Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Türkiye ayrışıyor...
    Fatih Özatay, Dr. 26 Haziran 2008
    Son birkaç yıldır ekonomimizde gözlenen olumsuz gelişmeleri sadece küresel olumsuzluklara bağlamak hem kolaycı bir yaklaşım, hem de doğru değil. Bizim içeride (elbirliğiyle) yaptıklarımızın ve de yapamadıklarımızın da önemli bir rolü var bu gidişatta.Pazar günü bu köşede Türkiye'nin büyüme performansı,bize benzer ülke gruplarıyla karşılaştırıldı. Karşılaştırmada yer alan üç grup ülkenin (Merkezi ve Doğu Avrupa, Asya-4 ve BRICK) 2007 büyüme hızları 2002-2006 döneminde gerçekleştirdikleri büyüme hızından daha yüksekti. Oysa Türkiye'nin 2007 büyüme performansı 2002-2006 dönemine kıyasla oldukça kötü oldu. IMF bu ayrışmanın 2008'de de sürebileceğini söylüyor bize.Ayrışmaya bir de ülke riski açısından bakalım. Ülkelerin riskini 'özet biçimde' gösteren birkaç gösterge var. Bunlardan bir [Devamı]
    Yine faiz politikası üzerine
    Fatih Özatay, Dr. 23 Haziran 2008
    Geçen hafta eğlenceli bir oyundan söz etmiştim. Nerdeyse hiç ara verilmeden hükümet üyeleri tarafından faiz politikası eleştiriliyor Merkez Bankası'nın. İşin eğlenceli tarafı şuydu: Kendilerine tabanlarından yönelen eleştirilerin hiç olmazsa bir kısmını Merkez Bankası'nı hedef göstererek savuşturmaya çalışırken ufak bir çam deviriyorlardı. Bu eleştirilerle aslında kendi hükümetlerinin uyguladığı ekonomik programın en önemli iki ayağından birisinden duydukları kızgınlığı dile getiriyorlardı. [Devamı]
    Gerçek işsizlik daha yüksek
    Fatih Özatay, Dr. 19 Haziran 2008
    Mart ayına ait işgücü istatistikleri açıklandı. Bir süredir ekonomimiz düşük bir hızda büyüyor. 2008'deki büyüme hızımız muhtemelen 2007'deki düşük hızın da altında kalacak. Bu olgu, verimlilik artışı ve geleneksel bazı sektörlerdeki çözülme gibi unsurlarla birleştiğinde işsizlik düzeyimizi de artırıyor. İşsizlik oranının yüksekliği karşı karşıya kaldığımız sorunların en önemlilerinden bir tanesi. 15 ve daha yukarı yaşta olup da askerlik yapmayan ya da öğrenci olmayanları dikkate aldığımızda 'kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus'a ulaşıyoruz. İstihdama ilişkin hesaplamalar için çıkış noktasına yani. Mart 2008 itibarıyla kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfusumuz 49.8 milyonmuş. Bir yıl öncesine göre 746 bin kişi artmış.İşsizlik ve istihdam oranlarını hesaplamak için bu nüfu [Devamı]
    İki ilginç haber
    Fatih Özatay, Dr. 16 Haziran 2008
    Ankara'da suratların giderek asıldığı şu günlerde iki tane ilginç haber çıktı. İlginçliklerinin yanı sıra eğlenceli unsurlar da taşıyorlar. Haftaya başlarken gelin bu iki habere kısaca bakalım. Birincisi içeriden: Adet olduğu üzere Merkez Bankası'nın (MB) para politikası hakkında bir bakanımız açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar yine adet olduğu üzere MB'nin faiz haddini yüksek bir düzeyde tutması nedeniyle iç talebin ve dolayısıyla satışların yeterli bir düzeyde olmadığı hakkındaydı. Bu tür açıklamalara çok farklı açılardan bakılabilir. Bir bakış biçimi şu: MB'nin bağımsızlığının ne derece önemli olduğunu ve bunun da yetkililer indinde kabul gördüğünü gösteriyor. Cidden... Cidden, çünkü dönüp seçmenlere şu söylenebiliyor: "Tamam, faizlerin yüksekliği nedeniyle 'piyasalarda yapr [Devamı]
    Miyop olup uzak gözlüğü takmamak
    Fatih Özatay, Dr. 15 Haziran 2008
    Grafikte artık bu köşenin okurlarının yabancısı olmadıkları bir tema yeniden yer alıyor: 1980'lerin başından bu yana fert başına gelir düzeyimiz gelişmiş ülkelere kıyasla pek bir iyileşme göstermiyor. Daha önceleri AB üyesi ülkelere kıyasla durumumuzu resmetmiştim. Şimdi ABD'ye kıyasla bir durum değerlendirmesi var. Türkiye için kullandığım milli gelir verileri yukarıya doğru güncellenmiş yeni açıklanan veriler. Grafikte Brezilya, Çin ve Kore'nin durumları da gösteriliyor. Brezilya'nınkini pazar günü içimize bir nebze de olsa su serpilsin diye verdim. İçimize bir başka ferahlık verebilecek unsur son yıllarda gösterdiğimiz gelişme. Oysa Çin ve Kore'ye bakınca durup düşünmemiz gerekiyor. Özellikle de Kore'ye. Daha önce verdiğim grafikte İrlanda da yer alıyordu. O da müthiş bir per [Devamı]
    Daha uzun süreli faiz artırımı mı?
