Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Tasarrufları artırmak için olumlu bir adım
    Fatih Özatay, Dr. 23 Ocak 2013
    Yurtiçi tasarruf oranımız çok düşük bir düzeyde ve giderek azalıyor. Oysa yatırımlar ile yurtiçi tasarruflar arasında yakın bir ilişki var. Bu durumda yatırımlarımız da sınırlanmış oluyor. Bu sınırı zorlamak istediğimizde -ki makul bir büyüme oranı sağlamak için zorlamamız gerekiyor, 'başkalarının' tasarrufuna ihtiyacımız oluyor. Farklı bir ifadeyle, şirketlerin, bankaların ve devletin dışarıdan borç bulması gerekiyor. Dışarıdan bulunan borç, çeşitli biçimlerde olabilir. Küresel krizden bu yana, küresel krizden önceki döneme kıyasla daha kısa vadeli fon giriyor Türkiye'ye. Hem yurtdışından fon (kaynak, sermaye artık ne diyeceksek) girişi hem de bu fonların ortalama vadesinin kısalması, Türkiye'nin yatırım artış hızı ile yani bir anlamda büyüme oranı ile yurtdışı finansal piy [Devamı]
    Halep: Bir Varmış, Bir Yokmuş...
    Hüseyin Raşit Yılmaz 22 Ocak 2013
    Suriye’de iç savaş ikinci yılını doldururken, Arap Baharı’nın uğradığı diğer ülkelerle kıyas kabul etmeyecek derecede bir yıkımla karşı karşıya bulunduğumuz aşikâr. Sular durulduktan sonra yeniden inşası on yıllar alabilecek bir enkaz ve belki de rehabilitasyonu ondan daha uzun süre gerektirecek bir toplumsal psikoloji olacak. İstisnasız tüm tarafların belli ölçülerde ama muhakkak kaybettiği bir süreç işliyor. Bu sürecin en çok kaybedenleri listesinin başına şehirleri de koyabiliriz tereddütsüz. Humus ve Hama gibi büyük şehirlere artık şehir denebilir mi yahut Rakka, Deyr-i Zor, İdlib ve Dera’dan geriye ne kaldı sorularına malumun ilanı kabilinden cevaplar verilebilir. Bununla birlikte Suriye’de şehirlerin durumunu ifade ederken istifade edilecek temsil kabiliyeti en yüksek örnek kent Hale [Devamı]
    Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!
    22 Ocak 2013
    Gazetelere 18 Ocak 2013 tarihinde düşen bir haber şaşkınlık yarattı: “Et depoları doldu taştı, Türkiye ihracata başlıyor.”[1] Kırmızı et fiyatları çok yükseldiği için kasaplık canlı hayvan ve karkas et ithalatına 1997’den sonra ilk kez Nisan 2010’da izin vermiş bir ülkenin, nasıl olup da 2,5 sene içinde Suudi Arabistan’a 5 milyon küçükbaş ve 1 milyon büyükbaş hayvan ihraç edecek bir ülke haline geldiğini anlamak zor. [Devamı]
    BRIC ve Türkiye (5)
    Fatih Özatay, Dr. 22 Ocak 2013
    Türkiye'ye ilişkin resim çok net: Bu koşullar değişmedikçe Türkiye'nin son yıllardaki performansını sürdürmesi mümkün değil. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’den oluşan BRIC ülkeleri ile Türkiye ve Kore’yi karşılaştıran yazı dizisini bugün tamamlıyorum. Sonuçlar şöyle: [Devamı]
    Yeni bir dünya kuramayan eskisine katlanmak zorundadır
    Güven Sak, Dr. 22 Ocak 2013
    Türkiye, kendi teröristleri ile mücadele etmek için sağdan soldan istekte bulunuyor ama başkalarının teröristleri ile ilgili adım atmıyor. Şubat 2013 sonu itibariyle, Finansal Eylem Görev Grubu (FATF) Türkiye’nin üyeliğini askıya alacak. Sebep, Türkiye’nin terörizmin finans kaynaklarının kurutulmasına ilişkin bir yasayı hâlâ çıkarmamış olması. Türkiye, kendi teröristleri ile mücadele etmek için sağdan soldan istekte bulunuyor ama başkalarının teröristleri ile ilgili adım atma konusunda isteksiz görünüyor. Yasa hâlâ çıkmadı. Bugünlerde Adalet Komisyonu’nda ele alınacak. Yasa çıkmaz ve FATF üyeliğimiz askıya alınırsa bir ilk gerçekleşmiş olacak. Türkiye ilk kez uluslararası toplumun dışına çıkacak. Listede adımız bundan böyle Kuzey Kore ve İran’ın yanına yazılacak. Sistemin parya [Devamı]
    Nüfusu “genç ve dinamik” ama Türkiye bir Al(ex)manya değil!*
