Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Ocak ayı 'olumlu' geçti. Sonrası?
    Fatih Özatay, Dr. 01 Şubat 2012
    2011'in son dört ayına göre 2012'nin ilk ayı oldukça olumlu geçti. Küresel finansal piyasalar biraz olsun rahatladı. Türkiye'ye de yansıdı bu olumlu durum. Türk Lirası değer kazandı ve piyasa faizi bir miktar düştü. Hoş, küresel krizde en kötünün geride kaldığının düşünüldüğü dönemden (muhtemelen 2009 sonuna doğru) bu yana risk algılamasında benzer dalgalanmalar çok yaşandı ama yine de işlerin daha kötüye gitmemiş olmasına sevinmek gerekiyor. Son bir ay içinde olan bitene bakınca şu gelişmeler ön plana çıkıyor. [Devamı]
    Kütahya’daki 25 bin erkek nereye gitti?
    N. Emrah Aydınonat, Dr. 01 Şubat 2012
    TÜİK’in Kütahya’da erkek nüfusunun 25 bin azaldığını açıklaması kenti karıştırmış. Hürriyet’in haberine göre (31.01.2012) AK Parti Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay, durumun tuhaf olduğunu belirterek TÜİK’ten açıklama istemiş. Habere göre Kinay şöyle diyor: [Devamı]
    Para politikasında yeni arayışlar (5)
    Fatih Özatay, Dr. 31 Ocak 2012
    "Makro-sakıngan politika araç işe yarasın diye, diğer politika aracı olan haftalık faizin gücü azaltılıyor." Cumartesi günü, TCMB’nin, yeni para politikası uygulaması çerçevesinde, zorunlu karşılık oranlarını bir makro-sakıngan politika aracı olarak kullandığını belirttim. Amaç, hızlı kredi genişlemesinden kaynaklanan finansal istikrarsızlık riskini azaltmaktı. O politika bir açmazla karşılaştı: Bankalar kredi arzını aynı hızla arttırmaya devam etmek istiyorlarsa, TCMB’nin zorunlu karşılık oranını arttırarak el koyduğu fonlarını (mevduatlarını), TCMB’den haftalık vadede borçlanarak telafi edebilirlerdi. Zira el koyulan mevduatın vadesi çok kısaydı. TCMB ise diğer politika aracı olan haftalık faiz oranının, piyasada belirlenen faiz hadlerini etkileyebilmesi için, bankaların talep e [Devamı]
    İnternette hızlı dolaşamayan eziktir
    Güven Sak, Dr. 31 Ocak 2012
    "Düşük hızlı internet erişimi olan, yerli otomobil değil, olsa olsa, mesleksiz, ezik nesiller üretir." Türkiye internete hızlı erişimde hala geridedir. Hızlı internet erişimi hem yeterince yaygın değil, hem de pahalı. Geçmişe göre iyi ama hala kötü. Hızlı internet erişimi olmaması demek ne demektir? Hiç düşündünüz mü? Bu çağda, hızlı internet erişiminden yoksun olan ülkenin yerli otomobili olmaz. Hızlı internet erişiminden yoksun olan yerde inovasyon olmaz. Lafı olur da kendi olmaz. Hızlı internet erişimi toplumları ve ülkeleri birbirine bağlar. İnternette hızlı dolaşamayan eziktir ve ezik kalır. Bugün azıcık bu konuya takılayım. [Devamı]
    Para politikasında yeni arayışlar (4)
    Fatih Özatay, Dr. 28 Ocak 2012
    "İlk makro-sakıngan araç olan karşılıklardaki artışın işe yaraması için yapılanlar faizin işleyişini bozmasaydı dert etmeyebilirdik." ara politikasında yeni arayışlar’ dizisi kesintisiz sürüyor. Küresel krizden önce çoğu ülkede yaygın biçimde uygulanan para politikasına ‘klasik politika’ dedim. Sonra da ‘yeni politika’ ismini verdiğim ve henüz üzerinde bir uzlaşı olmasa da hem kuramda hem de uygulamada sıkça dillendirilen bir para politikası çerçevesi çizdim. Yeni politikada merkez bankalarının en az iki politika aracının düzeyini nasıl belirlemeleri gerektiği bulunuyor: Politika faizi ve makro-sakıngan (makro finansal istikrarı sağlayıcı) politika aracı. Yeni para politikası uygulanırken çok önemli bir noktaya dikkat etmek gerekiyor. Politika faizi ile makro-sakıngan politika aracı birlik [Devamı]
    Zenginleri koruyalım, lütfen
    Güven Sak, Dr. 27 Ocak 2012
    "Bazı kesimlerin çağın nimetlerinden yoksun kalması acil bir mesele haline geldi."Bu günlerde zenginleri korumak ve de kollamak lazım. Nesilleri bir nevi tehlikede. Bir süreden beri dünyanın her tarafında sayıları giderek azalıyor. Sayıları azalıyor, ancak servetleri artıyor. Servet artık giderek daha az kişinin elinde toplanıyor. Maddi yoksunluk çekenlerin maddi yoksunluk çekmeyenlerden giderek daha fazla olduğu dünyada yaşıyoruz. Hal böyleyken şimdi bir de Başkan Obama’dan başlayarak millet bir nevi “zengin avı”na çıktı. Bir nevi, kıyamet alametleri belirdi. ABD Başkanı, “Nasıl askeri operasyonlarda hiçbir askeri cephe gerisinde terk etmemek esas ise, toplumda da hiç kimseyi geride, tek başına bırakmamak gerekir” dedi. Davos toplantılarının özü baktık ki gelir dağılımı oldu. Zenginler ot [Devamı]
    Stratejik ürün belirlemek için bir strateji belirlemek gerekir mi?
