Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Yerel yönetimler ve yerel siyaset
    Hasan Ersel, Dr. 23 Ocak 2009
    Önümüzde yerel seçimler var. Sonuçları ne olursa olsun 2009 Türkiyesi'nin siyasal yaşamını ciddi boyutta etkileyecek önemde bir olay. Galiba bu nedenle de yerel sorunlar, bunların çözümleri ve dolayısıyla yerel siyaset bu seçimlerin genel siyasal ortama etkilerine oranla daha az ilgi topluyor. Adaylar sahaya çıkınca bu konular konuşulmaya başlayacak. Ama yine de sorunların tartışılacağından emin değilim. Oysa gerekli. TEPAV'ın web sitesinde (http://www.tepav.org.tr), Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. H. Hakan Yılmaz'ın hazırladığı "Yerel Yönetimler Bütçe Notu 2008 (Ocak-Eylül)" başlıklı çalışma, 14 Ocak 2009 tarihinde yayımlandı. Bu çalışmada, yerel yönetimlerin mal ve hizmet alımları harcamalarının, Eylül 2008 itibariyle sağlık harcamaları dı [Devamı]
    Bütüncül yaklaşım gereksinimi
    Fatih Özatay, Dr. 22 Ocak 2009
    Dört ay önce de doğruydu ama bugün için daha da doğru: İçinde bulunduğumuz kriz ortamında tekil çözümlerden umut beklememek gerekiyor. Ortada birbirleriyle ilişkili sorunlar var, karşı kıyıya (2010)'a geçmek için bunların tümünü dikkate alan, bütünüyle çözmese bile ki bu hayalcilik olur, bu sorunları hafifletmeye çalışan bir ekonomik programa ihtiyaç var. Sorunları bir kez daha tekrarlarsam, daha anlaşılır olacak. [Devamı]
    Obama dönemi Türkiye için bir fırsat penceresidir
    Güven Sak, Dr. 20 Ocak 2009
    Bugün tarihi bir gün. Başkan Obama bugün görevine başlıyor. İsrail'in son Gazze operasyonu ile Filistinlilerin yaşadıkları, dış politikada, acil kararlar almayı zorlasa bile, galiba yeni başkan öncelikle ekonomik meselelere eğilmek zorunda kalacak. Beklentiler yüksek. Problem daha önce hiç bilmediğimiz kadar derin. Acil dış politika kararları kapıyı yumruklasa bile, içeride ekonomiye ilişkin olarak alınacak kararların da aslında dış politika kararları olacağını hep birlikte göreceğiz. Yeni bir küresel iktisadi mimariyi şekillendirme işini bu dönemde göreve başlayacak olan kadrolar gerçekleştirecek. Böylece o üslup değişikliği gerçekleşecek. İsteseler de böyle olacak, istemeseler de. Dolayısıyla yeni döneme hazırlanırken önceki dönemlere benzemeyen bu özelliği özellikle dikkate a [Devamı]
    Karşı kıyıya köprü arayışı
    Fatih Özatay, Dr. 19 Ocak 2009
    Küresel krizin Türkiye'yi dört ayrı kanaldan etkileyeceğini defalarca bu köşede okudunuz. Bunlardan ilk üçü olan dış kredi azalmasına, iç kredi daralmasına ve ekonomiye duyulan güvenin düşmesine karşı alınabilecek önlemler var; bunları da sık sık tartıştık bu sütunlarda. Buna karşın, dördüncü kanalın olumsuz etkisini gidermek, diğer bir ifadeyle ürettiğimiz mallara olan yurtdışı talebin azalmasını önlemek için kısa dönemde yapabileceğimiz fazla bir şey yok. [Devamı]
    Özel kesimin dış borçları ve bankalar
    Hasan Ersel, Dr. 19 Ocak 2009
    Özel kesimin dış borçlarına ilişkin 2008 yılı kasım ayı itibariyle veriler açıklandı. Buna göre üçüncü çeyrekte özel kesim dış borcunun yaklaşık yüzde 69'u finansal olmayan şirketlerin. Bankaların payı ise yüzde 23 dolaylarında. TCMB özel kesimin dış borçlarına ilişkin 2008 yılı kasım ayı itibariyle bilgileri açıkladı. Bu rakamlara okurların da göz atmasında yarar olduğunu düşündüğüm için, yazıda, olağandan çok tablo var. Kısa açıklamalarla tablolardaki önemli gördüğüm rakamlara dikkat çekmeye çalışacağım. Özel kesimin dış borç stokunun, ABD doları cinsinden ölçüldüğünde, doruk noktasına ulaştığı 2008 yılı üçüncü çeyreğinde (2008/III; yani 2008 Eylül ayı) toplam dış borç stoku 146,78 milyar ABD doları. Bunun yüzde 98,7'si uzun vadeli (yani vadesi bir yıldan fazla olan) borçlar. [Devamı]