    Serdar Sayan, Dr. 22 Ocak 2013
    Başbakanın geçen ay sonu yaptığı Almanya gezisi sırasında gazete okurken “Başbakan ‘2037’de Almanya gibi oluruz’ dedi” manşeti gözüme çarpınca bir an için sevindim. Ben kendim de olağanüstü güzel bir Almanya gezisinden kısa süre önce dönmüştüm zaten. O yüzden “Eh 2037’ye şunun şurasında 25 yıl bir şey kaldı; Almanya gibi olmanın tadını biz çıkartamasak da çocuklarımız, torunlarımız çıkarabilecek anlaşılan” diye umutlandım. Ancak haberin altını okuyunca fark ettim ki, Sayın Başbakan bu sözü, benim sandığım gibi “hiç merak etmeyin; en geç 2037’de Almanya gibi oluruz evvel Allah” tonunda söylememiş. Aksine, “ayağınızı denk alın, yoksa 2037’de Almanya gibi oluruz maazallah!” tonunda söylemiş meğerse. Ayağımızı denk almamız gereken husus da, aile başına çocuk sayısını üçün altına düşürmememizmi [Devamı]
    BDP Türkiye’deki Kürtlerin temsilcisidir
    Güven Sak, Dr. 19 Ocak 2013
    Paris’te öldürülen üç Kürt kadın siyasetçi için Diyarbakır’da yapılan cenaze törenine onbinlerce kişi düzenli bir biçimde katıldı. Diyarbakır ve diğer illerdeki törenler, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) için siyasi bir güç gösterisiydi. Yeni başlayan süreçte, ilk kez, BDP’nin siyasi kabiliyeti ve gücü son derece önem taşıyor. Öcalan’ın BDP’ye katacağı güç kritik önemde. Açıktır ki, siyasi sorunları siyasi araçlarla çözmek gerekir. Türkiye’deki Kürtler ilk defa BDP vasıtasıyla bir yeni durumdan faydalanma şansına sahipler. Müsaadenizle açıklayayım. [Devamı]
    Büyüme ivmelenmeleri
    Fatih Özatay, Dr. 19 Ocak 2013
    İnsan kaynağınız ne kadar becerili ve donanımlı ise o kadar verimli olmak, daha gelişmiş ürünler üretmek şansınız var. Yüksek büyüme oranlarına ulaşılması dünyada az rastlanılır bir olgu değil. 2005 yılında bu konuda yapılan bir çalışma var (künyesini yazının sonunda veriyorum). Yazarlar, en az sekiz yıl süren hızlı büyüme dönemlerini inceliyorlar. Bu dönemleri, daralma sonrası oluşan tipik büyüme dönemlerinden ayırt ediyorlar. Ele aldıkları hızlı büyüme dönemleri, en az sekiz yıl boyunca kişi başına gelir düzeyinin yılda 3,5’in üzerinde arttığı ve hızlı büyüme döneminden önceki dönemlere göre en az 2 puan yükseldiği dönemler. [Devamı]
    Amgen biyoteknoloji üretim merkezi yatırımını Singapur’a yapıyor
    Selin Arslanhan Memiş 18 Ocak 2013
    Dünyanın en büyük biyoteknoloji şirketlerinden Amgen, dün yeni ilaç üretim merkezini Singapur’da kuracağını açıkladı.[1] Merkezin, dünya ilaç pazarında payı artan biyoteknoloji temelli ilaçlardan monoklonal antikorlara odaklanacağı belirtiliyor. Bu yatırım, biyoteknoloji ilaçları üreticisi Amgen’ın Asya’da kuracağı ilk üretim merkezi. Diğer üretim merkezleri Amerika ve İrlanda’da yer alıyor. [Devamı]
    Çocukların yüzde 70'i anne ve babasını aşamıyor
    Güven Sak, Dr. 18 Ocak 2013
    Türkiye'de eğitim düzeyinin bir kuşaktan diğerine değişmediği ailelerin yüzde 91'i ilköğretim ve daha altı düzeyde bulunuyor. Türkiye’de biz genellikle, anne-babanın çocuklarının kendilerinden daha iyi okumaları için ellerinden geleni yaptıklarını düşünürüz. Memleketin yaygın mitlerinden biri de, kırdan kente göçün dahi, “çocuklar daha iyi okusun” kaynaklı olduğu tezidir. Ben hâlâ sohbet esnasında duyuyorum. Ama bakın rakamlar hiç de öyle göstermiyor. Çocuklarımızın yüzde 60’ı, anne ve babaları ne kadar okuduysa, o kadar okuyorlar. Daha ileriye gidemiyorlar. Kimse öyle Nâzım Hikmet’in dediği gibi “babamdan ileri, doğacak çocuğumdan geriyim” vaziyetinde bulunmuyor. Orta ikiden terk nüfusumuzu her kuşakta ağırlıkla yeniden üretiyoruz. Neden? Kore ile kıyaslandığında ailenin gelir d [Devamı]