Takım tutmamanın getirdiği özgürlük
Fatih Özatay, Dr.
02 Mayıs 2012
Bazı koşullar altında sıkı maliye politikası genişlemeci olabilir. Bazı koşullar altında ise tersi doğru. 2011 gibi cari işlemler açığının çok yüksek olduğundan resmi yetkililerin de sıkça şikâyetçi oldukları bir yılda, maliye politikası daha sıkı olabilirdi. Ekonomideki faaliyet hacmindeki dalgalanmalara paralel biçimde artan ya da azalan gelir ve harcama kalemlerinden arındırıldığında ortaya çıkan bütçe dengesine ‘yapısal bütçe dengesi’ deniliyor. Bir yıl öncesine göre kıyaslandığında, maliye politikasının geçici etkilerden arındırıldığında ne ölçüde sıkı ya da gevşek olduğu belirlenebiliyor. Böyle bakıldığında, 2011’de 2010’a kıyasla yapısal bütçe dengesinde bir miktar bozulma olduğu belirleniyor. Maliye politikasına ilişkin bulunabilecek ikinci kusur maliye politikasındaki d
[Devamı]
Daha yüksek faiz ve değerli lira
Fatih Özatay, Dr.
30 Nisan 2012
Fonlama maliyetinin düzeyini, döviz kurundaki gelişmeler, dolayısıyla da risk alma iştahındaki değişiklikler belirleyecek. Merkez Bankası (TCMB) yılın ikinci enflasyon raporunu bir basın toplantısı ile açıkladı. Hem rapordan hem de basın toplantısında Sayın Erdem Başçı’nın yaptığı sunumdan edindiğim izlenimlerim şöyle:
[Devamı]
Enflasyonla mücadele yeniden ön planda mı?
Fatih Özatay, Dr.
26 Nisan 2012
Merkez Bankası'nın para politikasını sıkılaştırarak enflasyonu tekrar ön plana çıkarmasını yerinde adım olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu satırlar gün ışığına çıktığında Merkez Bankası (TCMB) yılın ikinci enflasyon raporunu açıklayacak. Enflasyonun yüksek olduğu ve TCMB’nin sıkı sayılabilecek bir para politikası izlediği bu dönemde bu raporun özel bir önemi var.
[Devamı]
TCMB'ye eleştiriler
Fatih Özatay, Dr.
25 Nisan 2012
Merkez Bankası (TCMB) 2010'un sonlarından bu yana yeni bir para politikası uyguluyor. Bu yeni uygulama, temelde, küresel krizden alınan dersle sadece fiyat istikrarına odaklanmanın yeterli olmadığı, makro finansal istikrarı da sağlamaya çalışmak gerektiği saptamasından çıkıyor. Makro finansal istikrar, "hem finansal kurumların hem de finansal kurumların aracılık hizmetlerinden yararlananların risk alma iştahlarının ekonomik faaliyet düzeyindeki dalgalanmalarla paralel hareket etme eğilimlerinin ve dolayısıyla söz konusu dalgalanmaların şiddetinin azaltıldığı bir ortam" olarak tanımlanabilir. Bu çerçevede, "ekonomilerin hızla büyüdükleri dönemlerde, ekonomik birimlerin aşırı risk alma iştahlarını törpüleyecek, ekonomilerin yavaş büyüdükleri ya da küçüldükleri dönemlerde ise ekono
[Devamı]
Yurtdışına kâr transferleri
Fatih Özatay, Dr.
24 Nisan 2012
Yurtdışına aktarılan kârlar, 2003'e kadar yılda 500 milyon doları bile bulmazken son dört yılda üç milyar dolaylarında gerçekleşiyor. Yabancı sermaye girişlerinin en çok istenilen biçimi, doğrudan yabancı sermaye yatırımları şeklindeki sermaye girişleri. Bunun da çeşitleri var. Yurtiçinde mevcut bir şirketi satın almak için gelen sermaye var, konut almak için gelen var, yeni fabrika kurmak için gelen var. İleri teknoloji getireni var, orta düzey bir teknoloji ile idare edeni var. Gayrimenkul satın almak için yurda gelenleri bir tarafa bırakıp, kalan doğrudan sermaye girişlerine bakınca ortaya çıkan resim şu: 2005’ten önce çok düşük düzeylerde olan sermaye girişleri bu tarihte önemli bir sıçrama gösteriyor.
