Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Sanayi üretiminde ilk toparlanma sinyali
    Fatih Özatay, Dr. 09 Mart 2013
    Yüzde 4 hâlâ ulaşılabilir görünüyor. Ocak verisi sanayi üretiminde ılımlı bir toparlanmanın başlamış olabileceğini gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) sanayi üretim endeksini güncelledi ve 2010 temelli yeni bir seri yayımladı. Takvim etkisinden arındırılmış (çalışma günlerine göre düzeltilmiş) verileri alıyorum. Sanayi üretiminin yıllık artış oranı 2011’in ilk çeyreği ile 2012’nin ilk çeyreği arasında sürekli düşüş göstermişti. Sonra da geldiği düşük düzey etrafında yılın ilk üç çeyreğinde dalgalı bir seyir izlemişti. Dördüncü çeyrekte ise yine düşüş gözlenmişti. Durum rakamlarla şöyle (yazıda yer alan değerlerin hepsinin bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla artışları yansıttığını hatırlatayım): 2011’in ilk çeyreğinde yüzde 14.9 gibi çok yüksek bir artış vardı. 2012 [Devamı]
    Küçük su dökmek 1 TL, idrar testi KDV dahil 1.29 TL
    Güven Sak, Dr. 08 Mart 2013
    MR çekiminden sonra elinize raporunuzu aldığınızda, işinizin hakkıyla yapılıp yapılmadığını siz bilemezsiniz. Evvelki yıl hastane işleten bir dostum aynen böyle söylemişti. Umumi tuvaletlerde ihtiyacınızı gidermek için bir lira ödemeniz gerekiyordu. Halbuki bir laboratuvara uğrarsanız, hem ihtiyacınızı gidermek, hem de idrar testinizi iki lira karşılığında halledebilmek mümkündü o vakitler. Sağlık Bakanlığı önce hizmetleri özelleştireceğiz diye hesapsızca bir dizi özel sağlık kuruluşuna destek olmuştu. Ama ortada bir hesap kitap yoktu. Birdenbire etrafı bir hizmet aşkı sarmıştı. Bütçe dikkate alınmadan kararlar alınmaya başladı. Sonunda sağlık harcamaları artmaya, üniversite hastanelerinde çalışan doktor sayısı da hızla azalmaya başlayınca, bakanlık kurulmasına destek verdiği öze [Devamı]
    Merkez Bankası ne yapabilir?
    Fatih Özatay, Dr. 07 Mart 2013
    Kredi artışının istenilen seviyenin üzerinde seyretmesi, zorunlu karşılık oranlarının yükseltilmesine devam edileceğini söylüyor bize. Merkez Bankası’nın (MB) hedeflediği üç değişkenin ikisi aylık, üçüncüsü ise haftalık olarak kamuoyuna duyuruluyor. Enflasyon ve reel kur endeksinin şubat ayı değerlerini bu hafta öğrendik. Ayrıca 22 Şubat ile biten haftanın kredi gelişmeleri de elimizde mevcut. MB şubat ayı Para Politikası Kurulu toplantısında aldığı kararların gerekçelerini 26 Şubat’ta yayımladı. Mevcut gelişmeleri bu gerekçeler çerçevesinde inceleyerek MB’nin ne yapabileceğine bakmak istiyorum. Hızlı kredi artışı Enflasyon: Şubat ayı enflasyonu yüzde 7, temel enflasyon ise yüzde 5,4 düzeyinde gerçekleşti; hem 2009’dan bu yana gerçekleşen ortalamalarından hem de ocak ayındak [Devamı]
    Dış ticaret ve enflasyon
    Fatih Özatay, Dr. 06 Mart 2013
    Altın ve enerji dışı ithalat, büyüme oranımızdaki düşüşe bağlı olarak, 2012'nin Kasım ayı dışında kalan tüm aylarında bir yıl öncesine kıyasla düşmüştü. Ocak ayında ise bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla altın ve enerji dışı ithalatta belirgin bir artış var: Aylık olarak yüzde 8.4, üç aylık olarak yüzde 4. Altın dışı ihracatımız da bir yıl öncesine kıyasla yüzde 9 oranında arttı. Son üç ayın ortalama altın dışı ihracatının bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla artışı ise yüzde 8.9 oldu. Enflasyon cephesinde pek bir değişiklik yok. Şubat ayında yıllık tüketici enflasyonu yüzde 7 düzeyinde gerçekleşti. 2009'dan bu yana yüzde 7.5 düzeyindeki ortalama etrafında bir aşağıya bir yukarıya doğru geçici eğilim değişiklikleri görüyoruz. Benzer bir durum temel enflasyon için [Devamı]
    Enflasyonda farklı bir gelişme yok
    Fatih Özatay, Dr. 05 Mart 2013
