Garip işler (2)
13 Şubat 2015
Neden 27 Ocak günü, MB Başkanı, "Ocak ayı enflasyonu bir ay öncekine kıyasla 1 puan daha düşük gelirse, Para Politikası Kurulu olağanüstü toplanacak" açıklamasın yaptı? Özellikle enflasyonla mücadelede başarılı olamayan ülkelerde para politikası açısından önemli olan gelecekteki enflasyon. ‘Bugün’ açıklanan enflasyon, geçmişin dinamiklerini yansıtıyor.
[Devamı]
Garip işler (1)
12 Şubat 2015
Hürriyet birinci sayfada manşet üstü vermiş: 'Lojmanı boşalttı'. Başlığın yanında Merkez Bankası Başkanı Sayın Erdem Başçı'nın fotoğrafı var. Peki başkan karda kışta niye taşındı?
[Devamı]
Döviz kuru hepimizin sorunu
11 Şubat 2015
1997 ortasında Tayland’da kriz patlak veriyor. Hızla dört Asya ülkesine; Kore, Endonezya, Malezya ve Filipinler’e sıçrıyor. Kriz 1998’de de sürüyor. Asya krizi, iktisat yazınında daha önceki krizleri açıklamak üzere geliştirilen modellerle açıklanacak gibi değil. Bu ülkelerin bazılarında kamu bütçesi fazla veriyor. Mesela 1996 yılında Kore ve Tayland bu durumda, Endonezya’nın bütçesi ise denk. Diğer ikisindeki açık ise çok düşük düzeyde: GSYH’nin yüzde 0,5’i kadar. Disiplinsiz bir maliye politikasından söz etmek mümkün değil kısacası. Dolayısıyla, bütçe açıklarını finanse etmek için merkez bankalarına para bastırılması ve o paraların döviz talebine dönüşmesi söz konusu değil.
[Devamı]
Ne kadar baskı olursa olsun, para politikasında bu kadar gelgit olmamalı
04 Şubat 2015
2012-2014 arasında ortalama enflasyon yüzde 8.4 düzeyindeydi. 2006’dan itibaren de alsanız ortalama enflasyon değişmiyor. Enflasyondaki katılığı gösteriyor bu rakamlar. Bazı aylarda bu ortalamanın altına düşüyor, bazı aylarda da üzerinde kalıyor. Ne var ki, altta ya da yukarıda kaldığı dönemler uzun sürmüyor. Bu durumda enflasyonda herhangi bir aydaki gelişmenin fazla önemi yok. Önemli olan gelecek aylarda enflasyonda kalıcı bir düşüş olup olmayacağı. Hem düşüşün hem de düşüşün kalıcılığını sağlayacak unsurların devrede olması gerekiyor farklı bir ifadeyle.
[Devamı]
Ne yapalım? Onlar da kötü…
28 Ocak 2015
Geçenlerde bir toplantıda önemli bir uluslararası kurumun yetkilisi şöyle diyordu: “Gelişmekte olan çoğu ülkenin Ankara’daki temsilcileri Türkiye’nin bulunduğu konuma, yani ‘üst orta gelir’ grubunda yer almasına gıpta ediyorlar ve Türkiye’yi takdir ediyorlar. Oysa hem Türkler hem de gelişmiş ülkelerin Ankara’daki temsilcileri Türkiye’nin bu konuma razı olmaması gerektiğine; potansiyelini kullanamadığına dikkat çekiyorlar. Yıllardır ‘üst orta gelir’ grubundasınız; bunu yeterli görüyorsanız bugüne kadar yaptıklarınızla yetinebilirsiniz. Yok, gelişmiş ülkeler ligine terfi etmek istiyorsanız şimdiye kadar yaptıklarınızın yeterli olmadığını görmeli, önemli yapısal sorunların üzerine gitmelisiniz”.
[Devamı]
Merkez Bankası’nın yasasını değiştirelim mi?
21 Ocak 2015
Pazartesi günü Hakan Güldağ’ın ‘Merkez Bankası’nı tartışmalarla yıpratmamak lazım’ başlıklı yazısında vardı. Viyana’da yapılan ‘Fikir Sofrası’ toplantısının konuk konuşmacısı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye Merkez Bankası hakkında bol miktarda soru gelmiş. Bakan bir soru üzerine şöyle demiş: “ … Konu dönüp dolaşıp Merkez Bankası’nın yasasına geliyor. Merkez Bankası, mevcut yasasına göre fiyat istikrarını esas alıyor… Yasayı değiştirip Merkez Bankası’nın fiyat istikrarının yanı sıra ihracat artışını, büyümeyi, istihdamı da temel hedef olarak almasını sağlamak gerekiyor.“
[Devamı]
2015 için tahminler
01 Ocak 2015
Türkiye ekonomisinin şu anki durumuna bakıldığında karamsar senaryonun gerçekleşmesi, iyimsere kıyasla daha olası. 2015’te temel makroekonomik büyüklüklerin nasıl şekillenebileceğine ilişkin bu üçüncü ve son yazım. Makroekonomik büyüklükler gökten inmiyorlar; hem dış koşullar hem yurtiçinde uygulanan ekonomi politikası hem de içeride ekonomi politikası haricinde olan bitence belirleniyorlar. Bu nedenle, geçen haftaki iki yazıda bu unsurların en önemlilerinin 2015’te nasıl gelişebileceklerini tartışmıştım. Elbette başka unsurlar da var. Hem asıl belirleyicilerin hem de diğer unsurların temel senaryoda nasıl gelişebileceklerini aşağıda özetleyerek veriyorum:
[Devamı]
2014’te yüzde 3’ün altında büyüme kesin gibi…
31 Aralık 2014
Yeni yıla girerken eskisinde pek bir değişiklik yok. Aslında, ekonomik büyüme ve işsizlik açısından yılın ilk yarısına, hatta ilk üç çeyreğine göre biraz daha olumsuz gelişmeler yaşandığına dair önemli belirtiler var.
[Devamı]
Dış finansman 2014'te keskin biçimde azaldı, 2015'te daha da azalabilir
26 Aralık 2014
Rusya'nın Türkiye üzerine asıl etkisi net dış finansmanı azaltmak yoluyla gözlenecek. Ama Türkiye'nin elde edebileceği net dış finansmanı azaltacak en önemli gelişme ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırım kararı olacak.
[Devamı]
2015 sonuna geldiğimizde ekonomimiz nasıl olacak?
25 Aralık 2014
Rusya'da yaşananlar net dış kaynak girişine son derece bağımlı ülkelerde önemli kur ve faiz artışlarına yol açtı. Birkaç yazı 2015’te Türkiye ekonomisinde neler olup biteceği hakkında düşündüklerimi yazmak istiyorum. Önce ekonomimizin nasıl bir yol izleyeceğini belirleyecek temel unsurları tartışacağım. Sonra da 2015’e ilişkin tahminlerime yer vereceğim. Sonucu şimdiden söyleyeyim: Büyüme ve işsizlik açısından 2015’in 2014’e kıyasla biraz daha kötü geçeceğini düşünüyorum. Cari açık biraz daha iyileşebilir. Yıllık ortalama enflasyonda da bir miktar iyileşme olacak ama hedefin ve hedeften yüksek olan resmi tahminlerin oldukça üzerinde kalacak enflasyon. İleriye ilişkin tahmin yaparken, tahmin yapılan değişkenleri belirleme gücü olan ama bizim kontrol edemediğimiz faktörlerin nasıl
[Devamı]