Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Türkiye kaç madalya kaçırdı?
    Güven Sak, Dr. 17 Ağustos 2012
    Dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde, madalya sayısına göre yapılan sıralamada, Türkiye 17'nciliği aldı. Önce maçın sonucunu vereyim. Kim Jong-Un, Recep Tayyip Erdoğan’ı yendi. Kuzey Kore, Londra 2012’den dördü altın, ikisi bronz tam altı madalya ile döndü. Türkiye ise ikisi altın, ikisi gümüş ve biri bronz toplam beş madalyada kaldı. Sonuç, Kuzey Kore 6-Türkiye 5 oldu. Türkiye, sıralamada 32’de kalırken, Kuzey Kore ilk 20’ye girdi. Dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde ise madalya sayısına göre yapılan sıralamada, Türkiye 17’nciliği aldı. İlk 20 ekonominin topladığı 652 madalyanın sadece 5’i, yani binde 8’i, Türkiye’nin oldu. Bu ülkelerin toplam milli gelirleri içinde Türkiye’nin payı ise yaklaşık yüzde 1,5. Türkiye’nin olimpiyatlardaki performansı, ekonomik büyüklüğüne bakınca [Devamı]
    Üçüncü pencere var mı?
    Fatih Özatay, Dr. 16 Ağustos 2012
    Ürettiğimiz malı ve hizmetleri daha ucuza mal etmemiz için verimlilik artışı, teknoloji ve nitelikli işgücü kullanımı gerekli. Cari açıktaki düşüşe iki farklı pencereden bakılabileceğini söylemiştim salı günü. Büyüme penceresinden bakıldığında, cari açıktaki düşüşle büyüme oranımızdaki düşüş arasında yakın bir ilişki olduğu için cari açıktaki düşüşü ‘iyileşme’ olarak nitelemek mümkün değildi. Finansman penceresinden bakıldığında ise uluslararası finansal piyasalarda yeni bir fırtına çıkması olasılığı dikkate alındığında, cari açıktaki düşüş, yani dışarıdan borçlanarak finanse etmemiz gereken döviz açığımızdaki azalış ‘iyileşme’ olarak nitelendirilebilirdi.  İşsizlik hâlâ yüksek Dün Mayıs 2012 dönemine ilişkin işsizlik oranları açıklandı. İşsizlik oranımız 2009’da çıktığı zirve d [Devamı]
    Üçüncü bir pencere ihtiyacı
    Fatih Özatay, Dr. 15 Ağustos 2012
    Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) ikinci çeyreğe ilişkin 'İhracatçı Eğilim Araştırması' sonuçları hafta başında yayınlandı. İhracatçılara sorulan çok sayıda sorudan bir tanesi 'ihracat sektörünün öncelikli sorunları'. Ankete katılanlar birden fazla seçeneği işaretleyebiliyorlar. En fazla işaretlenen seçenek yüzde 61.1 ile enerji maliyetleri. İkinci sırada ise yüzde 57.8 ile döviz kuru var. Ankete ilişkin olarak yayınlanan Basın Bülteni'nde TİM Başkanı döviz kuru için 'kırmızı çizgi'den söz etmiş. Yarısı dolar yarısı eurodan oluşan döviz sepeti için TİM'in kırmızı çizgisi 2 lira imiş. Ankete gelen yanıtlara göre ise rekabetçi kurlar şöyle: Bir dolar 1.84 lira ve bir euro 2.31 lira. Bu durumda döviz sepetinin değeri 2.08 lira oluyor. [Devamı]
    Hangi pencereden baksak?
