Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Amazon Kindle'ı duydunuz mu
    Güven Sak, Dr. 09 Ocak 2010
    Biz burada farkında olmayabiliriz ama dünya hâlâ değişmeye devam ediyor. Değişmek derken öyle günlük itişmelere sos olsun, sütun dolsun diye gündeme getirilen "değişim"den bahsediyor değilim. Dünya son derece yapısal nedenlerle, çatır çatır değişiyor. Teknolojik değişim öyle kriz mriz de takmıyor. Bugünün sorusu şudur: Siz, hiç Kindle'ın dünyayı nasıl değiştirebileceğini düşündünüz mü? Bugünün meselesi budur. Merak edenleri aşağıya bekleriz. Kindle, Amazon tarafından satışa çıkarılan bir e-kitap (elektronik kitap) okuma aygıtı. İlk versiyon Kindle piyasaya sürüldüğünde, herhalde 2007 sonları filandı. Sonra 2009 yılında yeni versiyonlar pıtrak gibi çoğalmaya başladı. Amazon, bildiğiniz gibi bir sanal kitapçı olarak kurulmuştu. Şimdilerde giderek bir sanal süpermarkete dönüşme e [Devamı]
    Fatih Özatay'ın kitabından
    Hasan Ersel, Dr. 08 Ocak 2010
    Fatih Özatay'ın Finansal Krizler ve Türkiye (İstanbul: Doğan Kitap, 2009) adlı kitabından söz etmek istiyorum. Bu sadece yaşadığımız olağan dışı olayları, kolay anlaşılabilir bir dille bizlere anlatan bir kitap değil. Özatay, bu kitapta "2007-? Krizini" iktisadın derinliklerinden taşıdığı bilgilerle çözümlüyor ve bunlara dayanarak da iktisat politikası önerileri geliştiriyor. Kitabı, cana yakın diline aldanıp, hafife almamak gerek. Ama korkmak da gerekmiyor. Dikkatli bir okuyucu, Özatay'ın düşünce akışını, rahatlıkla takip edebilir. Sanırım kitabın bir önemli katkısı da iktisat politikası önerilerinin "bana öyle geliyor ki" türünde önermeler olmadığını hoş bir biçimde gösteriyor olması. Kitapta önce, krizleri açıklamaya yönelik kuramsal çalışmalar ele alınıyor (İkinci Bölüm). Bunların ışığ [Devamı]
    Böyle mi olacaktı?
    Fatih Özatay, Dr. 07 Ocak 2010
    Sanırım bir şarkının bir yerinde geçiyordu başlıktaki soru. 'Bir şarkı' ve de 'bir yer'; bayağı tanımlayıcı oldu! Milyonlarca şarkı sözü, milyonlarca sözcük; eh elbette birinde vardır böyle bir söz. Varsın tanımlayıcı olmasın, 'hicranlı' bir durumu anlatıyor ya, öyleyse olsun. [Devamı]
    Türkiye'nin gençlikle imtihan yılına hazır mısınız
    Güven Sak, Dr. 05 Ocak 2010
    2010 yılının ilk günlerindeyiz. İçinden bir süredir geçmekte olduğumuz süreç benim aklıma bu günlerde, her nedense, Charles Dickens'ın "İki Şehrin Hikâyesi"ni getiriyor. Başlangıcını hatırlıyor musunuz? Şöyledir: "Zamanların en iyisiydi. Ve zamanların en kötüsüydü." 2010 böyle anılmaya daha da fazla aday görünüyor. Öyle siyasi bir analiz filan yapacak değilim. Tam tersine, "Ankara itişmeleri"nin gerçek gündemi gölgelediğini düşünüyorum. 2010 yılını Türkiye'nin gençlikle imtihan yılı olarak görüyorum. Gelin bakın neden böyle düşünüyorum? 2010 yılı Türkiye'nin gençlikle imtihan yılı olmaya aday gibi durmaktadır. Ya bu yıl, gençlere "bu ülke sizi düşünmektedir" mesajı verilecektir ya da gençlerimiz kendi ülkelerinden umudu keseceklerdir. Gerçek bu kadar açık ortadadır. Bu neden bö [Devamı]
    Düşük kura karşı yapılabilecekler
    Fatih Özatay, Dr. 04 Ocak 2010
    Geride bıraktığımız yılın son iki yazısı, liranın değerlenmesi olasılığına karşı ileride neler yapılabileceği konusuna bir giriş niteliğindeydi. Birinci yazı şu soruyla başlıyordu: Türkiye yeni bir ekonomik başarı hikâyesi oluşturabilir ve bunun sonucunda paramız değerlenme eğilimine girerse ne yapacağız?" Önce 2001 sonrasına gidip, o dönemde yaşanan değerlenme olgusunun (düşük kurun) olumlu etkilerine değinmiştim. Sonra, önümüzdeki dönemde yeni bir hikâye yaratılması halinde düşük düzeylerde kalabilecek kurun aynı olumlu etkileri yaratma ihtimalinin düşüklüğüne dikkat çekmiştim. İkinci yazı şu soruyla bitiyordu: "Bu durumda, yeni dönemde kurun düşük düzeylerde seyretmesine neden olacak yeni bir 'ekonomik hikâyemiz' olursa, 2001 krizi sonrasından farklı olarak ihracatımızın olduk [Devamı]
