Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    İkna kanalı
    Fatih Özatay, Dr. 25 Şubat 2008
    İstikrar programlarını ve yapısal reformları gerçekleştirmek bu ülkede hiç kolay değil. Büyük çoğunluk önyargılı. Bu önyargılar çeşitli uluslararası kurumlar için olduğu kadar farklı ekonomik yaklaşımlar için de var. Çok fazla ezber geziyor ortalıkta. Dünyayı izlememek, önceki uygulamalardan ders çıkarmamak kanıksa-dığımız bir olgu. Bilgi eksikliği fazlasıyla var.Toplumdaki bu durum siyasilere de yansıyor. Özellikle ekonomik alanda kafalar oldukça karışık. İşin artık 'ABC'si sayılayacak konuları geride bırakıp asıl sorunlara gelebilmek bile inanılmaz mesai gerektiriyor.En basitinden şöyle bir durum düşünün. Kamu borcu çok yüksek. Bütçe açıkları almış başını gidiyor. Bu nedenle faizler çok artmış. Bütçe gelirlerinin önemli bir kısmı faiz harcamalarına ayrılıyor. Eğitim ve sağlık [Devamı]
    ABD'nin notu neden düşürülmedi?
    Fatih Özatay, Dr. 24 Şubat 2008
    Heyecanlı bir hafta bekliyor bizleri. Özellikle de haftanın ilk günlerini yine herkes kalp çarpıntısı içinde geçirecek. Bu çarpıntının kaynağı, cuma günü ABD'de piyasaların kapanışına doğru çıkan haberlerin doğru olup olmadığının anlaşılacak olması.Cuma günü ABD piyasaları kötü açıldı. Gün boyu hisse senedi piyasalarında düşüş gözlendi. Ta ki kapanıştan az biraz önce çıkan habere kadar. Haber şuydu: ABD'nin ikinci büyük tahvil sigorta şirketi Ambac'ın 'kurtarılması' üzerinde bazı bankalarla çalışılıyordu. Ambac'a 3 milyar dolar tutarında sermaye enjekte edilmesi söz konusuydu.Tahvil sigorta şirketlerinin garanti verdikleri tahvil tutarı 2.4 trilyon dolar kadar. Bunun 500 milyar doları Ambac tarafından sigortalanmış. Hatırlarsanız bu ilk 'kurtarma' planı değil. Geride bıraktığımı [Devamı]
    Biraz iç gelişmelere dönelim
    Fatih Özatay, Dr. 21 Şubat 2008
    Para politikası uzunca bir süredir bir dizi güçlükle karşı karşıya, bazılarını ele alıp incelemek istiyorum birkaç yazı. Sayın Hasan Ersel'in Referans gazetesinde pazartesi günü çıkan yazısından esinlenerek şirketler kesiminin yurtdışından sağladığı kaynakların para politikası üzerindeki etkilerine değineceğim bugün.Yapılan çalışmalar, kredi miktarının hem şirketlerin yatırım harcamaları hem de tüketicilerin tüketim kararları üzerinde önemli etkileri olduğunu gösteriyor. Bu çerçevede, iç talep gelişmelerini enflasyon hedefine uyumlu hale getirmek isteyen bir merkez bankasının aldığı faiz kararlarıyla kredi faizlerini de etkilemek istemesi çok doğal. Kredi faizleri etkilenmeli ki para otoritesi şirketlerin ve hane halkının aldıkları kredilerin koşullarını değiştirebilsin, böyleli [Devamı]
    ABD'de mali paket çare olacak mı?
