Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Dünkü açıklamalar
    Fatih Özatay, Dr. 28 Ağustos 2013
    Dün hem iki önemli veri açıklandı hem de Merkez Bankası (MB) Başkanı bazı açıklamalarda bulundu. MB’nin temmuz ve ağustos ayında faize ilişkin aldığı (almadığı) kararlar, MB’nin piyasalarda birkaç aydır yaşanan gerginliğin geçici olduğunu düşündüğü izlenimini veriyordu. Zira piyasadaki faiz yükselişine karşın, son iki Para Politikası Kurulu toplantısında ancak toplantıdan toplantıya değiştirilebilen ve dolayısıyla daha kalıcı olan politika faizi artırılmamıştı. Bunun yerine faiz koridorunun üst sınırı yukarıya çekilmişti. [Devamı]
    Boş övgü (yeniden)
    Fatih Özatay, Dr. 27 Ağustos 2013
    Sorun şu ki Türkiye zaten yıllardır 'büyük ekonomi' sıralamasında 17'nci ya da ona yakın bir yerdeydi. Stephen Grosz bir psikanalist. Bu yıl yayımladığı ilk kitabı (The examined life: How we lose and find ourselves? Mercek altındaki hayat: Kendimizi nasıl kaybediyoruz ve nasıl buluyoruz? Norton Yayınevi) en çok satan kitaplar arasına girmeyi başardı. Kitabının üçüncü bölümünde ölçüsüz övgü düzmenin istenmeyen sonuçlar doğurabileceğine değiniyor. 1998 yılında iki uzman 10-11 yaş grubu için bir deney yapmış. Deneklere çözmeleri için matematik problemleri verilmiş. İlk problem setinin çözümleri değerlendirildikten sonra öğrencilerin bir kısmına “Çok iyiydin, çok zekisin”, bir kısmına ise “Çok iyiydin, bayağı çaba göstermişsin” övgüsünde bulunulmuş. Sonra aynı öğrencilere daha zor o [Devamı]
    İdeolojik dış politika ekonominin başına bela mı?
    Fatih Özatay, Dr. 24 Ağustos 2013
    Yabancı bir fon yöneticisi olsanız, tüm komşularıyla sorunlu olan ve de ABD tarafından 'kınanan' bir ülkeye yatırım yapmakta gönülsüz olmaz mısınız? Perşembe günü lira, euro ve dolar karşısında belirgin biçimde değer kaybetti. On yıl vadeli Hazine tahvilinin faizi yüzde 10’a ulaştı. İki yıl vadeli hazine tahvilinin faizi ise yüzde 9,5’i aştı. Borsada ise keskin bir düşüş yaşandı. Cuma günü sabah saatlerinde kur ve faiz artışı durmuş ancak bir düşüş olmamıştı. Borsa endeksinde ise çok küçük dalgalanmalar yaşanıyordu. Bu tür hareketler ilk defa olmuyor Türkiye’de. 2001’de de oldu, 2004’te, 2006’da ve son yıllarda da... Fakat bu sefer ‘can sıkan’ bir ayrıntı var. Yanılma dileğiyle paylaşmak istiyorum bu ayrıntıyı. Şu satırlar Murat Yetkin’in perşembe günkü yazısından alınma: “Mısı [Devamı]
    'Acaba arttırılmasa daha mı iyiydi?'
    Fatih Özatay, Dr. 22 Ağustos 2013
    MB'nin faiz haddini yükseltmesi belki hızlı bir 'aşırı' kur yükselişini sınırlayabilir ama son tahlilde 'kader'den kaçabilmek mümkün değil. Hem dünkü hem de bir önceki Merkez Bankası (MB) Para Politikası Kurulu kararı ile Türkiye’nin çok düşük olan tasarruf oranı arasında yakın bir ilişki var. Yurtiçi tasarruf oranı çok düşük olunca, belli bir yatırım düzeyini tutturabilmek için yurtdışından borçlanmak gerekiyor. Türkiye’de sadece son yıllarda düşük değil tasarruf oranı. Uzun bir süredir böyle. Son yıllardaki farklılık, zaten düşük olan tasarruf oranının oldukça düşük bir düzeye inmesi. Ekonomimizin bu özelliğinin önemli ve çok olumsuz bir sonucu var: Türkiye’nin döviz cinsinden yükümlülükleri ile döviz cinsinden alacakları arasında, birincisi lehine zamanla önemli bir fark ol [Devamı]
    Merkez Bankası faiz artırdı
    Fatih Özatay, Dr. 21 Ağustos 2013
    Dün Merkez Bankası’nın (MB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplandı. Alınan kararlar şöyle: Faiz koridorunun üst sınırını oluşturan gecelik borç verme faizi 0.50 puan artırılarak yüzde 7.75’e yükseltildi. Diğer faiz oranlarında ise bir değişikliğe gidilmedi. [Devamı]
    Hem kısa hem de uzun vade penceresinden tasarruf
    Fatih Özatay, Dr. 20 Ağustos 2013
    Sadece tasarrufumuzu arttırıp daha fazla yatırım yaparak zengin ülkelerle aramızdaki farkı kapatamayız. Perşembe günü Türkiye’nin tasarruf oranını, hem Türkiye’nin de içinde bulunduğu yüksek orta gelirli ülkeler hem de (bölgeler ayrımında) yükselen piyasa ekonomileri ile karşılaştırmıştım. Karşılaştırma, Türkiye’nin tasarruf oranının çok düşük olduğunu gösteriyordu. Sayın Eser Karakaş Star gazetesinde bu yazımdan yola çıkarak dün önemli değerlendirmelerde bulundu. Sayın Karakaş, sermaye hareketlerinin ülkeler arasında son derece akışkan olduğu günümüzde, “Düşük ulusal tasarruf artık mutlaka düşük büyüme değil” saptamasını yapıyor. ‘Batı standartlarında bir hukuk devleti, bir ekonomi hukuku inşa ederek’ küresel tasarruf havuzundan daha fazla yararlanabileceğimize dikkat çekiyor. [Devamı]
    Ondan, bundan..
