni istasyona götürürdü. Çok beklemezdik. [Devamı]
    Merkez bankalarına değil, firma bilançolarına bakma zamanı
    Güven Sak, Dr. 25 Eylül 2007
    Kriz aslında bir dizi riskin realize olmasıdır. "Olmaz canım, bir şey olmaz" deyip riski bilançonuza bir güzel yerleştirmişsinizdir. Sonra "olmaz olmaz" olmuştur. Şimdi yapılması gereken bilançodaki varlıkların yeniden fiyatlanmasıdır. Yeniden fiyatlama demek, "olmaz, olmaz" dediklerinizi "olmaz olmaz"a çevirmektir. Bu ne zaman yapılır? Elbette bilanço hazırlama dönemi içinde. Halka açık bütün şirketler, dünyanın her yerinde bilançolarını üç ayda bir açıklarlar. Buralarda da vaziyet aynıdır. İzliyor musunuz? Bugünlerde etrafta şirket bilançoları ile bir dizi haber uçuşuyor. İşte o haberleri dikkatle takip etmekte fayda var. [Devamı]