Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Bilinen dersler: Yeniden
    Fatih Özatay, Dr. 29 Ocak 2014
    Son yazımı Merkez Bankası’nın (MB) geçen hafta yaptığı Para Politikası Kurulu’ndan (PPK) hemen sonra yazmışım: ‘Merkez Bankası karışıklığı biraz daha artırdı’ başlığını taşıyor. Aradan tam bir hafta geçti ve bu yazıyı yazdığım günün akşamında olağanüstü bir PPK toplantısı daha yapılacak. [Devamı]
    Türkiye'de İnternet: Hem en pahalı hem de en yasaklı
    Güven Sak, Dr. 28 Ocak 2014
    Türkiye'nin yarısı İnternet'i bilmiyor. Hangi yarısı? Şehirli olmayan, batılı olmayan ve de erkek olmayan yarısı. Geçenlerde galiba bir Twitter mesajında gördüm. İnternet’te idari yasaklama imkanını artıran düzenlemeyi eleştiren mesajlardan biriydi. “Ben” diyordu mesaj, “aylık 57 lira Lira İnternet parasını ödeyeceğim, Sen hangi sayfalara gireceğime karar vereceksin. Yok artık.” Bir nevi batsın bu dünya havası vardı mesajda. Ama her şakada olduğu gibi mesajın içinde büyük bir hakikat gizliydi. Türkiye’nin İnternet’in en pahalı olduğu ülkelerden biri olduğunu biliyoruz. Ama kullanılan IP sayısı başına mahkeme kararı ile yasaklanan sayfa sayısı açısından dünyanın en birincisi olduğumuzu biliyor muydunuz? Tutuklu gazeteci sayısından sonra, yasaklı İnternet sayfası açısından da dünya birincisi [Devamı]
    Faiz takıntısı (2)
    Fatih Özatay, Dr. 28 Ocak 2014
    Sonuç: Faiz enflasyonun altında ise, tüketimi teşvik edersiniz. Bu koşullarda faizi enflasyonun üzerine çıkarmak tasarrufu artırır, hiç olmazsa daha da düşmesini engeller. 'Bu defa farklı’. Küresel krizden sonra yayınlanan ve geçmişteki çok sayıda finansal krizi inceleyen bir kitabın adı. “Bakın artık, ülkemizde geçmişte krizlere yol açan falanca nedenler şimdi ortada yok. Bizde kriz falan çıkmaz”. Kitabın adı bu düşünce biçiminden kaynaklanıyor. Mesela geçmişte kamu borcunuz yüksek. Bakıyorsunuz şimdi düşük. Mesela geçmişte bütçe açığınız da yüksek. Oysa şimdi düşük. Ya da ne bileyim; mesela geçmişte bankacılık sektörünüz sorunlu. Şimdi ise sorun olmadığını düşünüyorsunuz bankalarınızda. Başka kırılganlıklarınız olsa bile, geçmişte krizlere yol açan sorunlar şimdi sorun olmaktan çıktıklar [Devamı]
    Türkiye’nin ‘örtülü operasyon’ hafızası
    Nihat Ali Özcan, Dr. 28 Ocak 2014
    MİT’e ait TIR’ların aranması gündemdeki yerini koruyor. Başka bir ifade ile hükümetin Suriye politikası ve atılan adımları tartışmaya devam ediyoruz.   Hükümet, Suriye’den kaynaklanan güvenlik sorunlarını ciddiye aldığını iki yıl önce ilan etti. Ardından da TSK’yı görevlendirmek için TBMM’den yetki aldı. İç savaşın hüküm sürdüğü bir komşunuz varsa ve bir milyon mülteciye ev sahipliği yapıyorsanız elbette kaygı duymalısınız. Sınırın öteki tarafındaki siyaset ve güvenlik ortamını şekillendirmek zorundasınız. Üstelik Türkiye bunu ilk defa da yapmıyor.        Tarihi hafıza ve Yarbay Şefik Özdemir Kurtuluş Savaşı devam ederken, TBMM Hükümeti İngilizlere karşı bir “örtülü operasyon” kararı aldı. Operasyon,  Şubat 1922’de planlandı. Batı cephesinde ise Büyük Taarruz hazırlıkları sürüyordu. A [Devamı]
    Piyasa bir türlü sakinleşmiyorsa atladığınız bir çare vardır
    Güven Sak, Dr. 27 Ocak 2014
    Türk Lirası ocak ayında aldı başını gitti. Hepimize “Bitsin artık bu ocak ayı” dedirtti. Ama daha bunun Şubatı var. Martı var. Daha çok ay var. Bu nedenle ben artık şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim. “Biz nerede yanlış yapıyoruz?” diye düşünmeliyiz. Neden? Gayet basit bir nedenle: Hindistan, Güney Afrika, Endonezya, Brezilya ve Türkiye’den oluşan “Kırılgan Beşli”(Fragile Five)’nin ikisi Amerikan Merkez Bankası (Fed)’nın paspaslama operasyonu başladığından beri diğerlerinden ciddi biçimde ayrıştı. Türkiye ve Güney Afrika’ya artık “Hassas İkili”(Delicate Duo) diyorlar. Bu ne demektir? Finansal piyasalarda bir sorun var demektir. Eğer siz gerekli bütün tedbirleri almış olduğunuzu düşünürken, piyasalar bir türlü sakinleşmiyorsa bunun manası nedir? Atladığınız [Devamı]
    Faiz takıntısı
    Fatih Özatay, Dr. 25 Ocak 2014
    Kıssadan hisse: Takıntı, sağlığa zararlı; kurtulmak gerekiyor... Türkiye, 1993 sonlarında ilk sinyallerini veren ve Nisan 1994’te tam anlamıyla patlak veren bir kriz yaşadı. Öncesinde kırılgan bir ekonomimiz vardı ama berbat bir durumda da değildik. Mesela 1996-97 döneminin bazı önemli ekonomik göstergeleri, 1992-93 dönemine kıyasla daha kötüydü. Ama kriz 1994’te patlak verdi; 1996 ya da 1997’de kriz yaşamadık. Bunun temel nedeni 1994 krizini tetikleyen unsurun 1996 ya da 1997’de sahnede olmamasıydı. O unsur ‘faiz saplantısı’ idi. Bu kırılgan ekonomide krizi tetikleyen unsur, yüksek düzeydeki kamu borçlanma gereksiniminin finansman biçiminde yapılan radikal değişiklik oldu. Yüksek kamu açıkları tümüyle Merkez Bankası kaynakları ile finanse edilmeye kalkışıldı. Gerekçe hazırdı: Finansman ge [Devamı]
    Ankara'ya bu şeyleri kim, nasıl seçip yerleştiriyor?
