Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Hisse senedi yatırımcısı sayısı, Suriyeli mülteci sayısından daha az.
    Güven Sak, Dr. 29 Ağustos 2014
    Türkiye’de Suriyeli mülteci sayısı ise 1,5 milyona yaklaşıyor. Hisse senedi yatırımcı sayısı 2002’den beri 1 milyonda dolanıyor. Hisse senedi bahsinde sanki yerimizde sayıyor gibiyiz. Peki, biz niye cüce kaldık? [Devamı]
    Ankara’nın Anadolu üzerindeki vesayetini kaldırın
    Güven Sak, Dr. 28 Ağustos 2014
    Bana “son 10 yıldan aklında pozitif olarak ne kaldı?” diye sorsanız, “kalkınma ajansları kuruldu” diye cevap veririm. Bölgesel kalkınma ajansları, Türkiye’de yerelin meselelerini yerelden düşünmeye başlamak için gereken zihniyet değişikliğinin ilk kurumsal adımıdır. Yerelde kurumsal kapasite inşasının başlangıç noktasıdır. Her başlangıç umut doludur ve son derece iyidir. Bugün Türkiye’de 26 tane bölgesel kalkınma ajansı var. Ortada yaklaşık 5 yıllık bir deneyim ve bir dizi bölgesel plan var. Şimdi “bunlar nasıl operasyonel hale getirilebilir?”, “bu planlardan yola çıkılarak nasıl bir ulusal plan hazırlanabilir?” gibi teknik meseleler üzerinde tartışıyoruz. Ama bu tecrübenin önümüze koyduğu son derece önemli bir meseleyi atlıyoruz. Bölgesel kalkınma ajansları, kuruluşlarının 5’inci yılında [Devamı]
    Türkiye’de faiz oranı hakikaten çok yüksektir
    Güven Sak, Dr. 26 Ağustos 2014
    Yemen’de 2012 yılında yıllık enflasyon oranı yüzde 17,3. Türkiye’de yüzde 8,9 ve Uganda’da yüzde 14. Onlarda bizden daha yüksek bir enflasyon var. Böyle bakarsanız, Yemen’de ve Uganda’da banka mevduat faiz oranı ile enflasyon oranı arasındaki fark yaklaşık yüzde 2 puan kadar. Hâlbuki Türkiye’de yüzde 7’nin üzerinde. Bizde hakikaten bir gariplik var. [Devamı]
    Reform kapılarını ardına kadar açmanın vakti geldi
    Güven Sak, Dr. 25 Ağustos 2014
    Dün başka bir dünyada yaşıyorduk, bugün başka bir dünyadayız. Dünün şartları başkaydı, bugünün şartları düne hiç benzemiyor. Şartlar değiştiği zaman ekonomide yeni bir politika çerçevesi gerekir. Yeni bir söylem bulmak gerekir. Evvelki gün İngiliz Financial Times gazetesinde, Meksika Devlet Başkanı Enrique Peña Nieto’nun bir yazısı vardı. Yazının konusu Meksika’nın yeni reform gündemiydi. Öyle anlaşılıyor ki Meksikalılar değişenin farkına varmışlar. Ben içinde bulunduğumuz yeni dönemde, ülkelerin daha fazla sermaye çekebilmek için reformlarını yarıştıracaklarını düşünüyorum. Bugün için anlatacak bir hikâye olmadığına göre, “siz asıl yarın nasıl olacağımıza bir bakın” demekten başka bir çare var mı? Yok. Reform kapılarını ardına kadar açmanın vakti geldi bana sorarsanız.  Gelin size de bir [Devamı]
    Turkcell olmasa, Erzurum kalmazdı.
