Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    İlk yarı olumlu, ya ikinci yarı?
    Fatih Özatay, Dr. 16 Eylül 2010
    Üst üste iki önemli veri açıklandı: Yılın ikinci çeyreğine ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) ve haziran dönemi işsizlik oranı. GSYH'ye ilişkin iki önemli olumlu noktayı vurgulayarak başlayayım. [Devamı]
    Anlamsız velvele
    Fatih Özatay, Dr. 14 Eylül 2010
    Döviz kuru açısından belli bir düzey telaffuz edenler genellikle ihracatçılar. Salt ihracat açısından bakıldığında 'anlaşılır' bir durum bu. Sonuçta kârlılıklarını etkiliyor döviz kuru. Döviz kuru ne kadar düşükse kârları da o kadar düşük oluyor. Ama öte yandan döviz kuru, ürettikleri mallarda ithal girdi kullananlar için bir maliyet unsuru. Ne kadar yüksekse döviz kuru, onların maliyetleri de o kadar yüksek oluyor; kârlılıkları azalıyor. Keza o maliyet artışları fiyat artışlarına dönüşüyor, enflasyonu yükseltiyor. Özellikle ihracat yapan çevreler döviz kurunun belli bir düzeyde oluşmasını isterlerken kendileri için avantajlı, yani kârlı olacak bir düzey dile getiriyorlar. Merkez Bankası gibi Türkiye'nin önemli kurumlarından birinin saygınlığını zedelemeden bu taleplerini gündeme getirirle [Devamı]
    Ahkâm kesenler biliyor mu?
    Fatih Özatay, Dr. 12 Eylül 2010
    1995'te yayımlanan bir akademik çalışmadan alıntıyla başlayayım: "Dalgalı döviz kurları üzerinde, olağanüstü dönemler dışında, makroekonomik değişkenlerin kalıcı ve güçlü etkileri olduğuna dair çok az bulgu var. Bu tür negatif bulgular döviz kuru hakkında araştırma yapmak için mesleği önemli ölçüde karamsarlığa itti." Söz konusu makroekonomik değişkenler enflasyon, faiz haddi, cari işlemler dengesi, gelir düzeyi gibi değişkenler. Farklı bir ifadeyle, Türkiye'de döviz kuru üzerinde durmadan söz söyleyenlerin önemli bir kısmının, döviz kuru şu ya da bu düzeyde olması gerekir dediğinde dayandıkları değişkenler bunlar. Ne diyor bu araştırmacılar? Mesela, cari işlemler açığı ya da enflasyon ile döviz kuru arasında ilişki olduğuna dair bir bulgu yok diyorlar. Elbette iki araştırmacı söyledi di [Devamı]
    Çelişkinin böylesi
    Fatih Özatay, Dr. 09 Eylül 2010
    "Ben olsaydım bu gelişmeleri 'dert' ederdim" cümlesiyle bitmişti bu köşedeki son yazı. 'Benim' dert etmem çözüm açısından bir işe yaramıyordu elbette; sözüm ekonomi yönetimineydi. Salı günü açıklanan sanayi üretimi ile 'dert edilmesi' gereken gelişmelere bir yenisi daha eklendi. Temmuz ayına ait sanayi üretimi sevimsiz bir düzeyde gerçekleşti. Mevsim etkisinden arındırılmış değerlere göre bir ay öncesine kıyasla sadece yüzde 0.2 oranında artış var. Kaldı ki bir ay öncesi değer kendinden öncekinden yüzde 2.1 oranında daha düşük. Kriz öncesinde gerçekleşen en yüksek üretim değeri 2008'in mart ayındaydı. Şu andaki üretim düzeyi o zirve değerin yüzde 6.2 oranında altında. Aradan geçen süreye dikkat lütfen: Tam yirmi sekiz ay. Bunca zamandır hâlâ kriz öncesindeki üretim düzeyine döne [Devamı]
    Ekonomi politikasında atalet
    Fatih Özatay, Dr. 06 Eylül 2010
    Piyasanın işleyişine zinhar karışmamak gerektiğini düşünüyor, ekonominin kendi dinamikleriyle dengeye geleceğine inanıyorsanız, büyümeye ilişkin son günlerde gelen olumsuz sinyalleri dert etmeniz gerekmiyor. Tersi doğru değil ama. Bu olumsuz sinyalleri dert etmiyorsanız, illaki ekonominin eninde sonunda potansiyel büyüme hızına ulaşacağını düşünüyorsunuz anlamına gelmez. Belki, daha 'ulvi' işlerle uğraşıyorsunuzdur. Referandum vardır, sonra da genel seçim. Hele onlar bir geçsindir, bakın ne güzel kararlar alıp ekonomiye yeni bir canlılık vereceksinizdir. [Devamı]
    Yeni bir görev zararı mı?
