Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Yabancı sermayenin payı İngiltere’de de artıyor
    Güven Sak, Dr. 03 Temmuz 2007
    Haber, geçen hafta İngiliz gazetesi Financial Times'taydı. Bilmem gördünüz mü? İngiliz hazinesinin yaptığı bir çalışmaya göre, İngiliz şirketlerinde yabancı sermayenin payı yüzde 50'yi bulmuştu. Haberin içinde yazmıyordu ama İngiltere'deki hazinenin, Haziran 2007 tarihli "Yabancı Şirketlerin Faaliyetlerinin Vergilendirilmesi" başlıklı çalışmasında verilen rakam esasen hisse senedi borsasına kote olan şirketlere ilişkin bir rakamdı. 1980'lerin başında, borsada işlem gören hisse senetlerinin yüzde 30'u yabancıların elindeyken, şimdilerde bu oran yüzde 50'lere yükselmişti. Aynı oran bizde, bugünlerde yüzde 70'lere ulaşıyor. Arada bir azalsa da, tıpkı bu aralar olduğu gibi, anormal iyimser dönemlerde yine yukarı doğru çıkmaya başlıyor. Biz şimdilerde ekonomimizde yabancı payı artıyo [Devamı]
    Türkiye'nin özel sektörü pırıl pırıl parlıyor
    Güven Sak, Dr. 29 Haziran 2007
    Geçen yazıda bıraktığımız yerden devam edelim, müsaadenizle. En son "Türkiye yaklaşık bir buçuk yıldır demir taramaktadır. İhtiyacımız olan sağduyudur." demiştik. Gündemimizde olmaması gereken konular, gündemimizin baş köşesini işgal ederken, gündemimizde olması gereken konular, gündemimizin en az ilgilenilen meseleleri haline gelmiştir, maalesef. Ancak bu resimde garip olan durum, Türkiye'nin önceliklerinin farkında olmaması değildir. Garip olan, güzel memleketimizin her zaman olduğu gibi "basiret-eksikliği-sendromu"ndan muzdarip yöneticilere sahip olması da değildir. Garip olan, bizler Türkiye'nin geleceğine güvenmemekte ısrar ederken, yabancıların Türkiye'nin geleceğine güvenmeye devam etmeleridir. Memleketimize doğru gürül gürül akan yabancı sermayenin herhalde başka bir iza [Devamı]
    Acil eylem planını hatırlayanınız var mı
    Güven Sak, Dr. 26 Haziran 2007
    Tedavinin başlangıç noktası hastanın hasta olduğunu kabul etmesidir. Bu durum bugünlerde Türkiye'yi yönetenlerin ya da yönetmeyi düşünenlerin akıllarından hiç çıkarmaması gereken bir noktadır. Türkiye'nin bir problemi vardır. Türkiye'nin problemi siyasidir. Ortadaki siyasi problem, ekonomik konularda atılması gereken adımları engelleme potansiyeline sahiptir. İçinde bulunduğumuz siyasi krizin derinliği, Türkiye'nin bu bölgede üstlenebileceği, son derece hayırlı rolün başkalarına kaptırılmasına ve bir tarihi fırsatın kaçırılmasına sebep olabilir. Türkiye'nin geleceğinde, söyleyecek sözü olduğunu düşünenlerin ilk yapmaları gereken, gerçekle alakalarını kesmemeleri, ihtiyacı doğru tespit etmeleridir: Türkiye'nin ihtiyacı sağduyudur. Nisan 2007'nin sonunda yaşadığımız üç günlük "ak [Devamı]
    Finansal piyasalarda karbon kontratları alınıp satılıyor
    Güven Sak, Dr. 23 Haziran 2007
    Londra, karbon kontratları ticaretinin merkezi olmaya başladı. Londra'da finansal piyasalarla ilgili yetkililer 'çevreci finansal kontratlar' için nasıl bir yarış içinde olduklarını anlatıyorlar bu günlerde.  Bakalım daha neler göreceğiz? [Devamı]
    Oyakbank’ın ING’ye satışı neye alamettir
