Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Arsa rantı ne zaman haramdır?
    Güven Sak, Dr. 17 Aralık 2013
    Dün, Turgut Bey'in dağıttığı arsa rantı helaldi, milyonlara dağılıyordu. Kapsayıcıydı. Bugün öyle değil. Taksim Meydanı sözde yaya bölgesi haline geldi. Yaya bölgesi deyince aklınıza ne geliyor? Sanki yayalar için bir nevi hoş bir iş yapılmış oluyor. Bir nevi “Bakın bu alanı biz doğrudan size ayırdık, artık burada araba filan olmayacak. İstediğiniz gibi gülün oynayın, hayatın tadını çıkartın” durumu. Ben size söyleyeyim: Siz öyle sanın. Neden mi? Gelin anlatayım. Aslında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş birkaç kere “Siz şimdi öyle göründüğüne bakmayın. Biz orayı daha ağaçlandıracağız. Kenar süsü yapacağız. Üstüne cila da çekeceğiz” filan derken şüphelenmeliydim. Şüphelenmemişim. Sonra yazılanlara da bakmamışım. Taksim sözde yaya bölgesi düzenlemesini gördü [Devamı]
    Bisiklet Konya’ya yakışıyor
    Güven Sak, Dr. 16 Aralık 2013
    Bu yıl Kalkınma Bakanlığı 5. İzmir İktisat Kongresi’ni düzenledi. Epeydir göremediğim pek çok dostumu gördüm. En çok neden etkilendim? Galiba en çok aklımda katılımcıların çeşitliliği kaldı. Her görüşten, hayatın her alanından insanlar bir aradaydı. İzmir İktisat Kongresi’nin bir tek akademik iktisatçılara bırakılamayacak kadar değerli olduğu kanaatindeyim ben. Onun için bu çeşitliliği çok sevdim. Düzenleyicilerin doğru yaptıklarını düşündüm. İşte bu çeşitlilik içinde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tahir Akyürek’i de gördüm. Konya’da tüm yol ihalelerine bir de bisiklet yolu şartı eklediğini söylüyordu. Doğrusu ya, aklımda kaldı. Yol ihalesine bir de bisiklet yolu şartı eklemek, sözleşmenin maliyetini yükseltmek demek. Sonunda bu da bir kamu yatırımı kararı. Bizim memle [Devamı]
    Sivil siyaset anayasa yapmayı neden beceremedi?
    Güven Sak, Dr. 13 Aralık 2013
    Öncelikle ilk sivil anayasa yapma girişimimizin başarısızlığına bakarken bu süreçte somut olarak ne yapıldığı ile ilgilenmemek gerekiyor. Öyle anlaşılıyor ki, 2011 yılı sonunda başlayan yeni anayasa yapma süreci şimdilik yarıda kaldı. 1789 Fransız devriminden beri, 806 anayasa yapma girişiminden rasgele seçtiği 148’ine bakan Levent Gönenç Hocamız, ortalama anayasa yapma süresinin 16 ay olduğunu söylemişti. Sivil siyaset yaklaşık 25 ay uğraştı, didindi ama ilk denemesinde anayasa yapmayı beceremedi. Umarım bu iş Myanmar Anayasası gibi olmaz. Orada askerler tam 17 yıl uğraştılar bir anayasa çıkarmak için. 2012 başındaki ‘Anayasa Vatandaş Toplantıları’nda milletin yüzde 75’i darbe anayasasını beğenmiyordu. Ama siyasetçiler bunu kaldırıp yerine yenisini koyamadılar. Ne yapalım, m [Devamı]
    2014’te dövizden sakınmakta fayda vardır
    Güven Sak, Dr. 12 Aralık 2013
    Ben 2014’ün eldekini kollama dönemi olduğunu düşünüyorum. Bu yıl dövizden özellikle sakınmakta fayda vardır. Gelin bakın nasıl ve neden? Dünyada ortalamanın üzerinde büyüyen ekonomileri ikiye ayırmak mümkün: Cari işlemler fazlası verenler ve cari işlemler açığı verenler. Çin, Almanya, Kore ve İsveç cari işlemler fazlası veriyorlar. Cari işlemler açığı verenler listesinde ise Türkiye ve Uruguay var. Evet, Uruguay. Geçenlerde “Uruguay kadar bile olamadık” dedim diye manasız laflar işittim.Demek ki anlatamamışım. Bir daha anlatayım, müsaadenizle. Türkiye de, Çin de 2010 ve 2011’de benzer oranlarda büyüdü. Kore 2010’da yüzde 6’larda kalmıştı. Biz ondan bir yüzde 30 daha hızlı büyüdük. Uruguay ise 2010 ve 2011’de yüzde 8,9 ve yüzde 6,5 büyüdü. Türkiye kadar olmasa da, Kore’den daha [Devamı]
    İstanbul'a üçüncü köprünün inovasyona ne faydası vardır?