    GSYH ile refah arasında nasıl bir ilişki var
    Hasan Ersel, Dr. 04 Ocak 2010
    2010'da GSYH artmasına rağmen, iktisadi nedenlerden kaynaklanan toplumsal memnuniyetsizlik de artabilir. Bundan hareketle GSYH'nin işe yaramadığını düşünmek hata olur. Ama şikâyetçilerin niyetlerinden kuşkulanmak hatalı olur.   Bir ekonomideki iktisadi faaliyeti ölçmek için en yaygın olarak kullanılan ölçüt, gayri safi yurtiçi hasıladır (GSYH). Bu kavram, bir ülkede yerleşik olan üreticilerin yarattıkları katma değerlerin toplamıdır. GSYH'nin tahmini hiç de kolay bir şey değildir. Bu konudaki çalışmalar, uluslararası nitelik kazanmış, GSYH'nin nasıl tahmin edileceği konusunda ortak standartlar oluşturulmuştur. Mevcut GSYH tahmin yöntemini gözden geçiren son ortak çalışma, 2008 yılında Avrupa Komisyonu, IMF, OECD, Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası tarafından yapıldı. Bu çalışma aynı yıl [Devamı]
    Yeni yıla girerken
    Fatih Özatay, Dr. 03 Ocak 2010
    Yılın ilk yazısı... Bilgisayarda 'belgeler' altında yeni bir dosya açıp, isim vermek gerekiyor. Kolay; 'Radikal2010'. Her yıla yeni bir dosya; dosya sayısı artmaya başladı. Oysa eskiden sadece 'yeni bir dosya' idi her yılın başında açılan. Ama artık bu artışın farkında olmak başlı başına bir soru işareti. "Yahu, daha dün 2009 dosyasını açmıştım!" Neyse... [Devamı]
    Yeni yıl, ümitler ve zorluklar
    Hasan Ersel, Dr. 01 Ocak 2010
    Doğrusu 2009 yılının hem dünyaya hem de Türkiye'ye bıraktığı mirasın iyi olduğu söylenemez. Ama olayın sadece bu yönüne bakıp, yılın ilk günü karalar bağlamanın da anlamı yok. Eğer ortada sorun varsa, çözümü de vardır. Niyeti olan, er ya da geç çözer. İktisadi yaşamımıza ilişkin olarak da sorunlarımız 2009 yılında biraz daha ağırlaştı. Geçen sene, bazılarımız kendilerini bunun böyle olmadığına inandırmaya kalkışarak, Türkiye'ye zaman kaybettirdiler. Bu sene de durumumuza hayıflanarak aynı sonuca varan bir başka hata daha yapmamalıyız. Yapılması gereken, sorunu doğru anlayıp çözüm bulmaktan ibaret. "2007 krizi" adını verdiğimiz ve halen sürmekte olan olay öyle sıradan, basit bir çalkantı değil. Küresel ekonomiyi sarsan ve Türkiye'yi de etkileyen bir olaydan söz ediyoruz. 2009 yılı, büyük bi [Devamı]
    Yeni ekonomik hikâye ve düşük kur
    Fatih Özatay, Dr. 31 Aralık 2009
    Pazartesi bıraktığım yerden sürdüreyim. Soru şuydu: Bir 'ekonomik hikâyemiz' olur ve paramız bunun sonucunda değerlenme eğilimine girerse ihracatımız yine artar mı? Soru bu halleriyle çelişkili gibi. Öyle değil ama. Öyle olmadığını göstermek için pazartesi günkü yazıma dönüp çok kısa bir özet yapmak gerekiyor. [Devamı]
    Maliye politikasında kibirden öteye yol vardır
    Güven Sak, Dr. 31 Aralık 2009
    Maliye politikasının öngörülebilirliği meselesi 2010'un meseleler listesinin en başındadır. Dün yediğimiz hurmaların acısı 2010'da çıkmaya adaydır. Vaziyet ciddi ama umutsuz değildir. Sorun hükümetimizin ciddiyetindedir. Gelin bakın konu nedir? 2010 yılında belirleyici olacak eğilimlerden bahsetmeye başlamıştık. Geçen yazıda, 2010 yılının "bankaların ve banka dışı şirketler kesiminin dayanma gücünün sınanacağı" bir yıl olacağının altını çizmiştik. 2010 yılında dikkate almamız gereken ikinci husus ise kamu maliyesinin öngörülebilirliği meselesidir. Devletin bütçesini düzeltip düzeltemeyeceği, düzeltmek için neler yapacağı şimdiden belli değildir. Halbuki belli olmalıdır. 2010 yılında TBMM'den geçen bütçenin nasıl tutturulacağı konusundaki açıklamalar fazlasıyla "mişli, muşlu"dur [Devamı]