Yerinizden kalkmayın ve kemerinizi bağlı tutun
Güven Sak, Dr.
04 Kasım 2011
Artık Avrupa'daki kriz nasıl seyrederse seyretsin Türkiye'yi her durumda aynı ölçüde olumsuz etkileyecek. Uçak seyahati sırasında, türbülans başlarsa öyle demezler mi? "Aman yerinizden kalkmayın ve kemerinizi bağlı tutun". Kendi emniyetiniz için elbette. Her zamankinden daha fazla temkinli olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun uygulayacağı ekonomik tedbirleri halka sorma kararı Avrupa'yı karıştırdı. Ortada Yunanistan'a karşı bir nevi 'nankör kedi' tepkisi var. İzliyorsunuzdur. Avrupa referandumda çıkacak bir 'hayır' kararının ekonomiyi olumsuz etkilemesini bekliyor. Avrupa için böyle bir durumda beklenen şimdikinden daha büyük bir çalkantıdır. Bu ilk noktadır. Türkiye açısından bakıldığında da çalkantılı bir yeni döneme giriyoruz. Ama bana kalırsa Türki
[Devamı]
Mide rahatsızlığından nasıl kurtulunur?
Fatih Özatay, Dr.
03 Kasım 2011
Yunanistan Başbakanı Papandreu hem Sarkozy ile Merkel'e hem de kendi halkına karşı çok usta bir manevra yaptı. Karşıda Kalimnos ve Leros adaları. Pek bir şilep trafiği görünmüyor. Komşuda durgunluk mu var ne? Yoksa yılın bu mevsiminde hep böyle mi olur oralar? Gel de şimdi 'mevsim hareketlerinden arındırılmış şilep trafiği' verilerini arama! Hoş, olsa ne olacak? Duymayan kaldı mı ki Yunanistan'ın yıllardır durgunlukta olduğunu? İki küçük adadaki şilep trafiğine mi kaldı durgunluğun kanıtı? Komşunun içine düştüğü durum karşısında bu tür satırlar kibarlık sınırlarını zorlayabilir. En iyisi başka bir soru sorayım: Papandreu gerçekten de referanduma gidecekse acaba oralarda yaşayanlar nasıl oy kullanacaklar?
[Devamı]
Avrupa'nın yeni paketinden umut kesiliyor mu?
Fatih Özatay, Dr.
02 Kasım 2011
Bu satırların yazıldığı saatlerde, piyasada on yıl vadeli Almanya devlet tahvilinin faizi yüzde 1.85 civarında işlem görüyordu. Aynı vadedeki İtalya devlet tahvilinin faizi ise yüzde 6.18'e yükselmişti. Oysa çok değil, üç işgünü önce Euro Bölgesi liderleri yeni bir ekonomik paket açıklamışlardı. Beklenen, İtalya tahvilinin faizinin Almanya tahvilinin faizine yakınlaşma sürecine girmesiydi. Olmadı.
[Devamı]
Çin Avrupa'yı kurtaracakmış...
Hasan Ersel, Dr.
01 Kasım 2011
Avrupalı liderlerin tahvillerden bir miktar satmak dışında bir şey beklediklerini sanmıyorum. Çin ise almaya pek gönüllü değil. Geçen hafta Euro Bölgesi liderlerinin krizden çıkabilmek için anlaşmaya vardıkları açıklandı. Toplantılara katılan bir üst düzey yetkili, bu haberi doğrulamış, ama 'ne konuda uzlaşı sağlandığının açıklığa kavuşmadığını' da eklemiş. Yunanistan devlet tahvillerinin nominal değerlerinin yüzde 50 düşürülmesi bile öyle. Duyan sanır ki, bu tahvilleri alanlar yükün yarısını üstlenmişler. Hiç de değil. Yükün ne kadarını üstlenecekleri, bu tahviller yerine onlara verilecek olan tahvillerin faiz oranına ve vadesine bağlı. Bunların ne olacağı ise henüz belli değil. Bir de Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun bir milyar euroya çıkarılması kararı var. Bu henüz ne olduğu bilinmeye
[Devamı]
Bir o, bir bu
Fatih Özatay, Dr.