    Serdar Sayan, Dr. 27 Ocak 2012
    üzerine yazmak gibi bir niyetim hiç yoktu ama bu konuya son kez değinmek ve bu vesileyle Türkiye’nin sanayileşme ve inovasyon deneyimi üzerine kafamdaki bazı soruları sizinle paylaşmak istiyorum. Biliyorsunuz son aylarda bu yerli otomobil konusunda bir dolu haber çıkıyor basın yayın organlarında. Süreç, hükümetin yerli otomobil üretecek “babayiğitler” aradığını en yetkili ağızlardan açıklaması ile başladı. Hazırlanmakta olan yeni sanayi teşvik düzenlemeleri kapsamında, (dünya çapında?) markalaşma kapasitesine sahip olmak üzere üretilecek yeni bir yerli otomobil stratejik ürün olarak değerlendiriliyormuş. Bu yüzden Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD), bu seçimin arkasındaki önemli stratejik hedefler doğrultusunda “siz bir yerli otomobil üretseniz çok hoş olur” diyen hükümetin iteklemesiyle, [Devamı]
    Para politikasında yeni arayışlar (3)
    Fatih Özatay, Dr. 26 Ocak 2012
    "Politika faizi ile makro-sakıngan politika aracı birlikte kullanıldıklarında birbirlerinin etkilerini azaltmamalı." ıra dizinin üçüncü yazısında. Geçen yazıda ‘klasik politika’ olarak adlandırdığım küresel krizden önceki para politikasını özetledim önce. Sonra da ‘yeni politika’ ismini verdiğim ve henüz üzerinde bir uzlaşı olmasa da hem kuramda hem de uygulamada sıkça dillendirilen bir para politikası çerçevesi çizdim. Yeni politikada merkez bankalarının en az iki politika aracının düzeyini nasıl belirlemeleri gerektiği bulunuyor: Politika faizi ve makro-sakıngan (makro finansal istikrarı sağlayıcı) politika aracı. [Devamı]
    Hırvatistan AB geleceğini seçti
    Erhan Türbedar, Dr. 25 Ocak 2012
    Hırvatistan halkı, ülkenin AB üyeliğine ilişkin düzenlenen halkoylaması için 22 Ocak 2012’de sandık başına gitti. Katılım oranının yüzde 43,58 olan halkoylamasında Hırvatistan’ın AB üyeliği yaklaşık % 66’lık evet oyuyla halk tarafından onaylandı. Böylece, yıllarca uğruna çabaladığı AB üyeliği artık Hırvatistan açısından bir gerçeğe dönüşüyor. Bir terslik yaşanmadığı sürece, Hırvatistan’ın 1 Temmuz 2013 tarihinde AB üyesi olması öngörülüyor. [Devamı]
    2012'de cari açık
    Fatih Özatay, Dr. 25 Ocak 2012
    2011'de Türkiye ekonomisine ilişkin yapılan tartışmalarda başköşede yer alan konulardan biri de cari işlemler açığıydı. Hem cari açıktaki yükselme hem de finansmanının özellikle yılın ilk aylarında ağırlıklı olarak kısa vadeli olması bir risk unsuru olarak algılandı. Bu nedenle de cari işlemler açığına karşı yapılabilecekler gündemi meşgul etti. [Devamı]