Arşiv

  • Temmuz 2024 (2)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Madem daha eşitiz, neden daha mutlu değiliz?
    Güven Sak, Dr. 29 Kasım 2013
    OECD ülkeleri arasında gelir dağılımındaki eşitsizliği en hızlı azaltan iki ülkeden biri Türkiye. Ama yaşam memnuniyeti sıralamasında Türkiye birdenbire öne fırlamıyor. Son yirmi beş yılda OECD ülkeleri arasında iki ülkede gelir dağılımındaki eşitsizlik belirgin bir biçimde azaldı: Türkiye ve Yunanistan. Yanlış anlamayın. Türkiye gelir dağılımındaki adaletsizlik açısından bakarsanız 36 ülke arasında 30’uncu sırada yer alıyor. Listenin hâlâ en dibindeyiz. Ama göreli olarak bakıldığında, 1985’ten bugüne gelir dağılımında belirgin bir iyileşme gözlemleniyor. En düşük yüzde 10’luk gelir dilimi ile en yüksek yüzde 10’luk gelir dilimi arasındaki uçurum son yirmi beş yılda azaldı. Ama en çok da bu son on yılda azaldı. 1990’ların ortasında en zengin ve en yoksul arasındaki gelir uçurum [Devamı]
    Tecrübe paylaşımında neden böyle kötüyüz?
    Güven Sak, Dr. 28 Kasım 2013
    Bugünlerde en çok kullanılan kelimeler inovasyon ve girişimcilik. Memleketin sağında ve solunda ama en çok İstanbul’da aynı konu etrafında bir sürü toplantı düzenleniyor.Girişimcilik adı altında bir toplantı düzenleyin, salon anında ağzına kadar doluveriyor. Ama yenilikler konusunda tecrübe paylaşımına imkan veren, açık inovasyon web sitesi hiç de öyle yoğun bir biçimde kullanılmıyor. Merak edenler www.acikinovasyon.com.tr adresine bir tıklasın ve de baksın. Şirketler,  dertlerini bu internet sitesinde ilan edebiliyorlar. Sonra sorunlarını çözmeye talip olan var mı ona bakıyorlar. Şirketin, Ar-Ge merkezi filan kurmasına gerek kalmadan, yenilik yapması mümkün oluyor. Açık inovasyon platformları, şirketlerin, karşılaştıkları sorunlara yaratıcı çözümler geliştirebilecek, geniş bir [Devamı]
    BDDK kararları: Hem yanlış zamanda hem değil (1)
    Fatih Özatay, Dr. 28 Kasım 2013
    Bu kararlar 2014'te büyüme oranımızı düşürecek. Bu anlamda 'yanlış zamanda'. Ama onca gecikme bir tarafa bırakılırsa doğru yönde kararlar. Küresel kriz, finansal sistemin istikrarlı olmasının yaşamsallığını bir kez daha gösterdi. Daha önceki dönemde, fiyat istikrarının sağlanmasının finansal istikrarın oluşmasına da yardımcı olacağı düşünülüyordu. Ancak küresel kriz, gelişmiş ülkelerde fiyat istikrarının sağlandığı, çoğu gelişmekte olan ülkede ise enflasyonun 1980’ler ya da 1990’lar ile karşılaştırılmayacak kadar düşük olduğu bir ortamda patlak verdi. Demek ki fiyat istikrarının sağlanması, finansal istikrarın sağlanmasını garanti altına almıyor. Küresel krizden önce ağırlık mikro-sakıngan (mikro-ihtiyati) politikalardaydı. Bilançolarda ne tip riskler var? Gelecek dönemlerde b [Devamı]
    FED tamam da enflasyonun altında faiz olur mu?
    Fatih Özatay, Dr. 27 Kasım 2013
    Gelirimizin önemli bir kısmını tüketiyoruz ve dolayısıyla düşük düzeyde tasarruf yapıyoruz. Öte yandan, bir ülke tasarrufunun ne kadar üzerinde yatırım yapıyorsa, o kadar fazla cari açık verir. Bu durumda, yabancı para üretim maliyetlerimizi düşürücü politikalar (verimlilik artışı, kur artışı gibi) bir tarafa, cari açığı düşürmek için bir seçenek, yatırım düzeyini düşürmek. [Devamı]
    Öcalan mı, Barzani mi?
