Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    İklim değişikliği ve fiyat istikrarına ilişkin riskler
    Fatih Özatay, Dr. 17 Aralık 2021
    Salı günü iklim değişikliğinin finansal istikrara ve fiyat istikrarına ilişkin doğurabileceği riskleri ve bu riskleri azaltmak için yapılabilecekleri tartışan iki rapordan söz etmiş ve finansal istikrar konusunu kısaca ele almıştım. Bugün sıra fiyat istikrarında. [Devamı]
    İklim değişikliği ve finansal riskler
    Fatih Özatay, Dr. 15 Aralık 2021
    Daha önce ilkim değişikliğinin fiyat istikrarına ve finansal istikrara ilişkin yaratabileceği sorunları tartışan iki önemli rapordan söz etmiştim. Bolton ve diğerlerince yazılmış ve 2020’de Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) tarafından yayınlanmış raporda, iklim değişikliğinin hem büyük fiziksel riskler oluşturacağının hem de geçiş dönemine ilişkin riskler yaratacağının altı çiziliyor. Fiziksel riskten kasıt, su baskınları, büyük yangınlar gibi riskler. Geçiş dönemi riskleri ise iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için düzensiz biçimde alınan önlemlerin oluşturduğu riskler. [Devamı]
    Tuncer Bulutay Hocamızı kaybettik
    Fatih Özatay, Dr. 10 Aralık 2021
    “Çok şanslı bir insanım. Çok sevdiğim bir işi yapıyorum. Bir de üzerine maaş veriyorlar. Oysa o maaş olmasa, ben yine aynı işi yapacaktım.” demişti Tuncer Bulutay Hoca bir dersimizde. Bu sözlerinden birkaç yıl sonra, 1983 başında, 12 Eylül 1980 darbesinin sıkıyönetimi tarafından üniversiteden uzaklaştırıldı. Üstelik 1402 sayılı Yasa ile üniversiteden ilk uzaklaştırılan öğretim üyesi olma şerefi de Tuncer Bulutay Hocamıza nasip oldu. O derste söyledikleri, üniversiteden uzaklaştırıldıktan sonra gerçek oldu. Tuncer Hoca üniversiteden uzaklaştırıldıktan sonra çalışmalarını artırarak sürdürdü. Derslerinde bize, hep merak etmemizi, sorgulamamızı, ezbere dayanmamamızı ve çok çalışmamızı öğütlerdi. Kurduğu kürsünün değerli öğretim üyeleri, benim de hocalarım olan, Yılmaz Akyüz, Hasan Ersel, Ercan [Devamı]
    Döviz satım müdahalesi
    Fatih Özatay, Dr. 08 Aralık 2021
    Merkez bankalarının sürpriz döviz satım müdahaleleri üzerinde her ülkede her zaman uzun uzun konuşulur. Özellikle müdahaleden sonra döviz kuru çok kısa sürede (mesela gün içinde) müdahaleden önceki düzeyine dönerse. Bu olgunun görüldüğü durumlarda satım müdahalesini yapan ülkenin merkez bankasının başarısız olduğu iddia edilir genellikle. Satım müdahalesi yapan bir merkez bankasının kaçamayacağı bir ‘kader’dir bu. [Devamı]
    2022’ye girerken büyüme
    Fatih Özatay, Dr. 03 Aralık 2021
    Salı günü üçüncü çeyrek GSYH verisi açıklandı. Dikkatimi çeken noktalar üzerinde durmak istiyorum. 2021’de bir yıl öncesine kıyasla çok yüksek bir oranda büyüyeceğimiz anlaşılıyor. Beklenen çift haneli bir büyüme oranı. İki çok basit hesap: Dördüncü çeyrekte 2020’nin aynı çeyreğine göre hiç büyümesek bile yıllık büyüme oranımız yüzde 8,4 olacak. O kadar geriye gitmeyip, dördüncü çeyrekte üçüncü çeyrek kadar (mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış) GSYH yarattığımızı düşünelim. Bu durumda 2021 yılı büyüme oranımız yüzde 10,9 oluyor. Kaldı ki öncü göstergeler dördüncü çeyrekte ekonomi bir çeyrek öncesine kıyasla biraz yavaşlasa da az sayılmayacak bir büyüme olacağına işarete ediyorlar. [Devamı]
    Yeşil kuğu
    Fatih Özatay, Dr. 01 Aralık 2021
    İklim değişikliğinin fiyat istikrarı ve finansal istikrar açısından oluşturabileceği zararlar, bu zararları azaltmak için neler yapılabileceği ve bu konulardan sorumlu kurumların iklim değişikliğine karşı mücadelede oynayabilecekleri roller hakkında son yıllarda önemli raporlar yayınlandı. Bunlardan ilki finansal istikrara ilişkin uluslararası standartları belirleyen ve bir anlamda merkez bankalarının merkez bankası konumundaki Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) geçen yıl yayınlanan raporu. Yeşil Kuğu başlığını taşıyor. Bir diğeri Avrupa Merkez Bankası’nın iki ay önce yayınladığı rapor. Onun başlığı ise “İklim değişikliği ve Avro Bölgesi’nde para politikası’. Kur-faiz-enflasyon-cari açık-para politikası, her neyse, gündemin izin verdiği ölçüde ya da o fani konulardan sıkıldıkça biraz [Devamı]
    Marifet nerede?