    Güven Sak, Dr. 24 Ocak 2014
    Gezi Parkı hadisesi sonrası Sayın Kadir Topbaş "bundan böyle bir durağın yerini bile sormadan değiştirmem" demişti. Ben haklı olduğunu düşünüyorum. Ankara’nın yeni saat kulelerini gördünüz mü? Başka yerlerde tarihin içinden gelen bir tek saat kulesi olur. Gezerken görüyoruz. İngiltere’de parlamento binasının kıyısındaki Big Ben 1850’lerden kalma mesela. Hadi bizim ülke farklı diyorsanız, İzmir Saat Kulesi’ni örnek alalım isterseniz. 1901 yılında II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25’inci yılı vesilesiyle açılışı yapılmış mesela. Tarihi hakikaten yani. Şimdi ben ikisinin resimlerine bakıyorum. Tarihin içinden geliyorlar, bir sahicilikleri filan var. Ama bakın bugünlerde bizim Ankara’da artık her sokakta bir tane saat kulesi görme yolunda ilerliyoruz. Şimdi ben bu saat kulelerine bakıyorum. R [Devamı]
    İstihbarat tartışmalarında gündem farkı
    Nihat Ali Özcan, Dr. 24 Ocak 2014
    İstihbarat, son zamanların en tartışmalı konusu haline geldi. Sadece Türkiye’de değil, ABD ve AB’de de konu farklı boyutları ile tartışılıyor. Gelişmeler, tartışmaların önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini gösteriyor.  ABD istihbaratı ve Avrupa ABD Başkanı Obama, birkaç gün önce, ülkesinin istihbarat faaliyetlerinde reforma gidileceğini açıkladı. Çünkü, Snowden hadisesi istihbarat dünyasında birçok tartışmayı tetikledi. Avrupa Parlamentosu’nun yakın zamanlarda yayınladığı bir rapor, ABD’nin Avrupa’daki istihbarat faaliyetlerinin birlik yurttaşlarının temel haklarını ihlal ettiğini ortaya koyuyor. Detay için bakınız: “ABD’nin Gözetleme Politikaları ve Bunların AB Vatandaşlarının Temel Hakları Üzerine Etkileri.” Obama, konuşmasında istihbarat faaliyetlerinin sadece ABD’nin değil A [Devamı]
    O ekonomi politikası önerisi yanlış ve de tehlikeli
    Fatih Özatay, Dr. 23 Ocak 2014
    Böyle bir dönemde kamunun tasarrufunu artırmak gerekiyor. İşte bunu yapabiliriz. Mesela kamu harcamalarını bir miktar kısabiliriz. Son günlerde sıkça duymaya başladığımız ve çok tehlikeli bulduğum bir ekonomi politikası önerisi var: Para politikasının 2014’te sıkılaştırılması, maliye politikasının ise büyümeyi destekleyecek şekilde gevşetilmesi gerektiği ileri sürülüyor. Önerinin arkasındaki temel mantık şöyle: Enflasyon hedefin oldukça üzerinde. Döviz kurunda bir süredir gözlenen yukarıya doğru eğilim enflasyonu daha da yükseltecek. Hem enflasyonun yükselmesinin hem de şirketler kesiminin bilançosunu bozan döviz kurundaki artışın önüne geçilebilmesi için, faiz haddinin yükseltilmesi gerekiyor. Ama para politikasında bu sıkılaştırmanın büyümeyi düşüreceğinden korkuluyor. Bütçe açığı ve kam [Devamı]
    Şimdi Merkez Bankası kimi kandırmış oldu?
    Güven Sak, Dr. 23 Ocak 2014
    Doğrusu ya ben bir süreden beri Merkez Bankamızın ne yapmaya çalıştığını anlamakta güçlük çekiyorum. En son geçen gün Merkez Bankası faiz artırmadım dedi ama bir nevi faiz artırdı. Bildiğimiz gibi yapmadı. Şimdi Merkez Bankası kimi kandırmış oldu?  Sayın Başbakanımız, kendisinin “zinhar faiz artırılmasın” talimatını dinlediği ve faiz artırmadığı için Bankaya teşekkür etti. Ama Banka sonuçta faiz artırdı. Piyasa aktörleri her zamanki gibi önce bir “Ne dedi, Harry?” havasına girdi. Bence bir Merkez Bankası’nın birlikte iş gördüğü partnerleri tarafından ilk anda anlaşılmaması Merkez Bankacılığı açısından kötü bir puan. Sonra raporlar çıktı. Banka, ne zaman ve nasıl uygulanacağını belirtmeden faiz artırmıştı. Vaziyetin farkındaydı ama herhalde yapabileceği bir şey yoktu. Bu yoğun s [Devamı]