Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Biz, bilince...
    Fatih Özatay, Dr. 08 Nisan 2014
    Tek kişi, çiftlerin kaç çocuk sahibi olacaklarına, Fenerbahçe spor kulübünün başkanının kim olması gerektiğine, faizlerin düşürülmesine ve daha nicelerine karışıyor ve karar veriyor. [Devamı]
    Nerede bu elmalar?
    Fatih Özatay, Dr. 03 Nisan 2014
    Doğru değerlendirme için doğru ölçüm gerekiyor. Doğru ölçüm, reel milli gelir serilerini kullanmakla oluyor. Seçim sonuçları değerlendirilirken iktidarın ekonomideki başarısına da dikkat çekiliyor. Mesela Sayın Eyüp Can’ın salı günkü yazısında şu değerlendirme vardı: “Liderinin son 12 yılda … 3000 dolarlık milli geliri 10.000 dolara çıkarmış olmasını, görece siyasi ve ekonomik istikrara onay veriyor.” Bu konu daha önce tartışıldı. Özellikle Maliye Bakanı ile Harvard Üniversitesi öğretim üyesi Dani Rodrik arasında sosyal medyada geçen tartışma basına da yansıdı. Ben de dün Eyüp Can ile konuştum. Bu ayrıntıları geçip, dolarla ölçülen kişi başına gelir artışının neden refah artışını yansıtmadığına ilişkin basit bir örnek vermek istiyorum.Reel milli gelir, enflasyondan arındırılmış gelirimizin [Devamı]
    Azıcık daha derine inince...
    Fatih Özatay, Dr. 01 Nisan 2014
    Son 50 yıllık ortalama büyüme oranımızın altında büyüdüğümüz bir yılda, en yüksek ikinci cari işlemler açığını verdik. 2013 yılı gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) rakamlarını dün öğrendik. Büyüme oranımız yüzde 4 oldu. Kişi başı gelirimiz ise yüzde 2.8 oranında arttı. Büyüme oranımız son 50 yıllık ortalama büyüme oranımızın altında kalsa da, 2012’ye kıyasla belirgin biçimde yükseldi. Dikkatimi çeken diğer noktalar şöyle.Birincisi, 2013’te iç talebe dayalı bir büyüme gerçekleşti. Yılın her çeyreğinde net dış talep (ihracat ile ithalatın farkı) büyümeyi düşürücü yönde gerçekleşti. İkincisi, yılın son üç çeyreğinde büyüme oranımız neredeyse aynı düzeyde seyretti: Yüzde 4.3 ile 4.5 arasında gezindi. Bu, son elli yıllık ortalama büyüme oranımıza oldukça yakın bir düzey. Üçüncüsü, özel yatırım ha [Devamı]
    Tablo açık; yoruma gerek var mı?(7)
    Fatih Özatay, Dr. 29 Mart 2014
    Bizim dışımızda kalan ülkeler 'harikalar' yaratan ülkeler olsalar, "ne yapalım onlar müthişler" diye avunabiliriz. Ama durum öyle değil. Bir süredir bize benzer ülkelerle bizi karşılaştırıyorum. Önce kısa vadeli sorunlar açısından yaptım karşılaştırmayı. Son üç yazıda ise daha ‘derin’ sorunlara ışık tutacak göstergelere baktım. Bunlar, yatırım oranımız, eğitim düzeyimiz ve yüksek teknolojili ihracatımızın toplam ihracatımız içindeki payıydı.İki noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Birincisi, ‘daha derin sorunlara ışık tutacak göstergeler’ tanımlamasını özellikle kullandım. Zira bize benzer ülkelere kıyasla daha az yatırım yapmamızın ya da yüksek teknolojili ürünlerin sanayi ürünleri ihracatımız içindeki payının ‘yok’ mertebesinde olmasının temelinde daha da derin sorunlar var. Asıl bunlar üzer [Devamı]
    Tablo açık; yoruma gerek var mı?(6)
    Fatih Özatay, Dr. 27 Mart 2014