    Fatih Özatay, Dr. 14 Ağustos 2012
    Cari işlemler açığındaki düşüşü, yani dış kaynak ihtiyacımızdaki azalmayı 'iyileşme' olarak nitelemek gerekir. Haziran ayına ait ödemeler dengesi verileri açıklandı. Beklendiği gibi cari işlemler açığındaki azalma sürüyor. Son on iki ayın cari işlemler açığı 63.5 milyar dolar oldu. Bir yıl öncesinin aynı ayına kıyasla on milyar dolarlık bir azalmaya işaret ediyor bu rakam. En dikkat çekici gelişme ise enerji dışı cari dengede gerçekleşti. Yirmi yedi aydır enerji dışı cari açık veriyorduk. Haziran ayında bu sefer küçük de olsa fazla verdik. Böylelikle son on iki ayın enerji dışı cari açığı on iki milyar dolara düştü: Bir yıl öncesinin aynı ayına kıyasa yaklaşık yirmi milyar dolarlık bir azalma anlamına geliyor. Çarklar yavaş dönüyor [Devamı]
    "Sana ne ulan benim İran'la ilgili işlemlerimden"
    Güven Sak, Dr. 14 Ağustos 2012
    Amerikalılar, Amerikan mahkemeleri vasıtasıyla küresel ölçekte işlem yapan herkese ceza kesebilecek durumdalar. Aslında Sayın Ertuğrul Özkök’ün o nefis yazısının başlığı olmasaydı herhalde ben böyle bir başlık atmaya cesaret edemezdim. Hani o, Sayın Başbakanımızın, manasız mı manasız, “Üniversitede bira mı olurmuş?” lafı üzerine yazılmış “Sana ne ulan benim biramdan” başlıklı güzel yazıyı hatırladınız mı? Geçenlerde İngiliz Standard Chartered bankasının finans işlemlerinden sorumlu üst düzey yetkilisinin işte tam da böyle dediği konuşuluyordu. Amerikalı savcının, bankanın İran’la yaptığı işlemler hakkında, bankasına ambargoya aykırılıktan soruşturma açacağı söylentileri üzerine, İngiliz Richard Meddings’in Amerikalıya önce “Sana ne ulan benim ve dünyanın kalanının İran’la yaptığı işlemlerd [Devamı]
    İki şehrin kaderi: Halep ve Gaziantep
    Güven Sak, Dr. 11 Ağustos 2012
    Son zamanlarda iki şehrin kaderi üzerine düşünüyorum: Halep (Aleppo) ve Gaziantep. Biri şimdilik Suriye sınırları içerisinde, diğeri Türkiye’de. Yoğun sokak çatışmalarının sürdüğüne dair söylentileri duydukça, Halep’in çalışkan vatandaşları için sadece üzülebiliyorum. Aslında, Halep ve Gaziantep ikiz şehirler. İki şehrin pazaryerlerini gezerseniz benzerliği siz de göreceksiniz. Daha doğrusu, Halep ve Antep birbirinden ayrılmış ikiz şehirler… Osmanlı döneminde İmparatorluk ekonomisinin üç ana merkezi vardı: İstanbul, Kahire ve Halep. Halep’in ekonomik merkez olduğu bu dönemde üç çevre uydusu vardı: Antep, Antakya ve Urfa. Şimdi bu ikiz kentlerin kaderini düşünmenin vakti gelmiştir. Bu kentlerden birini doğrudan etkileyen şiddet, diğeri için de dolaylı sonuçlar doğurur mu? Bu soruyu cevaplam [Devamı]
    Çin'in ihracat performansının düşündürdükleri
    Fatih Özatay, Dr. 11 Ağustos 2012
    İhracatımıza destek olmak için uyguladığımız politika, üretim maliyetlerimizi arttırarak ihracata köstek olur hale geldi. Çin’in temmuz ayındaki kötü ihracat performansı, olumsuz haberler zincirinin son halkasını oluşturdu. Çin’in temmuz ayı ihracatı bir yıl öncesinin aynı ayına kıyasla sadece yüzde 1 arttı ve beklenen artışın belirgin biçimde altında kaldı. Temel nedeni belli: ABD’deki toparlanmanın son derece yavaş gerçekleşmesi, Avrupa Birliği’nin ise toparlanamaması. [Devamı]
    Otoriter olunca da madalya alınabilmektedir
    Güven Sak, Dr. 10 Ağustos 2012
    Beşeri sermaye yatırımının başlangıcı insana, onun her düşündüğüne, her ne olursa olsun inandıklarına önem vermektir. Memlekette iyi şeyler de oluyor. Ankara Belediyesi ilk kez beni şaşırttı. Kaldırımlar değişiyor. Ne var bunda, hep oluyor demeyin. Çankaya’da görme özürlü vatandaşlarımızın bastonları ile rahatça gezinebilmeleri için kaldırımları elden geçirmeye başlamışlar. Sadece 30 metre için olsa da Bülten Sokak’ta sanırım pilot uygulama yapmışlar. Kaldırımlara sarı oluklu ve de kabartmalı, görme özürlülerin izleyebileceği taşlar döşemişler. Aynı tür taşlardan oluşan kulvarlar Esenboğa ve İstanbul Atatürk havaalanlarının içinde de görülmeye başlandı. Ben bunun insana ve yayaya değer verme yolunda ilk adım olduğunu düşünmek istiyorum. Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulmak [Devamı]
    Balkan Kapitalizmi: Şüpheli Koşullarda Zengin Olmak
    Erhan Türbedar, Dr. 09 Ağustos 2012
    Sırbistan Merkez Bankası Başkanı Deyan Şokiç, görevden alınması üzere bazı işadamlarının hükümete baskı yaptığını açıkladı. Birkaç hafta önce ise Sırbistan’ın eski Cumhurbaşkanı Boris Tadiç, bazı işadamlarının kendisini tekrar cumhurbaşkanlık koltuğunda görmek istemediğini söylemişti. Bu tür açıklamalar, 1990’lı yıllarda Balkanlar’da şüpheli koşullarda zenginliğe kavuşanların günümüzde siyasete etkilerinin ne olduğunu yeniden tartışmaya açtı. [Devamı]
    Özel soyunma odasına tropik meyve isteyen zurnacı
    Serdar Sayan, Dr. 09 Ağustos 2012
    İşgücü talebi ile arzı arasındaki uyumsuzluk [Devamı]