Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Dövizde ne olacağı banka bilançolarına da bağlı
    Güven Sak, Dr. 17 Şubat 2014
    Bizim Türkiye’de, politikacılar, fırsat buldukça, bankalardan şikayet ederler. Popülizmin kolay yoludur. Bir nevi eşeğini dövemeyen semerini döver hadisesidir. Esasen söylenenlerin aslı yoktur. Türkiye’de 2000-2001 krizi bankalardan çıkmıştır. Sonraki Kemal Derviş reformlarının temel amacı hep bankacılık sisteminin güçlendirilmesi olmuştur. Türkiye, 2008 krizine güçlü bir bankacılık sistemi ile girdiği için krizi göreli olarak kolay atlatmıştır. Bu hala böyle midir? Bankalarımız hala güçlü müdür? Akılda tutmamız gereken ve esasen yabancı yatırımcıları da bugünlerde ilgilendiren temel soru budur. Şimdi siz “dolar buradan nereye gider?” diye merak mı ediyorsunuz? Bakmanız gereken yer bana kalırsa banka bilançolarıdır. Önce kısa bir notla başlayayım. 2013 yılı ödemeler dengesi ist [Devamı]
    Zorunlu intibak
    Fatih Özatay, Dr. 15 Şubat 2014
    Net sermaye girişleri ne ölçüde azalırsa, o ölçüde daha az tüketim ve yatırım yapmak ve o ölçüde daha az büyümek zorunda kalacağız. Çeşitli raporlara göre, dış borcundan doğan yükümlülükleri nedeniyle 2014 yılında Türkiye’nin 160 milyar doların üzerinde ödeme yapması gerekiyor. Bu değer, 2013 ya da 2012’de ödediğimize kıyasla fazla fark etmiyor. Sorun başka: En az bu kadar yeni dış borç bulmalıyız ki, Merkez Bankası’nın (MB) rezervlerini eritmeden cari işlemler açığı verebilelim. Mesela bu yıl geçen yılki kadar cari açık verecek olursak, 160 milyar doların üzerine 65 milyar dolar daha bulmamız gerekiyor. Ya da şöyle düşünebiliriz: Tüketim ve yatırım harcamalarımızı gelirimizin üzerinde tutmaktan vazgeçmedikçe ve aradaki farkı geçen yılki düzeyde tuttukça, ‘sadece’ 160 milyar dolar yeni bor [Devamı]
    PKK sorunu geri plana düşerken
    Nihat Ali Özcan, Dr. 14 Şubat 2014
    Hükümet, PKK sorununu müzakere yolu ile çözeceğini ilan ve ifade etti. Nitekim bu kararını hayata geçirecek beş ayaklı stratejisini uygulamaya çalışıyor. Güvenlik, ekonomi ve kamu diplomasisi alanlarında hatırı sayılır ilerleme kaydetti. Ancak diplomasi ve Anayasal/yasal konularda Öcalan cephesini yeterince ikna etmiş görünmüyor. [Devamı]
    Bebek arabasıyla dolaşamamakla yasakçı internet arasında ne alaka var?
    Güven Sak, Dr. 14 Şubat 2014
    Kimse "bir çocuk Ankara'da nasıl büyür?" diye bütüncül bir şekilde Ankara nasıl olmalı diye bir on dakika plana bakıp düşünmemiştir. Ankara’da bir bebek arabası ile huzur içinde dolaşamamak ile internette idarenin takdir yetkisini sınırsızca artıran yeni kanuni düzenleme arasında ne alaka vardır? Ben geçenlerde internette idarenin takdir yetkisini sınırsızca artıran yasa maddelerini okurken, aklıma işte bu mesele bu takıldı. Doğrusu ya, ben çok alaka olduğunu düşünüyorum. Bugün içerikle değil, biçimle ilgiliyim. O garip torba yasa tasarısını görünce bu kanaate vardım. Ben bu yöntemle sağlıklı kanuni düzenleme yapılamayacağını ve de Meclisin yasama yetkisini kullanamayacağını düşünüyorum. Hepinize kanunun kendisine bir bakmanızı öneririm. Ankara’da bir bebek arabası ile neden huzur içinde d [Devamı]
    Artık Suriyeli mülteciler konusunda devreye girilmeli
    Güven Sak, Dr. 13 Şubat 2014
    Gaziantep’te Suriyeli görmek zaten garip değildi. Eskiden Gaziantep’te Suriye taksilerine rastlamak normaldi. Halepli işadamları dünyaya Türk Hava Yolları vasıtasıyla açılmak için, Gaziantep Havaalanı’nı kullanırlardı. Şimdilerde ise Gaziantep’teki fabrikalarda Suriyeli işçilere rastlamak normal olmaya başladı. Dün Suriyeli işadamları Gaziantep’e gidip gelirlerdi. Bugün ise Suriyeli işçiler Gaziantep fabrikalarında çalışıyor ve Gaziantep’te yaşıyorlar. Ben bunun Suriyeli mülteci meselesinde, bir yeni aşama olduğunu düşünüyorum. Suriye’de iç savaşa dönüşen çatışma nedeniyle, ülkemize sığınan, Suriyeli mülteciler meselesi, artık insani bir hadise olmaktan çıkıyor ve de bir bölgesel kalkınma konusuna doğru dönüşüyor. Suriyeli sığınmacıların misafirlikleri uzadıkça mesele nitelik [Devamı]
    Ekonomi politikası hataları (5)
    Fatih Özatay, Dr. 13 Şubat 2014
