Arşiv

  • Temmuz 2024 (2)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    'Acaba arttırılmasa daha mı iyiydi?'
    Fatih Özatay, Dr. 22 Ağustos 2013
    MB'nin faiz haddini yükseltmesi belki hızlı bir 'aşırı' kur yükselişini sınırlayabilir ama son tahlilde 'kader'den kaçabilmek mümkün değil. Hem dünkü hem de bir önceki Merkez Bankası (MB) Para Politikası Kurulu kararı ile Türkiye’nin çok düşük olan tasarruf oranı arasında yakın bir ilişki var. Yurtiçi tasarruf oranı çok düşük olunca, belli bir yatırım düzeyini tutturabilmek için yurtdışından borçlanmak gerekiyor. Türkiye’de sadece son yıllarda düşük değil tasarruf oranı. Uzun bir süredir böyle. Son yıllardaki farklılık, zaten düşük olan tasarruf oranının oldukça düşük bir düzeye inmesi. Ekonomimizin bu özelliğinin önemli ve çok olumsuz bir sonucu var: Türkiye’nin döviz cinsinden yükümlülükleri ile döviz cinsinden alacakları arasında, birincisi lehine zamanla önemli bir fark ol [Devamı]
    Merkez Bankası faiz artırdı
    Fatih Özatay, Dr. 21 Ağustos 2013
    Dün Merkez Bankası’nın (MB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplandı. Alınan kararlar şöyle: Faiz koridorunun üst sınırını oluşturan gecelik borç verme faizi 0.50 puan artırılarak yüzde 7.75’e yükseltildi. Diğer faiz oranlarında ise bir değişikliğe gidilmedi. [Devamı]
    Hem kısa hem de uzun vade penceresinden tasarruf
    Fatih Özatay, Dr. 20 Ağustos 2013
    Sadece tasarrufumuzu arttırıp daha fazla yatırım yaparak zengin ülkelerle aramızdaki farkı kapatamayız. Perşembe günü Türkiye’nin tasarruf oranını, hem Türkiye’nin de içinde bulunduğu yüksek orta gelirli ülkeler hem de (bölgeler ayrımında) yükselen piyasa ekonomileri ile karşılaştırmıştım. Karşılaştırma, Türkiye’nin tasarruf oranının çok düşük olduğunu gösteriyordu. Sayın Eser Karakaş Star gazetesinde bu yazımdan yola çıkarak dün önemli değerlendirmelerde bulundu. Sayın Karakaş, sermaye hareketlerinin ülkeler arasında son derece akışkan olduğu günümüzde, “Düşük ulusal tasarruf artık mutlaka düşük büyüme değil” saptamasını yapıyor. ‘Batı standartlarında bir hukuk devleti, bir ekonomi hukuku inşa ederek’ küresel tasarruf havuzundan daha fazla yararlanabileceğimize dikkat çekiyor. [Devamı]
    Türkiye neden bu kadar yalnız bir ülkedir?
    Güven Sak, Dr. 20 Ağustos 2013
    Türkiye zaten dünyada bir derin yalnızlık içinde iken, şimdi şirketlerimiz için izolasyonun artacağı yeni bir dönemin de başındayız. Türkiye, dünyanın son derece sınırlı bir bölgesiyle doğrudan iletişim içinde, bilmem farkında mısınız? Dünyayı dört ana ticaret bölgesine ayırsak. Türkiye, bunların, olsa olsa, bir buçuğunda aktif duruyor. Kalanında bir derin yalnızlık içindeyiz. Kimse bizi takmıyor. Biz de, imparatorluk gümbür gümbür giderken, yabancı dil öğrenmeyi reddeden Osmanlı atalarımız gibiyiz. Zamanın değiştiğinin farkında değiliz. Üstelik “Zaman sana uymazsa sen zamana uy” diyen atasözünü bile pek takmıyoruz. Öncelikle tespiti yapayım. Türkiye, dünyanın son derece sınırlı bir bölgesiyle iletişim içindedir. Dünyayı dört ana ticaret bölgesine ayırayım: Önce Avrupa, sonra [Devamı]
    Ankara’nın kötü alışkanlıkları
    Güven Sak, Dr. 17 Ağustos 2013
    Wall Street Journal (WSJ)’ın artık Türkçe yayın yapan bir web portalı var. Son derece faydalı bir site. Geçen gün Bakanlar Kurulu’nun gündemiyle ilgili bir haber yayımladılar. Buna göre, 2012 yılında Bakanlar Kurulu kararlarının yüzde 60’ı imara ilişkinmiş. Başbakan’ın başkanlık ettiği kurulun her bir kararını tek tek saymışlar. Bana kalırsa bu örnek Türk usulü iş yapma biçimini çok güzel anlatıyor. Müsaadenizle açayım. [Devamı]
    Mısır’da olanlar karşısında batının tutumu
    Nihat Ali Özcan, Dr. 17 Ağustos 2013
    Mısır’da korkulan oldu. General Sisi, “meşru otoritenin” kendisi olduğunu göstermek için eylemcileri zorla dağıtmaya girişti. Bir dizi yasak getirdi. Yüzlerce insan hayatını kaybetti. Bu trajik olay sadece Mısır’ın geleceğinde belirleyici olmayacak çok ciddi tartışmaları da beraberinde getirecektir. [Devamı]
    Ondan, bundan..
