Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Döviz finansman sıkıntısı azalıyor mu?
    Fatih Özatay, Dr. 12 Nisan 2012
    Avrupa tekrar karışırsa ilk başlarda -cari açıktaki düşüşe karşın- döviz ihtiyacımızı gidermekte zorlanırız. Peşi sıra önemli veriler açıklanıyor. Dün sıra şubat ayı ödemeler dengesi verilerindeydi. Birkaç dikkat çekici nokta şöyle: Birincisi, cari işlemler açığında bir azalma var ancak arzu edilen düzeyde değil. Son on iki aylık toplam verilere bakıldığında, cari açık Ekim 2011’de 78.6 milyar dolar ile rekor kırmıştı. Şubat 2012’deki son on iki aylık toplam cari açık ise 75.3 milyar dolar oldu. Sadece ocak-şubat toplamları ele alındığında ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık 2 milyar dolar azalma var cari açıkta. Cari işlemler açığından doğan döviz ihtiyacı üç yolla karşılanıyor: Net sermaye girişleri, resmi rezervlerde azalma ve kaynağı belli olmayan döviz girişleri (net hata [Devamı]
    Evet, yavaşlıyor
    Fatih Özatay, Dr. 11 Nisan 2012
    Öyle anlaşılıyor ki, 2011'in son çeyreğinde belirginleşen yavaşlama, 2012'nin ilk çeyreğinde de sürüyor. Yüzde 5.2 olan ve daha önceki çeyreklere kıyasla belirgin bir yavaşlamaya işaret eden son çeyrek büyüme oranına iç talebin katkısı düşük (2.4 puan), dış talebin ise yüksekti (3.2 puan). Bu olgu, ihracatın olağanüstü yüksek artmasından değil, iç talebin artış hızındaki yavaşlamaya bağlı olarak ithalatın artış hızının da düşmesinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla, 2011'in son çeyreğinde, keskin olmayan, dolayısıyla da arzu edilen bir yavaşlama yaşadığı anlaşılıyor Türkiye ekonomisinin. [Devamı]
    Üretim artışı (istenildiği gibi) yavaşlıyor
    Fatih Özatay, Dr. 10 Nisan 2012
    Gelişmeler sanayi üretiminin artış oranında bir azalma olduğunu ve bu azalmanın mart-nisan aylarında da sürdüğünü gösteriyor. Şubat ayı sanayi üretimi verileri açıklandı. Önce, bu verileri ‘kafa karışıklığına’ yol açan bir özelliğine dikkat çekerek başlamak istiyorum. Genelde iki açıdan değerlendiriyoruz sanayi üretimini. Birincisi, her ayın üretimini bir önceki yılın aynı ayındaki üretimle karşılaştırıyoruz; dolayısıyla yıllık artış oranlarına bakıyoruz. Bir de bir süredir Türkiye İstatistiik Kurumu (TÜİK) mevsim ve takvim etkisinden arındırarak yayımlıyor sanayi üretimini. Böylece, her ayın üretimini bir önceki ayın üretimi ile karşılaştırmak mümkün oluyor. Eski yıllarda böyle bir lüksümüz yoktu; çünkü bu tür bir arındırma işleminden geçirilmiş veriler yayımlanmıyordu. [Devamı]
    Teşvik
    Fatih Özatay, Dr. 07 Nisan 2012
    Eski sistemle karşılaştırıldığında yeni sistemdeki temel farklılık, 'stratejik yatırımlar'ın teşvik edilmesi olarak göze çarpıyor. Hafta içinde Uludağ Üniversitesi’ne konuk olarak gitmiştim. Konferanstan sonraki sohbet seansında, eski teşvik sisteminde sonradan yapılan bir paragraflık bir değişikliğin üniversiteyi nasıl etkilediği anlatıldı. Bir otomobil fabrikasının yaklaşık 150 mühendisi üniversitedeki teknoparkta çalışıyormuş. Ancak teşvik sisteminde yapılan değişiklik bu mühendislerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teknoparkta sürdürmelerinin avantajını ortadan kaldırmış ve kendi fabrikalarında sürdürmelerini teşvik eder hale gelmiş. Sonuçta bu mühendislerin tümü fabrikalarına dönmüşler. Şimdi, ilk durumun mu yoksa ikincisinin mi ekonomi açısından daha iyi olduğu elb [Devamı]
    Oysa mücadele daha bitmemişti
    Fatih Özatay, Dr. 05 Nisan 2012
