Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    ABD’nin örgüt icat etme ve karada savaştırma kabiliyetine dair
    Nihat Ali Özcan, Dr. 10 Kasım 2015
    Savaşın, ayaklanmanın, terörün sürdüğü ülkelerde meşruiyet derdindeki grupların iltifat ettikleri bazı kavramlar vardır. “Özgürlük, demokrasi, barış, direniş, ilerici, devrimci, vatan, halk” gibi. [Devamı]
    İlk 100 gün programı fikri bana neden pek doğru geliyor?
    Güven Sak, Dr. 09 Kasım 2015
    1 Kasım seçimleri sona erdi. Şimdi artık bir süredir acil cevap bekleyen meselelerimize odaklanmaya başlamamız gerekiyor. Ben, yeni hükümetin kurulması için yürütülen çalışmalar çerçevesinde gündeme geldiği söylenen ilk 100 gün programı fikrini son derece doğru buluyorum. Bugünün konusu bu olsun. İlk 100 gün programı fikri bana neden doğru geliyor? İlk soru bu. Bir de ikincisi var elbette: Peki, işe böyle başlamak, başarının garantisi midir? El cevap: Hayır. Nedir? Zarf kadar mazruf da önemlidir. Bu da olsun üçüncü nokta. Gelin kafamdakileri bir anlatayım. [Devamı]
    Bu yıl Avrupa’ya Türkiye üzerinden yasa dışı girenlerin sayısı şimdilik 7 kat arttı
    Güven Sak, Dr. 06 Kasım 2015
    Bundan birkaç yıl önce, daha Olli Rehn Avrupa Komisyonu’nda Genişlemeden Sorumlu Komiserken, etrafı bir pozitif gündem arayışı sarmıştı. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik süreci bir türlü ilerlemiyordu. Gelen bizi geçiyordu. Uyum için yeni bölüm açamıyorduk. Engeller vardı. Avrupa Birliği ile Türkiye arasında oturup konuşacak konu kalmadığı gibi, yetkililer bir araya geldiğinde, geleceğe yönelik ağızda acı bir tat bırakmayan bir konu da bulamıyorlardı. Pozitif gündem arayışı işte böyle bir şeydi. Şöyle ağız tadıyla muhabbet edecek, kimsenin birbirini suçlamayacağı bir mesele yoktu aramızda. Ama şimdi var. [Devamı]
    Yeni anayasanın Kürt sorununa dair dört stratejik zorluğu
    Nihat Ali Özcan, Dr. 06 Kasım 2015
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kronik sorununu yeni dönemde “milli birlik ve kardeşlik süreci” olarak tanımladı. Ardından da “Terör örgütü silahlarının bırakıp, toprağa betonlayarak gömene kadar, tüm elemanları teslim olmak veya ülke dışına çıkmak suretiyle tasfiye olana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi. Nitekim Başbakanlık açıklamasında “operasyonların kışın da devam” edeceğini bildirildi. [Devamı]
    Şimdi bu seçim sonucundan mutlaka bir reform süreci çıkar mı?
