Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Kurşun hep mi sıyırır?
    Fatih Özatay, Dr. 19 Şubat 2009
    Vahşi Batı'ya ilişkin çizgi roman kahramanları afsunludur. Genellikle sıyırır kurşunlar onları. Can alıcı noktalara hiç isabet almazlar, çok yakından silahların ateşlendiği bar çatışmalarında bile. Çok seyrek de olsa aksi durumlar görülebilir elbette. Mesela, ender Kızılderili dostu Vahşi Batı kahramanlarından Tex Willer'in kadim dostu Kit Carson son sayıda omzundan vuruldu da, birkaç gün yatak döşek yatmak zorunda kaldı zavallıcık. Tüm 'temizlik' işleri de Tex'e düştü. Onca sayıdır, gelen kurşunlar en fazlasından şapkalarının kafalarının üzerinde kalan kısmında bir delik açıp "Hay Allah yeni şapkama da yazık oldu" türünden yakınmalarına neden oluyordu. "Yahu kardeşim bu kadar da olmaz" dedirtiyordu çizerler. Neyse, bu sefer sıyırmadı kurşun Carson'u da, biz okuyuculara hoş bir d [Devamı]
    Bankaların, bankacılar tarafından yeniden yapılandırılması caiz midir
    Güven Sak, Dr. 19 Şubat 2009
    El Cevap: Caiz değildir. Bakın neden böyledir. Dünyamızın bu günlerdeki temel problemi, geçen kocaman bir yıla karşın, halen değişmemiştir. Problemin kaynağı Amerikan bankalarıdır. Amerikan bankalarının bilançolarında kapsamlı bir temizlik yapmak gerekmektedir. Kapsamlı temizlik operasyonu halen yapılabilmiş değildir. Hal böyle olunca bankalar işlevlerini yerine getirememektedirler. Bankacılık sistemi işlevini yerine getiremezken, tüketimi canlandırmak için tasarlanan planlar, daha başlangıçta, etkisiz kalmaktadır. O vakit, iç tüketimi canlandırmak için alınması gereken tedbirlerden önce bankacılık sisteminin yeniden çalışır hale getirilmesi önem taşımaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) gelinen nokta tartışmayı şu noktaya getirmiştir: "Bankaların, bankacılar tarafın [Devamı]
    İşin aslını kaçıranlar yalnızca komik olurlar
    Güven Sak, Dr. 17 Şubat 2009
    Küresel iktisadi krizin dinamiklerini gözden kaçıranların işi giderek zorlaşıyor. Yerel örnek bütün ayrıntıları ile ortada, bilmem farkında mısınız? Son günlerde dünyanın her tarafı, iktisadi krizin etkileri dalga dalga belirginleştikçe kaynıyor. Ama yöneticilerimiz, Türkiye söz konusu olduğunda, hâlâ, ortada bir anormallik olmadığı kanaatindeler. Bakın Sayın Başbakanımız daha yeni "Hazirandan itibaren ekonomi düzelecek" dedi. Hazine Bakanımız "Aldığımız tedbirler sayesinde faiz ve kur yolunda gidiyor" demişti. Dışarıda kara kış şartları, içeride günlük güneşlik hava. Böyle bir dönemde, işin aslını akılda tutmayanlar ya da bir türlü göremeyenler yalnızca komik olurlar. Mahcup olurlar mı bilemeyiz ama mutlaka komik olurlar. Biz demiyoruz, uluslararası fon akımlarındaki eğilim bö [Devamı]
    Az günah, çok ceza
    Fatih Özatay, Dr. 16 Şubat 2009
    Günahı daha az olanların daha çok cezalandırılmalarına ilişkin bazı göstergeleri verme faslına başlamıştım dünkü yazıda. Bu cezalandırmanın iki belirgin örneği vardı: Birincisi, bizim gibi ülkeler, krizi doğuran ve yayan ülkelerden çok daha şiddetli biçimde küçülüyorlardı. İkincisi, giderek azalan küresel sermaye bizlerden bu ülkelere büyük bir hızla kaçıyordu (kaliteye kaçış). [Devamı]
    Bugün bizden oy almak için gelecek nesillerin hayatı çalınıyor
    Hasan Ersel, Dr. 16 Şubat 2009
    Hükümet, kamu harcamalarını artırıyor. Peki bunu nasıl finanse edecek. Kriz ortamında vergi gelirleri artmayacağına göre demek ki borçlanacak. Yani bizim oyumuzu almak için faturayı gelecek nesillere çıkartacak. Hükümetten gelen bir açıklamaya göre, "IMF'nin önerilerine dayalı bir program uygulanmış olsaymış, şimdi büyüme hızı daha düşük olurmuş". IMF'nin ne önerdiği, dolayısıyla bu önerileri hesaba katan bir programın ne olduğu belli olmadığı gibi, bu hesaplamanın nasıl yapıldığı da açıklanmamış. Bu durumda "eğer IMF'nin önerileri kabul edilerek bir program yapılıp yürürlüğü konulsaydı Türkiye'nin büyüme hızını yüzde 7'nin bile üstüne çıkmış olurdu" biçimindeki bir ters görüşü aynı ciddiyet(sizlik)le savunmak olanaklı. İnsanın aklına bu açıklamanın "IMF ile yapılan anlaşmala [Devamı]
