Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Düzeyli bir tartışma örneği
    Fatih Özatay, Dr. 05 Haziran 2012
    Temel soru şu: Hem finansal istikrara hem de finansal istikrara odaklanan bir para politikası nasıl uygulanabilir? İktisat İşletme ve Finans dergisinin haziran sayısı, iki yılı aşkın bir süredir bu köşede sıkça ele alınan ve tartışmaya açılmaya çalışılan bir konuya ayrıldı. Temel soru şu: Hem finansal istikrara hem de finansal istikrara odaklanan bir para politikası nasıl uygulanabilir? Bu çok önemli sorunun sorulmasının ana nedenini bir kez daha belirtmek isterim. Şu: [Devamı]
    İthalat ve GSYH büyümesi
    Fatih Özatay, Dr. 02 Haziran 2012
    İthalat verileri, ekonomideki yavaşlama eğiliminin durmadığı, aksine devam ettiği hakkında kuvvetli ipuçları veriyor. Perşembe günü nisan ayı dış ticaret verileri açıklandı. İthalata ilişkin ayrıntıları 2012 büyüme oranımız çerçevesinde değerlendireceğim. Toplam ithalatın artış hızı Eylül 2011’den bu yana azalıyor. Son üç aydır ise bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla ithalatımız daha düşük bir düzeyde. Enerji dışı ithalatımız da benzer bir eğilim izliyor. Bir farkla: Enerji dışı ithalatımız bir yıl öncesinin aynı dönemi ile karşılaştırıldığında son beş aydır daha düşük düzeyde. İthalatın alt kalemleri incelendiğinde de benzer bir resim var ortada. Üç ana kalemde de nisan ayındaki düşüş diğer aylardan daha şiddetli. Ek olarak yatırım ve tüketim malları ithalatındaki yıllık düş [Devamı]
    'Boş zamanı' doldurmanın tehlikeleri
    Fatih Özatay, Dr. 31 Mayıs 2012
    Boş zaman'a yanlış açıdan yaklaşmak, Türkiye'nin memnun olmadığımız eğitim kalitesi açısından bile önemli bir hasar yaratabilir. Öğretmenlerin ‘boş zamanları’ ile uğraşılmasının, konuya yaklaştığınız açıya bağlı olarak yararlı olması da mümkün, çok zararlı olması da. Yararlı bir bakış açısı şuydu ve salı günü ele almıştım: Okullar yaz tatiline girdikten sonra ortaya çıkan zamanın bir kısmı eğitim ordusunun kalitesinin yükseltilmesi için kullanılabilirdi. Buna karşılık, özellikle eğitim-öğretim dönemi içindeki ‘boş zaman’ sanılan süreyi kelimenin tam anlamıyla boş zaman olarak kabul edip ona göre politika geliştirilmesinin çok büyük zararları olabilir. Bunu göstermenin en kestirme yolu, şu ‘boş zaman’ meselesini üniversite öğretim üyeleri üzerinden anlatmak. [Devamı]
    Nasıl 'eğlence' ise
    Fatih Özatay, Dr. 30 Mayıs 2012
    2004-2009 yılları arasında Yunanistan'ı yöneten, hükümeti kuran siyasi parti Yeni Demokrasi Partisi idi. Kostas Karamanlis'in başındaki parti Ekim 2009'da seçimi kaybedince hükümeti PASOK kurdu. [Devamı]
    Öğretmenler ve boş zaman
    Fatih Özatay, Dr. 29 Mayıs 2012
    Daha iyi eğitim için yetişmiş öğretmenler ve öğretim üyeleri gerekiyor. Her iki grubun 'boş zamanlarına' bu açıdan bakmak gerek. Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme oranı, farklı bir ifadeyle potansiyel büyüme oranı yüzde 4,5-5 arasında bir yerde. Zenginlerle aramızdaki kişi başına gelir farklılığını kapatmaya yetmediği için hoşnut değiliz bu orandan. İktisat kuramı, bir ülkenin işgücü ne kadar nitelikli ise -diğer belirleyici unsurlar aynı kalmak üzere- o ülkenin potansiyel büyüme oranının o kadar yüksek olacağını söylüyor. Daha nitelikli bir işgücüne ulaşmanın yolu ise elbette daha iyi bir eğitimden geçiyor. Sadece ilk, orta ve yüksek eğitim değil. Aynı zamanda daha iyi okulöncesi, okul sonrası ve işbaşında eğitim de. [Devamı]