    Fatih Özatay, Dr. 26 Kasım 2021
    Enflasyonun çarpıcı biçimde düştüğü 2002-2005 döneminde ‘yüksek faiz-düşük kur’ politikası uygulandığı iddiasının ne denli gerçeklerden uzak olduğunu anlatıyordum. “Geçmişi neden deşiyorsun?” diye sorabilirsiniz. Basit bir nedeni var. Şu: Faiz-enflasyon ilişkisi dile getirilirken sıklıkla gözden kaçırılan bir nokta var. O nokta, “hangi faiz” sorusunda düğümleniyor ve günümüzdeki gelişmelerin tam da odağında. Üstelik o faizin hangi faiz olduğu anlaşılırsa, faiz düşerken enflasyonun da düşeceği ortaya çıkar. Farklı bir ifadeyle “düşük faiz-düşük enflasyon” sonucuna varırız. [Devamı]
    ‘Yüksek faiz – düşük kur’ politikası safsatası
    Fatih Özatay, Dr. 24 Kasım 2021
    Türkiye, 2002-2005 döneminde enflasyonu çarpıcı biçimde düşürmüştü. Uygulanan döviz kuru rejiminin Şubat 2001’de çökmesiyle döviz kuru sıçramış ve beraberinde enflasyonu da yükseltmişti. 2001 Şubatında tüketici enflasyonu %33,4 düzeyindeydi. Sonra giderek yükseldi ve Ocak 2002’de %73,2 oldu. Mayıs 2001’de ‘Türkiye’nin Güçlü Ekonomi’ye Geçiş Programı’ adını taşıyan program uygulanmaya başlandı. Daha sonra gelen iktidar bu programın özüne sahip çıktı ve benzeri bir program uyguladı. Sonuçta enflasyon Aralık 2005’te %7,7’ye kadar düştü. Sonra uzunca bir dönem -2017’ye kadar- %8 etrafında bir o tarafa bir bu tarafa dalgalandı. Nadiren çok düşük iki haneli düzeylere çıktı (en fazla %11,7), ender olarak da %4’leri gördü. Dolayısıyla, enflasyondaki çarpıcı düşüşün Ocak 2002 – Aralık 2005 dönemind [Devamı]
    Tersine çevirmek için hala vaktimiz var
    Fatih Özatay, Dr. 19 Kasım 2021
    1994 krizimizi Fas’ın Marakeş kentinde bir uluslararası toplantıda akademisyenlere anlatmıştım. Krizler konusunda dünyaca tanınmış uzmanlar vardı aralarında. Açıkçası 1994 krizimiz pek ilginç gelmemişti onlara. Zira krizleri inceleyen iktisat yazınında “sakın ola yapmayasınız” denilen hemen her şeyi yapmıştık. Hazine’nin yüksek borçlanma faizlerini indirmek için mali disipline dayanan ciddi bir program uygulamak yerine, faizleri suni biçimde düşürmeye çabalamıştık. Hazine naçar vaziyette yüksek bütçe açığını finanse etmeye çalışırken, borçlanma ihalelerini faiz yüksek diye iptal etmiş, yerine Merkez Bankası kaynaklarını kullanmıştık. O zaman Hazine’nin Merkez Bankası’ndan borçlanmasına yasal bir engel yoktu. Döviz kuru birkaç haftada 14 bin lira dolaylarından 40 bin liraya sıçradı. Merkez [Devamı]
    Bu karmaşadan sağlıklı bir para politikası çıkmaz
    Fatih Özatay, Dr. 17 Kasım 2021
    Perşembe günü Para Politikası Kurulu (PPK) kararı var. Bu nedenle PPK’da nasıl bir karar alınabileceğine dair sorular geliyor. Yanıtlaması güç bu soruyu. Çünkü son zamanlarda temelde iki farklı hedef gösterdi TCMB bize. Birincisi, fiyat istikrarına vurgu yaptı. Enflasyonun düşeceğine dair tahminler yaptı. Bu tahminlerinin temel nedeni olarak da kredi gelişmelerine yer verdi. Kredi arzındaki yavaşlamanın alınan makro ihtiyati önlemlerin sayesinde olduğunu, dolayısıyla enflasyonun da düşmeye başlayacağını ileri sürdü. Sonra, politika faizini enflasyonun üzerinde tutacağını belirtti. Dolayısıyla, enflasyona önem verdiğini ima etti. Daha sonra da çekirdek (temel) enflasyona bakıp faizi onun üzerinde tutacağını söyledi. Bu köşede bu açıklamaların neredeyse tamamını eleştirdim. Özellikle gerçekl [Devamı]