    Fatih Özatay, Dr. 17 Ağustos 2013
    Kısa sürede ve oldukça yüksek bir artış elbette istemiyoruz ama yurtiçi tasarruf oranımız düşük olunca bu istek 'kader işte' çaresizliğine dönüşüyor. Uzun bir zamandır kredi verilerine bakmıyordum. Merkez Bankası’nın hesapladığı gibi (döviz kuru hareketlerinden arındırılmış haftalık değişimlerin on üç haftalık ortalamasının yıllıklandırılmış biçimi) hesap yapmak için bilgisayarımda oluşturduğum veritabanında son gözlem mayıs ortası içindi. Oysa ağustos başına ait haftalık veriler yayımlanmış durumda. Veritabanını güncelleyince, ‘yok artık’ dedim. ‘Yok artık’; çünkü bir ara kredi artış oranının finansal istikrar açısından en fazla yüzde 15 olması gerektiği söylenmişti kamuoyuna. Durum şöyle: 2013’ün ilk çeyreğinde ortalama artış oranı yüzde 21,7. Bu değer, 2012’nin ikinci yarıs [Devamı]
    Paris’te Cumhuriyet Meydanı Nasıl Yayalaştırılmıştı?
    Emre Koyuncu 16 Ağustos 2013
    Türkiye’nin Taksim ile yatıp kalktığı bir Haziran gününde Paris’te yayalaştırılarak yeniden düzenlenen Place de La Republique (Cumhuriyet Meydanı)’in açılışı Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoë tarafından gerçekleştirildi. Delanoë meydanı yayalaştırmak istediğini 2008 yılında gerçekleştirilen seçim kampanyasında dile getirmişti. Açılış konuşmasında sosyalist belediye başkanı meydanın halka iade edildiği vurgusuyla sembolik bir öneme sahip meydan üzerinden siyasi bir mesaj verirken muhalefeti bu başarılı proje için vakti zamanında yerel referandum istemekle eleştiriyordu. [Devamı]
    Ben neden bir ev bebeğiyim?
    Güven Sak, Dr. 16 Ağustos 2013
    Gezi Parkı hadisesinden beri, ben artık dünyaya bakarken, kentliler ve köylüler diye bir ayrım yapma eğilimindeyim. Geçenlerde bir doktor muayenehanesinde sıra beklerken, kayıt yapan hanım, “Siz galiba ev bebeğisiniz” dedi. Ne dediğini önce anlamadım. Sonra doğum tarihimi işaret ederek “Herhalde bu gerçek doğum tarihiniz değil, yalnızca resmi doğum tarihiniz” dedi. Sonra da yaşlandığımı şiddetle hatırlatan o sözü söyledi: “Eski zamanlarda öyleymiş.” Herhalde o nedenle, geçen Şeker Bayramı’nda, annemle babama “Ben neden bir ev bebeğiyim?” diye sordum. Doğrudur. Ben 1960’lı yılların başında Bursa’da, Pınarbaşı’nda, Şeyh Kurnevi Mahallesi’nde bir evde doğdum. Annem, doktor kontrolü altındaymış hamileliği süresince, ama beni evde doğurmayı tercih etmiş. Üç kuşaktır kentte oturuyor ol [Devamı]
    Gerçekten de çok düşük...
    Fatih Özatay, Dr. 15 Ağustos 2013
    Tasarruf oranı sadece BRIC ülkeleri ile karşılaştırıldığında düşük değil; gelişmekte olan ülkelere ve yüksek orta gelirli ülkelere göre de düşük. Daha önce Türkiye’nin tasarruf oranını (tasarrufun milli gelire oranını) BRIC ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ve Kore ile karşılaştırmıştım. Durum iç açıcı değildi. Tablo 1’in üst kısmında, tasarruf oranımızın gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırması var. IMF verilerini ve sınıflamasını kullanıyorum. Tablonun ikinci kısmında ise Dünya Bankası’nın kişi başına gelir sınıflamasına göre ‘yüksek orta gelirli ülkeler’ grubu ile karşılaştırma yer alıyor. Bu ülkeleri, 2012’deki kişi başına gelir düzeylerine göre sıraladım. Grupta yer alan çok küçük ülkelere yer vermedim. Üç ayrı dönem ele aldım: 1990-2001, yüksek bir büyüme oranı [Devamı]