Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    İsveç’in 1951’deki halindeyiz
    Güven Sak, Dr. 07 Kasım 2013
    Şu an itibariyle memleketimizde 2950 adet belediye var. Önümüzdeki belediye seçimleri bittiğinde, memleketin belediye sayısı yarı yarıya azalacak. Neden? 2012 Kasımında çıkan Büyükşehir belediyelerine dair kanun 31 Mart 2014 itibariyle yürürlüğe girecek. 6360 Sayılı kanun iki önemli değişiklik içeriyor. Bir yandan küçük belediyeleri ortada kaldırarak, belediye sayısını azaltıyor. Öte yandan ise, belediyelerinin sınırlarını mülki sınırlara doğru genişletiyor. Ben, belediye sayısının 2950’den 1395’e indirilmesinin yerelleşme sürecinde son derece önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Türkiye, artık Ankara’dan doğrudan yönetilemiyor. Ben, burada, Manisa’nın problemi ile Diyarbakır’ın probleminin aynı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’ye her ilin diğeri ile yarışacağı bir yeni dinamizm [Devamı]
    2014 için ilk tahminler
    Fatih Özatay, Dr. 06 Kasım 2013
    Öyle görünüyor ki 2014’te enflasyon bu yıldan yüksek olacak. Büyüme ise en iyi ihtimalle bu yılki düzeyinde kalacak. Her iki ‘ılımlı karamsar’ öngörüm için temel gerekçem şu: Gelecek yıl, net sermaye girişleri, 2012’deki ya da 2013’ün ilk dört ayındaki düzeyinin oldukça altında kalacak. Bunun nedeni ise ABD Merkez Bankası’nın (FED) parasal gevşemeyi kademeli olarak azaltacak olması. FED, ABD ekonomisine ilişkin gelişmeler olumlu olursa, aralık ayında, olmadı mart ayında parasal sıkılaştırmaya gidebilir. [Devamı]
    İstihbarat dünyasında “avlar” ve avcılar
    Nihat Ali Özcan, Dr. 05 Kasım 2013
    Demokrasilerde devlet faaliyetlerinin açık olması temel kuraldır. İstihbarat faaliyetleri ise bunda istisnadır. Gizlilik esastır. Bu onun denetim dışı olduğu anlamına da gelmez. Gizlilik ve istihbarata karşı koyma, bu örgütler için işin önemli bir parçası olmakla birlikte, bazen dünyanın en iyilerinin sırları bile ortalığa saçılıyor. Rütbe, bilgiye ulaşma asimetrisi [Devamı]
    Tutamayacağın sözü verme
    Fatih Özatay, Dr. 05 Kasım 2013
    Para politikası açısından saygınlık erozyonu oluşturan bu durumdan çıkmanın bir yolu, daha yüksek bir enflasyon hedefi açıklamak. Ya söz verileni yapmak lazım ya da tutulabilecek yeni bir söz vermek. İkisinin arası olmuyor. Dün ekim ayı enflasyon verileri açıklandı. Durum şöyle: Tüketici enflasyonu yüzde 7,7 oldu. Daha önemlisi, temel enflasyon (I göstergesi) yüzde 7,5 gibi yüksek bir düzeyde gerçekleşti. Temel enflasyonun son yıllardaki ortalamasının çok üzerinde bu değer. 2006’nın başından bu yana her ay gerçekleşen yıllık tüketici enflasyonlarının ortalaması yüzde 8,3, temel enflasyonun ise yüzde 6. Dönemi kısaltsak da pek değişmiyor bu ortalamalar. Mesela 2010’un başından bu yana yüzde 7,9 ve yüzde 5,7. Çok açık biçimde tüketici enflasyonunda katılık var. Bu yüksek ortalam [Devamı]
    Siz önce temel gıdayı ucuzlatın, biz ne yiyeceğimizi biliriz
    Güven Sak, Dr. 05 Kasım 2013
    Ortalama bir Türk, gelirinin yaklaşık yüzde 30'unu gıdaya ayırıyor. Ortalama bir Fransız ise gelirinin yüzde 15'ini gıdaya ayırıyor. İttihatçı vergilerimiz olsun ister miydiniz? Vergi sistemi, sizi sizden daha fazla sevsin, hayatınızın her alanına karışsın, kötüden sizi korusun, iyiyi özendirsin. Ne dersiniz? Glisemik endeksi yüksek, içinde yüksek oranda şeker barındıran yiyecek ve içecekleri sağlığa zararlı kabul edelim. Vergilerini yükseltelim. Bu yolla fiyatları artsın. Millet şekerli maddelerden uzaklaşsın. Şişman kimse kalmasın. Devlet size ufak çocuk muamelesi yapsın. Her şeyi sizden daha iyi bildiğini zaten veri kabul edelim. Yaşam biçiminize, sizin iyiliğiniz için tabii, karışsın. İster miydiniz? Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek geçen gün neden olmasın kabilinden bir [Devamı]
    Türkiye, Küresel İnovasyon Endeksi’nde neden 68’incidir?