    Fatih Özatay, Dr. 18 Şubat 2008
    ABD için durgunluk (resesyon) en az iki çeyrek negatif büyüme olarak tanımlanıyor. O çok korkulan durgunluğu önlemek amacıyla hazırlanan mali genişleme paketi geçtiğimiz hafta içinde Bush tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. Toplam 168 milyar dolarlık bu paketin önemli bir kısmını nakit vergi iadeleri oluşturuyor. Birkaç ay içinde nakit çekler hane halklarına gönderilmeye başlanacak.Dikkat edilirse hane halkları açısından bu geçici bir gelir artışı anlamına geliyor. Vergi iadelerini aldıktan, bir kısmı da ek işsizlik yardımını edindikten sonra yine eski gelir düzeylerine dönecek gelirleri.Tüketim davranışlarını açıklamaya çalışan iktisat kuramları, tüketimi belirleyenin genellikle kalıcı gelir olduğu görüşünde. Mesela, daha iyi bir iş bulup gelirinizin yakın gelecekte artacağ [Devamı]
    Esas gündem önemli ölçüde yine kadınlarımızla ilgili
    Fatih Özatay, Dr. 17 Şubat 2008
    Başlık kısmen Radikal'in dünkü manşetinden alınma. Manşetin tamamı şöyleydi: "Esas gündem: İşsiz ve ümitsiz Türkiye".TÜİK dün 2007'nin ekim-kasım-aralık aylarına ait istihdam verilerini açıkladı. Bir önce açıklanan verilerde işsizlik oranında artış vardı. Bu sefer de öyle. Kötü bir haber. Birkaç saptama yapalım. Bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 9.6 olan işsizlik oranı 2007'de yüzde 10.1'e yükselmiş. Önemli bir artış var.Genel işsizlik oranının yanı sıra tarım dışı sektörlerdeki gelişmeler de önemli. Tarımda uzun bir süredir istihdam düşüyor. Bu doğal bir gelişme. Ama bu düşüş tarım dışı sektörlerdeki istihdam artışıyla telafi ediliyor ve genel işsizlik oranı kötüleşmiyordu. Hatta bir miktar da düşmüştü.Aralık ayında açıklanan veriler (ağustos-eylül-ekim dönemi) tarım dışı i [Devamı]
    Vaktiyle 'sık' diyenler şimdi neden gevşetti?
    Fatih Özatay, Dr. 14 Şubat 2008
    Ekonominiz durgunlukta olsun. Yok, işi biraz daha acıklı hale getirelim; önemli bir küçülme yaşansın ekonomide. Oysa üretim kapasiteniz yeterli, ortada üretimi engelleyen bir fiziki darboğaz da yok. Mevcut sorunun arkasındaki temel neden, iç talep yetersizliği. Gidişatı tersine çevirmek için nasıl bir iktisat politikası uygulanmasını önerirsiniz? Ama durun bir dakika. Bu sorunun tek bir yanıtı var mı sahiden?Durgunluğa girmekte olan, bir görüşe göre zaten durgunlukta olan ABD ekonomisinde tüketim harcamalarını artırmak, böylelikle bir an önce ekonomiyi yeniden rayına oturtmak için hazırlanan mali tasarı yürürlüğe girmek üzere. İşsizlere yapılan işsizlik yardımlarının artırılması ve düşük gelir grupların-dakilere nakit vergi iadesi verilmesi gibi kamu harcamalarını artırıcı önlem [Devamı]
    Katsayı, Pisa testi ve prangalar
    Fatih Özatay, Dr. 11 Şubat 2008
