Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Bodoslama mı?
    Fatih Özatay, Dr. 24 Mayıs 2011
    Kısa vadeli sermaye girişlerini kısıtlamaya yönelik önlemler yararlı olabilir; oysa kategorik bu önlemleri reddediyoruz. Mart 2011 itibariyle son on iki aylık cari işlemler açığımız 60.5 milyar dolarla rekor düzeye ulaştı. Türkiye'nin hızla büyüdüğü dönemlerde yüksek miktarda cari işlemler açığı verdiği artık hemen herkesin bildiği bir olgu. Şöyle de belirtebiliriz: Saatte en fazla 120 km hız yapacak bir otomobili 200 ile sürmeye kalkınca araba önce bir yerinden (cari işlemler tarafından) garip sesler vermeye başlıyor. Önemli soru şu: Bu ses tüm arabaya yayılır ve araba dağılır mı? [Devamı]
    İzlanda'daki patlama Nairobi'yi nasıl etkiler?
    Güven Sak, Dr. 24 Mayıs 2011
    Aralarında neredeyse 9000 kilometre var. Ama İzlanda'daki yanardağ patlaması Nairobi'deki tarım işçilerinin haftalıklarını etkileyebiliyor. Kenya nerede, İzlanda nerede? Aralarında neredeyse 9000 kilometre var. Ama bakın İzlanda'daki yanardağ patlaması Nairobi'deki tarım işçilerinin haftalıklarını etkileyebiliyor. Bakın nasıl? [Devamı]
    Kurumsal yapı ve özendirme mekanizmaları
    Fatih Özatay, Dr. 21 Mayıs 2011
    Kalkınma iktisatçıları, kurumsal yapı ile bir ekonominin performansı arasında yakın bir ilişki kuruyorlar. Bir ekonomide bireylerin nasıl özendirildikleri kurumsal yapı tarafından belirleniyor. Yazılı kurallar, alışkanlıklar ve gelenekler gibi yazılı olmayan kurallar, bu kurallara ne ölçüde uyulduğu, uyulmaması halinde ne ölçüde yaptırım uygulandığı belirleyici oluyor farklı bir ifadeyle. [Devamı]
    Cari açık işi bizi nereye götürür?
    Güven Sak, Dr. 20 Mayıs 2011
    Türkiye'ye fon girişinin etkilenmeye başlayacağı yere varmak üzereyiz, ondan sonra dönüş şansı yoktur. Bu aralar en çok yukarıdaki soruya maruz kalıyorum. Soruya etrafta verilen cevaplar muhtelif. Bir tarafta "Bir şey olmaz, bakın üflüyorum ve de geçiyor" diyenler bulunuyor. Öte yanda ise hafif müstehzi bir tavırla manalı manalı bakanlar var. Gelin bugün bir bakalım, hakikaten, ne olur? Bu tarihi rekorlar kıran cari işlemler açığı Türkiye'yi nereye götürür? Endişeli olmakta fayda var mıdır? Sondan başlayayım isterseniz: Cari işlemler açığındaki gelişmelere bakıldığında, endişeli olmakta kesinlikle fayda vardır. Endişeye mahal olduğunun en somut delili, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) geçen aralık ayında aldığı alışılmadık para politikası kararlarıdır. Aralık ayının 2 [Devamı]
    Komşu, nereye?
