Arşiv

  • Temmuz 2024 (1)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Bankalar batmıyor, getiriler zaten artarken yatırımcı, CoCo’nun riskini çok buluyor
    Güven Sak, Dr. 12 Şubat 2016
    “Paran mı var derdin var” dedikleri böyle bir şey olsa gerek. Paran mı var, Amerika’nın krize girmesi bir dert. Hop bir parasal genişleme, faiz oranları yerlerde sürünüyor. Getiriler düşüyor. Siz paranızı değerlendirecek bir yol arıyorsunuz. Mesela daha 2012 yılında etrafı sarmaya başlayan CoCo’lardan alıyorsunuz. CoCo (Contingent Convertible Bond ya da Debt), “şarta bağlı olarak hisse senedi ile değiştirilebilir tahvil” demek. Faiz ödemesi gayet iyi. Başkaları yüzde 1 öderken burada dolara yüzde 7 veriyorlar. Ne oluyor? Faiz yerlerde sürününce öyle kimse, gidip katma değeri yüksek, yüksek teknolojili ürün üretmeye başlamıyor. CoCo alıp bankaları finanse ediyorlar. CoCo, bir nevi sermaye sayılıyor. Herkes zaten bankaları sermayelendirmeye çalışıyor. Getiri çokken riskler az gibi geliyor ya [Devamı]
    Türkiye’de değişim yapmak neden bu kadar zor?
    Güven Sak, Dr. 11 Şubat 2016
    Bu aralar Ömer Dinçer’in kitabını okuyorum. Size de tavsiye ederim. Daha geçenlerde, “Nedir bu Türkiye’nin kamudan çektiği?” diye sormuştum. Türkiye’nin büyük hayalleri var ama bu hayalleri gerçekleştirebilecek kapasitesi yok demiştim. Bilmem hatırladınız mı? Ben, Türkiye’nin temel probleminin devletin hantallığı olduğunu düşünüyorum. Hantallığı burada beceriksizlik manasında kullanıyorum. Bu, bir nevi kapasite problemi aslında. Burada öyle kutsal, büyük harfle yazılan bir devlet fikrinden filan bahsetmiyorum. Devletten, millete hizmet götürmesi gereken bir aygıt olarak bahsediyorum. Türkiye, bana sorarsanız, ne çekiyorsa kamu idaresi reformunu 2000’lerin başında becerememiş olmasından çekiyor. Avrupa Birliği adaylık sürecini bir kamu idaresi reformu sürecine çevirememesinden çekiyor. İşte [Devamı]
    Sanayi üretim artışı: Tahminin altında ama aynı zamanda üzerinde!
    Fatih Özatay, Dr. 10 Şubat 2016
    Pazartesi günü açıklanan sanayi üretimine ilişkin haberlerde, bir değişkenin ileride alabileceği değerlere için oluşturulan bekleyişler hakkında çalışma yapanları hayrete düşürecek bir ayrıntı vardı. Merak ediyorsanız, lütfen yazının son paragrafına kadar sabredin. [Devamı]
    Rusya, PKK ve örtülü operasyon
    Nihat Ali Özcan, Dr. 09 Şubat 2016
    Rusya ile Türkiye’nin çıkarlarının çatıştığı ilginç bir dönemden geçiyoruz. Gittikçe gerilen rekabet yeni bir aşamaya varmak üzere. Bunu tarafların yaklaşımları ve politika yapma araçlarının çeşitlenmesinden anlayabiliyoruz. [Devamı]
    Türkiye, turizm adı altında hep inşaatı destekliyor
    Güven Sak, Dr. 08 Şubat 2016
    Türkiye’nin bir turizm stratejisi yoktur. Türkiye, turizm adı altında yalnızca inşaatı destekler. Şimdi diyeceksiniz ki Türkiye’de her şeyin stratejisi var da bir tek turizm stratejisi eksikliği mi dikkatini çekti? Değil elbette. Bizim buralarda önceden düşünme, olasılıkları değerlendirme, hadise olmadan bir tedbir setini hazırlama konusunda hep ciddi bir eksiklik olmuştur. Hatta kötü olasılıkları önceden düşünmek, senaryo analizi filan yapmak pek tehlikelidir. Yarın öbür gün, bir gazetenin manşetinde kendinizi “meğer bunu da yapacaklarmış, oturup bir de konuşmuşlar” diye bulabilirsiniz. Hatta hakkınızda dava bile açılabilir. Neme lazım, tehlikeli işler bunlar. [Devamı]
