Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    2014 için güncellenmiş enflasyon tahminleri
    Fatih Özatay, Dr. 04 Şubat 2014
    Tüketici enflasyonunun 2014'te iki haneye ulaşma riski var. Bu risk, özellikle döviz kurundaki artışın ılımlı bir düzeyde de olsa sürmesi halinde geçerli. 'Ekonomi politikası hataları’ dizisine perşembe günü devam edeceğim. Dün enflasyon açıklandı. Son gelişmeler çerçevesinde enflasyonda ileride olabilecek gelişmeler önemli. 2014’e ilişkin değişik senaryolar altında temel enflasyon (I göstergesi) nasıl şekillenebilir ile ilgiliyim. Önce ocak ayı gerçekleşmelerini vereyim. Tüketici enflasyonunun hem son on iki aydaki ortalama değeri hem de ocak ayındaki değeri yüzde 7,5 oldu. Bu rakam aynı zamanda 2009’dan bu yana gerçekleşen ortalama yıllık enflasyona eşit. Asıl çarpıcı gelişme temel enflasyonda ve üretici enflasyonunda yaşandı. [Devamı]
    Ekonomi politikası hataları (1)
    Fatih Özatay, Dr. 01 Şubat 2014
    Ekonomide son birkaç yıl içinde yapılan hatalar Türkiye'nin riskini yükseltti. Önce geriye gidip yaşananlara bakalım. Son birkaç yıl içinde ekonomi politikasında belirgin hatalar yaptık. Bu hatalar ne yazık ki Türkiye’nin riskini yükseltti. Birkaç yazı bu konuyu tartışacağım. Gelin, önce ‘an’dan başlayıp geriye doğru giderek yaşananlara bakalım.1) Döviz kurundaki çılgın artış eğilimi, Merkez Bankası’nın (MB) salı gecesi yaptığı olağanüstü toplantıda yüzde 7,75 civarında gezinen politika faizini (ortalama fonlama maliyetini) yüzde 10’a yükseltmesi ile (haftalık repo faizi), yerini yüksek bir kur düzeyinde artış eğilimine bıraktı.2) MB geçen hafta salı günü yaptığı olağan toplantıda ‘çok fazlasıyla mahcup’ bir faiz kararı aldı. Bu karar öncesinde kimi hükümet üyeleri MB’ya alenen faiz artırm [Devamı]
    Faiz takıntısı (3)
    Fatih Özatay, Dr. 30 Ocak 2014
    Faizin yükseltilmesi güllük gülistanlık yapmaz. Ama para politikasının düzgün yürütülmemesinden doğan riskleri kaldırır. Umarım son birkaç haftada yaşad ıklarımız faiz politikasının ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Faiz, önemli bir ekonomi politikası aracı. Gerektiği halde kullanmıyorsanız ülkenizin riskini artırıyorsunuz. Hele bir de sonuçta ‘teknik’ olan (olması gereken) bir işe, siyasilerin karıştığı izlenimi veriliyor ve sorunun faiz politikasını ‘kullanmamak’ değil de ‘kullanamamak’ olduğu algısı yaratılıyorsa, risk daha da artıyor. Kullanıyorsanız bu aracı, ekonominizdeki sorunlar ortadan kalkmıyor elbette. Ama hem kullanmadığınız için ortaya çıkan ek riskleri yaratmamış oluyorsunuz hem de ekonomi yönetimi işini biliyor ve yapıyor imajını vererek, risk algılamasını bir nebze ol [Devamı]
    Bilinen dersler: Yeniden
    Fatih Özatay, Dr. 29 Ocak 2014
    Son yazımı Merkez Bankası’nın (MB) geçen hafta yaptığı Para Politikası Kurulu’ndan (PPK) hemen sonra yazmışım: ‘Merkez Bankası karışıklığı biraz daha artırdı’ başlığını taşıyor. Aradan tam bir hafta geçti ve bu yazıyı yazdığım günün akşamında olağanüstü bir PPK toplantısı daha yapılacak. [Devamı]
    Faiz takıntısı (2)
    Fatih Özatay, Dr. 28 Ocak 2014
    Sonuç: Faiz enflasyonun altında ise, tüketimi teşvik edersiniz. Bu koşullarda faizi enflasyonun üzerine çıkarmak tasarrufu artırır, hiç olmazsa daha da düşmesini engeller. 'Bu defa farklı’. Küresel krizden sonra yayınlanan ve geçmişteki çok sayıda finansal krizi inceleyen bir kitabın adı. “Bakın artık, ülkemizde geçmişte krizlere yol açan falanca nedenler şimdi ortada yok. Bizde kriz falan çıkmaz”. Kitabın adı bu düşünce biçiminden kaynaklanıyor. Mesela geçmişte kamu borcunuz yüksek. Bakıyorsunuz şimdi düşük. Mesela geçmişte bütçe açığınız da yüksek. Oysa şimdi düşük. Ya da ne bileyim; mesela geçmişte bankacılık sektörünüz sorunlu. Şimdi ise sorun olmadığını düşünüyorsunuz bankalarınızda. Başka kırılganlıklarınız olsa bile, geçmişte krizlere yol açan sorunlar şimdi sorun olmaktan çıktıklar [Devamı]
    Faiz takıntısı
    Fatih Özatay, Dr. 25 Ocak 2014