    Çıkacak çivi de kalmayacak bu gidişle
    Fatih Özatay, Dr. 26 Mayıs 2012
    "Koyuversinler gitsin; ECB bassın parayı, tüm vadesi gelen borcu -hangi ülkenin olursa olsun- ödesin." İspanya Başbakanı Mariona Rajoy, Avrupa Merkez Bankası’nı (ECB) göreve çağırmış. Görev şu: Borçlanma maliyetleri diğer Avrupa ülkelerine göre oldukça yüksek olan ülkelerin borçlanma maliyetlerini düşürmek üzere, ECB’nin bu ülkelerin tahvillerinden satın almasını istemiş. Yani ECB para basacak ve bu tahvilleri alacak. [Devamı]
    Aman dikkat: Malzeme yorgunluğu neyin olmasın
    Fatih Özatay, Dr. 24 Mayıs 2012
    Sık kullanım nedeniyle politika aracımız (malzememiz) umarım malzeme yorgunluğuna ya da metal yorgunluğuna uğramaz. Her şey nasıl başlamıştı? Küresel kriz öncesinde çoğu ülkede fiyat istikrarı çoktan sağlanmıştı. Bazı ülkelerde ise enflasyon düzeyleri oldukça düşmüş, böylelikle fiyat istikrarının sağlanmasına az kalmıştı. Oysa küresel finansal kriz çıktı. Fiyat istikrarına karşın çıktı. Alınan ders açıktı: Salt fiyat istikrarına odaklanmak sorunları çözmüyordu. [Devamı]
    Notun öneminin kalmaması için
    Fatih Özatay, Dr. 23 Mayıs 2012
    Kredi notu veren kurumlar küresel krizle birlikte çok büyük bir itibar kaybına uğradılar. En yüksek nota değer gördükleri şirketlerin ve bankaların çıkardıkları tahvillerin değerleri yerlerde süründü kriz sırasında. O tahvilleri vaktiyle satın almış olanlar kelimenin tam anlamıyla perişan oldular. Çok yüksek notlu ülkeler batmanın eşiğine geldiler. Yüksek notlu finansal kurumlardan ise batanlar oldu. Böylelikle kredi notu veren kurumların işlerini son derece kötü yaptıkları ortaya çıktı. Geçmiş performansları kötü olunca, bu kurumların bugünlerde işlerini daha iyi yaptıklarından insan elbette şüphe duyuyor. [Devamı]
    Şimdi 16 ama daha önce 15
    Fatih Özatay, Dr. 22 Mayıs 2012
    Sıradan vatandaş açısından Türkiye'nin on altıncı büyük ekonomi olmasının anlamı ne? Soruya yanıtım çok kısa: Hiçbir önemi yok. Bazen –umarım sadece bazendir- anlayışım çok kıtlaşıyor ve takılıp kalıyorum. Bir türlü anlayıp ilerleyemiyorum. Bu zafiyetimin en güncel örneği, şu Türkiye’nin dünyanın bilmem kaçıncı büyük ekonomisi olması ‘meselesi’. [Devamı]
    3+3
    Fatih Özatay, Dr. 19 Mayıs 2012
    OVP'nin öngörüleri gerçekleşirse ülkede yaşayanların geliri yüzde 4 artacak. Peki, neden memurlar bu gelir artışından pay almıyorlar? Memurlara 2012 zammı için gelen ilk resmi teklif olan ‘Kamu İşveren Heyeti’nin 2012-2013 Yıllarına İlişkin Toplusözleşme Teklifi’ yüzde 3+3, yaklaşık yüzde 6.1’lik bir maaş artışına karşı geliyor. Perşembe günü çıkan haberlere göre teklif edilen artış oranı biraz daha yükseltilecekmiş. Belki siz bu satırları okurken yükseltilmiş olabilir de. [Devamı]