    Beşeri sermayemizin düzeyi potansiyel büyüme hızımızı yakından belirliyor. Beşeri sermaye düzeyimizi yükseltmenin yolu ise daha çok kişiyi daha kaliteli bir biçimde eğitmekten geçiyor.Sadece okullardaki eğitim değil söz konusu olan. Aynı zamanda çalışma hayatındaki beceri artırıcı kurslar da çok önemli. Hatta bazı koşullarda, mesela teknolojinin hızla ilerlediği alanlarda, bu vazgeçilmez bir şart oluyor.Hem temel eğitim hem de mesleki eğitim açısından önemli eksiklerimiz söz konusu. Yapılan çalışmalar, işyerlerinin aradıkları nitelikte eleman bulmakta zorlandıklarını gösteriyor. Oysa işsizlik oranımız çok yüksek düzeyde. Bu büyük sorunu çözmenin bir yolu da bu insanların beceri düzeylerini artırmaktan geçiyor.Çeşitli raporlarda mesleki eğitimin özendirilmesi tavsiye ediliyor. Me [Devamı]
    Aralık ayında üretim düştü
    Fatih Özatay, Dr. 10 Şubat 2008
    Cuma günü aralık ayına ait sanayi üretim rakamları açıklandı: Bir yıl öncesinin aynı ayına göre üretimde yüzde 1.4 oranında düşüş gerçekleşmiş. Yıllık olarak bakıldığında ise 2007 üretim artışı yüzde 5.4 düzeyinde olmuş. 2006'daki üretim artışı yüzde 5.8 düzeyindeydi.Bir aylık gözlemden yola çıkarak hemen kötümser senaryolar çizmeye gerek yok. Birincisi, etraf zaten yeteri kadar karışık. Kötümser bir senaryo için aralık ayı üretim gelişmesi olsa da olur olmasa da.İkincisi, aralık ayında çalışma günü sayısı 2006'nın aynı ayına göre daha azdı: 2007'de beş tane pazar günü ile hafta sonu tatiline denk gelmeyen üç tane kurban bayramı günü var. Yani cumartesiler bir tarafa bırakılırsa sekiz tatil günü söz konusu. 2006'da ise beş tane pazar var. Yılın son günü kurban bayramının ilk gün [Devamı]
    2007 performansımız neden kötü?
    Fatih Özatay, Dr. 07 Şubat 2008
    Ne zamandır değinmek istiyordum. Yeni yıla ilişkin öngörüler, yurtdışında olan biten falan derken bir türlü fırsat olmadı. Şu: Kriz sonrası yakaladığımız yüksek büyüme hızının her gündeme getirilişinde aynı dönemde başka ülkelerin de hızla büyüdükleri ileri sürüldü. Bugün bazı karşılaştırmalı rakamlar vermek istiyorum. Böylelikle yurtdışını anlamaya çalışmaktan bir nebze de olsa kurtulur, bugünlük rahat bir nefes alabiliriz.Ama rahat nefes almak istemeyen varsa; aşağıda yapacağım karşılaştırma çerçevesinde 2008'de yurtdışında olacak bitecek ile bizim olası performansımız arasında kolaylıkla bağlantı kurabilirler. Eğer ileri sürüldüğünün aksine 'bize benzer' ülkelerden daha farklı bir performans çizdiysek kriz sonrasında, küresel koşulların yanı sıra 'bizim yaptıklarımızın (ya da [Devamı]
    Dışarısı enflasyonu ne kadar yükseltir?
    Fatih Özatay, Dr. 04 Şubat 2008
    Merkez Bankası (MB) enflasyona ilişkin son raporlarında bizleri yeni bir çekirdek enflasyon göstergesiyle tanıştırdı: Gıda, alkolsüz içecekler, alkollü içecekler, tütün ve enerji hariç tüketici fiyat endeksi. Neredeyse endeksin yarıya yakını dışlanmış oluyor böylelikle. Bir sorun var mı bu kadar kapsamlı bir dışlamada?Hayır, yok. Zira para politikasının kısa dönemde etkileyemediği fiyat hareketleri var. Bugün enerji fiyatları tüm dünyada yükseliyorsa, enerji ithalatına bağımlıysanız, o yüksek fiyattan enerjiyi satın almak zorundasınız. Bu tek başına enflasyonu artırıcı bir unsur. Oysa siz uyguladığınız politikanın etkisini görmek istiyorsunuz. Fiyat endeksini bu dışsal etkiden arındırmadıkça bu isteğinizi gerçekleştiremeyeceksiniz. Dışlanılması gereken bugün enerji fiyatları ola [Devamı]