Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    İşsizlik oranını düşürmek
    Fatih Özatay, Dr. 17 Ağustos 2022
    İşsizlik oranımız oldukça yüksek. “Hangi işsizlik oranı?” diye sorabilirsiniz. En düşük olanı da yüksek ‘atıl işgücü oranı’ olarak açıklananı da yüksek. İlki yüzde 10,3, ikincisi yüzde 20,4. Bir de şu var. Türkiye’de işgücüne katılım çok az. Oysa farklı işsizlik oranları hesaplanıyorken işgücü dikkate alınıyor. İşsiz olmalarına karşın, iş aramadıkları ya da iş aramaktan usandıkları için işgücünde olmayanlar bir gecede fikir değiştirip işgücüne katılsalar, onlar uzun süre iş bulamayacaklarına göre işgücü büyürken, işsiz sayısı da artacak. Böylelikle işsizlerin işgücüne oranı, yani işsizlik oranı da sıçrayacak. [Devamı]
    Merkezin itibarı olmazsa, işte böyle olur
    Güven Sak, Dr. 16 Ağustos 2022
    2001 krizi günleri ile bugün arasında ne fark var? Geçenlerde bana bunu sordular. Bana sorarsanız, geniş halk kitleleri açısından bugün o günden daha kötüdür. Neden? 2001’de bankalar ve şirketlerle ilgili daha kısmi bir problemimiz vardı, daha az sayıda vatandaşımızı doğrudan etkiliyordu ve doğrusu ya, problem daha kolay kontrol edilebilir bir boyuttaydı. Bugün öyle değil. [Devamı]
    Denge-zıvana meselesi
    Fatih Özatay, Dr. 12 Ağustos 2022
    Üretici enflasyonu yüzde 145 iken, yüzde 22 faiz oranı ile kredi alınamadığının belirtildiği, yüzde 22 yerine yüzde 40 civarında bir faiz önerildiğinden şikayet edildiği ve şikayetin muhatabının da yüzde 22’nin üstünde faiz ile kredi alınmamasını tavsiye ettiği bir ülkede ekonomide tüm dengeler zıvanadan çıkmış demektir. Türk Dil Kurumu’na göre ‘zıvanadan çıkmak’ deyiminin üç anlamı var. Üçüncü anlamı olan ‘denetlenemez duruma gelmek’ yerine kullandığımı not edeyim. Enflasyonu önemsemediğinizde böyle oluyor. “Enflasyon birkaç puan artsın ne olacak ki, ben cari işlemler açığını düzelteyim; bunun için de faizi düşüreyim” hayal dünyasına bir girildiğinde, ekonominin iler tutar tarafı kalmıyor. [Devamı]
    Enflasyonu düşürerek büyümeyi yükseltmek
    Fatih Özatay, Dr. 10 Ağustos 2022
    Türkiye ekonomisinin şu anda uygulanmakta olan ekonomi politikası ile yola devam etmesi mümkün değil. Yeni bir politikaya geçiş ancak seçimden sonra olacak gibi görünüyor. Seçime kadar olsa olsa mevcut sorunlara yeni sorunlar ekleyen gelişmelere sahne olacağız. Yeni ekonomi politikasının önce risk primini çok çabuk düşürmesi ve döviz kurundaki köpüğü alması, sonra da enflasyonun başa aşağı bir yol izlemesini sağlaması gerekiyor. [Devamı]
    Tayvan Ukrayna olur mu?