    Güven Sak, Dr. 22 Ağustos 2014
    Çağrı Merkezi açma kararıyla bir özel şirket, Turkcell, iç göçü yavaşlatacak akıllı bir adım atmış oluyor. Bir nevi devletin yapamadığını, özel sektör yapmış oluyor. Bizim Ela 7 yaşında. Dün sohbet ederken, “benim örüntüm ortada” dedi ve devam etti, “önce sıskaydım, şimdi şişmanladım, bundan sonra yeniden zayıfladığım bir dönemin olması lazım.” Böylece ben de örüntünün, “pattern” demek olduğunu daha dün öğrendim. Ben pattern’e desen diyordum. Halbuki ilköğretimdeki test kitaplarında soruları sorarken, pattern’e örüntü diyorlarmış. [Devamı]
    2071’de Türkiye çöl olacak
    Güven Sak, Dr. 21 Ağustos 2014
    Siz nelerle ilgileniyorsunuz bilemem ama bu hafta benim en çok ilgimi çeken haber incir üzerineydi. İngiliz The Guardian gazetesinde çıkan habere göre İngiltere’de incir üretimi artıyordu. Haber öyle uzun filan değildi. Esasen düne kadar yalnızca özel olarak tasarlanmış seralarda zevk için üretilmekte olan incirin, artık normal şartlarda ve ticari olarak üretiminin yapılabildiği anlatılıyordu. Küresel ısınma sayesinde İngiltere’nin güneyinde bitki örtüsü değişiyordu. Artık incir üretilebiliyordu. Dün yoktu ama bugün olabiliyor. Küresel ısınma için öyle bilimsel kanıt bulmak filan gerekmiyor. Küresel ısınma zaten hayatımızı etkiliyor. Bundan bir süre önce de aynı tür bir haberi şarapçılık konusunda okuduğumda bir kenara not etmiştim. İngilizler artık kendi üzümlerini yetiştirip, kendi şarap [Devamı]
    Mühendisleri var bizim mühendislere benzemez
    Güven Sak, Dr. 19 Ağustos 2014
    Bu aralar LinkedIn vasıtasıyla derlenen verilere bakıyorum. LinkedIn üzerinden artık Türkiye’deki mühendislik fakültelerinden mezun olanlar nerelerde çalışıyor, Almanya’dakilerden mezun olanlar nerelerde iş bulabiliyor diye görebilmek mümkün. Verilere baktıkça, aklıma o Karacaoğlan dizeleri düştü. Hani şu “İndim seyran ettim Frengistan’ı/İlleri var bizim ile benzemez” diyen Karacaoğlan dizeleri. Ben de rakamlara baktım ve “mühendisleri var bizim mühendislere benzemez” demeye karar verdim. Gelin bakın neden? [Devamı]
    MH17 hadisesi, dünya ekonomisi için daha yavaş büyüme anlamına gelebilir
    Güven Sak, Dr. 18 Ağustos 2014
    Biz, Türkiye’de bütün dünyanın kendi etrafımızda döndüğünü zannediyoruz. Herkesin bizi her nedense yok etmek için çaba harcadığını düşünmek galiba hoşumuza gidiyor. Ama dünya bizim etrafımızda dönmüyor. Hatta dünya, bizim önem atfettiğimiz olayları pek kaale de almıyor. Son günlerde bizim bölgemizde meydana gelmiş olaylar içinde küresel sonuçları açısından en önemlisi, aklınıza gelebilecek pek çok olaya kıyasla daha az tepki verdiğimiz, Malezya Havayolları’na ait bir uçağın, Ukrayna hava sahasında Rusya yanlısı ayrılıkçılar tarafından düşürülmesiydi. Uçağın sefer sayısı MH17’ydi. [Devamı]
    Türkiye’nin KOBİ’leri serpilmeden yaşlanıyor
    Güven Sak, Dr. 15 Ağustos 2014
    Büyükler verimli, minikler verimli, KOBİ’ler verimsiz. Minikler hızlı büyüyor. Büyükler hızlı büyüyor. KOBİ’ler serpilmeden yaşlanıyor. Minikler ihracat yapıyor. Büyüler ihracat yapıyor. KOBİ’ler ihracat yapamıyor.Ortada sanki bir sistematik problem var gibi duruyor. Neden? [Devamı]
    Artan milyarder sayısı, bir merkez bankası başkanını neden rahatsız eder?
    Güven Sak, Dr. 14 Ağustos 2014
    Yapılan hesaplara göre, dünyanın en zengin 85 kişisinin mal varlığı, dünya nüfusunun en yoksul yüzde 40’ının sahip olduklarına eşitmiş. Bilenler öyle söylüyor. Merak edenler, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)’nın, 2014 yılı Beşeri Kalkınma Raporu (Human Development Report)’na bakabilir. Böyle rakamlara bakınca, Fransız iktisatçısı Thomas Pikkety’nin, “21. Yüzyılda Kapital” kitabını tam da bu aralar yazarak, gelir dağılımı adaletsizliğini gündeme oturtmasına şaşmamak gerekiyor. Ama doğrusu ya, ben, geçen gün “merkez bankası başkanı ülkedeki milyarder sayısından rahatsız” haberini görünce önce azıcık afalladım. “Dur bakalım, daha neler göreceğiz?” diye haberi okuyunca, bu defa ne yalan söyleyeyim, merkez bankası başkanına hak verdim. Gelin, size de anlatayım. Kendiniz karar verin. [Devamı]