Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Altın ihracatı, sanayi üretimi ve büyüme
    Fatih Özatay, Dr. 11 Temmuz 2012
    Geçen hafta yeni açıklanan gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) verilerini değerlendirmiştim. Çeşitli göstergelerin daha önceden ima ettikleri gibi, yılın ilk çeyreğinde iç talep bir yıl öncesine kıyasla sadece yüzde 0.9 oranında arttı. Stok azalması büyümeyi düşürücü yönde etki yaptı. Buna karşılık, net dış talebin büyümeye katkısı yüksek oldu ve GSYH yılın ilk çeyreğinde yüzde 3.2 büyüdü. [Devamı]
    Yavaş büyüme dönemi sona mı erdi?
    Fatih Özatay, Dr. 10 Temmuz 2012
    Mayıs ayında sanayi üretimi bir yıl öncesinin aynı ayına kıyasla yüzde 5.9 oranında arttı. 2011’in ilk çeyreğinde başlayan yavaş büyüme dönemi bu yılın ilk çeyreğinde sona erdi mi? Sona erdiyse 2012’nin ikinci çeyreği kendinden önceki çeyrekten büyüme açısından belirgin bir fark gösteriyor mu? Bir süredir bu soruların yanıtlarının peşinden gidiyorum. Bu nedenle bu köşede son zamanlarda çok sayıda güncel veri değerlendirmesi yer aldı. Bu yazı da farklı değil. Sorduğum sorular açısından dün önemli bir veri daha açıklandı: Mayıs ayında sanayi üretiminin bir yıl öncesinin aynı ayına kıyasla yüzde 5.9 oranında arttığını öğrendik. Elimizde mayıs-haziran aylarına ait başka veriler olmasa, mayıs ayındaki bu görece yüksek artışın, yavaş büyüme döneminin ilk çeyrekte sona erdiği ve dahas [Devamı]
    Geçici altın ihracatı ve büyümemize etkisi
    Fatih Özatay, Dr. 07 Temmuz 2012
    İlk çeyrekte bir milyar dolar daha az altın ihraç etseydik büyüme oranımız yüzde 3,2 yerine yüzde 2,6 olacaktı. İç talepteki gelişmeler, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) verileri açıklanmadan önce bu köşede oldukça çok sayıda yazıda yer alan analizi haklı çıkardı. Çeşitli göstergelerin ima ettiği gibi yılın ilk çeyreğinde bir yıl öncesine kıyasla iç talep sadece yüzde 0,9 oranında büyüdü. Buna karşılık, net dış talebin büyümeye katkısı beklediğimden yüksek oldu ve GSYH yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,2 büyüdü.  İhracat belirleyici [Devamı]
    Eğlenceli bir tartışma
    Fatih Özatay, Dr. 05 Temmuz 2012
    Türkiye 2012'de Orta Vadeli Program'daki yüzde 4 hedefine yakın büyüyebilir. Bu da benim yumuşak iniş tanımıma uygun. Sertlik’ ve ‘yumuşaklık’ göreli kavramlar. 2012’nin ilk çeyreğine ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla verileri açıklanınca, bir süredir rafa kaldırılan o eğlenceli tartışma yeniden gündemimize girdi: Acaba Türkiye ekonomisinde gözlenen yavaşlama bir ‘yumuşak iniş’ şeklinde mi gerçekleşiyor, yoksa ortada ‘sert bir iniş’ mi var? Ebette “İndikten sonra ha sert biçimde inmiş ha yumuşak biçimde inmiş” diyebilirsiniz. Haklısınız; sonuçta 2012’nin ilk çeyreğinde büyüme oranımız yüzde 3.2 oldu. Oysa bir yıl öncesinde yüzde 11.9 düzeyindeydi; açık biçimde bir ‘iniş’ var.  Potansiyel büyüme [Devamı]
    Oldukça yumuşak bir iniş
    Fatih Özatay, Dr. 03 Temmuz 2012
    Büyüme oranı belirgin biçimde düşüyor; ama korkulduğu gibi sert bir düşüş yok, yumuşak iniş var. Dün 2012’nin ilk çeyreğine ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) verileri açıklandı. Yıllık büyüme oranı ilk çeyrekte yüzde 3,2 oldu. 2011’in ilk çeyreğinden itibaren yıllık büyüme oranları (yüzde olarak) sırasıyla şöyle: Birinci çeyrek 11,9, ikinci çeyrek 9,1, üçüncü çeyrek 8,4, dördüncü çeyrek 5,2 ve son olarak 2012’nin ilk çeyreği yüzde 3,2. Büyüme oranı belirgin biçimde düşüyor; ama korkulduğu gibi sert bir düşüş yok, yumuşak iniş var. Hatta bu durumu başlıktaki gibi ‘oldukça yumuşak iniş’ olarak da tanımlamak mümkün. [Devamı]
    Ankara metrosu inşaatının düşündürdükleri
    Fatih Özatay, Dr. 30 Haziran 2012
