Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Bizi dış koşullar mı soğutacak?
    Fatih Özatay, Dr. 19 Temmuz 2011
    İtalya'nın durumunun da devreye girmesiyle Avrupa Birliği'ndeki sorunlar arttı. Bu ortamda kredi alanın ve verenin de daha temkinli davranma ihtimali var.Ekonomide ısınmanın olup olmadığını anlamanın bir yolu, cumartesi bu köşede yer aldığı gibi, ısınmaya bağlı olarak ortaya çıkması beklenen sonuçlara bakmak. Bu açıdan enflasyon ve cari açık biçilmiş kaftan. Özellikle de ısınma ile ilgisiz fiyat hareketlerini dışlayan temel enflasyon göstergelerine ve yine ısınma ile ilgisiz nedenlerle cari işlemler hesabındaki bozulmaları dışlayan 'enerji fiyatlarının sabit kalması halinde ortaya çıkacak cari açığa' bakmak yararlı oluyor. Bu ikinci değişken, önemli bir ısınma sinyali veriyor. [Devamı]
    "Yılbaşından bu yana Suriye'den sipariş yok"
    Güven Sak, Dr. 19 Temmuz 2011
    Suriye, Kocaeli'nin ticaret partnerleri arasında ilk beşte. Memleketin sanayi stratejisi eksikliği galiba çok pahalıya mal olacak.Geçenlerde Kocaeli'ndeydim. Kocaeli Sanayi Odası'nın düzenlediği bir toplantıydı. Aklımda kalan budur. Öğle yemeğinde Kocaeli Sanayi Odası Meclisi'nden bir işadamı, "Yılbaşından beri Suriye'den hiç sipariş almadık" dedi. Arap Baharı'ndan endişeli gibi duruyordu. "Kocaeli için Suriye ile ticaret ne kadar önemlidir ki!" diye aklımdan geçirdiğimi hatırlıyorum. Yanılmışım. Suriye, Kocaeli'nin ticaret partnerleri arasında ilk beşin içinde yer alıyor. Bu durumun azıcık kafamı karıştırdığını itiraf etmeliyim. Memleketin sanayi stratejisi eksikliği galiba hepimize çok pahalıya mal olacak. Gelin bakın neden? [Devamı]
    Mesele siyasidir kardeşim!
    Güven Sak, Dr. 16 Temmuz 2011
    Bir iktisatçı için küresel kriz normalde görülemeyenin görülebilir hale geldiği cennetten düşme bir fırsattır. Krizler iyi laboratuar ortamları yaratır. Bu günlerde küresel ölçekte bir ekonomik krizde verilen politika tepkisi ile tek bir ülkede çıkan ekonomik krizde verilen politika tepkisinin dinamikleri hakkında düşünüyorum. Bir ekonomik krize verilen politika tepkisi neredeyse her zaman siyasidir. Sorulması gereken soru şudur: "Ekonomik kriz sahipsiz yapısal meselelerle ilgilenmeye başlamak için bir fırsat olabilir mi?" ya da "Sahipsiz meselelerle ilgilenmek için mutlaka bir siyasi krize mi ihtiyaç vardır?" Sizce hangisi daha kolaydır? Küresel bir ekonomik krizin olduğu durum mu, yoksa yalnızca bir ülkede krizin patlak verdiği durum mu? Türkiye deneyimine bakılırsa, tercihim birinci seç [Devamı]
    Buharlaşmayı önlemek: Ne yapmalı?
    Fatih Özatay, Dr. 16 Temmuz 2011
    Isınmaya karşı vergi artışları yoluyla maliye politikasının sıkılaştırılmasından yanayım. Anlamadığım bir sav ile başlayayım. Ekonominin ısındığını ileri sürünce Merkez Bankası'nın (MB) faiz arttırması gerektiğini söylediğinizi düşünenler var. İlla ısınma savından çıkarılacak sonuç bu mudur? [Devamı]
    DB ihalelerinde bizimkiler en önde
    Güven Sak, Dr. 15 Temmuz 2011
    Özal döneminde memleketin, otoyollarını büyük inşaatlarını yapan şirketler şimdi küresel ölçekte iş kovalıyorlar. Geçenlerde Dünya Bankası (DB) başkan yardımcılarından bir dostum, sohbetin ortasında, "Türk müteahhitlik firmalarının başarıları hakikaten göz kamaştırıcı" dedi. Ben "Ya öyle mi?" diye azıcık anlamaz bakınca, "Dünya Bankası ihalelerinde sizin şirketleriniz bir numara" diye ekledi. Bakın ben bunu bir süreden beri hep duyuyorum. Birkaç gün sonra da DB ihaleleri ile ilgili kalabalık bir bilgisayar dosyası gönderdi. Rakamlar etkileyiciydi. 2003'ten 2011'e DB'nin özellikle inşaat ile ilgili ihalelerinin neredeyse tamamını bizimkiler almış. Venezuela'dan Tobago'ya, Afganistan'dan Etiyopya'ya her DB ihalesini bizimkiler kazanmış. Rakamlar 7 Temmuz 2011'e kadar olan durumu gö [Devamı]
    Arap Baharı, “model” tartışmaları ve Türkiye deneyimi
    Nihat Ali Özcan, Dr. 14 Temmuz 2011
    Aşağıda bahsedeceğim koşullar sağlandığı takdirde Türkiye'nin Arap dünyasına bir model olmaması için herhangi bir sebep göremiyorum. Birbirinden oldukça farklı üç grup Türkiye'de demokrasinin 2002 seçimlerinden sonra inşa edildiğine inanıyor. [Devamı]
    İlla buharlaşma mı gerekiyor?
