Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Pasifik Ötesi İşbirliği Anlaşması Tamamlanabilecek mi?
    20 Şubat 2013
    21. yüzyılda uluslararası ticaret ilişkilerini yeniden tanımlama ve yön verme iddiasıyla dünya kamuoyuna sunulan Pasifik Ötesi İşbirliği Anlaşması’nın (Trans-Pacific Partnership- TPP) 15. tur müzakereleri 3 Aralık 2012 tarihinde gerçekleştirildi. Pasifik Asya bölgesinde ekonomik entegrasyonu, yatırımı ve ticareti teşvik etmesi amaçlanan TPP müzakerelerine 2005 yılında başlanmış ve  anlaşmanın 2013 yılı sonuna kadar tamamlanması hedeflenmişti. Müzakerelere ABD, Şili, Yeni Zelanda, Singapur, Brunei, Avustralya, Vietnam, Peru, Malezya, Kanada ve Meksika katılıyor. [Devamı]
    Güney Kıbrıs’ta “müzakereci” seçimi
    20 Şubat 2013
    17 Şubat Pazar günü gerçekleştirilen Güney Kıbrıs başkanlık seçimi, sandık çıkış anketlerine göre %50’nin üzerinde oy alması beklenen merkez sağ parti DISY (Dimokratikós Sinayermós – Demokratik Seferberlik) lideri Nikos Anastasiades’in zaferiyle sonuçlanacaktı. Fakat anketler yanıldı. İlk turda Anastasiades %45.46, AKEL’in (Anorthotikó Kómma Ergazómenou Laoú – Emekçi Halkın İlerici Partisi) desteklediği Stavros Malas ise %26.91 oy aldılar. Bir hafta sonraki ikinci tur için ittifak kurma yarışına girmiş bulunuyorlar. İlk turu %24.93 oyla üçüncü sırada kapatan EDEK’in (Kinima Sosialdimokraton - Sosyal Demokrat Hareket) desteklediği bağımsız aday Yorgos Lillikas’ın geride bıraktığı seçmenler, Lillikas’ın Troyka’ya karşı bağımsızlığı savunma çağrısından Anastasiades’in daha uzlaşmacı tavrına g [Devamı]
    Merkez Bankası'nın son kararları
    Fatih Özatay, Dr. 20 Şubat 2013
    Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) şubat ayı toplantısını dün yaptı. Alınan kararlar şöyle: 2011'den bu yana geçen sürenin önemli bir kısmında anlamını önemli ölçüde yitiren politika faizi değiştirilmedi. Yüzde 5.5 olan ve haftalık vadede Merkez Bankası'nın bankalara borç verme faizini gösteren politika faizinin içinde kaldığı faiz aralığının üst ve alt sınırı ise 25 baz puan aşağıya çekildi. Yeni oranlar şöyle: Merkez Bankası'nın bankalardan gecelik borç alma faizi yüzde 4.5. Merkez Bankası'nın bankalara gecelik borç verme faizi ise yüzde 8.5. Hem lira cinsinden hem de döviz cinsinden zorunlu karşılık oranlarında çok sınırlı bir artışa gidildi. Bir yıla kadar vadeli mevduatlarda karşılık oranı artışı 25 baz puan oldu. Buna karşılık, benzer vadedeki döviz cinsi mevduat [Devamı]
    Biz yaptık, oldu
    Fatih Özatay, Dr. 19 Şubat 2013
    Adil olmayan, adil olmadığı gibi eğitim düzeyimiz açısından kötü olan eski sisteme benzer bir sisteme dönüldü bu sene. Çocuğunuz iyi bir eğitim alsın diye bir dolu masrafa katlanıyorsunuz. Şu Anadolu lisesi, yok bu fen lisesi, hayır oradaki özel okul; illa bir tanesi olmalı. Diyelim ki kazanıyor o okulu çocuğunuz ve eğitim görmeye başlıyor. Ama sonra başınıza bir taş düşüyor; dört yılı tamamlamadan onca para dökerek kazansın diye uğraştığınız okuldan çocuğunuzu çekip alarak ‘sıradan’ bir okula yerleştirme arayışına giriyorsunuz. Sıradanlığı bulmak için Türkiye’de zahmet çekmeye gerek bile olmadığı açık; mevzuat hazretleri nedeniyle okul değiştirebilmek için bir miktar uğraşabilirsiniz ama sonuçta önünüzde çok sayıda alternatif var. Eğitim düzeyi yetersiz Hatırlıyorsunuzdur; be [Devamı]
    BAE bizim coğrafyamızın en yeni sanayi ülkesi oluyor
    Güven Sak, Dr. 19 Şubat 2013
    Hatalı yatırımlar yapabiliyorlar. Ama rakamlar da ortada, BAE artık bir sanayi ülkesi oluyor. Arap baharının kazananlarından biri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi görünüyor. Geçen hafta BAE’nin başbakanı ve Dubai’nin yöneticisi Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum, ülkesine, Yemen, Mısır, Suriye ve Tunus’tan, son iki yılda, 8,2 milyar dolarlık bir fon girişi olduğunu açıkladı. Şimdi diyeceksiniz ki, BAE zaten bu paraları alıp, Batı’da bir yere yatırıyordur, neden oraya gidiyorlar? Eski inanış böyleydi. Ama bakın şimdi pek de öyle değil. Biz buralarda bazı şeyleri hala eskisi gibi devam ediyor zannediyoruz. Halbuki dünya değişiyor. Hem de son derece süratli bir biçimde değişiyor. Daha 1995 yılında BAE’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 90’ı petrol, doğalgaz ve bunlara dayalı [Devamı]
    Türk dizilerinin sorunu nedir?
