Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Lamy’den Sonra, DTÖ Yoluna Kiminle Devam Eder?
    18 Mart 2013
    TEPAV’da 15 Mart’ta ağırladığımız Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Pascal Lamy koltuğunu devretmeye hazırlanıyor. Birbirinden iddialı ve deneyimli adaylar bu göreve talip olduklarını açıkladılar. Bu yarış kapsamında adayların kim olduğu kadar nereden oldukları da önemli, çünkü DTÖ Genel Direktörü seçimini sağlayan mekanizmalar alışkın olduklarımızdan biraz farklı. [Devamı]
    Cep telefonu faturanızı nasıl azaltırsınız?
    N. Emrah Aydınonat, Dr. 18 Mart 2013
    Ülkemizde her yıl binlerce cep telefonu abonesi icralık oluyor. Cep telefonu kullanıcılarının çoğu da gereğinden çok cep telefonu faturası ödüyor ve faturalarını azaltmak için gerekenleri yapmıyor. Bu durumu değiştirmek için ne yapabiliriz? Cep telefonu kullanım harcamalarımızı nasıl düşürebiliriz? [Devamı]
    Anayasa sürecine daha fazla ışık gerekiyor
    Güven Sak, Dr. 16 Mart 2013
    Türkiye yavaş ama emin adımlarla yeni anayasasını yapıyor. TBMM’de bulunan dört siyasal partiden 12 milletvekilinin ve Meclis Başkanı’nın oluşturduğu Anayasa Uzlaşma Komisyonu taslak metin üzerinde çalışmak için her gün toplanıyor. Bu arada, güneydoğu sınırımızda Suriyeli mülteci krizi devam ediyor. Türkiye topraklarına NATO patriot füzeleri ve radar sistemleri yerleştiriliyor. Kürdistan’da 30 yıllık silahlı çatışmaya son vermek için güven inşa etmeye yönelik radikal önlemler yolda. Arap Baharı’ndan arta kalanlar ise Türkiye’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarına erişimini engelliyor. Her şeye rağmen, Komisyon’un 13 üyesi bir masanın etrafına oturmuş, sakince Türkiye’nin geleceğini tartışıyor. Bu Türkiye için bir şanstır. [Devamı]
    Bir garip dinamik
    Fatih Özatay, Dr. 16 Mart 2013
    Dış finansal piyasalar karışırsa açık döviz pozisyonu yüksek düzeyde olan ekonomiler oldukça olumsuz etkileniyorlar. Döviz kurunun yurtiçi enflasyon ile yurtdışı enflasyon arasındaki farkın üzerinde artmasının, yani yerli paranın reel olarak değer kaybetmesinin, ekonomik faaliyet düzeyi açısından zararlı etkilerinden söz ediyordum. Bu tür ekonomilerin temel özelliği şu: Döviz cinsinden toplam borç, döviz cinsinden alacak toplamına kıyasla oldukça yüksek. Elbette böyle bir ekonomide, bazı kesimlerin döviz cinsinden varlıkları borçlarına göre daha yüksek olabilir. Mesela ihracatçı şirketler için bu durum geçerli olacaktır. Ama önemli olan şu: Bir bütün olarak bakıldığında, yani tüm kesimlerin bilançoları toplulaştırıldığında, döviz cinsinden borçların döviz cinsinden alacaklara göre ne kadar [Devamı]
    Uçağa Stockholm'den ya da Yeni Delhi'den binmek aynı değildir
    Güven Sak, Dr. 15 Mart 2013
    Beceri sahibi olmadan hayat kurabilmenin zorlaştığı bir dönemin tam başındayız. Geçen gün Stockholm’den uçağa binerken önce kısa süreli bir panik atak geçirdim. Taksiden inip, havaalanına girdim. Her bir uçağın uçuş bilgilerini ve biniş kartının nereden verildiğini gösteren panoda bir tek bineceğim uçağın saati ve de uçağa hangi kapıdan binebileceğim yazılıydı. Etrafta sıra olmuş insanlar ve bir sürü kontuar vardı ama benimkinin hangisi olduğu belli değildi. Ne yaparsınız? Danışmaya biniş kartını nereden alabileceğimi sordum. Bana otomatik biniş kartı veren makineleri göstererek “oradan” dedi. O aletlerden bagaj etiketimi de alıp, bagajımı kontuarlara bırakabileceğimi söyledi. Makinenin başında yol gösterecek bir görevli yoktu. Hem Münih uçağı için hem de bağlantılı sefer tek bi [Devamı]
    Normalleşememek
    Fatih Özatay, Dr. 14 Mart 2013