    Nihat Ali Özcan, Dr. 26 Kasım 2013
    Barzani’nin önceki hafta gerçekleştirdiği ziyaret birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Tartışılan konulardan en dikkat çekici olanı, PKK’nın bu ziyaretten fazla memnun olmaması idi. Nitekim birçok insan Öcalan ile Barzani arasındaki bu limoni ilişkiye ve memnuniyetsizliğe pek anlam veremedi. Oysa Kürt siyasi ve silahlı hareketlerinin tarihi ve liderlerin kişiliği memnuniyetsizliği anlamamızı kolaylaştırabilir. [Devamı]
    2014'e ilişkin temel senaryo (1)
    Fatih Özatay, Dr. 26 Kasım 2013
    Türkiye ekonomisinin mevcut kırılganlıkları dikkate alındığında, iki temel belirleyici dışsal unsur ön plana çıkıyor: ABD ve Avrupa. Yıl sonuna geliyoruz. 2014’te Türkiye ekonomisinin ‘normal koşullar’ altında nasıl bir performans izleyeceği, önümüzdeki haftaların temel tartışma konusu olacağa benzer. ‘Normal koşullar’ yanlış anlaşılmasın. Ortada anormallik varsa ve bir süre daha devam edeceği aşikârsa, ileriye yönelik tahmin yapılırken, o anormallik ‘normal koşul’ olur. En iyisi, ‘normal koşul’ için her zamanki gibi ‘temel senaryo’ sözcüğünü kullanayım. Soru şu: 2014’e ilişkin temel senaryo ne olabilir? Zor bir soru. Yine da yanıtlanması gerekiyor. Türkiye ekonomisinin mevcut kırılganlıkları dikkate alındığında, iki temel belirleyici dışsal unsur ön plana çıkıyor: ABD ve Avr [Devamı]
    Türkiye artık daha mı adil?
    Güven Sak, Dr. 26 Kasım 2013
    Türkiye, Kore ve Mısır 1960'larda aynı kişi başına milli gelir düzeyindeydi. Şimdi ne yapalım? Kore'ye bakıp eziklik mi duyalım, Mısır'a bakıp sevinelim mi? Türkiye son on yılda yüzde 62 büyüdü. Türkiye’ye bir yarım Türkiye’den daha fazlası eklendi. Rakamlar öyle söylüyor. Peki, bu büyümeden toplumun bütün kesimleri aynı oranda faydalandı mı? Büyüme süreci kapsayıcı mıydı, dışlayıcı mıydı? Yoksulluk bu arada arttı mı, azaldı mı? Türkiye artık daha mı adil? Soruyu nasıl sorduğunuz, bulacağınız cevaplar açısından önemli. Bugün Dünya Bankası Türkiye Ofisi Direktörü Martin Raiser’in geçenlerde Dünya Bankası blog’unda çıkan yazısına dikkatinizi çekeyim müsaadenizle. Martin Raiser Türkiye’nin son on yıldaki büyüme sürecinin kapsayıcı olduğunu düşünüyor. Rakamlara bakarsanız evet, Tür [Devamı]
    Türkiye yerine yerleşiyor
    Güven Sak, Dr. 25 Kasım 2013
    Yurtdışında iş kurmuş, fabrika işleten ne çok Türk yatırımcı olduğunu biliyor musunuz? Daha önce Türkiye’de yaptıklarını artık yurt dışında yapıyorlar. Türkiye’nin doksan yıllık sanayi ve ticari tecrübesini Orta Doğu ve Afrika’ya doğru yayıyorlar. Bunu “Türkiye’de işler kötü, gidelim kısmetimizi başka diyarlarda arayalım” diye de yapmıyorlar. Tam tersine, Türkiye’de yerleşik kendi değer zincirlerini daha da güçlendirmek için yapıyorlar. Buradaki işlerini kapatmıyorlar. Daha da güçlendiriyorlar. İşletmelerimizin daha da güçlenmesinin yolu, Türkiye’yi içinden küresel ya da bölgesel değer zinciri geçen ülke haline getirmekten geçiyor. Geçenlerde artık ortam küresel rekabet ortamı, bundan böyle hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır derken söylemeye çalıştığım biraz da buydu. B [Devamı]
    Günah çıkarma (1)
    Fatih Özatay, Dr. 23 Kasım 2013
    Özeleştiri yapma zamanı. Ama önce 'Bir de beni dinleyin', sonra bu köşeyi okumaktan vazgeçersiniz. Yakında... Sizin yerinizde olsam bu köşeyi okumakla zamanımı boşa mı harcadığımı sorgulardım. Tamam, sonuçta beş, bilemediniz altı dakika gidiyor bir yazı için ama boşa giden zaman sadece bu kadar olmasa gerek. Özellikle ileriye yönelik kesilen ahkâmları okuduktan sonra “Ya, acaba öyle de olur mu?” diye düşünenler ve dolayısıyla biraz daha zaman harcayanlar olmuştur. Yıl sonu geliyor; gelecek seneye ilişkin bir şeyler söylemek gerekiyor. Ama öncelikle geçen yılın sonunda bu yıla ilişkin yapılan öngörülerin hesabı verilmeli. O hesap verilmeden, pek bir anlamı olmasa gerek gelecek yıla ilişkin ahkâm kesmenin. 20 Aralık 2012 tarihinde 2013’e ilişkin bir temel senaryo vermiştim. Senar [Devamı]
    Boru hattı ve Barzani
    Nihat Ali Özcan, Dr. 22 Kasım 2013
    Barzani’nin Diyarbakır ziyareti Kürtlerin siyasi olarak bölünmüşlüğünü bir defa daha gözler önüne serdi. Aslında böyle olması hiç de sürpriz değil. Son tahlilde bütün gruplar “Kürt ulusu” için çaba sarf ediyor olsa da tarihleri, referans noktaları, sosyal tabanları, liderlerin karakterleri, ittifakları ve siyasal statüleri birbirinden farklı.         Biz birbirimizi biliriz [Devamı]