    Gazze’de artık daha fazla Türk malı var
    Güven Sak, Dr. 05 Şubat 2016
    Yaklaşık 10 yıllık bir aradan sonra bu aralar yeniden Gazze’ye girip çıkmaya başladım. İlk kez bundan yaklaşık 5 ay önce bir girip çıkmıştım. Bir de bu hafta oradaydım. Bugün müsaadenizle oradaki gözlemlerimi anlatayım. Ama önce dikkatimi çeken bir hadiseyle başlayayım. [Devamı]
    Suriye cephesi: Türkiye’nin çevrelenmesi
    Nihat Ali Özcan, Dr. 05 Şubat 2016
    Cenevre görüşmeleri ay sonuna ertelendi. Ertelemenin gerekçesi her ne kadar tarafların uzlaşamaz tutumu gibi görünse de gerçeklerin daha farklı olduğu savaş alanından gelen haberlerden anlaşılıyor. Her askeri hamlenin siyasi bir çıktısı olur. Bu çerçevede Suriye’deki askeri gelişmelerin Cenevre görüşmelerini etkilemesi kaçınılmazdır. Nitekim bu etkiyi ve boyutlarını görüşmelerin devamında göreceğiz. Sahadaki askeri gelişmeler dikkat çekici. Rus Hava Kuvvetleri muhalifler üzerindeki saldırılarını sürdürüyor. Esad güçleri Hatay’ın güneyinde mesafe aldıktan sonra harekâtın sıklet merkezini Halep’e kaydırmaya başladılar. Amaç Halep’i kuşatarak muhalefeti çıkmaza sürüklemek. Bu hedefin gerçekleştirildiği yönünde haberler geliyor. Özellikle stratejik öneme sahip Nubul ve El Zehra kasab [Devamı]
    2007’den 2014’e Türkiye’de yargıya olan güven nasıl eridi?
    Güven Sak, Dr. 04 Şubat 2016
    2010, Anayasa değişikliği referandumu zamanıydı. Referandum daha yeni sona ermişti. Hatırlayın, o aralar etrafta yoğun bir “yetmez ama evet” tartışması vardı. Referandumun ana konusu Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’nun yapılanmasıydı. Türkiye, yargı reformu yapıyordu. O günlerin kampanya sloganı, güçlünün değil haklının yanında olan bir yargı arayışıydı. İşte o günlerde, bana, “Referandumla birlikte hiç değilse yargı bağımsızlığı konusunda bir adım atıldığını, bu yargı reformuna nasıl bakmak gerektiği” sorulmuştu. [Devamı]
    Ham petrol fiyatları bunca düşerken enflasyon neden yüksek?
    Fatih Özatay, Dr. 03 Şubat 2016
    Bugün yeni yılın ilk ayının enflasyon gerçekleşmeleri belli olacak. Enflasyona ilişkin bu köşede şimdiye kadar epey ‘dedikodu’ yaptım. Özellikle uzun yıllardır enflasyonun yüzde 8.3 etrafında bir yukarıya bir aşağıya salınıp durduğunu, ne yukarıya ne de aşağıya doğru bir eğilim gösterdiğini bıkmadan vurguladım. Son günlerde dikkatimi çeken bir olgu daha var; dolayısıyla sizinle paylaşmak istiyorum. [Devamı]
    Suriye: Üç cephede savaş üzerine
    Nihat Ali Özcan, Dr. 02 Şubat 2016
    Suriye iç savaşı üç cephede ve farklı biçimlerde devam ediyor. Birincisi, “müzakere yapıyormuş gibi yapılan” Cenevre cephesi. Bu cephedeki mücadele son gelişmelerle özgüveni yükselmiş rejim temsilcileri ile çok sesli, parçalanmış, sahada kazanma umudu iyice zayıflamış bir dizi muhalefet arasında yürüyor. Sahne gerisinde ise müzakerecilerin kulağına sürekli üfleyen çok sayıda suflör yer alıyor. [Devamı]