Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Liberya, ABD’deki bir stadın üçte biri kadar eletkrik tüketiyor
    Güven Sak, Dr. 24 Ekim 2014
    Liberya bu aralar Ebola salgını nedeniyle dikkatleri üzerine çekti. Liberya’nın olmayan idari kapasitesi ve altyapısı Ebola’nın kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor. Liberya üzerine düşünürken, ülkenin uzun süren iç savaştan sonra seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olan Ellen Johnson Sirleaf’in geçen yıl Amerikan Foreign Policy dergisinde yayımlanan yazısını hatırladım. Sirleaf, o yazıda, Teksas’taki Dallas Cowboys Stadı’nın enerji tüketiminin, Liberya’nın toplam enerji tüketiminden fazla olduğunu söylüyordu. Sonrasında Amerikan Wall Street Journal gazetesi bunun doğru olup olmadığına dair bir uzmana hesap yaptırmıştı. Doğruydu. Final maçlarında stadın elektrik tüketimi 10 megavat oluyordu. Liberya'nın üretimi bunun üçte biri kadardı. Yalnızca 3,4 megavat. Uzun süren ve 200 bin kişinin ölümüne [Devamı]
    Küçük askeri hamlenin büyük politik çıktıları: Havadan ikmal
    Nihat Ali Özcan, Dr. 24 Ekim 2014
    IŞİD Kobani’ye saldırmaya başladığında ABD yetkilileri, bu şehrin öncelikli askeri hedefleri arasında olmadığını müteaddit defa dile getirdiler. IŞİD gibi küresel bir soruna odaklanmış ve stratejinin ağırlık merkezini Irak’a kuran ABD’nin harekât planlarında Kobani taktik bir hedef olarak görülüyordu. Ancak “değişen politik” ortamın, Kobani’yi, ABD nezdinde hızla farklı bir noktaya taşıdığını gördük.Başlangıçta Türkiye’nin isteğiyle hava saldırılarını yoğunlaştıran ABD, zamanla Kobani’ye daha fazla angaje oldu. Bir gece yarısı, PKK/PYD güçlerine sağlanan havadan ikmal, havayı hızla değiştirdi. İşin politik boyutu, askeri boyutunu fersah fersah geçti. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu operasyonu sertçe eleştirdi. Son tahlilde PKK’ya havadan ikmalin gittikçe uzayan ve sürüncemeye dö [Devamı]
    Herkes evinin önünü süpürse, bütün şehir tertemiz olmazmış
    Güven Sak, Dr. 23 Ekim 2014
    2008 küresel krizi bize iktisat politikası alanında ülkeler arası işbirliğinin işe yaradığını gösterdi. Önemli olduğuna hepimizi ikna etti ki, ilk kez bu dönemde ülkeler arası çok taraflı politika işbirliğinin önemi üzerine çalışmalar yayımlanmaya başladı. “Uygarlığımızın öncüsü” IMF tam da bu meyanda çalışmalara ağırlık vermeye başladı. Bu ne demek? Eskiden biz ülkeler söz konusu olduğunda, iktisatta işbirliği üzerinden değil, rekabet üzerinden giderdik. Her koyun kendi bacağından asılır, herkes kendi evinin önünü süpürürse bütün şehir tertemiz olurdu. Ülkeler arasında işbirliği için özel bir çaba harcamak gerekmezdi. Ülkelerin zenginliğinin kaynağı işbirliği değil, rekabetti. Artık öyle değil. Şimdi ülkelerin farklarını, her yerde aynı reçetenin uygulanamayacağını ve bu farklı ülkeler ar [Devamı]
    Boşuna kırılgan olunmuyor (2)
    Fatih Özatay, Dr. 22 Ekim 2014
    Gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının 2008 sonundan itibaren uygulamaya başladıkları bol kepçe para saçma politikası Türkiye ve benzeri ülkelerde önemli sorunlar yarattı. Bunların elbette başında bu ülkelere yüksek miktarda sermaye (dış kaynak) girişi var. Dış ‘kaynak’ sözcüğü, ‘sorun’ ile birlikte kullanıldığında pek de uygun kaçmayabiliyor. ‘Dış kaynak’ olumlu bir çağrışım yapıyor çünkü. [Devamı]
    Bir girişimci salt faiz oranı düşük diye yatırım yapmaz
    Güven Sak, Dr. 21 Ekim 2014
    Türkiye’de faiz oranı ile ilgili münazaraları izleyen biri, bir girişimci için yatırım yapmanın ön koşulunun faiz oranları olduğunu düşünebilir. Faiz oranı düşerse girişimciler yatırım yapar, faiz oranı yükselirse girişimciler yatırım yapmaz. Kafalardaki model böyledir. Düzelteyim, bu model gerçek dünyaya ait değildir. Miki Maus iktisadına aittir. Gerçek dünyada hiçbir yatırımcı salt faiz oranı düşük diye yatırım yapmaz. Yatırım kararı kompleks bir meseledir, öyle tek bir parametreye indirgenemez. Girişimci para kazanabileceği kanaatindeyse yatırım yapar. Kazanamayacaksa yapmaz. Yatırımın para getirip getirmeyeceğinin tek belirleyicisi ise faiz oranı değildir. Sizin bildiğiniz Miki Maus iktisadına göre öyle olabilir ama yatırım kararı salt faiz oranına bakılarak alınmaz. Nokta. [Devamı]
    Değişen şartlar ve çeşitlenen “süreçler”
    Nihat Ali Özcan, Dr. 21 Ekim 2014
    Etnik bir sorununuz var ve bunu kalıcı bir barışla sonlandırmak istiyorsanız, günün sonunda memlekete uygun gördüğünüz “siyasi bir tablo” çizmeniz ve bunun için de meşakkatli bir sürece katlanmanız gerekiyor.Meşakkatten kastımız, çözüm süreci uzadıkça, yönetilmesinin daha da zor olacağıdır. Bu, konuyla ilgilenen herkesin paylaştığı bir gerçek. Hele Ortadoğu gibi sürprizlerle dolu bir bölgede yaşıyor iseniz bu kuralı asla göz ardı etmemelisiniz.Nitekim hükümetin PKK ile başlattığı “çözüm sürecini” kuşatan dünya içeride ve dışarıda hızla değişiyor ve değişmeye devam edecek gibi görünüyor. Bu çerçevede aktörlerin, sorunların sayısı, başlangıç pozisyonları, hesap ve istekleri de değişiyor.DeğişimArap Baharı’nın tetiklediği Suriye iç savaşı, bunun canlı örneklerinden biri. İç savaş, böl [Devamı]
    Ebola salgını ile IŞİD terörü arasındaki benzerlik nedir?