    Kıssadan hisse: Takıntı, sağlığa zararlı; kurtulmak gerekiyor... Türkiye, 1993 sonlarında ilk sinyallerini veren ve Nisan 1994’te tam anlamıyla patlak veren bir kriz yaşadı. Öncesinde kırılgan bir ekonomimiz vardı ama berbat bir durumda da değildik. Mesela 1996-97 döneminin bazı önemli ekonomik göstergeleri, 1992-93 dönemine kıyasla daha kötüydü. Ama kriz 1994’te patlak verdi; 1996 ya da 1997’de kriz yaşamadık. Bunun temel nedeni 1994 krizini tetikleyen unsurun 1996 ya da 1997’de sahnede olmamasıydı. O unsur ‘faiz saplantısı’ idi. Bu kırılgan ekonomide krizi tetikleyen unsur, yüksek düzeydeki kamu borçlanma gereksiniminin finansman biçiminde yapılan radikal değişiklik oldu. Yüksek kamu açıkları tümüyle Merkez Bankası kaynakları ile finanse edilmeye kalkışıldı. Gerekçe hazırdı: Finansman ge [Devamı]
    O ekonomi politikası önerisi yanlış ve de tehlikeli
    Fatih Özatay, Dr. 23 Ocak 2014
    Böyle bir dönemde kamunun tasarrufunu artırmak gerekiyor. İşte bunu yapabiliriz. Mesela kamu harcamalarını bir miktar kısabiliriz. Son günlerde sıkça duymaya başladığımız ve çok tehlikeli bulduğum bir ekonomi politikası önerisi var: Para politikasının 2014’te sıkılaştırılması, maliye politikasının ise büyümeyi destekleyecek şekilde gevşetilmesi gerektiği ileri sürülüyor. Önerinin arkasındaki temel mantık şöyle: Enflasyon hedefin oldukça üzerinde. Döviz kurunda bir süredir gözlenen yukarıya doğru eğilim enflasyonu daha da yükseltecek. Hem enflasyonun yükselmesinin hem de şirketler kesiminin bilançosunu bozan döviz kurundaki artışın önüne geçilebilmesi için, faiz haddinin yükseltilmesi gerekiyor. Ama para politikasında bu sıkılaştırmanın büyümeyi düşüreceğinden korkuluyor. Bütçe açığı ve kam [Devamı]
    Merkez Bankası karışıklığı biraz daha artırdı
    Fatih Özatay, Dr. 22 Ocak 2014
    Merkez Bankası (MB) bir süredir anlaşılması güç bir para politikası uyguluyordu. Dün Para Politikası Kurulu (PPK) 2014 yılının ilk toplantısını yaptı. Piyasada gösterge faizin yüzde 10’a çıktığı, liranın ise belirgin biçimde değer kaybettiği bir dönemde merakla beklenen karar, para politikasının anlaşılmasını daha da zorlaştırdı. Bu, iyi değil. Açayım: [Devamı]
    Ayna ve rüya
    Fatih Özatay, Dr. 21 Ocak 2014
    Bir: "Allah'ım umarım kötü bir rüya görüyorumdur". İki: "Bize sil baştan yeni bir ekonomik program gerekiyor". Ya biri ya öteki. Gelin, 2012’den bu yana üç önemli makroekonomik göstergemizin gelişimine, bir de 17 Aralık ve sonrası hiç yaşanmasaydı 2014’te aynı göstergelerin alabileceği değerlere bakalım. Bu bakış açısı, son yıllarda ekonomimizin karşı karşıya olduğu önemli bir sorunu bize bir kez daha hatırlatacak. Sözünü ettiğim üç gösterge büyüme oranı, yıllık ortalama enflasyon oranı ve cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı. Büyüme oranına ilişkin ilk üç çeyreğe, cari açık için ise ilk on bir aya ait veri var. Sorun yok; fazla hata payı olmadan, bu değerlere dayanarak 2013 için sağlıklı tahminler yapmak mümkün. Tablo 1’de bu tahminler var 2013 için. Peki, 17 Aralık sonras [Devamı]
    Gerçekten düşük faiz büyümeyi artırır mı?
    Fatih Özatay, Dr. 18 Ocak 2014
    Herşeyin tek sorumlusu Merkez Bankası değil; bunu iddia etmek haksızlık olur. Ama para politikasının bu gelişmelerdeki rolünü görmezlikten gelmek olmaz. Şu tür yorumları özellikle ekonomi kanallarında çok duyuyorsunuz. “Merkez Bankası faizi yükseltmiyor, çünkü böyle bir eylemin büyüme oranını düşüreceğinden çekiniyor.” Şu faiz meselesi giderek ilginç bir hal almaya başladı. Neredeyse bir de bu nedenle bölüneceğiz. Soru şu: Merkez Bankası faizi düşük tutarak ekonomimizin daha fazla büyümesini sağlayabilir mi? Bu soruyu yanıtlamadan, şu ‘üç’ sorunun yanıtını düşünmekte yarar var: “Büyümeyi daha fazla artırmak için Merkez Bankası neden faizi sıfıra yaklaştırmıyor?” Aslında sorunun yanıtı açık. Ekonomide bir alanda dengeyi bozarsanız, başka alanlarda da denge er ya da geç bozulur. Meali şöyle: [Devamı]