    Garip durumlar
    Fatih Özatay, Dr. 15 Şubat 2009
    Dünkü Radikal'in ilk ekonomi sayfasında en üstte şu başlık yer alıyordu: "Avrupa, krizin sorumlusu ABD'den daha çok daraldı". Başlığın devamında, avro kullanan 15 AB üyesi ülkenin ekonomilerinin 2008'in son çeyreğinde ortalama yüzde 1.5 oranında daraldığı belirtiliyordu. Buna karşın, aynı dönemde ABD ekonomisi yüzde 1.3 oranında küçülmüştü. [Devamı]
    Şubatın üçü iyi midir yoksa kötü müdür
    Güven Sak, Dr. 14 Şubat 2009
    Acaba Başkan Obama'ya "Şubat ayının üçüncü gününe dikkat et" diyen olmuş mudur? Bilinmez. 2009 yılının şubat ayının üçüncü günü yaşanan iki gelişme, bir arada ele alındığında, etkileri bizim buralara kadar geliyor. İlk gelişme, Pakistan'da Peşaver yakınlarındaki bir köprünün bombalanmasıydı. Böylece Hayber Geçidi son altı ay içinde üçüncü kez trafiğe kapanmak zorunda kaldı. Günün ikinci gelişmesi ise Kırgızistan'dan geldi. Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev o gün, bir açıklama yaparak Kırgızistan'ın kuzeyinde Bişkek Havaalanı'nın hemen yanında Amerikalılara verilen Manas Hava Üssü'nün kapatılacağını söyledi. İki ülke arasında kira sözleşmesinden doğan sorunlar yaşanıyordu. Böylece Afganistan'daki NATO güçlerine alternatif tedarik zinciri oluşturulması meselesi gündemi [Devamı]
    Ülkenin menfaati, saydamlık ve toplumun tercihi
    Hasan Ersel, Dr. 13 Şubat 2009
    Hükümetin IMF ile bir anlaşma yapmak konusundaki kaygıları var ama bu kaygıların ne olduğu belli değil. Hükümetin söylediklerini biraz uğraşıp derleyip toplar, bir o kadar da kendimizi zorlarsak, iktisat diline çevirebiliriz. Hükümet, anlaşılan, IMF'nin önerdiklerinin çağrıştırdığı programa oranla kendisinin, daha "üstün" bir politika seçeneği (henüz açıklamadığı kendi programı) olduğu kanısında. Burada "üstün" kelimesinin altını çizeyim. Çünkü iktisatta bu kavramın tek bir tanımı vardır: Bir program ancak hiç kimsenin durumunu bozmadan, en az bir kişinin durumunu öteki programa göre daha iyileştirebiliyorsa "üstün" olarak kabul edilir. Bu ölçüt sağlanmadığında bir program bazı toplumsal gruplar için ve/veya bazı dönemlerde toplumun tümüne öteki programdan daha "iyi" sonuç verir [Devamı]
    Son gelişmeler (yorumsuz)
    Fatih Özatay, Dr. 12 Şubat 2009
    Son günlerde yoğun bir veri akışı var. Bugün kısaca bunları değerlendirmek istiyorum. Tüm verilere değil de, küresel krizin Türkiye'yi etkileme kanallarına ilişkin verilere bakacağım. Bir de bunların sonuçlarına. [Devamı]
    Korumacılık ne zaman meşru bir argüman olur
    Güven Sak, Dr. 10 Şubat 2009
    Evvelki gün İngiliz işçileri "İngiliz işi, İngiliz işçisinindir" sloganıyla gösteri yapıyorlardı. Dünya, daha önceden bilmediğimiz değil, bir süreden beri unuttuğumuz bir ara dönemden geçiyor. Bu ara dönem nasıl olsa geçecek. Meçhul olan, bundan sonra ne olacağıdır. Bundan sonra ne olacağı, bugünlerde yapacaklarımızla yakından alakalıdır. Neler oluyor? Olan şudur: Küresel ekonominin serbestiyet içinde işlemesini sağlayan mekanizma artık işlevini yerine getiremiyor. Böyle bir dönemde önümüzde iki seçenek bulunuyor: Ya küresel krizin küresel bir çözüm gerektirdiğini kavrayıp küresel tedbir alacağız ve hep birlikte uygulayacağız ya da "Bundan böyle, her koyun kendi bacağından asılır" diyeceğiz. "Bundan böyle her koyun kendi bacağından asılır" kaderciliği yalnızca korumacılığı norm [Devamı]