    Güven Sak, Dr. 20 Ekim 2014
    Dünyanın derdi bitmiyor. Daha önce vaki olmayan işler başımıza geliyor. Türkiye’nin değil, dünyanın başına. Bir nevi böyle avunabiliriz. Ben bugünlerde Gine, Liberya ve Sierra Leone’yi kasıp kavuran Ebola salgını ile doğrusu ya, bölgemizi altüst eden Irak ve Suriye kaynaklı IŞİD terörü arasında bir dizi paralellik görüyorum. Bu benzerlikler nedeniyle aslında ikisine de küresel bir çözüm üretmek gerekiyor. Müsaadenizle bir altını çizeyim. [Devamı]
    Uber Havalı Ekonomik Sistem: “Paylaşım Ekonomisi”
    16 Ekim 2014
    Uber ve Airbnb hayatımıza ışık hızıyla giren iki yeni nesil şirket. “Uber” Almanca’da aşırı, ekstrem anlamına gelirken “Air” ise hepimizin bildiği gibi limitsiz olarak da yorumlanabilecek gökyüzü, hava demek. Gerçekten de “paylaşım ekonomisi” sistemine öncü olarak faaliyete başlayan, arkalarında büyük yatırım bankaları ve Silikon Vadisi teknoloji şirketleri olan bu iki şirket, ekstrem bir şekilde limit yokmuşçasına büyümelerine devam ediyor. Bakın işte en basitinden, 2009 yılında kurulan, kullanıcıları için mobil uygulama üzerinden taksi ve şoförlü lüks araç çağırmayı kolaylaştıran, arabası ve ehliyeti olan herkesin taksi servisi sağlayabileceği bir platform olan Uber’in bugünkü şirket değeri yaklaşık 17 milyar dolar. Üstelik sadece ön plandaki bu iki şirket yok, başkaları da var: Ev sahip [Devamı]
    Keşan, Filipinler’e un satıyor
    Güven Sak, Dr. 16 Ekim 2014
    Bir süredir kafamı kurcalıyordu. Evvelki günü Keşan toplantısı notları ile zihnimi daha da fazla yormaya başladı. Gelin size bir soru sorayım: Dış ticaretten sorumlu bakanımızın her gün para politikası konusunda işini yapanlara akıl vermek yerine üzerine odaklanması gereken konu nedir? Ben ihracatta yenilenmenin temel meselemiz olduğunu düşünüyorum. Hal neden böyle ve ben TEPAV’ın evvelki günkü Keşan toplantı notlarına bakarken nasıl şaşırdım? Gelin bir anlatayım. [Devamı]
    Bir kentin yaşam kalitesine nasıl bakılır?
    Güven Sak, Dr. 14 Ekim 2014
    Ben Ankara’da yaşıyorum. Doğrusu ya, uzun bayram tatili sırasında bizim Ela “hayvanat bahçesine gidelim” diye tutturmasaydı, Ankara’da bu aralar hayvanat bahçesi olmadığının bir süre daha farkına varmazdım. Ama gördüm. Eskiden Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği arazisi içinde bir hayvanat bahçesi vardı. Üstelik günübirlik bir gezme için hiç de fena bir alternatif değildi. Ama gelin görün ki orası artık kapanmış. Melih Bey, seçim sırasında “Ekim ayında size Anka Parkı açacağım” diye söz vererek AOÇ içindeki parkı dağıtmış. En son zürafanın nasıl satılmaya çalışıldığı ile ilgili bir yazı bile buldum internetten. Esasen ortada böyle tarihli bir söz olduğunu da bu sayede öğrendim. Eski hayvanat bahçesindeki hayvanlar dağıtılmış. Yerine Anka Park arazisi içine hayvan maketleri konulmuş. Hayvanat [Devamı]