    Fatih Özatay, Dr. 12 Haziran 2008
    Sorumuz şu: Değişen enflasyon hedefleri Merkez Bankası'nın (MB) faiz politikası açısından ne ima ediyor? Ama sorunun yanıtına geçmeden önce birkaç özür paragrafına ihtiyaç var. Kendi ülkesinin ekonomisinin nasıl işlediğine daha yeterince akıl erdiremeden başkalarının ekonomileri üzerinde yazmaya kalkınca böyle oluyor işte. Pazar günkü yazımda ABD'de işsizlik oranının 1986'dan beri en yüksek düzeyine eriştiğini belirtme cesareti göstermişim. Rakamsız olur mu hiç; bir de rakam vermişim: Yüzde 5.5 demişim. Doğru değil elbette. Doğru olan şu: Rekor kıran, bir dönem öncesine kıyasla işsizlik oranındaki artış; işsizliğin kendisi değil. Benim açımdan işin daha 'eğlenceli' yanı da şu: Daha birkaç hafta öncesi makroekonomi dersinde işsizlik konusu ile cebelleşiyordum. Kullandığım kitap ö [Devamı]
    Hedef değişikliği ve kredibilite
    Fatih Özatay, Dr. 09 Haziran 2008
    Enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde bir merkez bankası hedef değiştirmek gibi sevimsiz bir durumla karşı karşıya kalsaydı, bunu anlatabilmek için içinde bulunduğumuz koşullardan daha elverişli koşullar bulamazdı. Her türlü dışsal olumsuzluk mevcut: Enerji fiyatları yüksek, emtia fiyatları ve gıda fiyatları da öyle. Üstüne üstelik bir de uluslararası mali piyasalarda deprem var. Bu büyük bir belirsizlik yaratıyor. Her an kurda yeni bir sıçrama olabileceği gibi, her şeyin yolunda gider gibi olduğu haftalarda kur düşebilir de. [Devamı]
    Riskler yeniden artıyor mu?
    Fatih Özatay, Dr. 08 Haziran 2008
    Sonuçta bu da oldu: Petrolün varili cuma günü ABD piyasasının kapanışında 138.5 dolara çıktı. Bir günlük fiyat artış hızı da inanılmazdı: Yüzde 8.41. Haftalardır yatışmakta olduğu izlenimi veren yurtdışı depremin aslında orada bizimle birlikte olduğu bir kez daha anlaşıldı. [Devamı]
    İyi haber: Hedef değişti!
    Fatih Özatay, Dr. 05 Haziran 2008
    Pazartesi yazısı şöyle bitiyordu: "Bu koşullar altında bana faiz artırımı 'nafile çaba' olarak geliyor, 'biraz da büyümemiz gerektiği' için falan değil.Merkez Bankası'nın (MB) işinin temel zorluğu da buradan kaynaklanıyor. Öyle bir durum ki, 'bir şey' yapması gerekiyor, ama pek de yapacağı 'bir şey' yok; çünkü 'bir şey' yapması gerekenler başka bir şeyler yapıyorlar!" 'Nafile çaba' yargımı iki nedene dayandırmıştım: Birincisi, iç talebin enflasyon açısından sorun oluşturmayan bir düzeyde seyretmesiydi. İkincisi ise bekleyişlerdeki bozulmanın arkasındaki temel neden olan küresel olumsuz gelişmelerin devam ediyor olmasıydı ve faiz artırımları ile en azından şimdilik bu bozulmanın önlenmesi mümkün değildi. Şüphesiz döviz kuru kanalına yaslanarak da yükselen enflasyona karşı bir şeyler [Devamı]
    MB’nin nafile faiz artırımları
    Fatih Özatay, Dr. 02 Haziran 2008
    Sanıyorum şu yargıya çok sayıda iktisatçı katılıyor: Enflasyonla mücadelede Merkez Bankası (MB) yalnız bırakılıyor. Ben de bu yargıya katılıyorum. Ancak benim gerekçem farklı: Hem 2007, hem de 2008'de düşük bir büyüme hızına mahkûm edilmiş olmamızı enflasyonla mücadelemize sekte vuran temel politika yanlışlığı olarak görüyorum. Diğer bir ifadeyle, enflasyonla mücadelede karşılaştığımız en büyük problem olarak benim belirlediğim şu: Çok daha yüksek bir büyüme hızına ulaşabilecekken, üstelik bunu gerçekleştirirken potansiyel büyüme hızımızı yükseltmeye yarayacak ilk ve önemli adımları da atmış olacakken, böyle yapmamış olmamız. Bunu tersten okuyalım: Şu sıralarda devreye sokulduğu söylenen politikaları sıkça ileri sürüldüğü gibi "enflasyonla mücadeleden taviz vererek büyüme hızını [Devamı]