    Fatih Özatay, Dr. 05 Eylül 2010
    Sayın Hasan Ersel'in Referans gazetesinde eylülün ilk günü çıkan önemli yazısı ile başlamak istiyorum. Ersel, hükümetin 1 Eylül 2010'dan itibaren Halk Bankası yoluyla esnafa kullandırılan kredilerin faizini yüzde 13'ten yüzde 10'a düşürme ve bu faiz yükünü krediyi alanla Hazine arasında yarı yarıya bölüştürme kararını çeşitli yönleriyle inceliyor. Sayın Ersel yazısının sonunda şu uyarıyı yapıyor: "Bu kredi, 1990'ların terimleriyle 'görev zararı doğuran bir araç', Halk Bankası da 'zarar görevi verilen bir kuruluş'a benziyor. O tarihlerde bu mekanizma bazı insanlara yaramış ama ülkenin ciddi bir krize girmesinde de önemli bir rol oynamıştı." Şimdi 2001 krizi öncesine döneyim. 2000 başında yürürlüğe giren ekonomik programın iyileştirme çabalarına karşın,  Türkiye ekonomisi büyük sorunlarla bo [Devamı]
    Merkez Bankası tahmin modelini değiştiriyor
    Fatih Özatay, Dr. 02 Eylül 2010
    Gazetenin 10 ağustos 2010 tarihindeki haberinin başlığı dikkat çekici: 'Merkez Bankası hatalı tahminlerden sonra tahmin modelini gözden geçiriyor.' Alt başlık ise şöyle: 'Resesyon olacağını tahmin edemeyen ve enflasyondaki yükseliş eğilimini öngöremeyen Merkez Bankası tahmin modelini gözden geçirip yenilemek için 7 milyon liralık kaynak ayırdı.' [Devamı]
    Enflasyon tahminlerinin önemi
    Fatih Özatay, Dr. 30 Ağustos 2010
    Merkez Bankası (TCMB) her enflasyon raporunda ileriye yönelik enflasyon tahminleri veriyor. Bu tahminler raporun hazırlandığı dönem itibariyle üç yıllık bir dönem için yapılıyor. Bu döneme 'tahmin ufku' deniliyor. Şu alıntı son enflasyon raporunun doksan yedinci sayfasından alınma: [Devamı]
    Temel göstergeye değil de TÜFE'ye tepki vermek
    Fatih Özatay, Dr. 26 Ağustos 2010
    Sürdürdüğüm yazı dizisi hakkında bir arkadaşımdan mektup aldım. Yeni bir akademik çalışmaya dikkat çekiyor. Bu nedenle, enflasyon tahminleri ile ilgili sorunları tartışmayı bir sonraki yazıma bırakıyorum. O çalışmanın temel bulgusunu daha iyi değerlendirebilmek için, yazı dizisindeki saptamaları bir kez daha vermek istiyorum. [Devamı]
    Top TCMB'de
    Fatih Özatay, Dr. 23 Ağustos 2010
    Bir süredir para politikası hakkında yazıyorum. Şu uyarıyı yapmanın zamanıdır artık. Bazı ekonomi politikaları vardır, kesinlikle uygulanmamaları gerekir. Mesela sürekli bütçe açığı verip, bu açığın merkez bankalarına para bastırılarak finanse edilmesi gibi. Ama bazı politikalar vardır, kesinlikle yanlış diyemezsiniz. Olumlu ve olumsuz yönlerini tartışmaya çalışırsınız. Merkez Bankası'nın (TCMB'nin) mevcut enflasyon hedeflemesi uygulaması önemli ölçüde bu ikinci guruba giriyor. [Devamı]