    Güven Sak, Dr. 16 Şubat 2013
    Türkiye’nin bölgesel bir güç olup olmadığıyla ilgili pek çok soru akla gelebilir. Ancak, tartışmasız bir gerçek var ki, Türkiye’nin “televizyon dizisi” gücü bölgede hızla yayılıyor. Peki ya Türkiye’nin yumuşak gücü? Onu bilmem ama Türk televizyon dizilerinin bölgede bayağı güçlü olduğu kesin… Dizilerin gücü, Mısır’dan, Yunanistan’a, Irak’tan Sırbistan’a her yere yayılıyor. İstanbul’un hiç sönmeyen ışıltısı ve çeşitliliği bölge insanın ilgisini çekiyor.  Türk dizilerinin bölgesel anlamına dair hiçbir fikrim yok. Ama, içeriden bakan bir göz olarak Türk dizilerinin sorunu hakkında birkaç kelam edebilirim. Eğer diziler ortalama bir Türk vatandaşının özlem duyduklarını yansıtan bir aynaysa, “Houston, büyük bir sorunumuz var” diyorum. Bakın bence Türk dizilerindeki sorun nedir. [Devamı]
    Suriye'de belirsizlik ve Türkiye'nin güvenliği
    Nihat Ali Özcan, Dr. 16 Şubat 2013
    Son on yıldır Irak'ta ve şimdi de Suriye'de bombalı araçlarla yapılan terör saldırıları sıradan olaylarmış gibi algılanmaya başlandı. Ciddi güvenlik problemi oluşturan bu ve benzeri terör saldırılarından Türkiye'nin de etkilenmemesi mümkün değil. Eylemler, patlayıcı dolu araçların insanların yoğun olduğu bölgelerde uzaktan patlatılması ya da içindeki canlı bombanın kendisini patlatması ile gerçekleştiriliyor. Bu eylemleri çok acımasız ve etkili hale getiren üç temel neden var. Birincisi; araçlarla fazla miktarda patlayıcı taşınabildiğinden verdiği hasar ağır ve can kaybı da o kadar fazla olabiliyor. İkincisi, iç savaşla birlikte devlet otoritesinin yok olması ve kamu düzenini sağlayacak kolluğun kalmaması eylemin kolaylıkla yapılmasına imkân veriyor. Son olarak, eğer bu bir int [Devamı]
    Tasarruf oranını arttırmak: Nasıl?
    Fatih Özatay, Dr. 16 Şubat 2013
    Türkiye'yi bir üst lige sıçratacak yolun kayıtdışı ile mücadeleden de geçmek zorunda olduğu görülecek. 'Sürdüreceğim’ sözcüğünü en son kullandığımda üç hafta önceydi; büyüme kısıtları ve pazar listeleri üzerinde duruyordum. Kısmet bugüneymiş. Son zamanlardaki kısıtlı iyileşmeye karşın kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla düzeyimiz ABD’ninkinin yüzde 30’u kadar. Arada büyük mesafe var ve son on yılda gerçekleştirdiğimiz ortalama büyüme oranı bu mesafeyi kapatmak için yeterli değil. Büyüme oranımızı arttırmamızın önündeki birinci engel düşük tasarruf oranımız. Daha önce BRIC ülkeleri ve Kore ile karşılaştırmıştım tasarruf oranımızı: Bu grubun bu açıdan en kötüsü olan Brezilya’dan bile düşüktü. Hangi ölçüte başvurursanız başvurun, gelirimize kıyasla çok düşük bir oranda tasarruf [Devamı]
    Sancak Sınır Ötesi Bölge mi?
    Erhan Türbedar, Dr. 15 Şubat 2013
    Sancak eski Yugoslavya’nın parçalanmasını üzerinde ağır bir şekilde hisseden, kötü altyapıya sahip Balkanlar’ın neredeyse unutulan bölgesidir. 8.687 km2’lik bir alana yayılan Sancak coğrafi olarak, Sırbistan ve Karadağ’ın kesiştiği ve Bosna-Hersek ile Kosova’nın sınırında kalan bölgede yer almaktadır. 2000 yılına kadar Sancak’taki temel sorun, Sırbistan ve Karadağ’daki Boşnakların ve Sancak bölgesinin, anayasal çerçevede hukuki statüsünün bir çözüme kavuşturulmamış olmasıydı. Günümüzde ise değişen koşullarda Sancak sorununa ilişkin benzer bir tanımlama yapmak zorlaşmıştır. Bunun nedeni aşağıdaki argümanlarla izah edilmeye çalışılacaktır. [Devamı]
    Yaşam bilimleri yatırımlarını çekmek için bizim neyimiz eksik?
    Selin Arslanhan Memiş 15 Şubat 2013
    Geçtiğimiz günlerde Pfizer, Singapur’daki klinik araştırma birimini kapatacağını açıkladı. Bu karar, Singapur’daki merkezde yürütülen klinik araştırmaların artık, Çin’de kurulan Ar-Ge ve üretim merkezinde sürdürüleceği şeklinde yorumlanıyor. Ayrıca bu kararda son günlerde büyük ilaç firmalarının Singapur’a planladığı büyük yatırımların da etkili olduğu yapılan yorumlar arasında.[1] Dünyada en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 15 ilaç firmasının Ar-Ge merkezlerinin konumlarına baktığımızda ABD, Almanya, İsviçre gibi ülkelerin yanı sıra Çin, Singapur ve Hindistan’ı da görüyoruz.[2] Bu 15 firmanın ikisinin Hindistan’da, dördünün Çin’de ve diğer ikisinin de Singapur’da Ar-Ge merkezi bulunuyor. Mevcut merkezler dışında, son yıllarda ilaç firmalarının yaptıkları yatırım açıklamalarına göre, bu ülkel [Devamı]