    Merkez Bankası liraya değer kaybettirmeye çalışırsa daha yüksek bir enflasyon gerçekleşecektir. Hem tüketici hem de temel enflasyonda bir süredir seyretmekte olduğumuz film devam ediyor. Kısa dönemli düşme ya da yükselme eğilimleri gözlememize rağmen biraz daha uzunca bir dönemi inceleyince bu eğilimler yok oluyor. Yerlerini bir ortalama etrafında dalgalanmaya bırakıyorlar. Şubat ayı verileri de benzer yönde çıktı: Yıllık tüketici enflasyonu yüzde 7 düzeyinde gerçekleşti. Oysa aralık ayında yüzde 6,2 düzeyindeydi; ondan yüksek. Geçen ay ise yüzde 7,3’tü; ondan düşük. 2009’dan bu yana etrafında salındığı ortalama ise yüzde 7,5. Ortalama yüzde 5,4 Enerji, gıda, alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ve tütün ürünleri dikkate alınmadığında, yani temel enflasyon göstergelerinden I en [Devamı]
    Açığın kaynağı enerji ithalatıysa Türkiye'nin işsizlik oranı da % 35'tir
    Güven Sak, Dr. 05 Mart 2013
    'Enerji faturası yükselmese açık kalmaz' diye düşünenin Türkiye'nin işsizlik oranının yüzde 10 değil, %35 olduğunu savunması da gerekir. Türkiye ekonomisi ile yaygın kabul gören ahir zaman hurafelerinin sayısı çoktur. Benim son zamanlarda en çok beğeni ile izlediklerimden bir tanesi de “Cari açığımızın temel nedeni, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığıdır” tezidir. Sağda solda ciddi ciddi söylüyorlar. Duyuyorum. Rakamları alt alta koyduğunuzda ilk bakışta öyle geliyor olabilir. Ama buradaki akıl yürütme biçimi külliyen yanlıştır. Ham hum şaraloptur. Eğer o tezi doğru kabul ediyorsanız, benzer bir yaklaşımla, bu günlerde Türkiye’de işsizlik oranının Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı gibi %10 değil de %35 olduğunu iddia edebilmek de mümkündür. Demek ki neymiş: Cari açığın [Devamı]
    Fatih Projesi Nereyi Fethedecek?
    05 Mart 2013
    Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan bir habere göre Milli Eğitim Bakanlığı’nın 4 bin öğrenci ve 500 öğretmen ile yaptığı ankette Fatih Projesi kapsamında akıllı tahta ve tablet bilgisayarlarla eğitim alan öğrencilerin başarısında belirgin bir artış görülmemiş[1].  Proje kapsamında ölçülen “problem çözme”, “dili etkili kullanma”, “sorgulama”, “yaratıcılık”, “eleştirel düşünme” gibi çoğu beceride bir ilerleme olmazken tablet kullanan öğrenciler sadece “teknoloji okuryazarlığı”nda kendini geliştirmiş. [Devamı]
    İtalya’nın sorunu nedir?
    Güven Sak, Dr. 02 Mart 2013
    2011 yılında, Davos’tan yeni dönmüş bir arkadaşımla Londra’da buluştuk. Başbakanları için görüşme ayarlamaya çalışan İtalyan memurlara acıyordu. Zira kimse Silvio Berlusconi ile görülmek istemiyordu. [Devamı]
    Kaesong Sanayi Bölgesi çalışırken Jenin Sanayi Bölgesi hâlâ bekliyor
    Güven Sak, Dr. 01 Mart 2013
    Kuzey ve Güney Kore'nin anlaşması İsrail, Filistin ve Türkiye'nin orta yolu bulmasından çok daha kısa sürüyor. Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’dan güneye doğru yola çıkarsanız, yaklaşık iki saat sonra, askerden arındırılmış bölgeye daha varmadan, Kaesong Sanayi Bölgesi’ne ulaşırsınız. Yok Seul’den, kuzeye doğru yola çıkarsanız, yaklaşık bir saat sonra, askerden arındırılmış bölgeyi hemen geçince, yine Kaesong’a varmış olursunuz. Kuzey Kore ile Güney Kore birbirlerini hiç ama hiç sevmiyorlar. Arada birbirlerinin gemilerini batırıp uçaklarını düşürüyorlar. Ama buna rağmen her gün yaklaşık 50 bin Kuzey Koreli, Güney Koreli şirketlerin fabrikalarında çalışmak için Kaesong Sanayi Bölgesi’ne gidiyorlar. Bölgede her gün çalışmaya giden yaklaşık bin de Güney Kore vatandaşı var. Kim Jon [Devamı]
    Kredi için kamuoyuna ek bilgi gerekiyor
    Fatih Özatay, Dr. 28 Şubat 2013
    Çeşitli aracı kurum, banka ve araştırma kurumlarının yayımladıkları raporlarda farklı kredi artış oranlarına rastlanıyor. Yurtiçi kredi artış oranı, para politikasının izlenmesi açısından çok önemli bir değişken haline geldi. Tıpkı tüketici enflasyonu ve reel kur endeksi gibi. Zira her üçü için de Merkez Bankası’nca şu veya bu biçimde ilan edilmiş hedefler var. Enflasyon hedefi zaten yasa gereği her yılbaşında açıklanıyor. Reel döviz kuruna ve kredi artış oranına ilişkin hedeflenen düzeyler ise çeşitli toplantılarda Merkez Bankası Başkanı tarafından açıklandı, ayrıca Merkez Bankası’nın bazı raporlarında da yer aldı. Tüketici enflasyonu her ay Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanıyor. Başka bir kurumca açıklanan tüketici enflasyonu yok. Merkez Bankası başka bir enf [Devamı]