    Kaybedilmiş iki yıl
    Fatih Özatay, Dr. 18 Ocak 2009
    Biliyorum, son zamanlardaki yazılarım biraz iç karartıcı oluyor ama ne yapayım ki durum böyle. Sadece bizde değil tüm dünyada. Bizdeki ek iç karartıcılık henüz kapsamlı bir ekonomik program açıklamamış olmamızdan kaynaklanıyor. Tek tük bazı önlemler alındı, ek olarak Merkez Bankası rahatlatıcı kararlar açıkladı, ama diğer ülkelerin yaptıkları ile karşılaştırıldığında bunlar yetersiz. Bu olgu elbette yazılara daha fazla karamsarlık olarak yansıyor. [Devamı]
    Siz hiç Başbakanlık web sitesine baktınız mı
    Güven Sak, Dr. 17 Ocak 2009
    Amerika Birleşik Devletleri, Obama dönemine hazırlanıyor. Devir teslim töreni önümüzdeki hafta. Harvard profesörlerinden Joseph Nye'ın deyişiyle "mebzul miktarda konuda, istemediğiniz kadar, liderlik ortaya koyup, hiç kimseyi peşine takamayan" George Bush dönemi sona eriyor. Bundan bir süre önce "Başkan Obama, Uzay Yolu kuşağının ilk başkanı" demiştik. Hani hatırlayın "daha önce hiç kimsenin gitmeye cesaret edemediği yerlere gitmekten" söz ettiğimiz yazıydı. Obama'nın başkanlığı Amerika Birleşik Devletleri'nde bir şeylerin değişmekte olduğunun altını çiziyor. Lütfen, hemen öyle dudak büküp, "Orada hiçbir şey değişmez" demeyin. Yiğidi öldürün ama hakkını da verin. Ama merak etmeyin, biz, bugün, Amerika üzerine konuşmak niyetinde değiliz. Yalnızca internet ve iletişim konusuna u [Devamı]
    İhracatta kalıcı pazarlar, gecici oynamalar
    Hasan Ersel, Dr. 16 Ocak 2009
    5 Ocak 2009'da yayımlanan yazımda önce 2008'de Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) olan ihracatımızdaki ciddi sıçramadan söz etmiş, bunun BAE'de tekrar-ihracatın artmasıyla ilgili olabileceğini vurgulamıştım. Aslında kafamdaki temel sorun şuydu: Küresel kriz ortamında Türkiye için ihracat (ithalat da) projeksiyonu nasıl yapılabilir? Geçmiş yılların rakamlarını uzatarak yapılacak bir projeksiyon "kriz yok" varsayımını yapmak demek. Anlamı yok. Daha detayda bilgiye gerek var. Bu bağlamda önemli olan bir başka nokta da ihracattaki bir oynamanın (artış ya da azalış) geçici nedenlerden mi kaynaklandığı yoksa kalıcı olabilecek bir pazar büyümesine mi işaret ettiği. Bu yazım üzerine okuyucularımdan gelen e-posta mesajlarında bu açıdan çok değerli bilgiler var. Bunları kısaca paylaşayım: [Devamı]
    Biraz geometri: Çember ve kiriş
    Fatih Özatay, Dr. 15 Ocak 2009
    Not: Teğet, çember üzerindeki bir noktadan geçen doğrudur. Çember üzerindeki iki noktayı birleştiren doğru parçasına kiriş denir. En uzun kiriş ise çemberin merkezinden geçen kiriştir. Yani, gün gelir, teğet evrilip kirişe dönüşebilir. Kirişin ise ne yapacağı hiç belli olmaz, kalkıp çemberin merkezinden de geçebilir. [Devamı]
    Gerçekliği değiştirebilmenin önkoşulu onu kabullenmektir
    Güven Sak, Dr. 15 Ocak 2009
    İçinde bulunduğunuz gerçeklikten memnun olmayabilirsiniz. Onu değiştirmek hayatınızın temel amacı olabilir. Bu hedefe, değiştirmek istediğiniz gerçeklik yokmuş gibi yaparak ulaşamazsınız. Gerçekliği değiştirebilmenin önkoşulu onu kabullenmektir. Türkiye'de son dönemde hem ekonomi politikasında hem de dış politikada bir "gerçeklikten kaçış eğilimi" gözlemleniyor. Liderlik, gerçekliği kabullenerek onu değiştirmeye çalışmak olduğuna göre gerçeklikten kaçış eğilimi kötüdür. Hatta hatta son derece tehlikelidir. Gelin bakın neden böyledir. Küresel iktisadi krizi izliyoruz. Önce Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) görece küçük bir piyasada gayrimenkul ipotek kredileri piyasasında bir güven krizi olarak başladı. O vakit daha kıvılcımdı. Sonra bu kıvılcımdan çıkan ateş bütün bir Amer [Devamı]