Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Finansal istikrar ve Merkez Bankası
    Hasan Ersel, Dr. 04 Nisan 2011
    Finansal istikrarı sağlama görevinin Merkez Bankası'na verilmesinden yana değilim. Düzenleyici ve denetleyici etken devreye girmeli. Sayın Ercan Kumcu, 24 Mart 2011'de Haber Türk'te yayımlanan yazısını Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın "Gelecek Merkez Bankası başkanının fiyat istikrarını değil, finansal istikrar gözeten birisi olmasını arzuluyoruz" biçimindeki dileğini 'fiyat istikrarının çöpe atılması' olarak değerlendirerek bitirmiş. Aynen katılıyorum. Geçmişte fiyat istikrarını (biraz da Çin'in katkısıyla) sağlama yönünde atılan adımların hem iç ekonominin işleyişine hem de Türkiye'nin küresel ekonomiyle bütünleşmesi yolundaki çabalara yaptığı olumlu katkı pek takdir edilmemiş gibi görünüyor. Öte yandan fiyat istikrarı bir kere sağlanınca bozulmayacak bir durum değil. Üstelik ö [Devamı]
    Yoksa her zaman yararlı değil mi?
    Fatih Özatay, Dr. 02 Nisan 2011
    Farklı bakış açısı meselesi her zaman yararlı değil; karışık bir iş vesselam. Geçenlerde "Olaylara farklı yönlerden bakmak her zaman yararlıdır" şeklinde ahkâm kesmiştim. Yetinmeyip, "Alışılmışın dışına çıkabilmek de önemli" şeklinde devam etmiştim. [Devamı]
    Bankacının işi bankacılık yapmak, idarenin işi yönetmektir
    Güven Sak, Dr. 01 Nisan 2011
    Türkiye bugünkü toparlanma performansını bankacılık sistemine borçludur. Ama bakın bankalarımıza bu aralar kızıyoruz. 2010 yılı büyüme rakamları belli oldu. 2010 yılının son çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 9,2 oranında ve tahminlerin üzerinde büyüdü. 2010 yılında bir bütün olarak tahminlerin üzerinde, yüzde 8,9 büyüdük. 2009 yılında ise tahminlerin üzerinde yüzde 4,8 küçülmüştük. 2008 yılından beri bakarsanız, önce, en hızlı küçülen ülkeler arasında ilk ondaydık, şimdi ise, en hızlı toparlananlar listesinde ilk on ülke içindeyiz. Dün küçülmeye karşı etkin bir tedbirler demetini ortaya koyamamıştık. Bugün ise hızlı toparlanma sürecini yönetemiyoruz. [Devamı]
    Mali disiplin yolundaki adımların olası sonuçları
    Fatih Özatay, Dr. 31 Mart 2011
    İyi günlerde normalin üzerindeki toparlanmayı kötü günlere hazırlık amacıyla borcunuzu azaltmak için kullanabilirsiniz. Küresel krizde artan işsizliği ve azalan üretimi eski düzeylerine bir an önce getirmek için özellikle gelişmiş ülkelerde maliye politikaları büyük ölçüde gevşetildi. Vergi iadeleri yapıldı, vergi oranları düşürüldü, kamu harcamaları yükseltildi. Bu önlemlerden önce de finansal sistemdeki büyük yangını söndürme ve bankaları kurtarma operasyonu yapılmıştı. Sonuçta bütçe açıkları yükseldi; açıkların finansmanı için bol miktarda borçlanıldı; kamu borçları sıçradı. [Devamı]
    Sanayisizleşme: Türkiye ekonomisindeki son tehlikeli eğilim mi?
    Ussal Şahbaz 30 Mart 2011
    Yapısal değişim gelişmekte olan ülkelerde verimlilik artışlarının lokomotifidir. Fakat yapısal değişim ancak doğru yönde ise verimlilik artışı sağlar. Dani Rodrik'in de son köşe yazısında belirttiği gibi, pek çok Asya ekonomisinde işçilerin tarımdan verimliliği daha yüksek imalat ve modern hizmet sektörlerine kayması genel verimlilik artışını tetikleten en önemli güç olmuştur. Öte yandan Latin Amerika'da yapısal değişim yanlış yönde gerçekleşmiş, verimliliği düşük kayıt dışı hizmetler sektörü büyümüş ve imalat sektörü daralmıştır. [Devamı]
    Nasıl oluyor da oluyor? Büyüme-2
    Fatih Özatay, Dr. 30 Mart 2011
    'Nasıl oluyor da oluyor?' dizisinin 'büyüme' bölümüne devam ediyorum bugün. İki temel gözleme değinmiştim. Birincisi, ülkeler arasında önemli gelir farkları vardı. İkincisi, bazı ülkeler zenginlerle aralarındaki farkları kapatırken, bazı ülkeler bunu başaramamışlardı. [Devamı]
    Farklı yönler ve alışılmışın dışına çıkmak
    Fatih Özatay, Dr. 29 Mart 2011
    Enflasyon hedeflemesi rejimlerinde enflasyon ve çıktı açığının yanı sıra finansal istikrarın da gözetilmesi gerektiği tartışılır oldu. Merkez Bankası'nın son kararları hakkında yapılan 'sürpriz' yorumlarını eleştiren yazıyı gönderdiğim gün Dünya'da, ertesi gün ise Radikal'de sevdiğim ve izlediğim iki yazarın karar hakkındaki yazıları çıktı (Taner Berksoy ve Servet Yıldırım). Onlar da bu kararları 'sürpriz' olarak niteliyorlardı. Bazı yetkililerin "Mart sonuna kadar bekleyeceğiz" mealindeki açıklamalarına dayandırıyorlardı 'sürpriz' tanımlamasını. [Devamı]
    Yeşil devrim artık daha yakın
    Güven Sak, Dr. 29 Mart 2011
    Japonya'daki deprem değil ama nükleer felaket ihtimali nükleer enerjinin 'son derece güvenli' olduğuna dair kanaati sarstı. Japonya depremi nükleer enerjiye bakışımızı sarsıntıya uğrattı. Deprem öncesi ve sonrasında nükleer enerji konusunda hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünmek olsa olsa ilk andaki şaşkınlıktandır. Önce o görüşler değişecektir. Sonra da mevcut planlar rafa kaldırılacaktır. Bu saatten sonra kimse millete sormadan "Biz sizin oraya bir nükleer santral yapacağız" diyemez. Dememelidir. Bu daha depremin Türkiye ekonomisini etkileyecek ilk sonucudur. Müsaadenizle bugün yeşil devrime nasıl bir adım daha yaklaştığımızın altını çizeyim. [Devamı]
    Yolsuzluk yol-suz-luğa yol açar mı?
    Serdar Sayan, Dr. 26 Mart 2011
    Bu Yazıda [Devamı]
    Neresi sürpriz?
    Fatih Özatay, Dr. 26 Mart 2011
    Bu kadar apaçık gerçekler tartışma konusu yapılınca, kararla ilgili asıl tartışılacak kısımları tartışmaya zaman kalmıyor. Çok ilginç bir ülkede yaşadığımıza zerre kadar kuşkum yoktu; haksız olmadığımı son iki gün içinde bir kez daha anladım. Basılmamış kitap için getirilen yayın yasağının bir sonraki aşaması gerçekleşirse 'çok ilginç' yerine ne kullanmalı? Düşünsenize; 'zararlı' bir kitap yazma ihtimali olduğu düşünülenlerin ve onların konuştukları kişilerin kovuşturulması bir sonraki aşama ise nasıl tanımlarız o zaman ülkemizi? [Devamı]