    Güven Sak, Dr. 10 Aralık 2013
    Hizmet olsun diye köprü yapılmaz. Herhalde bir yerlerde birileri hepimize ait olan paraları harcarken bize dönecek yararlarla ilgili bir hesap yapıyordur. Üçüncü köprünün ne faydası var diye tartışamadan köprü yapılıyor bile. Biraz önce İstanbul’a inerken havadan gördüm. Herhalde oydu. Ağaçlar kesiliyor. Bir karar verilmiş. Herhalde bazı değerlendirmeler yapılmış. Ama bakın biz daha onların ne olduğunu bilmiyoruz. Ben yaman merak ediyorum. Mesela, bu üçüncü köprü inovasyon sürecine nasıl bir katkıda bulunacak? Daha yaşanabilir bir İstanbul’a bizi yaklaştırıp, daha yürünebilir bir şehir mi yapacak İstanbul’u acaba? Türkiye’nin büyüme sürecine bu yatırımın acaba ne tür bir katkısı olacak? Hani ille de her projenin iktisadi bir getirisi olsun, büyüme sürecine katkıda bulunsun diye [Devamı]
    Kendi yağı ile kavrulma dönemi artık bitti
    Güven Sak, Dr. 09 Aralık 2013
    “1980’li yıllardan 2000’li yılların başına Türkiye’de ne değişti?” diye sorsalar, ben sanayi Anadolu’ya otoyollar vasıtasıyla yayıldı derdim. Daha önce sanayi aktivitesi birkaç eski merkezle sınırlıydı. Sonra sanayi İstanbul’dan, İzmir’den, Adana’dan uzaklaşmak için hareketlendi. İstanbul Sanayi Odası’nın en büyük 1000 sanayi kuruluşu listesine bakarsanız, son otuz yıldaki hareketi inceleyebilirsiniz. Peki, bugün bu hareketin neresindeyiz? Bu hareketlenmenin sınırları neler? Bundan sonra nereye gider? Ben bu soruların cevaplarının artık otoyol haritası kadar,  illerin yetenek havuzlarında da gizli olduğunu düşünüyorum. Geldiğimiz noktada bir kentin sanayileşmesini ne kadar sürdürebileceği, yetenek havuzu açısından kendi yağı ile kavrulmayı bırakmasından geçiyor. Başka illerden [Devamı]
    Türkler, Amerika'da doktora yapanlar arasında altıncı sırada
    Güven Sak, Dr. 06 Aralık 2013
    Biz Türkiye'de neden iyi yetişmiş gençlere yaptıkları eğitimin karşılığını hakkıyla veremiyoruz? Geçen gün Avrupa Kalkınma Bankası’nın (EBRD) 2013 yılı ‘Geçiş Dönemi’ (Transition) raporuna bakarken gözüme çarptı. Merak ettim. Amerika’dan temel bilim ve mühendislik dallarından doktora alanların sayısına bakarsanız, Türkiye, geçiş dönemi ülkelerini geçiyor. 2011 yılı itibariyle Amerika’da temel bilim ve mühendislik dallarında doktora alan Türkler her bir milyonluk nüfusta 90 civarında. Aynı oran Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti gibi geçiş dönemi ülkelerinde 30’u geçmiyor. Toplam sayıları 300’ü aşıyor. Gelişmiş ekonomilerde ise aynı oran 80 düzeyinde. Buna bakarsanız, Türkiye, iyi yetişmiş işgücü açısından kötü değil. Peki, öyleyse neden harikalar yaratamıyoruz? Neden inovasyon [Devamı]