    Fatih Özatay, Dr. 14 Temmuz 2011
    Son iki çeyrekte özellikle de son çeyrekte özel tüketim harcamaları çok açık biçimde eğiliminin oldukça üzerinde. Yine konular üzerime üzerime gelmeye başladı. Elbette bir şikâyetim yok; şu yaz günü "Şimdi ne yazacağım" diye hangi köşe yazarı düşünüp durmak ister ki? Lakin salı günü bıraktığım yerden sürdürmek istiyordum, istemek ne kelime, 'sürdüreceğim' diye söz vermiştim, sürdüremiyorum, yani sözümde duramıyorum, sonraya kaldı, affola. [Devamı]
    Yeni para politikası başarılı oldu mu?
    Fatih Özatay, Dr. 13 Temmuz 2011
    Salı günü açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre geçen yılın ilk beş ayında 16.8 milyar dolar olan cari işlemler açığımız bu yılın aynı döneminde 37.3 milyar dolara çıktı. Rekor düzeydeki bu açığın çok önemli bir kısmı kısa vadeli sermaye girişleri ile finanse ediliyor. Gelişmiş ekonomilerdeki önemli sorunların çözümü için bir türlü mesafe alınamayınca cari açık ve bu açığın finansman biçimi Türkiye için risk oluşturmaya devam ediyor. [Devamı]
    Para politikası açısından tartışılması gereken konu
    Fatih Özatay, Dr. 12 Temmuz 2011
    Merkez Bankası'nın uyguladığı yeni para politikasının başarıya ulaşma şansı -hadi yok demeyeyim- çok az. Bağımsız bir otoritenin (Bankacılık Düzenleme ve Denetim Kurumu'nun-BDDK) desteği olmadan bir işe yaramayacak bir kararı, bir başka bağımsız otorite (Merkez Bankası-MB) alabilir ve diğerinin ona uymasını bekleyebilir mi? Koordinasyonu kim yapacak? Koordinasyon yapıldı diyelim, uyum konusunda bağlayıcılık nasıl sağlanacak? Bağlayıcılığı, kendisinden bağımsız olunan otorite (Hazine-bakan) sağlayabilir mi? Sağlarsa bağımsızlık kalır mı? MB'nin yeni politikaları hakkında tartışmalar yapılıyor. Ama bu sorulara odaklanılmıyor. Oysa bu sorular çok önemli çünkü BDDK'nin desteği olmadan MB'nin uyguladığı yeni para politikasının başarıya ulaşma şansı -hadi yok demeyeyim- çok az. Nedenle [Devamı]
    Tayyip Bey, bu kimsesizlere de sahip çıkmalıdır
    Güven Sak, Dr. 12 Temmuz 2011
    Türkiye bir bütün olarak sınıfta kalmamak için gereken minimumu tutturmaya çalışan vasat öğrenci tavırnı aşmalıdır. Türkiye'nin sahipsiz meseleleri var. Geçen hafta başladım. Türkiye bugün kimsesiz yapısal sorunlarıyla ilgilenecek birilerini aramaktadır. Seçim panolarından biri Ankara'nın havaalanından girişinde hâlâ duruyor. Kocaman panoda Sayın Başbakanımızın kocaman bir resmi var ve yanında yine kocaman "Kimsesizlerin kimsesi olacağız" deniyor. Bunu "memleketin sahipsiz meseleleri ile ilgileneceğiz" diye okumak doğrusu hoşuma gidiyor. 9 yıldır hep arka sıraya itilen bir dizi sahipsiz meseleye artık sıra gelmelidir. Sayın Başbakanımız bu kimsesizlere artık sahip çıkmalıdır. En azından ben hükümet kurulurken bir kez daha söylemiş olayım. İleride bana "Biliyordun da neden söyleme [Devamı]