    Güven Sak, Dr. 05 Kasım 2015
    7 Haziran seçimlerinden 1 Kasım’a, parlamento aritmetiği kapsamlı bir biçimde değişti. Koalisyon ihtimallerinden tek parti iktidarına, bir nevi başladığımız noktaya geri döndük. Şimdi etrafta gördüğüm yorumlar hep yeni hükümetin 2007 yılından beri kaybolan reform ateşini nasıl yeniden yakacağı ve bir yeni çağın başlayacağı varsayımı üzerine bina ediliyor. Gördüğüm, izlediğim  analizlerde, 2007 yılından beri ortadan kaybolan reform sürecinin nasıl olsa yeniden canlandırılacağı hadisesi tartışılmaz bir veri olarak kabul ediliyor. Öyle mi? Bu seçim sonucundan ille de yeni bir reform süreci çıkmaz. Ama ben çıkabileceğini düşünüyorum. Gelin anlatayım. [Devamı]
    İstikrar
    Fatih Özatay, Dr. 04 Kasım 2015
    Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘istikrar’ sözcüğünün karşısında ‘aynı kararda, biçimde sürmek, kararlılık’ açıklaması var. Şimdi bir tane grafik veriyorum. Düşsel üç ayrı büyüme oranının 20 yıl boyunca hareketleri yer alıyor bu grafikte.Dikkat ederseniz bu büyüme oranlarından iki tanesi Türk Dil Kurumu’nun ‘istikrar’ kavramına nerdeyse birebir uyuyor. En altta yer alan bize o düşsel ülkede 20 yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 2.4 olduğunu söylüyor. Pek sapma yok bu orandan. En yüksek yüzde 2.5, en düşük de yüzde 2.3. Acayip istikrarlı. Ortada yer alan ise 20 yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 4.8 olduğunu ifade ediyor. Zaten ilkini iki ile çarparak elde ettim o büyüme oranını. O da müthiş istikrarlı.Şimdi soru şu: Hangi büyüme oranını tercih edersiniz? “İstikrarlı olanını alayım” dersen [Devamı]
    Tarımda üretici organizasyonlarının önemi
    Halil Agah 03 Kasım 2015
    Temel ihtiyaç olarak tarım ürünlerinin giderek artan ve çeşitlenen talebinin yeterli ve güvenilir şekilde karşılanabilmesi ülkemiz için hayati konulardan biridir.  Dünyada hızlı nüfus artışı, kişi başı gelir artışı ve ticaretin büyümesiyle gerçekleşen kişi başı tüketimin artması, tarımsal üretimin de istikrarlı biçimde artmasını gerektirmektedir. [Devamı]
    Seçmen, arkasında ne olduğundan bir türlü emin olamadığı kapıyı kapattı
    Güven Sak, Dr. 03 Kasım 2015
    Seçmen, 7 Haziran seçimleri ile yeni bir kapı açmıştı. 1 Kasım’da o kapıyı kapattı. Ne olduğunu bildiği kapıyı tercih etti. Sonuçta AKP, tarihinin en yüksek oy toplamıyla yeniden tek başına iktidar oldu. Seçmen, arkasında ne olduğundan bir türlü emin olamadığı kapıyı kapattı. Neden? [Devamı]
    Seçim ve PKK
    Nihat Ali Özcan, Dr. 03 Kasım 2015
    Türkiye bir seçimini daha yaptı. Sonuçlardan herkes ders çıkaracaktır. HDP ve PKK da dahil. 7 Haziran seçimine Soğuk Savaş döneminin “faşizme karşı birleşik cephe” stratejisiyle giden HDP, tüm hikâyesini Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı üzerine kurmuştu. Muhalifleri bir şemsiye altında toplamayı başardı. Sonuçta 6 milyon oy aldı ve 80 milletvekili çıkardı. [Devamı]
    İngilizler çocuklarını 21’inci yüzyıla hazırlıyor, Türkler beceremiyor
    Güven Sak, Dr. 02 Kasım 2015
    Türkiye son 13 yılını 5 milli eğitim bakanı değiştirerek geçirdi. Nedir? Eğitim işinde son 13 yıl heba edildi. Ama İngilizler öyle yapmadı. Geçen yıl, son 15 yılın en önemli müfredat değişikliğini yaptılar. Bilgisayar programlama derslerini ilk öğretime soktular. 5 yaşındaki bebelere makinelerle konuşmayı öğretmeye başladılar. Reform, 2014 yılının Eylül ayında uygulamaya girdi. Aradan yaklaşık 1 yıl geçti. Bugün arada neler olduğunu bir hatırlatayım size. Ben İngilizlerin iyi yaptıklarını düşünüyorum. Bir makineyle nasıl konuşacağını bilmeyenin, 21’inci yüzyılla işi olmaz. Ayrıca 21’inci yüzyılda yapacak bir işi de olmaz, bana sorarsanız. Gelin bakın neden? [Devamı]