Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Üçüncü çeyreğe ilişkin ilk sinyaller
    Fatih Özatay, Dr. 09 Ağustos 2012
    Üçüncü çeyreğe ilişkin ilk sinyaller, ekonomik büyüme oranımızın ilk yarıdakinden çok farklı olmadığına işaret ediyor. Dün, 2012’nin ikinci çeyreğindeki büyüme oranının ilk çeyrektekinden farklı olmadığı yargısını güçlendiren bir veri daha yayınlandı. Sanayi üretimi haziran ayında bir yıl öncesinin aynı ayına kıyasla yüzde 2,7 oranında arttı. Aylık oynamalardan kurtulmak için yine üçer aylık üretim verilerini incelemekte yarar var. Buna göre, geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, ilk çeyrekte yüzde 2,8 oranında artan sanayi üretiminin, ikinci çeyrekte yüzde 3,4 oranında arttığı belirleniyor. Büyüme düşüyor [Devamı]
    Geçen haftaya bakış
    Fatih Özatay, Dr. 08 Ağustos 2012
    Geçen haftaki yazımı Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi'nin Londra'da yaptığı ve finansal piyasalarda son derece olumlu karşılanan açıklamalarına ayırmış ve başlıkta "Nihayet bitiyor mu?" diye sormuştum. Açıklamaların neden olumlu karşılandığını tartıştıktan sonra, durumun olumsuz taraflarına dikkat çekmiştim. Yazı, "henüz en kötünün geride kalıp kalmadığını bilmiyoruz" yargısıyla bitmişti. [Devamı]
    Kuzey Kore: 5 Türkiye: 0
    Güven Sak, Dr. 07 Ağustos 2012
    Dünyanın ilk yirmi ekonomisi arasında olimpiyatlarda halen madalya kazanamamış bir tek Türkiye kaldı. Bu yıl Londra’daki Olimpiyat Oyunları’na 205 ülkeden 10 bin civarında atlet katılıyor. Oyunlar devam ediyor. Türkiye dünyanın en büyük ilk yirmi ekonomisi arasında yer alıyor. Dün dünyanın on yedinci büyük ekonomisiydik. Bu günlerde bir sıra aşağı indik. Artık on sekizinci sıradayız. Endonezya ekonomisinin büyüklüğü bizi bu yıl geçti. Dünyanın ilk yirmi ekonomisi arasında Londra Olimpiyat Oyunları’nda halen madalya kazanamamış bir tek Türkiye kaldı. Herhangi bir biçimde madalya kazanmış 56 ülke vardı ben dün akşamüstü baktığımda. Türkiye, spor söz konusu olduğunda, dünyanın ilk 56 ülkesi arasında yer almıyor. [Devamı]
    Büyüme ikinci çeyrekte yatay mı?
    Fatih Özatay, Dr. 07 Ağustos 2012
    2011'in ilk çeyreğinden itibaren devam eden yavaş büyüme dönemi ilk çeyrekte sona ermiş olsa bile toparlanma henüz başlamadı. Geride bıraktığımız hafta içinde haziran ayı dış ticaret verileri açıklandı. İçinde bulunduğumuz dönemde hem ithalatın hem de ihracatın gelişimi özel bir önem taşıyor. Ekonomimiz 2011’in ilk çeyreğinden itibaren giderek yavaşlayan bir tempoda büyüyor. Bu yavaşlamanın sürüp sürmediğini merak ediyoruz. Yavaşlama bittiyse bir süre yatay bir seyir mi göreceğiz yoksa toparlanma başlayacak mı? Bu soruların yanıtları hem 2012’de büyüme oranımızın nasıl şekilleneceğini kestirmek açısından önemli hem de bir süredir yüzde 9 dolaylarında çakılıp kalan işsizlik oranındaki ataletin devam edip etmeyeceğini öğrenmek açısından belirleyici. [Devamı]
    6,5'ten emin miyiz?
