Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Angry Birds bildiğimiz sinemanın pabucunu dama attı
    Güven Sak, Dr. 12 Kasım 2013
    Nicelik değil nitelik diyor. Sizce Finlandiya'nın hem PISA'da bu kadar başarılı olması hem de Angry Birds'-ün yaratıcılarına ev sahipliği yapması tesadüf mü? Eğlence endüstrisinin yapısı değişiyor. Bilmem farkında mısınız? Ben değildim. Yeni farkına vardım. Girişimciliği geliştirme programlarında bütün gençlerin neden oyun geliştirme peşinde olduklarını da böylece öğrenmiş oldum. Anlamamam etrafa bakmamaktanmış. Sinema endüstrisinin yıllık cirosu 100 ise video oyunları endüstrisinin büyüklüğü 70 oldu. Bir de buna yeni filmlerin giderek oyunlara benzemesini eklerseniz, bence geçmiş bile sayılır. Tüm zamanların en çok izlenen ilk beş filminde de dijital olarak güçlendirilmiş öğeler var. Şu yeni Dünya Savaşı Z, Avatar, Star Wars türü filmler bana giderek video oyunlarını hatırlatı [Devamı]
    Anadolu sanayicisi ihracat için neden havayolunu tercih edemiyor?
    Güven Sak, Dr. 11 Kasım 2013
    Ben Anadolu’nun iktisadi performansına yeni bir gözle bakmamız gereken bir dönemin içinde olduğumuzu düşünüyorum. Bugün ihracat performansımızla ilgili artık alışmamız gereken birkaç tespit yapabilir miyim? Hani şöyle hızlı birkaç tespit yapayım. Bütün hızlı yapılan tespitler gibi bir dizi genelleme içerecek söyleyeceklerim. Eksikliğin farkındayım. Yapılan araştırmalar yirmi kilometre hızla giden bir arabadaki yolcunun, yol boyu etraftaki insanların yüz hatlarını seçemediğini gösteriyor. Aynı onun gibi elbette genellemelerimin dışına taşan bazı Anadolu şirketleri de var. Ona da geleceğim. Ama önce genellemeler. [Devamı]
    Yoksa bütün bu tartışma bir çeviri hatası mıdır?
    Güven Sak, Dr. 08 Kasım 2013
    Türkiye'deki eğlenceli meşruiyet tartışması mı? O bence yalnızca çeviri hatasından kaynaklanan bir yanlış anlama. Başka türlüsü mümkün değil. Epeydir aklımda; size internet ekonomisinin hayatımızı nasıl değiştirdiğini anlatacağım. Hani şöyle somut bir örnekle... Sayın Başbakan’ın geçen günkü “Meşru hayat var. Gayri meşru hayat var” başlıklı eğlendirici açıklaması vesile oldu, size bugün internet sayesinde büyüyen ‘paylaşım ekonomisi’ni anlatayım. Epeydir kafamı kurcalıyordu. Günü böylece gelmiş oldu. Uber, Airbnb, Lyft, Sidecar, RelayRides gibi yeni ekonomi şirketleri pıtrak gibi büyüyor. İnternet hayatımızın örgütlenme biçimini değiştiriyor. Artık mülkiyet geçen yüzyıldan kalma bir kavram haline geliyor. Sahip olmanın manası değişiyor. İnternetin getirdiği değişimin hızına yas [Devamı]
    İsveç’in 1951’deki halindeyiz
    Güven Sak, Dr. 07 Kasım 2013
    Şu an itibariyle memleketimizde 2950 adet belediye var. Önümüzdeki belediye seçimleri bittiğinde, memleketin belediye sayısı yarı yarıya azalacak. Neden? 2012 Kasımında çıkan Büyükşehir belediyelerine dair kanun 31 Mart 2014 itibariyle yürürlüğe girecek. 6360 Sayılı kanun iki önemli değişiklik içeriyor. Bir yandan küçük belediyeleri ortada kaldırarak, belediye sayısını azaltıyor. Öte yandan ise, belediyelerinin sınırlarını mülki sınırlara doğru genişletiyor. Ben, belediye sayısının 2950’den 1395’e indirilmesinin yerelleşme sürecinde son derece önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Türkiye, artık Ankara’dan doğrudan yönetilemiyor. Ben, burada, Manisa’nın problemi ile Diyarbakır’ın probleminin aynı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’ye her ilin diğeri ile yarışacağı bir yeni dinamizm [Devamı]
    Siz önce temel gıdayı ucuzlatın, biz ne yiyeceğimizi biliriz
    Güven Sak, Dr. 05 Kasım 2013
    Ortalama bir Türk, gelirinin yaklaşık yüzde 30'unu gıdaya ayırıyor. Ortalama bir Fransız ise gelirinin yüzde 15'ini gıdaya ayırıyor. İttihatçı vergilerimiz olsun ister miydiniz? Vergi sistemi, sizi sizden daha fazla sevsin, hayatınızın her alanına karışsın, kötüden sizi korusun, iyiyi özendirsin. Ne dersiniz? Glisemik endeksi yüksek, içinde yüksek oranda şeker barındıran yiyecek ve içecekleri sağlığa zararlı kabul edelim. Vergilerini yükseltelim. Bu yolla fiyatları artsın. Millet şekerli maddelerden uzaklaşsın. Şişman kimse kalmasın. Devlet size ufak çocuk muamelesi yapsın. Her şeyi sizden daha iyi bildiğini zaten veri kabul edelim. Yaşam biçiminize, sizin iyiliğiniz için tabii, karışsın. İster miydiniz? Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek geçen gün neden olmasın kabilinden bir [Devamı]
    Türkiye, Küresel İnovasyon Endeksi’nde neden 68’incidir?
