Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Ben böyle haberler okumak istiyorum
    Güven Sak, Dr. 26 Ağustos 2011
    Yerel otoriteleri büyüme ve sanayileşme konusunda yarıştırmak Çin modelinin en güzel örneklerinden biri. Gazeteye bakıyorum. İçim kararıyor. Bağımsız idari otoriteleri bağımlı yapıyormuşuz. Bir bakanımıza göre istesek zaten kapatırmışız kardeşim. Küresel kriz bizi teğet bile geçmeyecekmiş. Zaten en güzel otomobili de biz yapacakmışız. Ne diyeyim? Haydi hayırlısı. Ben gazetede bunları okumak istemiyorum. Geçen gün China Times'ta bir haber vardı. Ben işte öyle haberler okumak istiyorum. Çin'in İngilizce gazetelerinden China Times'ta Wu Yiyao'nun haberi gözüme takıldı. Buna göre, Zeçiang eyaleti sınırları içinde Yuhang'da yurtdışından dönen beceri ve proje sahibi Çinliler için oluşturulacak organize sanayi bölgesi konusunda çalışmalar son aşamasına gelmiş. Çalışmaya geçen yılın haziran ayında [Devamı]
    Ne oldu da Türkiye diğer gelişmekte olan ülkelerden ayrıştı?
    25 Ağustos 2011
    Ekonomi gündeminde yeniden döviz kuru ve borsadaki hareketler birinci sıraya oturdu.  Ancak verilere daha yakından baktığımızda, döviz sepetini (0,5 Dolar ve 0,5 Euro) 1,68'den 2,18'e taşıyan trendin Kasım 2010'da başladığı gözlenmektedir (Şekil 1). [Devamı]
    Ne zaman konuşmamak gerekiyor?
    Fatih Özatay, Dr. 25 Ağustos 2011
    Risk alma iştahının azaldığı dönemlerde merkez bankalarının döviz kuru hakkında açıklamalar yapmamaları gerekir. Döviz kuru hakkında, -özellikle belirsizliğin arttığı ortamlarda- bizim gibi ülkelerin merkez bankalarının konuşmamaları gerektiğinden söz ediyordum, Hele döviz kuru hakkında bir düzey ima etmek, böyle belirsiz ortamlarda doğru bir is değildi. 'Neden konuşulmaması gerektiği' hakkındaki düşüncelerimi ele alan iki yazı yazdım son bir hafta içinde. Para politikası için oldukça önemli, biraz daha deşmemde yarar var; belki bir işe yarar. Bu sefer 'ne zaman konuşulur, ne zaman konuşulmaz' çerçevesinde ele alacağım konuyu. Dolayısıyla döviz kuru hakkında hiçbir zaman konuşulmaması gerektiğini söylemediğim ortada. Konuşulacak dönemler de olabilir. Ama ne zaman konuşulmaması gerektiği pa [Devamı]
    Nasıl oluyor da oluyor? Finansal krizler -2
    Fatih Özatay, Dr. 24 Ağustos 2011
    Araya başka yazılar girdi. Bu ayın ilk yazısında kaldığım yerden 'Nasıl oluyor da oluyor?' dizisine devam ediyorum: 'Finansal kriz' bölümünün ikincisinde sıra bugün. Krizlerin nasıl ve neden çıktıklarını açıklamayı amaçlayan ilk çalışmalar, mevcut döviz kuru rejimi ile uyuşmayan bir para politikası uygulandığında ortaya çıkabilecek krizler üzerine. Sabit ya da artış hızı sabit döviz kuru rejimleri inceleniyor. Para politikasının bu rejimlerle uyumsuz olmasının ana nedeni gevşek maliye politikası. Bütçe yüksek düzeylerde açık veriyor ve bu açığın finansmanı para basılarak gerçekleştiriliyor. [Devamı]
    Türkiye’nin kredi notu göreli olarak yükselmiştir
    Ozan Acar 23 Ağustos 2011
    Küresel krizin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkisi krizin merkezindeki zengin ülkelere kıyasla daha sınırlı oldu. Ancak, gelişmekte olan ülkelerin kredi notları borç krizi içindeki ülkelerin birçoğundan halen aşağıda bulunuyor. Ocak 2011'de TEPAV web sitesinde yayımlanan Yapısal reformsuz kredi notu artışı olmaz başlıklı çalışmada bu durumun nedenlerini incelemiştik[1]. Türkiye'nin kredi notunun yükselmemesini, mali performansı çeşitli kanallar üzerinden etkileme potansiyeli bulunan cari açığın ve bütçe gelirlerinin milli gelire oranı, reel döviz kuru ve büyüme volatilitesi gibi göstergelerdeki olumsuz durumla ilişkilendirmiştik. Türkiye'nin kredi notu, tahminlerimizle paralel olarak, Ocak 2011'den sonra değiştirilmedi ama göreli olarak yükseldi. Bu göreli yükselişin sebebi Euro Bölg [Devamı]
    Şimdilik istediği yere gitse?
