Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Mahkûm değilken mahkûm nasıl olunur?
    Fatih Özatay, Dr. 18 Aralık 2008
    Kabul etmek gerekir ki çok eğlenceli bir ülkede yaşıyoruz. Televizyonu açıyorsunuz, bir bakıyorsunuz siyasi parti liderleri arasında hararetli bir tartışma. 2009 bütçesi üzerinde konuşmuşlar. 'Muşlar', çünkü oturup da görüşmeleri izleyecek vakit yok, sabah haberlerindeki özetlerden söze ediyorum. [Devamı]
    Amerika'nın yüz yılı onun bestelerinde hayat buldu
    Hasan Ersel, Dr. 16 Aralık 2008
    Büyük Amerikalı besteci Elliott Carter 100 yaşında. Bir asırlık ömrüne rağmen üretmeyi sürdüren Carter için düzenlenen doğum günü konserinde Boston Senfoni Orkestrası bestecinin Interventions adlı yeni bir yapıtını icra etti. "Büyük Buhran'ın benim üzerimde ya da öğrencisi olduğum Harvard'a doğrudan bir etkisi yok gibiydi. Gazeteden olup bitenleri okuyordum. Yaşam ise eskisi gibi devam ediyordu. Dileğim bu krizde de öyle olması!" Bu sözler bundan tam 100 yıl önce 11 Aralık 1908'de New York'ta doğan büyük Amerikan bestecisi Elliott Carter'a ait. Carter, ileri yaşına rağmen dünyada olup bitenleri yakından izliyor. Bununla da kalmıyor, yeni yapıtlar besteliyor. Carter'ın 100. doğum yıldönümü için düzenlenen konserlerde piyanist Daniel Barenboim'a James Levine yönetimindeki Boston [Devamı]
    Chavez, devrimi korumaya çalışmaktan devrim yapmaya vakit bulamıyor
    Güven Sak, Dr. 16 Aralık 2008
    Avila Dağı neredeyse 3000 metre yüksekliğinde. El Avila'nın üzerindeki yolun bir tarafı Karayip Denizi, öte tarafı ise Caracas şehri. Caracas, Venezüella'nın başkenti. Caracas, son 10 yıldır, Chavez'in başkenti. Aslında daha dün gibi geliyor ama Chavez iktidara geleli tam 10 yıl oldu. İktidarının 10. yılında Chavez, bir kez daha, Venezüella anayasasını değiştirmeye çalışıyor. Mevcut anayasaya göre kendisi bir daha başkan seçilemiyor. Halbuki o, "devrimin selameti için" herhalde, 2 seferden daha fazla başkan seçilebilmek istiyor. Venezüella halkı, daha geçen yıl, bu konuda yapılan referandumda, başkana "hayır" demişti. Öyle görünüyor ki, 2009'un başında konu yine referanduma götürülecek. Başkan, bugünlerde dünyadaki ekonomik krizle filan ilgilenmiyor. Venezüella şimdilik meşgul. [Devamı]
    Brezilya’nın yapamadığı, bizim yapabileceğimiz
    Fatih Özatay, Dr. 15 Aralık 2008
    'Herkesin önlemi kendine; önemli olan aynı önlemleri almak değil, özünde aynı işi yapmak. Yani güveni artırıcı önlemler almak gerekiyor.'  şeklinde bitirmiştim dünkü yazımı. Brezilya geride bıraktığımız perşembe günü yine ilginç ekonomik kararlar açıkladı. Paketin ilk maddesinde vergi indirimleri var. İkinci unsur çok daha ilginç: Özel sektörün 2009'da vadesi gelen dış borçlarını geri ödeyebilmesi için Brezilya Merkez Bankası'nın döviz rezervleri kullanılacak. Başlangıç olarak, 10 milyar dolarlık bir borç geri ödemesi yapılacağı hesaplanıyor. Bu tutar 40 milyar dolara kadar çıkabilirmiş. [Devamı]
    Ekonomik paket nasıl güçlü olur
    Hasan Ersel, Dr. 15 Aralık 2008
    Bir toplumun geleceğine ilişkin ciddi bir program yapmak güçlü teknik bilgi gerektiren zahmetli bir iştir. Buna ek olarak, toplumdaki farklı istek ve eğilimleri anlayabilme, bunları bağdaştırabilme ve ikna etme becerilerine sahip olmak gerekir. Ancak o zaman programın amacına uygun bir biçimde tutarlı olması sağlanabilir ve toplumun desteğini alma ümidi doğar.   İktisadi veriler keyif kaçırdı. İhracat, sanayi üretimi, kapasite kullanımı ve işsizlik rakamları olumsuz sinyaller veriyor. Türkiye ekonomisinin ciddi bir durgunluğa yönelmekte olabileceği kaygısı yaygınlaşıyor. Ekonomimizin dış dünyadaki gelişmelerden üç kanaldan etkilenmesi söz konusu. Bunlar dış ticaret, dış mali ilişkiler ve bekleyişler. Bunlardan ilki ile üçüncüsü arasındaki ilişki üzerinde duracağım. Dünya ölçüsü [Devamı]