    Güven Sak, Dr. 09 Ağustos 2022
    Amerikan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi Tayvan’ı ziyaret ettiğinden beri bugünlerde en çok bunu duyuyorum doğrusu: Tayvan Ukrayna olur mu? Ne demek? Aynı Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi gibi, Çin de Tayvan’ı işgale kalkışır mı? Sanmam. Çin, Rusya değil. [Devamı]
    Rekor eksi faizin yüksek bir maliyet unsuru olması
    Fatih Özatay, Dr. 05 Ağustos 2022
    Temmuz ayı tüketici enflasyonu yüzde 80, üretici enflasyonu ise yüzde 145 oldu. Artık ne yazık ki vurgulamak adet haline geldi, ben de öyle yapayım; bunlar TÜİK’in açıkladığı ‘resmi’ enflasyon değerleri. Bu arada İTO İstanbul ‘Ücretliler Geçinme Endeksi’ ile ölçülen enflasyon ile TÜİK’in tüketici enflasyonu arasındaki fark, görülmemiş ölçüde açıldı. İkisi ayrı endeks olduklarından, elbette iki farklı endeksten elde edilen enflasyon değerlerinin farklı olması normaldir. Ancak, tarihsel olarak iki enflasyon arasındaki fark dar sayılabilecek bir aralıkta bir o yana bir bu yana dalgalanırken, bir süredir İTO enflasyonu giderek TÜİK tüketici enflasyonunun üzerine çıkıyor; fark artıyor. [Devamı]
    Bir yavaşlama göstergesi daha
    Fatih Özatay, Dr. 03 Ağustos 2022
    İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO)… Yok yok, geçen hafta sonu meşhur olan İSO toplantısından söz etmeyeceğim. Hem eski bir Merkez Bankası çalışanı hem de ekonomimizin içine düştüğü duruma son derece üzülen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak o toplantıda olan bitenin ibretlik olduğunun altını çizerek geçeyim. Bir de neden ekonomimizin bu durumda bulunduğunu gayet güzel biçimde ortaya koyan bir toplantı olduğunu belirtmekle yetineyim. [Devamı]
    Rusya’ya dokunan yanıyor
    Güven Sak, Dr. 02 Ağustos 2022
    Geçenlerde 44 gün savaşı sonrası başlayan Ermenistan-Türkiye yakınlaşması konusunda bir toplantıdaydım. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki 44 gün savaşı ile başlayan süreci neden futbol diplomasisi döneminden daha güçlü ve sağlıklı gördüğümü anlattım. Bu kez resim hakikaten farklı. [Devamı]
    IMF’nin %4 büyüme tahmini ne anlama geliyor?
    Fatih Özatay, Dr. 29 Temmuz 2022
    Bir süredir önümüzdeki dönemde GSYH büyümesinin nasıl şekillenebileceği hakkında yazıyorum. “Geniş halk kesimlerinin GSYH’den aldıkları pay düşerken, çalışanların çoğu asgari ücretle çalışırken ve sigortasız çalışanların toplam çalışanlara oranı azımsanmayacak boyutta iken, GSYH şu ya da bu oranda artmış o kadar da önemli değil” diye düşünülebilir. Böyle düşünenlerin, büyüme oranları potansiyel büyüme oranının oldukça altında kalmadıkça haksız olduklarını söyleyemem. Ancak yüzde 6,5 ya da yüzde 4,5 büyüme değil de yüzde 3 büyüme ya da yüzde 1 daralma önemli. Büyüme oranı çok düşükse ya da ekonomi daralıyorsa, işsizlik de artıyor. Böyle bakınca büyümeden çoğu kesim yeterince yararlanamasa da, daralma halinde durumları çok kötüleşiyor. Asimetrik bir etki söz konusu. [Devamı]
    Reel kesim güveni 2018-19 krizindeki gibi mi?
    Fatih Özatay, Dr. 27 Temmuz 2022
    Dün iki önemli veri açıklandı: Temmuz ayı kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi. Temmuz ayında kapasite kullanım oranında artış var. Buna karşılık ileriye yönelik reel kesimin bekleyişlerini yansıtan reel kesim güven endeksi düşüyor. İki gösterge çelişkili gibi ama değil. Birincisi, bir ekonomideki faaliyet hacmindeki gidişatın yön değiştirmeye başladığı anlarda farklı göstergelerden bu tip çelişkili sinyaller gelebilir. İkincisi, kapasite kullanım oranı mevcut durumu yansıtırken güven endeksinin alt kalemlerinin önemli bir kısmı geleceğe ilişkin. [Devamı]