TCMB'nin artık yeni şeyler söylemesi lazım
22 Ağustos 2010
TCMB'nin uyguladığı para politikasında TÜİK'in yayınladığı çekirdek enflasyon göstergelerinden H ve I önemli bir işlev görüyor. TCMB bu göstergeleri 'temel göstergeler' olarak adlandırıyor.
[Devamı]
TCMB'ye yeni bir uygulama çerçevesi çizmek gerekiyor
19 Ağustos 2010
Şu satırlar Merkez Bankası'nın (TCMB) yayınladığı 2010'un ilk Enflasyon Raporu'nun ikinci sayfasından alınma: "Yıllık enflasyondaki yükseliş genel fiyatlama davranışlarındaki bozulmadan ziyade bir çok geçici unsurun bir arada ortaya çıkmasından kaynaklanmıştır. Nitekim, temel enflasyon göstergeleri son çeyrekte yüzde 4 ile yüzde 5 arasında bir enflasyon eğilimine işaret etmiş ve orta vadeli hedeflerle uyumlu seyrini sürdürmüştür."
[Devamı]
Yeni endeks ne olabilir?f
16 Ağustos 2010
Enflasyon hedeflemesi uygulaması son yıllarda önemli sorunlar yaşıyor: Olumlu koşullara karşın hedeften önemli ölçüde sapmalar olabiliyor. Kamuoyuna açıklanan tahminler sık aralıklarla revize ediliyor. Enflasyon, 2005'ten bu yana yüzde 6-11 gibi bir aralıkta dolaşıp duruyor. 1989-1993 arasındaki gibi inatçı bir kimliğe büründü. Bu soruna karşı yapılabilecekleri tartışmakta büyük yarar var. Dünkü öneri, Merkez Bankası'nın yeni bir çekirdek enflasyon göstergesini ön plana çıkarmasıydı.
[Devamı]
Yeni bir fiyat endeksine tepki vermek
15 Ağustos 2010
Enflasyon hedeflemesi rejimi hakkındaki diziye, 1 ağustosta şu saptamalarla başlamıştım: "Birincisi, gerçekleşmeler ile hedefler arasında önemli farklar var. İkincisi, yüzde 5 gibi biraz da 'zorlayarak' makul sayabileceğimiz bir enflasyon düzeyinin bile uzağındayız. Üçüncüsü, yılda dört kez yayınlanan enflasyon raporlarında ileriye doğru verilen enflasyon tahminlerinde önemli güncellemeler yapılıyor. Dördüncüsü, bu tahminler ile gerçekleşmeler arasında belirgin farklar var."
[Devamı]
Eksen kayması sağlamak
12 Ağustos 2010
Siyaset sahnesinde sıkça duyuyoruz: 'Falancaların devamı biziz.' Bu sav öğünmek amacıyla ileri sürülüyor. Peki, 'devamı olunanlar' gerçekten başarılı mı? Neye göre ölçeceğiz başarıyı? Gelin işimizi kolaylaştıralım; ekonomiyle sınırlandıralım kendimizi. Bu durumda bile zor bu soruyu yanıtlamak. Elli yıl önceki, ya da otuz yıl önceki Türkiye ile çok farklı şimdiki Türkiye. Elbette olumlu yönde. Bu durumda 'devamı olmakla' övünülecek bir başarı var.
[Devamı]
Kalitesiz mali disipline tepki vermek
09 Ağustos 2010
Dün bu köşede, sonraki yazılarda biraz daha ayrıntıya inmek için üç saptama yapmıştım: Birincisi, para politikasının etki alanı dışında kalan ve enflasyonun izleyeceği yolu etkileyen faktörlerin hayatın bir gerçeği olduklarıydı. İkincisi, para politikasının etki alanı dışında bulunan bu faktörlerin azımsanmayacak bir kısmı ekonomi politikasının etki alanı içindeydi. Üçüncüsü ki ikinci saptamanın doğal uzantısıydı, enflasyon hedefiyle uyumlu olmayan maliye politikası uygulamalarına para politikasının tepki vermesi gerekiyordu. İlk saptamadan yola çıkarak uygulamaya yönelik bir soru ortaya atılabilir: Hayatın bu gerçeğini dikkate alarak enflasyon hedeflemesi rejiminde değişikliğe gidelim mi? Yanıtının peşine sonra düşeceğim.
[Devamı]
Sadece açıklamak değil, tepki de gerekiyor
08 Ağustos 2010
Geçmişte enflasyonun üç haneli değerler aldığını gördük. 1980 şubat - 1980 ekim döneminde, 1998'in ocak ayında ve 1994 nisan 1995 mart arasında. Gerçekleşen en yüksek değer, yüzde 138.7 ile 1980 mayısında. Daha sonraki en yüksek değer ise 1995 ocağında gözleniyor: Yüzde 130.6. Uzun yıllar sonra, mayıs 2004'te Türkiye tekrar tek haneli enflasyona 'merhaba' dedi. Bu anlamda enflasyonla mücadelede çok önemli bir başarı elde ettik.
[Devamı]
Olguları görmezden gelmek
05 Ağustos 2010
Enflasyon hedeflemesi rejimi uygulamamıza ilişkin bir yazı dizisine başlamıştım. Pazar ve pazartesi günleri bazı saptamalara yer verdim. Bugünlük diziye ara veriyorum. Pazar günü kaldığım yerden devam edeceğim.
[Devamı]
Enflasyon tahminlerinde önemli sapmalar var
02 Ağustos 2010
Enflasyon hedeflemesi rejimini açık biçimde uygulamaya başladığımız ocak 2006'dan bu yana deneyimimiz şu: Birincisi, gerçekleşmeler ile hedefler arasında önemli farklar var. İkincisi, yüzde 5 gibi biraz da 'zorlayarak' makul sayabileceğimiz bir enflasyon düzeyinin bile uzağındayız. Üçüncüsü, yılda dört kez yayınlanan enflasyon raporlarında ileriye doğru verilen enflasyon tahminlerinde önemli güncellemeler yapılıyor. Dördüncüsü, bu tahminler ile gerçekleşmeler arasında belirgin farklar var. Bugün bu 'tahmin-güncelleme-sapma' sorununu ele alacağım.
[Devamı]
Enflasyonla mücadelede ne oluyor?
01 Ağustos 2010
Enflasyon hedeflemesini 'açık' biçimiyle uygulamaya başladığımızdan beri ne yazık ki açıklanan hedeflere yaklaşmakta başarısız olduk. Bu yılı da hesaba katarsanız, tam beş yıl oldu açık enflasyon hedeflemesine geçeli. Bu dönemin ortalama enflasyon hedefi yüzde 5.4. Gerçekleşen enflasyonların ortalaması ise yüzde 8.4. Ortalamada hedefin üç puan yukarısında kalmış gerçekleşme. Sapmaya yüzde olarak bakınca durum daha bir çarpıcı oluyor: Ortalama yukarıya doğru sapma tam yüzde 71.
[Devamı]