[Devamı]
Teşvik, börülce ve göl soğanı meselesi
Fatih Özatay, Dr.
21 Nisan 2012
Teşvik sistemini, kullanılan teknoloji düzeyini ileriye götüren ve yenilikçiliği özendiren bir çerçevede düşünmekte yarar var. Teşvik işine bir de şöyle bakmakta yarar var. Bir yatırım yapıyorsunuz. Bu yatırım sonucunda kuracağınız tesiste üreteceğiniz ürünün size maliyeti, ortada teşvik falan yokken en fazla rakip ürünlerin maliyetleri kadar olmalı. Aksi halde kurduğunuz tesisin yaşaması ancak suni solunum ile mümkün olabilir. Teşvik sisteminin suni solunum makinesine dönüşmemesi gerekir. O makine kullanılarak, normal koşullar altında rekabetçi olmayan bir üretim sürecinin, suni olarak rekabetçi hale getirilmeye çalışılmasının ekonomi açısından bir yararı olmadığı açık.
[Devamı]
Daha sık yüzde 7'nin üzerine çıkacak
Fatih Özatay, Dr.
19 Nisan 2012
Ek parasal sıkılaştırma daha sık uygulanacağına göre, 'gerçek politika faizi' de daha sık yüzde 7'nin üzerine çıkacak. Para Politikası Kurulu (PPK) dün toplandı. Yapılan açıklamadan ilk önemli alıntı şu: “... faiz oranlarının aşağıdaki gibi sabit tutulmasına karar verilmiştir: a) Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5,75...” Tüm PPK kararlarında politika faizi olarak bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı gösteriliyor. Bu faiz 4 Ağustos 2011’den bu yana yüzde 5,75 düzeyinde; değişmiyor. Oysa Merkez Bankası (TCMB) en önemli raporlarında, mesela en son enflasyon raporunda, ekim ayından bu yana para politikasında önemli bir sıkılaştırmaya gidildiğini vurguluyor. ‘TCMB’nin politika faizi’ 4 Ağustos 2011’den bu yana sabitken Ekim 2011’den bu yana para polit
[Devamı]
TCMB'nin gerçek politika faizi ne?
Fatih Özatay, Dr.
18 Nisan 2012
Birinci nokta: Şu satırlar 27 Mart 2012'de yayınlanan son Para Politikası Kurulu Kararı'nın ilk paragrafından alınma: "Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile bankamız bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan faiz oranlarının aşağıdaki gibi sabit tutulmasına karar vermiştir: a) Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5,75Ö"
[Devamı]
Asıl özür dilemesi gerekenler kim?
Fatih Özatay, Dr.
17 Nisan 2012
TCMB'nin benim politika faizim dediği ama aslında onun politika faizi olmayan haftalık repo faizini yükseltmesinin önemi yok. Yarın, Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı var. PPK toplantılarından sonra yayımlanan duyurularda, TCMB’nin ‘politika faizim’ dediği bir faiz var. Bu faiz, TCMB’nin repo ihaleleri yoluyla haftalık vadede bankalara verdiği borcun faizi ve 4 Ağustos 2011’den bu yana yüzde 5,75 düzeyinde. TCMB’nin bu faizi yükseltmesinin gerekip gerekmediği hakkında anlamsız bir tartışmadır gidiyor.
[Devamı]
Şimdi daha mı şeffaf?
Fatih Özatay, Dr.
14 Nisan 2012
Şu anda piyasalar açısından önemli olan TCMB faizi açık ki 'fonlama maliyeti'; TCMB'nin politika faizim dediği faiz değil. Merkez Bankası (TCMB), 29 Kasım 2011’den önce bankalara verdiği borcun faizine Para Politikası Kurulu Toplantısı’nda karar veriyordu. Bu faiz oranı, en azından iki toplantı arasındaki dönemde sabit kalıyordu. Bir sonraki toplantıda faizde bir değişiklik yapılmıyorsa bankaların borçlanma faizleri daha uzun süre değişmemiş oluyordu. Bütün piyasalar açısından önemli olan faiz buydu. Bu nedenle ona ‘politika faizi’ deniliyordu. Mesela 10 Mayıs 2010 ile 28 Kasım 2011 döneminde politika faizi, bir hafta vadeli repo ihale faiziydi. “28 Kasım 2011’e kadar” dedim, oysa TCMB’ye göre hâlâ politika faizi bu faiz.
[Devamı]