    Fatih Özatay, Dr. 17 Ağustos 2013
    Kısa sürede ve oldukça yüksek bir artış elbette istemiyoruz ama yurtiçi tasarruf oranımız düşük olunca bu istek 'kader işte' çaresizliğine dönüşüyor. Uzun bir zamandır kredi verilerine bakmıyordum. Merkez Bankası’nın hesapladığı gibi (döviz kuru hareketlerinden arındırılmış haftalık değişimlerin on üç haftalık ortalamasının yıllıklandırılmış biçimi) hesap yapmak için bilgisayarımda oluşturduğum veritabanında son gözlem mayıs ortası içindi. Oysa ağustos başına ait haftalık veriler yayımlanmış durumda. Veritabanını güncelleyince, ‘yok artık’ dedim. ‘Yok artık’; çünkü bir ara kredi artış oranının finansal istikrar açısından en fazla yüzde 15 olması gerektiği söylenmişti kamuoyuna. Durum şöyle: 2013’ün ilk çeyreğinde ortalama artış oranı yüzde 21,7. Bu değer, 2012’nin ikinci yarıs [Devamı]
    Gerçekten de çok düşük...
    Fatih Özatay, Dr. 15 Ağustos 2013
    Tasarruf oranı sadece BRIC ülkeleri ile karşılaştırıldığında düşük değil; gelişmekte olan ülkelere ve yüksek orta gelirli ülkelere göre de düşük. Daha önce Türkiye’nin tasarruf oranını (tasarrufun milli gelire oranını) BRIC ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ve Kore ile karşılaştırmıştım. Durum iç açıcı değildi. Tablo 1’in üst kısmında, tasarruf oranımızın gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırması var. IMF verilerini ve sınıflamasını kullanıyorum. Tablonun ikinci kısmında ise Dünya Bankası’nın kişi başına gelir sınıflamasına göre ‘yüksek orta gelirli ülkeler’ grubu ile karşılaştırma yer alıyor. Bu ülkeleri, 2012’deki kişi başına gelir düzeylerine göre sıraladım. Grupta yer alan çok küçük ülkelere yer vermedim. Üç ayrı dönem ele aldım: 1990-2001, yüksek bir büyüme oranı [Devamı]
    İkinci yarı ilk yarıdan daha mı iyi olacak?
    Fatih Özatay, Dr. 14 Ağustos 2013
    Haziran ayı sanayi üretim verileri dün açıklandı. Kapasite kullanım oranı (KKO) verisi ise biraz daha güncel; temmuz ayına ait değerleri biliyoruz. Grafikte, KKO ve sanayi üretiminin üçer aylık ortalama değerlerinden elde edilen yıllık artış oranlarının Mart 2008’den bu yana hareketleri var. [Devamı]
    Yılın ikinci yarısına bakış
    Fatih Özatay, Dr. 13 Ağustos 2013
    Sanayi üretimi ikinci çeyrekte 2011'de gerçekleşen yüksek artış oranlarının çok altında ancak işin bir de olumlu tarafı var. Haziran ayı sanayi üretim verileri dün açıklandı. Aylık rakamlar fazla oynama gösterebiliyor; üçer aylık ortalamalara bakıyorum. İkinci çeyrekteki yıllık üretim artışı yüzde 3,2. Bu artış oranı 2011’de gerçekleşen yüksek artış oranlarının çok altında. Hatta kişi başına büyümenin neredeyse durma noktasına geldiği 2012’nin ilk yarısının da altında. Ancak işin bir de olumlu tarafı var. Şöyle: Sanayi üretiminin (bir yıl öncesine kıyasla) artış oranı 2011’in ilk çeyreğinden beri azalmaya başlamıştı. Bu eğilim, kesintisiz olarak geçen yılın son çeyreğine kadar sürdü. Her çeyrekteki yıllık üretim artış oranı bir önceki çeyrekten daha düşük oldu. Böylelikle, 2011’ [Devamı]