    Kur artışını tetikleyici unsurların, bu ekonominin büyüme oranını ve işsizlik düzeyini olumsuz yönde etkilemesi kaçınılmazdır. Döviz kurunun artması ve bu artışın enflasyon oranının üzerinde olması; farklı bir ifadeyle yerli paranın reel olarak değer kaybetmesi, şüphesiz ihracatı arttırıcı bir etki. Elbette ihracatı etkileyen diğer unsurlar bu artışı telafi edecek yönde hareket etmiyorlarsa. Bu nedenle son tahlilde, büyüme oranı ile yerli paranın reel değeri arasına yakın bir ilişki var: Yerli paranın değeri reel olarak düştükçe büyüme oranı yükselecek. Ancak bu özellik ‘normal’ ekonomiler için geçerli. Açık ki ‘normal olmayan’ ekonomiler de var ve sayıları az değil. Bu ekonomilerde, yerli paranın reel olarak değer kaybetmesinin ekonomik faaliyet düzeyi açısından oldukça zararl [Devamı]
    Yine de zorunlu karşılıklar artırılacak gibi görünüyor
    Fatih Özatay, Dr. 13 Mart 2013
    Ekonomik büyümedeki mevcut gidişat karşısında kredi artış oranının gerçekten yüzde 15 düzeyinde sınırlanıp sınırlanmayacağını çok merak ediyorum. Bu merakın uyanmasının birkaç nedeni var. Birincisi, son günlerde yüzde 15 üst sınırında çok da ısrarlı olunmayacağını ima eden bazı açıklamalar yapıldı. Yüzde 15 çok katı bir üst sınır değilse, izin verilebilecek sınır ne? Yüzde 18 mi? 22 mi? Bilmiyoruz. İkinci neden büyümeyle ilgili ve zaten birinci nedeni oluşturan açıklamaları tetikleyen de büyük olasılıkla bu oldu. Aşağıda kısaca tartışacağım gibi büyümede gerilemenin sonuna muhtemelen geldik. Ama hem şubat ayı kapasite kullanım oranı hem de ocak ayı sanayi üretimi artışı, ekonomide belirgin bir büyüme sürecinin henüz başlamadığına işaret ediyorlar. İlk çeyrekte çok ılımlı bir [Devamı]
    Mısır ekonomisi
    Fatih Özatay, Dr. 12 Mart 2013
    Mısır için en tehlikeli göstergelerin başında bütçe açığı geliyor. 2012 sonu için tahmin edilen düzey milli gelirinin yüzde 10'u. 3-5 Mart tarihlerinde merkezi Kahire’de olan Ekonomik Araştırma Forumu’nun on dokuzuncu yıllık konferansındaydım. Bu yıl Kuveyt’te düzenlenen konferansın ana teması ‘ekonomik kalkınma ve İslamcı partilerin yükselişi’ idi. Üçüncü günkü genel oturumun konuşmacılarından biri de Mısır Cumhurbaşkanı Mohammed Morsi’nin ekonomi danışmanı olan Hussein El Kazzaz’dı. Kazzaz, daha önce üniversite öğretim üyesiymiş. Merakla bekliyordum konuşmasını; hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Doyurucu bir şeyler söylemedi. Belki de konumu gereği rahat konuşamadı. Şu sıralar kalkınma ekonomisi yazınında ‘çok moda’ olan kurumsal yapının öneminden dem vurdu. Yeni [Devamı]
    Markafoni, Yeni Karamürsel'i nasıl geçti?
    Güven Sak, Dr. 12 Mart 2013
    Dün büyük mağazalar dedemin dükkânını zora sokmuştu. Şimdi bakın Markafoni, Yeni Karamürsel'i geçti. Haberlere bakılırsa, Markafoni, Yeni Karamürsel’den daha değerli bir firma oldu. Temmuz 2011’de küresel çevrimiçi (online) alışveriş devlerinden Naspers’a bağlı bir şirket, dedikodulara göre, Markafoni’nin yüzde 70’ine 200 milyon dolar ödemişti. Dedikodulara göre diyorum, çünkü satış özel bir satış olduğu için işlemin kaç dolardan yapıldığını bilebilmek mümkün değil. Markafoni, Türkiye’nin ilk çevrimiçi alışveriş sitelerinden biriydi. Yüzde 70’i 200 milyon dolar ise o günkü kurdan değeri yaklaşık 320 milyon lira ediyor. Yine yenilerde Boyner Grubu, Türkiye’nin köklü alışveriş mağazaları zinciri Yeni Karamürsel’in yüzde 63’ünü 190 milyon liraya satın aldığını açıkladı. Bu yıl için [Devamı]
    Chavez’in ardından Bolivarcı sosyalizmin geleceği
    Güven Sak, Dr. 09 Mart 2013
    Ben mototaksileri sadece Venezuela’nın başkenti Karakas’ta gördüm. Kaskınızı takıp şoförün arkasına atlıyor ve yoğun trafikte arabaların arasından kayar gibi geçişini seyrediyorsunuz. En azından birkaç sene önce durum böyleydi: Karakas yollarının alametifarikası büyük Amerikan arabaları ve yoğun trafik… [Devamı]