    Özde aynı olmalı, görüntüde değil
    Fatih Özatay, Dr. 14 Aralık 2008
    Bize benzer ülkelere ilişkin risk algılaması arttığında, 'bizlerin' hazineleri daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalıyorlar. Daha önce ihraç ettikleri tahvillerin piyasadaki faizleri de paralel biçimde artıyor. Oysa başka coğrafyalarda durum daha farklı. [Devamı]
    Devletin krizden çıkıştaki rolü üzerine
    Hasan Ersel, Dr. 12 Aralık 2008
    Hanehalklarının tüketim, şirketlerin de yatırım kararlarını azaltma yönünde gözden geçirdikleri bir ortamdayız. Bu hem gelişmiş ülkelerde böyle hem bizim de içinde bulunduğumuz gelişmekte olan ülkelerde. Bu durumda akla ilk gelen çözüm yolunun "kamu harcamalarını artırmak" olması bir bakıma doğal. Asıl sorun ise bundan sonra başlıyor. Herhangi bir kamu harcamasını artırmakla beklenen sonuca varabilir miyiz? ABD'nin bu yıl başındaki vergi iadesi denemesini anımsayalım. Aslında bu da bir kamu harcaması olarak düşünülebilir. Yapılan, her vergi mükellefine sabit bir miktar transfer harcaması yapılması. Özelliği bunun kişiler arası aktarım biçiminde olmamasında. Burada transferi alan da onun finansmanına katılan da aynı kişi. Verginizi ödüyorsunuz, aradan bir süre geçtikten sonra de [Devamı]
    Sızdırma tasarımı çok sorunlu
    Fatih Özatay, Dr. 11 Aralık 2008
    IMF  ile yapılan görüşmeleri basına sızdıran 'yüksek düzey bürokrat' ya çok eğleniyor, ya da tasarım yeteneği çok zayıf, 'sızdırma biçimi' bizde 'kandırılıyoruz' duygusunu anında uyandırıyor. Geçenlerde 'yüksek düzey bürokrat'tan naklen, IMF'nin, 2009 enflasyon hedefinin yüzde 13-14 düzeyine çekilmesini istediğini okuduk. O zaman bu çok 'komik' gelmiş, IMF ile yapılan görüşmelere ilişkin 'yüksek düzey bürokrat'a atfen çıkan haberlerin üzerinde durmamaya karar vermiştim. Ama bu bayram günü şeytan dürttü, ben de bir şeyler karalayayım istedim. [Devamı]
    Kredinin önemi
    Fatih Özatay, Dr. 08 Aralık 2008
    Bir ekonomideki kredi miktarı ve artış hızı ile büyüme hızı arasında çok yakın bir ilişki var. Milli gelirin yaklaşık yüzde 70'i özel kesimin tüketim harcamalarından oluşuyor. Tüketici kredileri olmasa, özel kesimin tüketim harcamaları sadece tüketicilerin o dönemdeki gelirine ve geçmiş birikimlerine bağlı olacak. Oysa tüketici kredisi varsa, gelecekte elde edileceği düşünülen gelire bağlı olarak şimdiden kredi alıp harcama yapmak mümkün oluyor. Dolayısıyla tüketici kredileri, özel tüketim harcamalarının cari dönemdeki gelir ve onda ortaya çıkan dalgalanmalar tarafından kısıtlanmasının önüne geçiyor. [Devamı]
    Vay, bu ne kontrol kabiliyeti!
    Fatih Özatay, Dr. 07 Aralık 2008
    2009 büyüme hızımız üzerine bir tartışmadır gidiyor. 2009 bütçe çalışmalarında bu hız yüzde 4 olarak saptandı. Daha sonra basında IMF'nin büyüme hızının yüzde 2'ye çekilmesini istediği, bu nedenle de IMF ile anlaşma yapılmaya yanaşılmadığı haberleri çıktı. Şimdi de 2009 büyüme hızımızın yüzde 0 olarak belirleneceği haberlerini okuyoruz. Biliyorum, artık nereden biliyorsam; sizler de en az benim kadar merak ediyorsunuz. Sayın ve sevgili büyüklerimizden son günlerde duyduklarımız, bir de üzerine bu haberler elbette bu yaman merakın nedeni. Dilimin ucuna gelip de bir türlü soramadığım, bu köşede yazmam için ise parmaklarımın uçlarının klavyenin tuşlarına dokunmasının yeterli olduğu soru şu: [Devamı]