    Büyüme hız kesiyor. Bu enflasyonu düşürecek gelişme. Ama Merkez Bankası'nın hedeflediğinin üstünde enflasyon bekliyor bizi. Çok şükür, o yüksek enflasyonlar geçmişte kaldı. Kendi enflasyonist geçmişiyle kıyaslandığında, Türkiye’de, 2004’ün başından beri oldukça düşük sayılabilecek enflasyon oranları yaşanıyor. Ama ‘kendi geçmişiyle’ kıyaslandığında. Mesela Merkez Bankası’nın internet sayfasına girin. Ana sayfanın en sonunda, 2002 ve sonrasındaki yıllık enflasyon gerçekleşmeleri var. 2004-2011 arasındaki en düşük yıl sonu enflasyonu yüzde 6,4, en yükseği ise yüzde 10,4. [Devamı]
    Büyüme ve enflasyon
    Fatih Özatay, Dr. 04 Nisan 2012
    Ekonomimizin 1960 - 2011 arasındaki ortalama büyüme oranı yüzde 4.5 düzeyinde. Son on yılda bu oran bir miktar yukarıya gitmiş gibi görünüyor ama az sonra tartışacağım gibi bu olgunun kalıcı olması kuvvetli bir ihtimal değil. 2002 - 2011 döneminde Türkiye'nin ortalama büyüme oranı yüzde 5.3 oldu. Son iki yılda, her iki ortalamanın da çok üzerinde bir büyüme oranı gerçekleşti. 2010'da yüzde 9.2 ve 2011'de yüzde 8.5. [Devamı]
    Büyüme: Artık, 'daha az sürdürülemez'
    Fatih Özatay, Dr. 03 Nisan 2012
    Bir ara korkulduğu gibi, büyüme oranımız pat diye sıfıra doğru düşmeyecek. %3-4 oranında bir büyüme daha ulaşılabilir gibi görünüyor. Nihayet 2011 yılının tümüne ilişkin büyüme verilerini öğrendik. 2011’de sağlanan yüzde 8,5’lik büyüme ile ekonomimiz üst üste iki yıl çok yüksek bir oranda büyümüş oldu. 1960-2011 dönemindeki ortalama büyüme oranımız olan yüzde 4,5 dikkate alındığında, 2011 büyümesinin çok yüksek olduğu görülüyor. [Devamı]
    Karamsarlık tekrar artarken...
    Fatih Özatay, Dr. 31 Mart 2012
    Ocak ortasından 21 Mart'a kadar MB kısa vadeli faizi yüzde 7.5 civarında tutmuştu. Son günlerde bu faiz yüzde 10'a ulaştı. Şubat ayı dış ticaret verileri açıklandı. İhracatımızın yarıya yakınını euro, yarıya yakınını da dolar cinsinden yapıyoruz. Bu iki farklı kalemde son aylarda gözlenen eğilimlerde bir değişiklik olmadı. Üçer aylık toplamlar olarak ölçüldüğünde, euro cinsinden ihracatımızın, bir yıl öncesinin aynı ayına göre artış hızı 2011’in şubat ayından bu yana düşüyor. Düşüş şubat ayında da devam etti (Grafik 1). Buna karşılık, dolar cinsinden ihracatımız, bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla son altı aydır istikrarlı bir biçimde yüzde 20 dolaylarında artıyor. [Devamı]
    Tommy Suharto, Saddam ve Kahire'nin acıklı durumu
    Fatih Özatay, Dr. 29 Mart 2012
    İktisatçı yazarların Suharto'nun oğlunun servetinin nedeni için getirdiği yanıt diğer ülkeler için de geçerli. Tommy lakaplı Mandala Putra Suharto, Endonezya’nın eski devlet başkanı Suharto’nun oğlu. Hâlâ hayatta mıdır, afiyette midir, bilemiyorum; Allah uzun ömür versin. Günahı boyunlarına, Efil Yayınevi’nin çıkardığı ‘Ekonomi Haydutları’ kitabının yazarları R. Fisman ve E. Miguel’in yalancısıyım. Tommy’nin 1980’lerin ortasında 800 milyon dolar olduğu tahmin edilen serveti ve müthiş (nedense ‘nefis’ demeye cesaret edemedim) bir playboy hayatı var. [Devamı]
    Yolsuzluk, yenilikçilik ve cari açık
    Fatih Özatay, Dr. 28 Mart 2012
    Türkiye'de, cari işlemler açığına eskiden sadece döviz kuru açısından bakılırdı. Cari açığı düzeltmenin tek yolunun liraya değer kaybettirmek olduğu vurgulanırdı. Son zamanlarda bu tek yönlü bakış açısının değiştiği görülüyor. Sağlıklı bir gelişme. Cari işlemler açığını farklı boyutlarda ele almak gerekiyor çünkü. [Devamı]