Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Okullarda garip bir şey oluyor
    Güven Sak, Dr. 09 Mayıs 2014
    Okullarda garip bir şey oluyor ve öğrenme hevesi ile sınıfları dolduran çocuklarımız sonunda mutsuz oluyorlar. Türkiye’nin eğitim sisteminde bir problem var. Okullarda garip bir şey oluyor. Önce sanırım bunun üzerinde bir mutabakata varmamız lazım. Teşhis, tedavinin başlangıç noktası değildir. Tedavinin başlangıç noktası, hastanın hasta olduğunu kabul etmesidir. Evvelki gün, TEPAV iktisatçılarından Efşan Nas Özen, British Council ve TEPAV’ın, Milli Eğitim Bakanlığımızın desteğiyle yaptıkları bir çalışmanın sonuçlarını anlatırken aklıma bunlar takıldı. Çalışma, memleketteki İngilizce eğitimine ilişkin bir ihtiyaç analiziydi. Benim gördüğüm en temel sonuç şöyleydi: Çocuklarımız, bizim okullarda, sanki öğrenmekten soğuyorlardı. Okullarda bir şey, galiba bizim memleketteki ders yapma biçimi, s [Devamı]
    Esad’ın talihi döndü mü?
    Nihat Ali Özcan, Dr. 09 Mayıs 2014
    İç politikada kamuoyunun dikkatini içeride tutabilecek kadar konu var. Dışarıda ise Ukrayna ve Kırım sorunu başta Avrupa olmak üzere tüm dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Bu arada fazlaca ilgi toplamasa da komşumuz Suriye’de de ilginç gelişmelere yaşanıyor.   Esad politik ve askeri alanda ilginç hamleler yapıyor. Bir yandan ülkeyi seçimlere götürürken, bir yandan da fazlaca gürültü çıkarmadan askeri hamlelerle etki alanını genişletiyor. İslami Cephe de yaratıcı ve yeni taktiklerle buna cevap vermeye çalışıyor. İç savaşta seçim Birçok siyasi gözlemci çatışmaların devam ettiği ülkede seçimin zor olduğunu belirtiyor. Ülke nüfusunun neredeyse üçte birinin yerinden yurdundan olduğu bir ortamda bu girişim iyice zorlaşıyor. Seçimin güvenirliği de iyice zayıflıyor. Buna rağmen Esad seçim s [Devamı]
    Türkiye bu çağın kıyısında köşesinde bile yoktur
    Güven Sak, Dr. 08 Mayıs 2014
    Biz Türkiye’de dünyanın bizim etrafımızda döndüğünü zannetme eğilimindeyizdir.  Zaten bu kadar çok komplo teorisinin başka türlü yeşerebilmesi asla mümkün olmazdı. Zannedersiniz ki, dünyanın her ülkesinde “ne yapsak da, Türkiye’nin ayağını kaydırsak” diyen onbinlerce insan bulunmaktadır. Ben size söyleyeyim: İş, teknolojik gelişmeye, bilimsel başarılara geldiğinde, Türkiye, dünyanın umurunda değildir. Türkiye daha 21. yüzyılın kıyısında köşesinde bile yoktur.  Nasıl yoktur? Gelin anlatayım. Anlatayım ki, bugüne kadar nasıl bir çıkmazda debelenmekte olduğumuzu görün. Anlatayım ki, çağdaş Türkiye hikayesinin artık nasıl bir genleşme hikayesi değil, tam bir büzüşme, kendi içine devrilme hikayesi olduğu ayan beyan görünsün. [Devamı]
    Merkez Bankası faizi ne zaman düşürmeli?
    Fatih Özatay, Dr. 08 Mayıs 2014
    Merkez Bankası cidden enflasyonla mücadele etmek istiyorsa, yüzde 8 civarında katılık gösteren enflasyona göre politika faizini düşünmeli. Merkez Bankası’nın (MB) faiz politikası üzerine yine çok sayıda yorum yapılmaya başlandı. Gelin şu faiz meselesine daha yakından bakalım bugün. MB’nin şu andaki politika faizi yüzde 10. Bunu, önce mevcut ve beklenen enflasyonla karşılaştırmakta yarar var. Yılın ilk dört ayında gerçekleşen ortalama enflasyon yüzde 8.4 düzeyinde. Son on iki ayın ortalaması ise yüzde 8’e eşit. Bu ikinci ortalamayı dikkate aldığımızda reel politika faizi yüzde 1.8 olarak belirleniyor. [Devamı]
    Samimiyet çağrısı
    Fatih Özatay, Dr. 07 Mayıs 2014
    Enflasyon yoğun birkaç gün yaşadık. Önce Merkez Bankası yılın ikinci enflasyon raporunu yayınladı. Hafta başında ise nisan ayı enflasyonunu öğrendik. Son yıllarda, hem ekonomi yönetiminde hem de çoğu ekonomistte enflasyon gelişmelerini önemsemez bir hava belirgin biçimde yaygınlaştı. Bunun temel nedeni eski günlerdeki gibi yüzde 60-70’ler düzeyinde bir enflasyonla yaşamıyor olmamız. Oysa uzunca bir süredir birlikte yaşadığımız yüksek tek haneli enflasyon da sevimsiz. Hemen öldürmüyor ama yavaş yavaş içimizi kemiriyor. [Devamı]
    Piketty Deliliğine Katkı (2)
    N. Emrah Aydınonat, Dr. 07 Mayıs 2014