    Fatih Özatay, Dr. 04 Ağustos 2012
    Enflasyon yüzde 6,5'e düşse bile bu düzey Türkiye'nin dış pazarlardaki rakiplerinden yüksek bir düzey olacak. Temmuz ayı enflasyonu yanıltmadı. Haziran ayında yüzde 8,9 olan yıllık tüketici enflasyonu yüzde 9,1’e çıktı. Bu gelişme hem Merkez Bankası’nın hem de iktisatçıların büyük bir kısmının tahminleri ile uyumlu. Çok olmamakla birlikte can sıkabilecek bir gelişme, (I) temel enflasyon göstergesinde bir katılığın gözlenmeye başlamış olması. Son on ayın ortalaması yüzde 7,9, son beş ayınki ise yüzde 7,7. Geçen ay yüzde 7,4 idi, bu ay ise yüzde 7,5 oldu.  Rakiplerden yüksek Enflasyona ilişkin asıl can sıkıcı nokta şu: Enflasyonun yüzde 9,1 düzeyinde olması olumlu olarak değerlendiriliyor. Zira belki biraz daha yükselse de yılın son çeyreğinde düşerek Merkez Bankası’nın yıl sonu [Devamı]
    Sırbistan’ın Yeni Hükümeti Eski Konuları Tartışmaya Açtı
    Erhan Türbedar, Dr. 03 Ağustos 2012
    Sırbistan 6 Mayıs 2012’de gerçekleşen seçimlerden yaklaşık 80 gün sonra yeni hükümete kavuşabildi. Söz konusu seçimlerde hiçbir parti tek başına hükümeti kurabilecek kadar oy alamamış ve ortaya çıkan tablo Sırbistan’ın yeni hükümete kısa zamanda kavuşamayacağına işaret etmişti. Yapılan sıkı siyasi pazarlıkların ardından yeni hükümet, çalkantılı 1990’lı yıllarda Sırbistan’ı yöneten siyasi partiler arasında kurulmuş oldu. Bu nedenle Sırbistan’ın yeni hükümetinin nasıl bir siyaset izleyeceği hususu hem bölge hem de dünya medyasında sorgulanıyor. [Devamı]
    Türkiye bir ergen çocuk gibidir
    Güven Sak, Dr. 03 Ağustos 2012
    Dönüştürücü olabilmenin yolu, öncelikle farklı olduğunuzun farkına varabilmektir. Geçenlerde Tunus’ta bir işadamı, “Sizin bakanların yanlarında yüzlerce iş -adamı ile ziyarete gelmeleri tüylerimi diken diken ediyor” dedi. Ona göre, kendi yaptığına benzer iş yapanların Tunus’a mal satayım diye gelmesi son derece rahatsız ediciydi. Rakiplerini ordular halinde etrafta dolaşırken görmek, moralini bozmuştu. Tunus bugüne kadar dışa kapalı bir ülkeydi, hatırlatayım. Bizim 1980’lerdeki halimize benziyorlar. Ama bakın onlar daha bizim geçtiğimiz yolları bilmiyorlar. Türkiye’nin bu bölgeye yönelik dönüştürücü bir dış ekonomik ilişkiler stratejisine ihtiyacı vardır. 1980’de lazım değildi. Bugün lazımdır. Artık bakanlarımızın her ülkeye giderken, yanlarına bir uçak dolusu işadamı götürme st [Devamı]
    En kötü geride mi kalıyor? (2)
    Fatih Özatay, Dr. 02 Ağustos 2012
    Almanya uzun bir süredir ECB'nin para basarak yüklü miktarda sorunlu ülke tahvili almasına karşı çıkıyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı (ECB) Draghi’nin açıklamalarına finansal piyasalardan olumlu tepki gelmesi üzerine, salı günü “En kötü geride mi kalıyor?” sorusunun yanıtının peşine düşmüştüm. Olumlu tepkilerin nedenlerini o yazıda ele almıştım. Bugün sıra, bu olumlu havanın neden geçici olabileceği ihtimali olduğunu tartışmakta. [Devamı]
    Nihayet bitiyor mu?
    Fatih Özatay, Dr. 01 Ağustos 2012
    DÜNYA'nın pazartesi günkü sayısında, TEPAV'ın ilkini günyüzüne çıkardığı ve bundan sonra iki ayda bir yayınlayacağı 'Ekonomide Durum' raporunun son bölümünde yer alan senaryolar manşetten verilmişti. İki senaryo vardı; bu senaryoları biribirinden ayıran temel fark Avrupa'daki olayların nasıl gelişeceğiydi. Kötü senaryoda Avrupa'da işler daha da karışıyordu. İyi senaryoda ise İspanya en kötüyü geride bırakıyor ve sorunlu ülkelerin Euro Bölgesi'nden çıkışları gündemden düşüyordu. İyi senaryoyu daha da iyi kılacak temel gelişme ABD Merkez Bankası'nın (FED) yeni bir parasal genişlemeye gitmesiydi. [Devamı]
    En kötü geride mi kalıyor?
    Fatih Özatay, Dr. 31 Temmuz 2012
    Artan bütçe açıkları ve yükselen borç nedeniyle mevcut maliye politikalarının sürdürülebilir olmadığı algısı yaygınlaştı. Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, bazı Avrupa ülkelerinin devlet tahvillerinin faizlerinin oldukça yüksek düzeylere gelmesinin, para politikasının ekonomi üzerine etkilerini zayıflattığını belirtti. ECB’nin görevleri arasında para politikasının ekonomiyi etkileme kanallarını açık tutmanın da olduğunu hatırlattı. Mesajı netti: “Yükselen tahvil faizleri para politikasının etkisini ortadan kaldırıyorsa, tahvil faizlerini düşürmek üzere harekete geçerim. Meali; ikincil piyasada o tahvillerden faizleri kabul edilebilir bir düzeye düşene kadar satın alırım.” Avrupa’daki gelişmeleri yakından izleyen bazı uzmanlar bu açıklamayı gayet olum [Devamı]