    'Alo Fatih' olayının yaşandığı bir ülke zengin ülkelerle arasındaki gelir uçurumunu kapatabilir mi? Aman ha, ‘Alo Fatih’ ile bir ilişkim yok; isim benzerliği sadece. Olası yanlış anlamaları giderdiğimi umarak hemen şu soruyu sorayım: ‘Alo Fatih’ olayının yaşandığı bir ülke zengin ülkelerle arasındaki gelir uçurumunu kapatabilir mi? Ya da şu soru: Yolsuzluk iddialarının ayyuka çıkmasına karşın, yolsuzlukların güvenilir bir biçimde soruşturulacağına ve soruşturma sonucunda yargıda adaletli bir karar verileceğine hemen hiç kimsenin inanmadığı bir ülke, zengin ülkelerle arasındaki gelir uçurumunu kapatabilir mi?Bizim üniversitede ‘zor soru sorup herkesi çaktıran’ hocaya çıktı adım. Bu nedenle, fırsat bulabilirlerse verdiğim dersleri başka öğretim üyelerinden almaya çalışıyor bizim öğrenciler. [Devamı]
    Çok sayıda hata yapıldı…
    Fatih Özatay, Dr. 12 Şubat 2014
    2012-2013 yılında ortalama büyüme oranımız yüzde 3, ortalama enflasyonumuz yüzde 8.2, ortalama cari açığımız milli gelirimizin yüzde 6.8’i ve ortalama işsizlik oranımız yüzde 9.4 düzeyinde. İyi bir performans değil bu. 2014 tahminlerinin iyimser olanlarını dikkate alsak bile, bu rakamların olumsuz yönde değişecekleri ortaya çıkıyor. Daha düşük bir büyüme, daha yüksek bir enflasyon ve işsizlik oranı. Cari açığın düzeyi ise büyüme oranı tarafından belirlenecek. Yurtdışından borçlanma olanaklarımız ne kadar kısıtlı olursa o kadar az büyüyecek ve cari açık vereceğiz. Bu ortamda döviz kuru ve faiz yüksek olacak. Ayrıca yukarıya doğru yönelme eğilimi göstermeleri riski var. İçinde bulunduğumuz olumsuz ekonomik koşullara durup dururken gelmedik. Çok sayıda ekonomi politikası hatası yap [Devamı]
    Girişimciler İçin Kuluçka Merkezleri…
    Ussal Şahbaz 11 Şubat 2014
    İzmir Kalkınma Ajansının desteklediği İZTEKGEB İnovasyon Merkezi’nin içindeki kuluçkanın işletme modelini tartışmak için 21 Ocak günü bir çalıştaya katıldım. Bu kuluçka merkezi, TEPAV olarak hazırladığımız  İzmir 2014-18 Bölge Planı için girişimcilik ekosistemi geliştirilmesi stratejisinin  –ki hala bölgesel olarak hazırlanan tek girişimcilik ekosistemi stratejisi özelliği taşıyor-- önemli parçalarından biriydi. İZTEKGEB İnovasyon Merkezi, Türkiye’de bir kalkınma ajansı tarafından desteklenen ilk güdümlü proje. İnovasyon merkezinin içinde kurulduğu İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir’in dışında Urla’da sakin ve büyük bir kampüste. Enstitü bir üniversite statüsünde. Türkiye’de araştırmacı başına en çok yayını olan üniversiteymiş. TÜBİTAK’ın inovasyon ve girişimcilik endeksinde de altıncı [Devamı]
    Cemaat ve ‘beka’ sorununun karakteri
    Nihat Ali Özcan, Dr. 11 Şubat 2014
    Hükümet 17 Aralık’ta “zuhur eden beka sorununun” üstesinden gelmeye çalışıyor. Ancak alışık olmadığı bazı zorluklarla karşılaştığı görülüyor. Tarafların yapısal özelliklerini, sorumluluklarını, güç, medya, adaptasyon yeteneklerini ve liderlik konularını mercek altına almak sorunu anlamamızı kolaylaştırabilir.        AK Parti, her siyasi parti gibi yasalar çerçevesinde faaliyet gösterir. İktidar olma kuralları bellidir. Yine Ak Parti’nin siyasi, fiziki merkezi, lideri, üyelerinin kimlikleri, tüzükleri kamuya açıktır. Denetime tabidir. “Cemaat” ise farklıdır. Yapısı gereği coğrafi ve idari merkezi bilinmediği gibi, üyelerinin kimlikleri, iç işleme kuralları  da muğlaktır. Partilerden farklı kurallarla çalışır, farklı stratejiler izler ve tarife muhtaç hedefleri bulunur. Bazen tica [Devamı]
    Ekonomi politikası hataları (4)
    Fatih Özatay, Dr. 11 Şubat 2014
    Beklenen enflasyon hedefin çok üzerinde. Gerçekleşen enflasyon da öyle. Bu önemli bir hata. Hatalar listesinin dördüncü sırasında ‘liraya değer kaybettirme politikası’ var. ‘Ters ayakta yakalanmak’ sözcüğü, futbolda bir kalecinin kalenin bir tarafına doğru hamle yaparken (adım atarken), topun aniden ters tarafa yönelmesiyle başladığı hamleyi tersine çevirememesi ve dolayısıyla kaleye girmekte olan topu engelleyememesi sonucunda gol yenilmesine deniliyor. Finansal piyasalarda anormal koşullar sürerken, farklı bir ifadeyle, Türkiye’ye gelen dış kaynak (dış borç) miktarını her an keskin biçimde değiştirebilecek gelişmelerin yaşanması mümkünken, liraya değer kaybettirme politikasının da her an ‘ters ayakta yakalanması’ olasılığı vardı.Öyle de oldu; Merkez Bankası son yıllarda sıkça ters ayakta [Devamı]