    Güven Sak, Dr. 04 Kasım 2013
    Geçenlerde kendi şirketini kurmuş, iş kovalayan bir genç girişimci ile Türkiye’de girişimciliğe yönelik devlet desteklerini konuşuyorduk. Karışık duygular içindeydi. Bir yandan fazlasıyla cömert bir sürü maddi destek imkanı olmasından son derece memnundu. Bir yandan da “neredeyse üzerinde çalışacağım masanın ebatını da desteğe hak kazanmak için sağlanması gereken kriterler listesine ekleyecekler” diye şikayet ediyordu. Merak ediyordu. Neden girişimcileri desteklemek için son derece cömert davranan bir devlet, bir taraftan da ek külfet getiren manasız kriterler koyuyordu? Üstelik neden yeni girişimlere verilen destek kriterleri AR-GE projeleri için destek kriterlerine benziyordu?  Starbucks 1971 yılında kuruldu. Bugün 62 ülkede 149 bin kişi istihdam ediyor. Adam bildiğiniz kahve [Devamı]
    Dövizin üzerindeki ibare
    Fatih Özatay, Dr. 02 Kasım 2013
    Tüketim ve yatırım gelirden fazlaysa cari denge ekside kalacak; ayağımızı yorganımıza göre uzatmadığımız için cari işlemler açığı gözleyeceğiz. Geçen gün İzmir İktisat Kongresi’nde Türkiye’nin önemli sorunlarından biri olarak hiç de iddialı olmayan bir yatırım-milli gelir oranına ulaşmak için bile, tasarruf oranımız düşük olduğu için, yüksek düzeyde cari işlemler açığı verdiğimizden söz ediyordum. Bu nedenle de yurtdışından borçlanmaya (net sermaye girişine) muhtaç olduğumuzu vurguluyordum. Çok açık ve bilinen bir makroekonomik ilişki olduğunu düşünüyordum; yanılmışım. İki yorum şaşırttı beni. Birincisi, zaten tasarruf oranımızın olduğundan çok düşük ölçüldüğüne dairdi. İkincisi ise “Türkiye’ye gelen dövizin üzerinde bu yatırım içindir, şu da tüketim için mi yazıyor?” biçimind [Devamı]
    PKK ve ‘çocuk asker’ sorunu
    Nihat Ali Özcan, Dr. 01 Kasım 2013
    Birkaç gündür medyada PKK ile ilgili eski bir tartışmaya dair yeni haberler yer alıyor. Haberlerin özünü “çocuk asker” sorunu oluşturuyor. PKK, bugüne kadar çeşitli nedenlerle ve çok sayıda çocuğu askeri amaçları için kullandı. Onları çatışma alanlarına sürdü. Bu konuda uluslararası hassasiyetin artması ise onu harekete geçirdi. Şimdilerde bu “insanlık suçunun” sonuçlarından kurtulmanın yollarını arıyor. Bazı uluslararası kuruluşlarla “çocuk asker” kullanmayacağına dair protokol imzalama peşinde. Çocukları askeri amaçlarla kullanma Bağlayıcı olmamakla birlikte uluslararası belgeler 18 yaşın altında “bir silahlı kuvvet veya grup ile bağlantılı” kişileri  “çocuk asker” kabul etmektedir. Silahlı gruptan kastedilen terörist, isyancı, ayaklanmacı, askerileşmiş organize suç örgütleridir. [Devamı]
    On yılda beş eğitim bakanı neyin işaretidir?
    Güven Sak, Dr. 01 Kasım 2013
    Peki, eğitim sistemi reformu neden elzemdir? Çünkü mevcut sistem kötüdür. PISA skorları ortadadır. Diyeceksiniz ki taktın sen bu on yılda beş eğitim bakanı işine. Ama bakın takan ben değilim. ‘Dünyanın en iyi okul sistemleri nasıl en iyi olmuş’ başlıklı araştırmada, McKinsey tam da bu meseleye takmış. 2007 yılında yapılan çalışmada PISA sınavında büyük ilerleme kaydeden 20 kadar okul sistemini incelemişler, birbiriyle karşılaştırmışlar ve sonunda, eğitim sistemi bak böyle elden geçirilir diye sekiz temel husus saptamışlar. Ve en önemlisi istikrar demişler: Çalışmaya göre bir okul sistemi reformu yaklaşık altı yıl alıyormuş. Başarılı bir reform yapabilen ülkelerde idari sorumlu ortalama altı yıl, siyasi sorumlusu ise ortalama yedi yıl görevde kalıyormuş. İstikrarlı liderlik, refor [Devamı]
    Bana standardını söyle…
    Serdar Sayan, Dr. 31 Ekim 2013
    kişiler için can sıkıcı olmaktan, ülkeler için ciddi ekonomik maliyetlere uzanan geniş bir önem aralığında değişebilir. Alt-sınırdan bir örnekle başlayıp, kendi can sıkıcı deneyimimi paylaşayım sizinle.  ABD’de doktora yaptığım yıllarda, üyesi olduğum Türk öğrenci derneğinin en yoğun mesaisi, Kasım ayındaki 2 günlük “Birleşmiş Milletler Festivali”nde gerçekleştirilen ve derneğin yıllık bütçesindeki en büyük gelir ve gider kalemlerini de kapsayan faaliyetlere harcanıyordu. Bu köşede daha önce de yazdığım gibi, en büyük gider kalemi festivalde gösteri yapan folklor grubuna eşlik edecek zurnacının masrafları;[1] en büyük gelir kalemi ise, festivalde kurulan yiyecek standında satılan dönerdi. Benim de organizasyon komitesinde olduğum sene, festivalde satmak üzere bir Yunan lokantasından tedari [Devamı]