    Fiyat, emirle değil rekabetle düşer
    Güven Sak, Dr. 05 Aralık 2013
    Ulaştırma bakanımız geçenlerde bir basın toplantısı düzenleyerek, iç hat havayolu yolcu taşımacılığında bilet fiyatlarının 299 lirayı aş(a)mayacağını hepimize müjdeledi. Bakanımızın utangaç bir hali vardı. Söylenenlere göre ortada zinhar öyle bir emir filan yoktu. Bakanlık, havayolu şirketlerimize bir “tavsiye”de bulunmuştu. Ve sürpriz, sürpriz memlekette kurulu havayolu şirketlerimiz tamamı bu tavsiye kararına uymaya karar vermişlerdi. Hepimiz kendilerine şükran doluyduk. Falan filan. [Devamı]
    Ve devlet süpermarketlere el koydu
    Güven Sak, Dr. 03 Aralık 2013
    Şimdi Venezüella'da yaşayanların kimi suçlaması ge-rekiyor? Devlet tarafından tasarlanan sistemin içinde kalarak daha fazla para kazanmaya çalışanları mı? Yok canım, daha burada değil. Biz burada yalnızca ‘halkı faiz ile sömüren bankalar’ söylemini dönem dönem ısıtıp eğleniyoruz. Ortada ciddi bir durum yok. Venezüella’da ise iş iyice kontrolden çıktı. Ortada tam bir ‘dün yediğiniz hurmalar’ vaziyeti var bu günlerde. Ekonomi politikalarında dün yapılan hatalar bugün yalnızca daha büyük hatalara yol açıyor. En azından benim Venezüella deneyiminden çıkardığım temel ders böyle. İlk ders şu: Devletin piyasada oluşan fiyatlardan hoşlanmaması iyiye alamet değil. Önce hoşlanmıyorsunuz, sonra giderek o fiyatlarla oynamaya başlıyorsunuz, en sonunda ise fiyat kontrolleri geliyor. İkincis [Devamı]
    Vilayetler arası ihtilaflara karışmayın
    Güven Sak, Dr. 02 Aralık 2013
    Dünya değişiyor. Dünya değişirken hiçbir kişi ya da kurum öyle eskisi gibi kalamıyor. Biz Türkiye’de bunu son yıllarda açık seçik öğrendik. Şimdilerde Arap ülkeleri de bir dönüşüm süreci içinde. Bir günden ötekine manzara süratle değişiyor. Artık öğrenmiş olmamız gereken tek husus galiba şu: Bu iş zaman alacak. Arap başkentleri bugünden yarına değişmeyecek. Arap başkentleri ile iyi geçinmek, Türkiye için son derece önemli. Neden? Türk mallarını taşıyan konteynırlar nereden geçecek? İnşaat şantiyelerimiz nasıl çalışacak? İş insanlarımız nerede, nasıl iş kovalayacaklar? Bu soruların cevapları Türkiye’nin iktisadi geleceği, Anadolu’nun iktisadi aktivitesi için önemli. Ben “komşularla sıfır sorun politikası”nı iktisadi olarak hep manalı buldum. Bugünlerde yaşadığımız sorunların, ko [Devamı]