    Ar-Ge yerine, ahbap-çavuş ilişkisi kurarak rant peşinde koşmak, imar planlarının değiştirilmesini sağlamak ve kamu ihalelerinden pay kapmak yarışı ön plana çıkar. Yapısal (‘derin’) göstergeler açısından bize benzer ülkelerle bizi karşılaştırmaya devam ediyorum. Zengin ülkelerle aralarındaki (kişi başına) gelir farklılıklarını azaltan gelişmekte olan ülkelerin ortak özelliklerini araştıran çalışmaların dikkat çektikleri üç önemli göstergeyi hatırlatayım: Bu ülkelerde yatırımın milli gelire oranı, eğitim düzeyi ve yüksek teknolojili ürünlerin toplam ihracat içindeki payı, zenginlerle aralarındaki gelir farklılığını kapatamayanlara kıyasla belirgin biçimde yüksek. Son iki yazımda, yatırım düzeyinin milli gelire oranının 2008-12 dönemindeki ortalaması ve 2010 yılı itibariyle 15 yaş ve yukarısı [Devamı]
    Düşük güven-düşük yatırım
    Fatih Özatay, Dr. 26 Mart 2014
    Türkiye’de bir yıl boyunca yapılan yatırımın gayri safi yurtiçi hasılaya oranı (kısaca yatırım oranı) yükselen piyasa ekonomilerine kıyasla oldukça az. Mesela 2008-2012 döneminin ortalaması yüzde 20. Oysa gelişmekte olan ülkeler için aynı dönemde bu oran yüzde 31.1 düzeyinde. Tüm dünyaya kıyasla ise 3.1 puan daha düşük bir yatırım oranımız var. [Devamı]
    Tablo açık; yoruma gerek var mı?(5)
    Fatih Özatay, Dr. 25 Mart 2014
    Ülkeleri toplam eğitim sürelerinin yüksekliğine göre sıraladım. Sondan üçüncüyüz. Yurtdışından net dış kaynak girişinde azalma olması halinde hangi gelişmekte olan ülkelerin diğerlerine kıyasla ne derecede etkileneceğini araştıran ABD Merkez Bankası çalışması bayağı meşhur oldu. Hatırlarsanız, o çalışmada altı gösterge açısından on beş ülkenin kırılganlığı araştırılıyordu. Göstergeler şunlardı: Son üç yılın ortalama enflasyonu, son beş yıldaki kredi artışının milli gelire oranı, kamu borcunun milli gelire oranı, dış borcun ihracat gelirlerine oranı, cari açığın milli gelire oranı, döviz rezervinin milli gelire oranı. İlk beşi ne kadar yüksekse o ülke o kadar kırılgandı. Altıncısı ne kadar düşükse de o ölçüt açısından o ülke o kadar kırılgan oluyordu. Bu altı göstergeden tek bir k [Devamı]
    Tablo açık; yoruma gerek var mı?(4)
    Fatih Özatay, Dr. 22 Mart 2014
    İşin daha ürkütücü tarafı, bu ortalamanın altında yatırım düzeyimizi korumak için bile yurtdışından bol miktarda borçlanmamız gerekiyor. Oh ne ala. Oraya beton dök yok buraya beton dök, bol miktarda çılgın proje açıkla, eğitimde fırsat eşitliği sağlamaya, eğitimin kalitesini yükseltmeye, düzgün bir teşvik sistemi tasarlamaya, rant peşinde koşmak yerine araştırma ve teknolojiye yatırım yapmayı özendirmeye falan uğraşma. Ne gerek var? Yoldu, köprüydü, AVM’ydi, uçar bu ülke. İnşallah.Yok, elbette yatırım yapmak önemsiz değil. Aksine; bir ülkenin gelecekteki üretim kapasitesini artırıyorsunuz yatırımla. Ve yine elbette yatırım deyince sadece altyapı yatırımları ya da AVM’ler kastedilmiyor. Olsun, ben yine de betonseverlere ‘iltimas geçeyim’. Yatırımların bileşimine bakmayayım. Yatırım düzeyler [Devamı]
    Bir araştırma daveti
    Fatih Özatay, Dr. 20 Mart 2014
    MB'nin güçlü bir araştırma birimi var. İşi çok da zor değil. Sonuçta efektif zorunlu karşılık oranlarını ellerindeki verilerden hesaplayıp, kredi artış oranı üzerindeki etkisine bakabilirler [Devamı]
    ‘Yeni’ para politikası geçmişte kalsa?
    Fatih Özatay, Dr. 19 Mart 2014
    Merkez Bankası’nın (MB) Para Politikası Kurulu dün toplandı. Faiz oranlarında bir değişikliğe gidilmedi. Öyle görünüyor ki, MB bir süre daha döviz kurundaki hareketlere bağlı olarak faiz politikasını şekillendirecek. Şu sıralarda yaşanan sakinliğin sürmesi veya ılımlı bir değer kaybı eğiliminin oluşması halinde faiz oranlarında bir artırıma gitmeyecek. Buna karşılık, lirada belirgin bir değer kaybı eğilimi oluşursa ve bu eğilim şiddetleneme emareleri gösterirse faiz artırımına gidebilecek. [Devamı]