    Güven Sak, Dr. 04 Kasım 2013
    Geçenlerde kendi şirketini kurmuş, iş kovalayan bir genç girişimci ile Türkiye’de girişimciliğe yönelik devlet desteklerini konuşuyorduk. Karışık duygular içindeydi. Bir yandan fazlasıyla cömert bir sürü maddi destek imkanı olmasından son derece memnundu. Bir yandan da “neredeyse üzerinde çalışacağım masanın ebatını da desteğe hak kazanmak için sağlanması gereken kriterler listesine ekleyecekler” diye şikayet ediyordu. Merak ediyordu. Neden girişimcileri desteklemek için son derece cömert davranan bir devlet, bir taraftan da ek külfet getiren manasız kriterler koyuyordu? Üstelik neden yeni girişimlere verilen destek kriterleri AR-GE projeleri için destek kriterlerine benziyordu?  Starbucks 1971 yılında kuruldu. Bugün 62 ülkede 149 bin kişi istihdam ediyor. Adam bildiğiniz kahve [Devamı]
    On yılda beş eğitim bakanı neyin işaretidir?
    Güven Sak, Dr. 01 Kasım 2013
    Peki, eğitim sistemi reformu neden elzemdir? Çünkü mevcut sistem kötüdür. PISA skorları ortadadır. Diyeceksiniz ki taktın sen bu on yılda beş eğitim bakanı işine. Ama bakın takan ben değilim. ‘Dünyanın en iyi okul sistemleri nasıl en iyi olmuş’ başlıklı araştırmada, McKinsey tam da bu meseleye takmış. 2007 yılında yapılan çalışmada PISA sınavında büyük ilerleme kaydeden 20 kadar okul sistemini incelemişler, birbiriyle karşılaştırmışlar ve sonunda, eğitim sistemi bak böyle elden geçirilir diye sekiz temel husus saptamışlar. Ve en önemlisi istikrar demişler: Çalışmaya göre bir okul sistemi reformu yaklaşık altı yıl alıyormuş. Başarılı bir reform yapabilen ülkelerde idari sorumlu ortalama altı yıl, siyasi sorumlusu ise ortalama yedi yıl görevde kalıyormuş. İstikrarlı liderlik, refor [Devamı]
    Girişimcilerimizi neden tanımıyoruz?
    Güven Sak, Dr. 31 Ekim 2013
    Türkiye alem bir ülke. Kendi girişimcilerini tanımıyor. Bakın etrafınıza şu kadar büyüdük, bu kadar ihracat yaptık diye herkes konuşuyor. Ama bu büyümenin nereden kaynaklandığına fazla takılmıyoruz. Girişimcilerimizi tanımıyoruz. Ne iş yaptıklarına da çok fazla bakmıyoruz. Ne zorluklarla iş yaptıkları konusunda ise hiç bilgi sahibi değiliz. Biz onların kapalı kapılar ardında siyasetçilerle al takke ver külah malı götürdüklerine inanmaya meyilliyiz. Öyle zorluklar içinde başarıya koştuklarına asla inanmayız. Hele hele öyle kahraman filan olduklarına asla itibar etmeyiz. Kahraman asker olur, ne bileyim dini öder olur; ama asla girişimci kahraman olamaz diye düşünüyoruz, bana kalırsa. Hata ediyoruz. [Devamı]
    Şu dershaneleri kapatma işini bir daha düşünsek?
    Güven Sak, Dr. 29 Ekim 2013
    Ben her zaman 'Yerine koyacak daha iyi bir fikriniz yoksa olanı bozmak iyi fikir değildir' düsturuna inanırım. Türkiye, OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğu açısından önde gelen ülkelerden bir tanesi. Yalnızca 2008 yılı itibariyle çocuk yoksulluğunda ilk dört arasında değiliz, aynı zamanda 1990-2008 arasında çocuk yoksulluğu oranının en fazla arttığı dört OECD ülkesinden de bir tanesiyiz. Ben yıllar önce bu rakamlara baktığımda, artık eğitim söz konusu olduğunda bir yeni yol açmamız gerektiğine karar vermiştim. Geçen hafta Amerikan düşünce kuruluşu Brookings, yoksul ailelerden gelen çocukların iyi bir okula giderek hayatta başarılı olabildiklerine ilişkin bir çalışma yayımladı. Çalışma Amerikan verileri ile yapılmış. Amerika da çocuk yoksulluğu açısından önemli ülkelerden biri [Devamı]
    Şangay metrosu tam 500 kilometre
    Güven Sak, Dr. 28 Ekim 2013
    Merhaba, bu benim DÜNYA Gazetesi’ndeki ilk yazım. Bugün, hem tanışalım, hem de sohbete başlayalım. Ankara’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ)’nde çalışıyorum. Bursa’da doğdum ama Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nde okumak için Ankara’ya geldiğim 1979 yılından beri buradan hiç ayrılmadım. Ben, 1960’lı yılların başında doğdum. Doğduğumda bu ülke nüfusunun yüzde 70’i kırlarda yaşıyordu. Hep birlikte köylerdeydik. Artık nüfusumuzun yüzde 75’i kentlerde yaşıyor. Ben doğduğumda Türkiye’yi bir tek Türkiye’yle kıyaslardık. 1950’lerin Türkiye’sine göre bugün artık neredeyiz diye bakardık. 1923’ten beri kaç kilometre yol yaptık. Ne kadar köye elektrik gitti diye bakardık. Türkiye’nin bugününü Türkiye’nin dünü ile kıyaslamak esastı. Haya [Devamı]