    Bir önceki yazıda Thomas Piketty’nin kitabı Le Capital’in neden bu kadar popüler olduğunu ele almıştım. Şimdi Piketty’nin argümanının temellerine bir bakalım diyorum. Muhtemelen bugüne kadar genelde Piketty’nin modern bir Marx olduğuna dair yazılar okudunuz. Ben başka bir şey söyleyeceğim: Piketty, modern Marx değil. Kendisi modern bir Kuznets. Bunu bilmek Piketty’i anlamak açısından önemli. [Devamı]
    Amazon'da Piketty stokları tükendi
    Güven Sak, Dr. 06 Mayıs 2014
    Pikketty unuttuğumuz kadim kavramları hatırlatıyor. Marksist kavramlarla konuştuğu için değil, planlama kavramları ile konuştuğu için. Thomas Piketty bir kitap yazdı. Kitap bu yıl Mart ayında İngilizce olarak yayımlandı. Marx’ın “Kapital”i 1867 yılında yayımlanmıştı. İngiliz The Economist dergisi ilk kez 1907 yılında, yayımlanışından tam 40 yıl sonra, Marx’ın “Kapital”inden bahsetmişti. Pikketty’nin “21’inci Yüzyılda Kapital” kitabı ise evvelki hafta The Economist’teydi. Dün baktığımda dünyanın en büyük sanal kitapçısı Amazon “21’inci Yüzyılda Kapital” için “stoklarımız geçici olarak tükenmiştir” diyordu. Elektronik okuma aracı Kindle’ınız varsa, kitabı Amazon’dan hemen edinmek mümkün ama elinizde tutup, kokusunu alıp, altını çizmek istiyorsanız artık eskisinden bir [Devamı]
    Ya göründüğün gibi ol ya olduğun gibi görün
    Fatih Özatay, Dr. 06 Mayıs 2014
    Enflasyon inatçılığa devam edecek. Evet, nisan ayında yükseldi, mayısta da yüksek çıkacak. Ama az önce belirttiğim gibi yeni bir kur şoku olmadıkça o eski ortalamasına dönecek. Telaşlanmalı mıyız? Karamsar olmalı mıyız? Aralık ayında ya da ne bileyim mesela mart ayında enflasyon açısından ne kadar telaşlı ve karamsar isek o doz yeterli; artırmaya gerek yok. ‘Mıyız’ ve ‘isek’ dedim; aynı olduğumuzu çağrıştırıyorlar. Oysa homojen değiliz. Bu ‘doz’ meselesini ‘ekonomi yönetimi’, ‘her daim para politikasına methiye düzenler’ ve ‘olguları olduğu gibi görmek isteyenler’ açısından ayrı ayrı ele almak gerekiyor. Önce ekonomi yönetimi açısından bakayım. Enflasyonun ne düzeyde olmasının istendiğini, yani enflasyon hedefini, hükümet ile Merkez Bankası birlikte belirliyorlar. Ağırlığın hükümette olduğ [Devamı]
    Irak seçimleri ve Kürtlerin bağımsızlığı
    Nihat Ali Özcan, Dr. 06 Mayıs 2014
    Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Barzani geçenlerde Irak seçimlerine dair dikkat çekici bir açıklama yaptı. “Seçimlerin Irak siyasetinde bir değişim sağlamaması halinde Kürt yönetiminin artık Bağdat’ın sorunlarının bir parçası olmayacağını” söyledi. Seçim ne getirir? Açıklama üç nedenden önemli. Birincisi, Barzani Irak Kürtlerinin geleneksel siyasi hedefini bir daha ortaya koydu. Bağımsızlık. İkincisi, Irak iç dengelerindeki olası gelişmelerden fazlaca umutlu olmadığını ifade etti. Hatta bunu fırsata çevirebileceğini düşünmektedir.  Son olarak küresel ve bölgesel gelişmelerin Irak Kürtlerinin lehine olduğu kanaatindedir. Bağımsızlığa kol  mesafesinde olmak Barzani, “bağımsızlık” idealine her zamankinden yakın olduğunu düşünüyor. Sadece politik gelişmeler bağlamında değil, stratejik a [Devamı]
    Türkiye böyle büzüşüp kalırsa, içinden boru hattı geçen ülke bile olamaz.
    Güven Sak, Dr. 05 Mayıs 2014
    Ben ülkeleri ikiye ayırıyorum: İçinden boru hattı geçen ülkeler ve içinden değer zinciri geçen ülkeler. İçinden değer zinciri geçen ülke olmanın, içinden boru hattı geçen ülke olmaktan daha zor olduğu kanaatindeyim. İçinden boru hattı geçen ülke olmanın ön koşulu doğru coğrafyada yer alıyor olmaktan geçiyor. Açıktır ki, atalarınız ülkenizi doğru bir yere kurmuşsa, tarihten gelen bir nedenle şans sahibi oluyorsunuz. Halbuki içinden değer zinciri geçen ülke olmak için ülke sınırları içinde yaşayanların yeterli organizasyon kapasitesi ve beceri setine sahip olmaları gerekiyor. Allah’ın verdiği coğrafyanın üzerine, sizin bir şeyler eklemiş olmanız gerekiyor. Türkiye, tarihin bir lütfu ile bugün hem içinden boru hattı geçen ülke hem de içinde değer zinciri geçen ülke olabilir. Birincisi için do [Devamı]