01 Kasım 2011
Önemli olan Merkezin bir o değişkeni, bir bu değişkeni önemli gördüğü izlenimi vermesi ve bunun yarattığı belirsizlik Bu amaç-araç sayısı meselesine tekrar odaklanmakta yarar var. Epeydir enflasyon hedeflemesi 'tu-kaka' olma yolunda ilerliyor; yerine yeni bir para politikası rejimi aranıyor. Ne var ki henüz kuramsal altyapı hazır değil. Bu nedenle meramımı gelin biraz 'teknik' kaçması pahasına enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde anlatayım. Bu çerçevede temel amaç, fiyat istikrarını sağlamak, Diğer akla gelebilecek tüm amaçlar ikincil ve bu ana amaçla çelişmedikleri sürece devredeler. Bir tane de ana politika aracı var: Kısa vadeli faiz haddi. Elbette bu ana politika aracını başka araçlarla desteklemek mümkün. Enflasyon hedeflemesi uygulayan bir merkez bankası, tüm iletişimini enflasy
[Devamı]
Bangkok sokaklarında timsahlar yüzer
Güven Sak, Dr.
01 Kasım 2011
Dünyada tek başımıza değiliz. Bize benzeyen ve de beceriksizlikte bizimle yarışabilecek bir ülke daha var: Tayland. 2011 Tayland için "Zamanların» en iyisiydi ve zamanların en kötüsüydü" diye anılmaya aday görünüyor. Aynı Türkiye yani. Daha bu yılın temmuzunda Dünya Bankası, bundan böyle Tayland'ın 4200 dolarlık kişi başı milli geliriyle alt orta gelirli bir ülke olmaktan çıktığını üst orta gelirli bir ülke olduğunu açıklamıştı. Aynı Türkiye gibi. Yine ağustosta yapılan seçimlerle Tayland askeri yönetimden çıktı. 1967 doğumlu Yingluck Shinawatra, hem Tayland'ın ilk kadın başbakanı oldu hem de 60 yıldan beri ülkenin başına geçen en genç siyasi lider unvanını aldı. Sonra bu yılın muson yağmurları beklenenden yoğun geldi. 2011'de Bangkok sokaklarında, aynı 19. yüzyıl sonunda olduğu gibi yine
[Devamı]
Belirsizlik ve Olasılık
Hasan Ersel, Dr.
30 Ekim 2011
Aşağıdaki, özellikle son günlerde, sıkça kullanılan/kullandığımız türde, ifadeye bir göz atalım:
[Devamı]
Bütün sorunların anası
Güven Sak, Dr.
29 Ekim 2011
Asıl sorun karar alıcıların 19. Yüzyıldan kalma meselelerle meşgul olmalarıdır. Van depremi etrafında gelişen organizasyon karmaşasını takip ediyor musunuz? Oradaki koordinasyon zafiyeti Türkiye’nin köklü sorunlarına işaret etmektedir. Hakikaten, Türkiye’deki bütün problemlerin anası nedir? Akla Kürt sorunu geliyor, değil mi? Ya da belki Ermeni sorunu? Bana kalırsa, 19. Yüzyıldan kalmış bu meseleler Türkiye’nin 21. Yüzyıldaki asıl gündemi olamaz. Asıl sorun ekonomiyle ilgilidir. İzin verin açıklayayım: Asıl sorun ülkenin yeni bir başlangıç yapmasına elverişli ortamı sağlayacak kurumsal kapasitededir. Türkiye ya yüksek gelirli bir ülke haline gelecek, ya da içinde bulunduğu orta gelirli ülke konumuna sıkışıp kalacaktır. Ancak birinci gruba erişilmesine olanak verecek tüm reformlar son on y
[Devamı]
Avrupa'nın yeni kararları
Fatih Özatay, Dr.
29 Ekim 2011
Plana daha az eleştirel yaklaşanlar bile bu planın Euro Bölgesi liderlerine sadece zaman kazandırdığını vurguluyorlar. Euro Bölgesi liderlerinin 27 Ekim günü sabaha karşı açıkladıkları kararlara piyasaların ilk tepkisi olumlu oldu. Olumlu tepki, cuma sabahı bu yazının yazıldığı saatlerde de sürüyordu. Buna karşılık, hem piyasaların içindeki bazı oldukça tanınmış uzmanların hem de Avrupa Birliği'ndeki kriz hakkında son zamanlarda önemli değerlendirmeler yapan konunun uzmanı akademisyenlerin görüşleri piyasalar ile uyumlu değildi. Açıklanan kararlar özü itibariyle şöyle:
[Devamı]