Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Türkiye ortada sıkışıp kalmıştır
    Güven Sak, Dr. 15 Aralık 2012
    Başlık çoğunuza tanıdık gelecektir. Türkiye pek çok açıdan ortada sıkışıp kalmıştır. En azından ben son zamanlarda pek çok örnek duyuyorum: Türkiye İran krizinin ortasında sıkışmıştır. Bağdat ve Erbil arasındaki krizi saymıyorum bile. Peki ya Suriye krizi? Önlemler alınmıştır, Patriotlar imdada yetişecektir. Ancak, bu örneklerin hiçbirinde Türkiye kendi eliyle kendini köşeye sıkıştırmış falan değildir. Mesele, Türkiye’nin krize teşne bir bölgeyle sınır komşusu olmasıdır. Türkiye’nin kendi tercihleri yüzünden ortada sıkışıp kaldığı tek konu hepinizin tahmin edebileceği gibi ekonomidir. [Devamı]
    Kredi mi faiz mi? (2)
    Fatih Özatay, Dr. 15 Aralık 2012
    Farklı kredi türleri için farklı artış oranlarını teşvik etmek, geleceğin cari açığı açısından daha iyi olan yatırım artışını tetikleyebilir. Son yazımın başlığındaki ‘Kredi mi faiz mi’ sorusunu biraz daha deşmem gerekiyor. Sözünü ettiğim yazımda, mevcut koşullarda, büyüme üzerinde asıl belirleyici olanın kredi hareketleri olduğunu söylemiştim. Öte yandan, önceki yazılarımda ‘Yoksa aslında işe yarayan sadece klasik faiz politikası mı’ sorusunu ileride tartışacağımı da söylemiştim. [Devamı]
    Faiz rantı haram da arsa rantı helal midir?
    Güven Sak, Dr. 14 Aralık 2012
    Türkiye'nin ikinci rant ekonomisi dönemi nedeniyle sanayisizleşmekte olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de ‘rantiyeci’nin bir türü gitti, bir başka türü geldi. İlki de ikincisi de farklı türden yapısal bozukluklarımıza dayanıyor. Gelin hatırlatayım: Dün mali disiplini sağlayamadığımız için kamu yüksek düzeyde borçlanmak ve de yüksek faiz ödemek zorunda kalıyordu. Bugün imar düzenlemelerini yazboz tahtasına çevirerek, kamusal kararlarla arsa değerlerini yükseltiyoruz. Dün parayı işletmek için önce bono alıp sonra hiçbir şey yapmadan beklerdik. Şimdi arsayı alıp hiçbir şey yapmadan değerinin artmasını bekliyoruz. Artıyor da. Dün gelen havadan kazanç gibiydi, şimdiki de öyledir. Dün faiz rantını vergilendirmiyorduk. Bugün de arsa rantını vergilendirmiyoruz. Sonuçta ne oluyor? Sonuçta Tü [Devamı]
    Kredi mi, faiz mi?
    Fatih Özatay, Dr. 13 Aralık 2012
    Kredi artış oranının üst sınırını arttırmadıkça, faiz indiriminin büyüme üzerinde çok etkili olmasını beklememek gerekiyor. Büyümeyi bir miktar arttırmak istediğimizi düşünelim. Türkiye’de hangisini tercih edersiniz: Kredi artış oranını sabit tutup faiz oranını düşürmek mi? Kredi artış oranını biraz daha yükseltmek mi? [Devamı]
    2013'e girerken (2)
    Fatih Özatay, Dr. 12 Aralık 2012
    Son on iki aylık cari açık Ekim 2011'de 78.4 milyar dolar ile rekora ulaşmıştı. Sonra sürekli azaldı ve bu ekimde 53.1 milyar dolara düştü. Salt cari açığın oluşturduğu risk açısından bakınca olumlu bir gelişme bu. Ayrıca, aynı dönemde 64 milyar dolarlık finansman gerçekleşti. Dolayısıyla, cari açığın oldukça üzerinde bir dış kaynak girişi var. [Devamı]
    Sürpriz yok, peki dördüncü çeyrek?