    Ekonomi politikası tasarlayanların ve uygulayanların 'gelecekteki bütçe açığı' sorununa dikkat etmelerinde yarar var. Kamu borçlarının yüksekliğinden doğabilecek belaları anlatmak artık çok kolaylaştı. Uzun uzun açıklamalara girişmeden, kestirmeden, Yunanistan’ın ya da İtalya’nın başına gelenlere bakın demek mümkün artık. Başlangıçta kamu borcu yüksek olmasa da ekonomide kamu kesimiyle ilgili gibi görünmeyen başka alanlardaki derin sorunların, mesela bankacılık sektöründeki kırılganlıkların bir gün aniden nasıl kamunun sorunu haline dönüşebileceği ve kamu borcunun zıplayıp o büyük belalara nasıl bir ülkeyi açık hale getirebileceği için ise İspanya ‘hoş’ bir örnek.  ‘Örtük’ yükümlülük [Devamı]
    İkinci çeyrek büyümesi giderek belirginleşiyor
    Fatih Özatay, Dr. 28 Haziran 2012
    Nüfus artışından arındırıldığında sıfır büyümenin ya da çok sınırlı küçülmenin ikinci çeyrekte de sürmüş olması ihtimali çok yüksek. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin en güncel veri hafta başında Merkez Bankası tarafından açıklandı. Artık haziran ayına ait reel kesim güven endeksinin ve endeksi oluşturan alt kalemlerin değerlerini biliyoruz. Endeksin 100’ün altında değerler alması, endeksin oluşturulmasında kullanılan ankete yanıt veren Türkiye’nin büyük şirketlerinin ekonomiye güven duymadıkları anlamına geliyor. Endeks değeri ne kadar 100’ün altında ise bu güvensizlik o kadar fazla oluyor. 100’ün üzerindeki değerler için tam tersi geçerli. Kriz dönemlerinde, endeks uzun süre 100’ün oldukça altında kalıyor. En son 2008’in sonları ve 2009’un önemli bir kısmında durum böyleydi. 2010 [Devamı]
    Önümüzdeki günlerde önemli veriler açıklanacak
    Fatih Özatay, Dr. 27 Haziran 2012
      Bu haftanın son işgününde mayıs ayına ait dış ticaret verileri yayınlanacak. Yeni haftanın ilk işgününde ise ilk çeyreğe ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla verilerini öğreneceğiz. Temmuz ayının ortasına doğru da mayıs ayı ödemeler dengesi rakamları açıklanacak. Bu ayın başındaki ilk yazımda enerji dışı ithalat verileri ile GSYH arasındaki yakın ilişkiye değinmiştim. Bu çerçevede, mayıs ayı dış ticaret verileri ikinci çeyreğe ilişkin büyüme oranımız açısından önemli bir ipucu verecek. [Devamı]
    Hep büyümeden feragat mi edeceğiz?
    Fatih Özatay, Dr. 26 Haziran 2012
    Türkiye cari işlemler açığını hep büyümesinden feragat ederek mi hafifletecek, önemli bir zafiyet değil mi bu? Ekonomimiz birinci çeyrekte önemli ölçüde yavaşladı. İkinci çeyreğin birinciden bu açıdan çok da farklı olmadığını ima eden göstergeler var. Olsa olsa bu yavaş büyüme döneminin ikinci çeyreğin sonlarına doğru bitmiş olabileceği belirtilebilir. Sonrasında ise Avrupa’daki kriz derinleşmezse görece daha hızlı bir büyüme dönemine girmemiz bekleniyor. Ama sonuçta Orta Vadeli Program’da yüzde 4 olarak tahmin edilen büyüme oranının altında kalma ihtimalimiz oldukça yüksek. Bu durumda cari işlemler açığındaki iyileşmenin, petrol fiyatlarında son zamanlarda gerçekleşen düşmeye karşın birkaç ay sonra durması, sonra da yerini ılımlı da olsa bozulmaya bırakması beklenir. Avrupa’daki [Devamı]
    Biraz da enflasyon üzerine
    Fatih Özatay, Dr. 23 Haziran 2012
    Petrol fiyatı şu andaki düzeyinde kalırsa, enflasyonun nasıl şekilleneceği döviz kurundaki gelişmelere bağlı olacak. Son yazılarımda ekonomik gelişmelere hep büyüme perspektifinden baktım. Biraz da enflasyon görünümü üzerinde durmak istiyorum. Aralık 2012’den beri yüzde 10 dolaylarında seyreden, nisan ayında da yüzde 11’e ulaşan tüketici enflasyonu mayıs ayında keskin bir düşüş gösterdi. Düşüş bekleniyordu ancak düşüş miktarı beklenenin üzerinde gerçekleşti. Benzer bir olumlu gelişme de enflasyonun ilerideki olası seyri hakkında daha iyi bir fikir veren temel enflasyon göstergesinden geldi. I göstergesi ile ölçülen temel enflasyonun 2010’un son aylarında girdiği artış döneminin sona erdiğine dair işaretler var (Grafik 1). [Devamı]