    Fatih Özatay, Dr. 23 Ağustos 2011
    Böyle belirsiz bir ortamda MB'nin, döviz kurunun belli bir değeri almasını istediği izlenimi vermesi hiç doğru değil. Yerli paranın yabancı paralar karşısındaki reel değeri (nominal kurun yurtdışı fiyat endeksinin yurtiçi fiyat endeksine oranı ile düzeltilmiş değeri) hakkında elbette değerlendirme yapmak mümkün. Mesela lira reel olarak değerli ya da değersiz demenin bir anlamı var ve bu değer ihracat ve ithalat açısından özel bir öneme sahip. Kısacası, reel kur önemli bir değişken. Bu saptama üzerinde bir görüş ayrılığı yok. [Devamı]
    Bankalara 1.2 trilyon dolar destek kötü mü?
    Güven Sak, Dr. 23 Ağustos 2011
    İkinci Savaş'a girerken, on yıl geçmiş ama 1929 buhranı bitmemişti. Galiba bu iş daha sürecek, temkinli olmakta fayda var. Eskiden burada da olmuştu. Bakın orada da daha krizin ortasında bir daha oldu. Dün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2000-2001 bankacılık krizi sırasında hangi bankaya ne kadar gecelik destek sağladığını açıklamıştı, Bu sefer sıra Amerikan Federal Merkez Bankası'ndaydı (FED). Haber Bloomberg'te evvelki gün patladı. Tam "Acaba Fed Başkam Bernanke ne yapar? Üçüncü parasal genişleme artık başlar mı?" diye kafamdan geçirirken bu oldu. İktisadi kararlar artık çok siyasi oldu. Bu haber bana önümüzdeki dönemde işimizin zor olduğunu düşündürdü. Gelin bakın neden? [Devamı]
    Yeni bir OSB politikasının zamanı geldi, geçiyor
    Esen Çağlar 22 Ağustos 2011
    Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de ilk kurulan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) olan Bursa OSB'nin 50. kuruluş yılı kutlandı. Planlı ekonomiye geçiş süreciyle birlikte bir Dünya Bankası kredisiyle başlayan, yarım asırlık OSB serüveni, ülkemiz sanayinin bugünkü noktaya gelmesine çok önemli katkılar sundu. Artık neredeyse her ilimizde en az bir OSB bulunuyor ve sanayicisinden sıradan vatandaşına herkes o ildeki OSB'nin nerede olduğu, neye benzediği konusunda bir fikir sahibi. Pek fikir sahibi olmadığımız konu ise OSB'lerin ülkemiz ekonomisindeki işlevinin nereye doğru evrilmesi gerektiği. Bence bu sorunun cevabı, Türkiye'nin sanayi politikasını da, cari açıkla mücadele stratejisini de yakından ilgilendiriyor. [Devamı]
    Üsküp 2014: Makedon Kimliğinin Uyanışı
    Erhan Türbedar, Dr. 22 Ağustos 2011
    Makedonya hükümeti "Üsküp 2014" projesi çerçevesinde başkent Üsküp'ün merkezini yeni bir görünüme kavuşturmaya devam ediyor. İnşa edilen yeni binalarla, eski binalar üzerindeki yenileme çalışmalarıyla ve değişik heykellerle, Üsküp'ün merkezi adeta görkemli antik bir kente benzetilmeye çalışıyor. Heykeller içinden en çok dikkat çekeni ise, resmi açılışının Eylül 2011'de yapılması öngörülen dev Büyük İskender heykeli. Üsküp 2014 projesinin maliyeti açıklanmıyor ise de, tahminler 200-500 milyon Avro aralığında yapılıyor. Halkın bir kısmı, işsizlik oranının yüzde 33'ü aştığı ve vatandaşların yaklaşık üçte birinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı ülkede heykellere yüklü harcamaların yapılmasına karşı çıkıyor. Ülkedeki azınlıklar ise, Üsküp 2014 projesiyle sadece Makedon ve Ortodoks Hristiya [Devamı]
    Üçüncü parasal genişleme gelmezse Avrupa’yı daha büyük sorunlar beklemektedir
    Güven Sak, Dr. 20 Ağustos 2011
    Bir süredir portföy kararlarının yalnızca kol saatine bakarak yapıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Yine "katı olan her şeyin buharlaştığı" dönemlerden birindeyiz. Her dakika yeni bir şey oluyor, sürekli diken üstünde oturuyoruz. Türkiye'de yaşıyorsunuz. Güneydoğu sınırının güneyinde Suriye var. Aynı sınırın kuzeyinde PKK faaliyetlerini artırıyor. Öte yandan, Avrupa'daki bankacılık krizi küresel gerginlikleri tırmandırıyor. Türkiye'nin ise yapısal kırılganlıkları her an daha görünür hale geliyor. Ürpertici, değil mi? Dilerseniz bugün Avrupa'da krizin derinleşmesine odaklanayım. [Devamı]