    Fatih Özatay, Dr. 11 Aralık 2012
    Yılın ilk üç çeyreğindeki durumdan çok farklı olmayacak dördüncü çeyrekteki durum; küçülme değil, düşük bir büyüme bekliyor bizi. Bu köşede onca ‘dedikodusunu’ yaptıktan sonra nihayet yüzleştik hazretle; üçüncü çeyreğin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) rakamları açıklandı. Neydi yaptığım dedikodu? Üçüncü çeyrek GSYH büyüme oranının, birinci çeyrekte gerçekleşenden düşük olan ikinci çeyrek büyümesinin de altında kalacağı idi. Öyle oldu. Yok, durun; ne güzel de bildim, değil. Beklediğimin de altında gerçekleşti üçüncü çeyrek büyümesi. Bu köşede dile getirmemiş olsam da yüzde 2,5 civarında bir büyüme bekliyordum; yüzde 1,6 oldu. Böylelikle yılın ilk dokuz ayında, bir yıl öncesinin aynı dönemine göre büyüme oranımız yüzde 2,6 olarak gerçekleşti. [Devamı]
    İnci Pastanesi'ni koruyamayan sanayiini de koruyamaz
    Güven Sak, Dr. 11 Aralık 2012
    İnci Pastanesi'ni savunmayı akıl etmeyen muhafazakâr olamaz. Geleneksiz muhafazakâr; etsiz sucuk, sütsüz yoğurt gibidir. Ben 1960’ların ilk yarısında Bursa’da doğdum. Arada bir Bursa’dan İstanbul’a ailece dolaşmaya gidilirdi. Kısa gezi esnasında mutlaka bir İnci Pastanesi’ne de uğranılırdı. Bu durumda hayatımın ilk profiterolünü de İnci’de, 1970’lerin ilk yarısında yemiş olmalıyım. Şimdi İnci Pastanesi kapanmış. Bu günlerde hükümetimiz, Beyoğlu’nda kentsel dönüşüm yapıyormuş. Ben İnci Pastanesi’ni korumayı beceremeyen bir ülkenin, sanayiini de koruyamayacağını düşünüyorum. Bir ülkede, ağır bir biçimde vergilendirilmeyen kentsel rant, o ülkenin sanayiini yutar. Türkiye, 2000 yılından 2010 yılına dünyanın sanayi devleri listesinden neden düşmüş ise İnci Pastanesi de aynı nedenden kapanmıştır [Devamı]
    Türkiye Kürdistan petrolüyle neden ilgilenmektedir?
    Güven Sak, Dr. 08 Aralık 2012
    Dünyada ülkeler ikiye ayrılır: havaalanına iner inmez akıllı telefonunuzun elektronik postaları almaya başladığı ülkeler ve diğerleri. Kuzey Irak’taki gösterişli Erbil Uluslararası Havaalanı ülkeyi birinci gruba sokmaktadır. Havaalanı 2010 yılında ve pek tabii bir Türk inşaat şirketi tarafından yenilenmiştir. Fakat bu,  Türkiye’nin Enerji Bakanı havaalanında sıcak karşılanacağı anlamına gelmemektedir. Bağdat yönetimi petrol ve doğal gaz hakkında bir konferansa katılmak üzere kente giden Taner Yıldız’ı taşıyan özel uçağın havaalanına inmesine izin vermemiştir. [Devamı]
    Klasikten vazgeçmek sürdürülebilir mi?
    Fatih Özatay, Dr. 08 Aralık 2012
    MB'nin yeni politikası istenilen amaca ulaşılmasını ya hiç sağlamadı ya da ihmal edilebilir düzeyde katkı yaptı. Merkez Bankası (MB), Ekim 2010’dan itibaren yeni bir para politikası uygulamaya başladı. Bu politikanın bir ayağı, lira cinsinden mevduatlar karşılığında bankaların Merkez Bankası’nda tutmak zorunda oldukları karşılık miktarlarının arttırılarak yurtiçi kredi artış oranının azaltılmasını hedefliyordu. Ekim 2010’dan itibaren zorunlu karşılık oranları arttırılmaya başlandı. Son kapsamlı artışlar Ocak ve Mart 2011’de yapıldı. Bu süreç, Nisan 2011’deki küçük ve az sayıdaki mevduat türünü kapsayan artış ile sona erdi. Kredi artış oranları, bu politika öncesinde -özellikle 2010’un ikinci ve üçüncü çeyreklerinde, çok yüksek düzeylere çıkmıştı. Mesela, lira cinsinden yıllık kre [Devamı]
    TÜBA'da öyle yapan, CERN'de de böyle yapar
    Güven Sak, Dr. 07 Aralık 2012
    TÜBA, bu hükümet döneminde özerklik alanını kaybederek idari teşkilatın unsurlarından biri olmuştur. Bilim, siyaseti sevmez. Pozitif bilim siyaseti hiç sevmez ve ideolojisi yoktur. Neden? Bilim insanı, mesele edindiği her neyse, deneylere, mevcut kanıtlara bakıp bir dizi sonuç çıkarır. Çıkan sonuçlara göre etrafındaki tartışmalarda taraf olur. Siyasetçi ise tanımı gereği etrafındaki tartışmalarda daha başlangıçta taraftır. Kendi tarafından mesele edindiği her neyse oraya bakıp bir dizi kanıt imal eder. Bilim araştırır; siyaset, münazara malzemesi imal eder. İşte bu nedenle bir ülkenin bilim politikasını, araştırma geliştirme harcamaları ile ilgili kararları yalnızca siyasete bırakmak iyi bir fikir değildir. Siyaset, politikaya dayalı kanıt imal etmeyi severken bilim, kanıta dayal [Devamı]