    Fatih Özatay, Dr. 19 Mayıs 2011
    Yüksek borcun varsa en radikal uygulamaları çok sıkı maliye politikası gibi hiç vakit kaybetmeden yapacaksın.On gün önce Yunanistan'ın kredi notu iki basamak indirildi ve B olarak belirlendi. Aynı gün, on yıl vadeli Almanya devlet tahvilinin faizi yüzde 3.1 düzeyindeyken, yine aynı vadedeki Yunanistan devlet tahvilinin faizi yüzde 15.6 oldu. [Devamı]
    Nasıl oluyor da oluyor? Para politikası - 4
    Fatih Özatay, Dr. 18 Mayıs 2011
    Yazı, dizinin bir parçası olunca ister istemez kısa bir özet vermek gerekiyor. İlk yazıda farklı para politikası uygulamalarının geçirdiği evrime kısaca değinmiştim. Şu anda yoğun biçimde tartışılmakla birlikte bu evrim 'enflasyon hedeflemesi rejimi' aşamasında. İkinci yazıda enflasyon hedeflemesi uygulayan bir merkez bankasının faiz kararını nasıl aldığı üzerinde durmuştum. Üçüncü yazımda ise şu soruyu sorup, yanıt aramıştım: "Bu faiz kararı 'silah zoru' ile uygulanmadığına göre bankalar için nasıl bağlayıcı oluyor?" [Devamı]
    Türkiye, bir süre daha yüksek cari açığı taşıyabilir
    Güven Sak, Dr. 17 Mayıs 2011
    Türkiye'nin bölge ülkeleri açısından yatırım üssü olabilmesinin önü Arap isyanları sayesinde daha fazla açıldı.Arap isyanları bitecek gibi durmuyor. İsyan dalga dalga yayılıyor. Bu arada ülkeden ülkeye sanki azıcık da karakter değiştiriyor. Tunus ve Mısır başkaydı, Libya bambaşka oldu, Yemen ve Bahreyn ise ne birbirine ne de ötekilere benziyor. Türkiye açısından bakarsanız ortada kısa vadeli bir dizi risk bulunuyor. Petrol fiyatlarından, Türkiye'nin bölgeyle ticari ilişkilerine bunlara daha önce değindiğimi hatırlıyorum. Hatta bütün bu olup biteni giderek ikaz işaretleri veren cari işlemler açığı bağlamında değerlendirdiğimi ve de "kemerleri bağlayalım lütfen" diye yazdığımı da unutmuş değilim. Bugünlerde Arap isyanlarının Türkiye ekonomisi açısından bir pozitif yönü de olabileceğ [Devamı]
    Özendirmenin böylesi
    Fatih Özatay, Dr. 14 Mayıs 2011
    Statükoyu değiştirmek için elinizden geleni yapmalısınız. Yol olumsuz özendirim mekanizmaları oluşturmaktan geçiyor. Kişilerin davranışları ile kişilerin nasıl özendirildiği arasında çok yakın bir ilişki var. Ekonomi kuramında bu ilişki çok önemli. Öte yandan, dilimizde 'özendirmek' fiilinin her zaman olumlu anlamda kullanılmadığı da açık; hani o kötü arkadaşların, birisini 'sigara içmeye özendirmesi' gibi. Ekonomide de böyle. [Devamı]
    Aferin bana!
    Güven Sak, Dr. 14 Mayıs 2011
    Dijital uçurumu ortadan kaldıran iktisadi büyüme süreci yoksulluğu da ortadan kaldırıyormuş. Dünyada ülkeler eskiden daha kesin çizgilerle ikiye ayrılabiliyordu. İnterneti kullanabilenler ve de kullanamayanlar vardı. Dijital uçurum daha bir uçurumdu. Birleşmiş Milletler'in (BM) 2008 Millenyum Kalkınma Hedefleri Raporu'nda ülkeleri daha çarpıcı sıralamak mümkün olabiliyordu. O vakit, dünyada yüz kişiden yaklaşık 18'i internete erişebiliyordu. Sahraaltı Afrika'da ise bu oran yüzde 1'e kadar düşüyordu. Eh zaten Sahraaltı Afrika'da dünyanın en az gelişmiş ülkeleri bulunuyordu. 18'e 1 fena uçurum değildi. BM listesinde yer alan 48 adet 'en az gelişmiş ülke'nin 33'ü Sahraaltı Afrikası'nda yer alıyor. "Nasıl bir yer orası?" diye merak ederseniz işte öyle bir yer: 2006'da, her 100 kişide [Devamı]
    Fikri takip: Kredi artışı yavaşlıyor mu? (2)
    Fatih Özatay, Dr. 12 Mayıs 2011
    Bankalar, azalan kredi açılabilir mevduat miktarını MB'den aldıkları borç ile telafi etme yolunda hızla ilerliyor. İlk 'fikri takip' yazısını iki buçuk hafta önce yazmış, ileride benzer bir yazı yazacağımı da belirtmiştim. Merkez Bankası'nın (MB) son kararları üzerine kaleme aldığım yazılardaki temel soru şuydu: Enflasyon hedeflemesi uygulayan bir merkez bankası, bankaların yükümlülüklerinin ortalama vadesi kısa iken, ne ölçüde zorunlu karşılık oranlarını arttırarak kredi genişlemesini yavaşlatabilir? [Devamı]