Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    İsrail’in tünel savaşı
    Nihat Ali Özcan, Dr. 29 Temmuz 2014
    Gazze’yi terk eden İsrail’in güvenlik endişelerini giderecek iki nedeni vardı. Güçlü istihbarat ve  Gazze’nin coğrafi şartları. Geride bıraktığı Arap haber elemanları ve istihbarat teknolojisi haklı olarak bu fikri pekiştiriyordu. Gazze’nin coğrafi küçüklüğü ve izole olması sonuçta onu “statik” bir savunmaya mahkum ediyordu.Hamas’ın iktidara gelmesiyle “zayıf nokta” öngörüsünün doğru olmadığı ortaya çıktı. Nitekim İsrail son altı yılda üç büyük askeri operasyona girişmek zorunda kaldı.İsrail ordusu, yeni güvenlik ortamına göre yetenek ve kapasitesini geliştirirken Hamas’ın da boş durmadığını son operasyonlarda gördük. O da, rakibi İsrail gibi, yaratıcı taktikleri ve savaş performansı ile göz doldurdu.  İsrail, Hamas’ın silahlı unsurlarının eğitim düzeyinin yüksek, füze konularında [Devamı]
    Ankara’dan İstanbul’a gitmek, Ramallah’tan Beytüllahim’e gitmek gibidir
    Güven Sak, Dr. 25 Temmuz 2014
    Ramallah ve Beytüllahim Batı Şeria’daki Filistin kentleridir. Batı Şeria’da Filistin kentleri, Filistin Devleti’nin sivil ve askeri kontrolü altındadır. Ancak kentleri birbirine bağlayan yollar İsrail İşgal Yönetimi’nin denetimindedir. Ramallah’tan Beytüllahim’e giderken, İsrail askerlerinin yola kurduğu “uçan kontrol noktaları”na rastlayabilirsiniz. Uçan kontrol noktaları, adı üstünde, hareketlidir. “Durum”a göre sayısı artar azalır, hangi yolun üzerinde, nerede karşınıza çıkacakları belli olmaz. Ağırlıklı olarak Yahudi yerleşimcilerin kullandığı yollar üzerinde kontrol hızlı, yalnızca Filistinlilerin kullandıkları yollarda ise son derece yavaştır. Beytüllahim’le Ramallah’ın arası esasen yaklaşık 20 kilometredir. Ama bu uçan kontrol noktaları nedeniyle, Beytüllahim’den Ramallah’a karayolu [Devamı]
    Suriye’de Kürt-Arap çatışması
    Nihat Ali Özcan, Dr. 25 Temmuz 2014
    Türkiye bu günlerde Gazze, Cumhur-başkanlığı seçimleri ve “paralel polis” operas-yonlarına odaklanmış durumda. Yine Irak’ta belirsizlik, Ukrayna’da iç savaş diğer ilgi konusu. Gündemden düşmüş olsa da Suriye’yi de listeye eklemek gerekli.Suriye iç savaşının boyutlarından birini de Kürtlerin durumu oluşturuyor. PKK sorunundan ayrı düşünülmesi mümkün olmayan Suriyeli Kürtlerin geleceği de ne yazık ki muğlak.Suriye Kürtleri ve  değişen koşullarSuriye’de askeri ve siyasi tablo değişiyor. Bugünlerde Esad, kendisini rahat hissediyor olmalı. Muhalifler ise ne yazık ki revaçta değiller ve gittikçe gözden kayboluyorlar. İstikballerinden de pek umut yok. Diğer muhalifler gibi Kürtlerin de endişelenmeleri için bir dizi neden var.Kürtler, savaşın başında ne Esad’ın ne de Arap muhaliflerin öncelik [Devamı]
    Avrupa Birliği vatandaşı mühendis ve usta arıyoruz
    Güven Sak, Dr. 24 Temmuz 2014
    Avrupa Birliği (AB) üyelik süreci ile birlikte Türkiye ekonomisi, Avrupa Birliği ekonomisinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. 1996 yılında Gümrük Birliği düzenlemesi tam da bu amaçla yapılmıştı. Bir nevi, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine taraftar bir kitle oluşturulmak isteniyordu. Gümrük Birliği bu işlevini bir biçimde yerine getirdi. Dış ticaretimizin yaklaşık yüzde 65’i artık AB ile ilişkilerimizden oluşuyor. Anketler, şirketler kesiminin her iki tarafta da Türkiye’nin tam üyeliği konusunda daha iyimser olduğunu gösteriyor. [Devamı]
    Önce kendi üzerine düşeni yapmak...
    Fatih Özatay, Dr. 24 Temmuz 2014
    Uluslararası işbirliği talep edenlerin, bir de dönüp kendi ülkelerindeki işbirliğinin ne derece güçlü olduğunu dikkate almalarında yarar var. Zira yurtiçinde böyle bir işbirliği yoksa, "hangi hakla uluslararası işbirliği talep ettikleri" yüzlerine vurulabilir. [Devamı]
    Küresel krizden alınacak ekonomi politikası dersleri (4)
    Fatih Özatay, Dr. 23 Temmuz 2014
    Yükselen piyasa ekonomilerinin küresel kriz sırasında ve sonrasında yaptıkları hakkındaki diziyi sürdürüyorum. Üzerinde özellikle durduğum konu uluslararası işbirliği. Mesela dünya ekonomisinin resesyondan kurtulması için, benzer zamanlarda faiz hadlerinin düşürülmesi, mesela aynı dönemde maliye politikasının gevşetilmesi. [Devamı]
    Yol yaptıkça yolsuzluk artar
    Güven Sak, Dr. 22 Temmuz 2014
    Geçenlerde küresel altyapı yatırımları ihtiyacı ile ilgili bir toplantıdaydım, orada duydum. Konuşmacı şöyle dedi: “Yolsuzluk eğer bir sanayi olarak kabul görüyor olsaydı, gelir akımı açısından dünyanın üçüncü büyük sanayisi olurdu.” Yapılan çalışmalar, yıllık toplam gelir akımını 3 trilyon doların hemen altında bir yerlere yerleştiriyor. Böyle bakarsanız, yıllık gelir akımı 4 trilyon doların üzerinde en büyük küresel sanayi dalı gıda ve tarım oluyor. İkincisi, ulaştırma (kara-deniz-hava) ve küresel tedarik zinciri yönetimi. Üçüncü büyük sanayi dalı da küresel yolsuzluklar. Yıllık büyüme hızı da fena değilmiş. Bilenler, bu sanayi dalının büyüme hızının yüzde 5’ler seviyesinde olduğunu anlatıyordu. Ortalama olarak elbette. Yoksa bir dizi ülkede bu oran çok daha yüksek. [Devamı]
    Askeri yenilik arayışı ve Gazze’yi laboratuvar olarak kullanmak
    Nihat Ali Özcan, Dr. 22 Temmuz 2014
    İsrail kendiden emin, deney yapan bir araştırmacı sakinliği içinde Gazze’de operasyonlarını sürdürüyor. Çoğunluğu çocuk ve kadın 400’den fazla insanın ölümü bile onu durdurmaya ya da yavaşlatmaya yetmiyor. Bu tutum sadece uluslararası tepkilerin cılızlığından da kaynaklanmıyor.  İsrail’in bu tutumunun arkasında ki nedenler şunlar: Bir, güvenlikle ilgili konularda hiç kimseye güvenmeyeceksin. İki, en uygun “stratejiyi” bulmanın yolu, öğrenen organizasyon olmak ve stratejilerin doğruluğunu sahada test etmek.Lübnan’dan derslerAslında bütün hikâye 2006’da Lübnan’da başladı. İsrail’in Hizbullah’a karşı giriştiği askeri operasyon bir dönüm noktası oldu. Bir ay süren harekâtta, İsrail, 46 sivil ve 121 asker zayiatı verdi. Kayıpların fazlalığı yüzünden; toplum, medya, siyaset kurumu ve o [Devamı]
    Tüm nehirlere boru döşeseniz bile enerji ihtiyacımıza yetmez
    Güven Sak, Dr. 21 Temmuz 2014
    Almanlar geçen hafta futbolda dünya kupasını Berlin’e getirdiler. Futbolda listenin başına yeniden yerleştiler. Bu, Almanya’nın birleştikten sonra kazandığı ilk dünya kupası sayılır. Öncekileri Batı Almanya almıştı. Türkiye, dünya kupasında yoktu. Bu hafta ise Almanya, dünyada “enerjiyi en verimli kullanan” ülke seçildi. Enerji verimliliğinde de liste başına yerleşti. Amerika ancak 13’üncü olabildi. Kore daha aşağıda kaldı. Bir Amerikan düşünce kuruluşunun yayımladığı liste böyleydi. Almanya, dünyanın enerjiyi en verimli kullanan ülkesi seçilirken, Türkiye o listede de yoktu. İnsanın morali bozuluyor. Nedir Türkiye’nin sorunu? Bana kalırsa Türkiye, enerjiyi daha verimli kullanmanın, en ucuz enerji kaynağı olduğunu hala anlayabilmiş değildir. [Devamı]
    Şiddet piyasası ve Türkiye’nin “savaşçı” ihracatı
    Nihat Ali Özcan, Dr. 18 Temmuz 2014
    Suriye iç savaşından hemen sonra “yabancı savaşçı” kavramını sıkça işitmeye başladık. “Yabancı savaşçı” dünyanın değişik yerlerinden Suriye ve Irak’a “cihat” için gidenleri tanımlıyor.Aynı kavramın Türkiye’den savaşmaya giden Türk vatandaşlarının tamamını kapsayıp kapsamadığı ise tartışmalı bir konu.Siyasi sınırın anlamı yok olurkenTürkiye ile Suriye arasında 950 km’lik mayın tarlaları ve tel örgülerle takviye edilmiş sınır var. Ancak bu mânia serisi tarihi, coğrafi, ekonomik, kültürel,  etnik, mezhebi ve ideolojik kimlikler için bariyer oluşturmaya yetmiyor. Doğal olarak siyasi sınır anlamını yitiriyor ve ülke kaosun bir parçası haline gelme potansiyeli taşıyor.Geniş yelpazeden savaşçı ihracatı Türkiye, Suriye ve Irak’a geniş bir yelpazede “savaşçı” ihracatına devam ediyor. Açık k [Devamı]