    Güven Sak, Dr. 22 Haziran 2007
    Aslında memlekette şizofrence bir durum olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Bu vaziyet gazetelerimize, televizyon ekranlarımıza da yansıyor. Bir tarafta, finansal piyasalarımızdaki mutluluk verici bir hava var. Yeni Türk Lirası her gün değerlenme rekorlarını egale ediyor. Gazetelerin ilgili bölümlerinde bir mutluluk havası hâkim. Gazetelerimizin bir de siyasetle ilgili bölümleri var ki, orada etraf esasen simsiyah. Yazarlarımız seçimlerin zamanında yapılıp yapılmayacağından emin değil. Etraf felaket senaryolarından geçilmiyor. Senaryo çalışmalarına o kadar aç bir halde olmalıyız ki, elin oğlunun memleketinde birileri "mesela dedik.." diye "adı üzerinde" bir senaryo yazmaya kalksa, bakanlarımız bile tedirgin oluyor. Mesele gazete manşetlerini günlerce meşgul ediyor. Genelkurmayımız açıklama [Devamı]
    Filistin Kadima’sını bulamadı ve işler iyice karıştı
    Güven Sak, Dr. 19 Haziran 2007
    Filistin'deki gelişmeleri izliyor musunuz? Bir süreden beri İsrail-Filistin sorununda işler iyice çığırından çıktı. Eskiden haber bültenleri İsrail saldırıları sonucunda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısını iletirdi. Bir süreden beri aynı haber bültenleri Filistinliler arası silahlı çatışmalardan ve hayatını kaybeden kadın-çocuk Filistinlilerden bahsediyor. Düne kadar Filistin'de iki devletli çözümden bahsedilirken şimdi artık üç devletli çözümden bahsedilmeye başlandı. Bütün bunlar Gazze'de Hamas'a bağlı milis güçlerin sokakları ele geçirmesi ile birlikte gündeme geldi. Gündem bu son gelişme ile birlikte değişti. Peki ama Filistin'de neler oluyor? Savaş yorgunu Filistinliler neden birbirlerine saldırıyorlar? En önemlisi ne yapmak gerekiyor? Gelin kısaca bir bakalım. [Devamı]
    Bir kutu dünyayı nasıl değiştirdi?
    Güven Sak, Dr. 16 Haziran 2007
    2001 yılından beri dış ticaretimiz hızlı bir biçimde artıyor. Yandaki grafik dış ticaretimizdeki artışı gösteriyor. İhracat ve ithalatımızın toplamı 2001 yılından 2006 yılına % 100'den daha fazla artmış. 2001 krizinden sonra, ekonomimizin küresel ekonomiye entegrasyonu hızlanmış görünüyor. [Devamı]
    Acaba Çin yabancı sermaye ile ne yapıyor
    Güven Sak, Dr. 15 Haziran 2007
    Son iki yıldır memleketimize gelen yabancı sermaye miktarındaki artışı izliyor musunuz? Doğrusu ya, rakamlar rekor üzerine rekor kırıyor. Önce şöyle göğsümüzü gere gere, "Efendim, 2006 yılı sonu itibariyle yabancı sermaye girişi miktarı 27 milyar ABD Doları oldu" diyebilme imkânı vardı. Bu yılın ilk dört ayında ise yabancı sermaye girişi miktarı 10 milyar ABD Doları'nı aştı. Gerçi IMF'nin evvelki günkü açıklamasında da dediği gibi, bu cari işlem açığı seviyesi ile biz artık bu girişlere karşı zaten son derece duyarlı bir ekonomiyiz. Ama bakın oluyor da. Yabancı sermaye girişlerinde inanılması zor bir artış yaşanıyor. Bir süre önce bu sütünlarda ne demiştik? "Eğer önümüzdeki on yıl boyunca her yıl 15 milyar ABD Doları giriş olursa, Türkiye'nin cari işlemler açığını nasıl istikrarlı bir biçi [Devamı]
    Yeni kapı hangisidir ve anahtarı nerededir
    Güven Sak, Dr. 12 Haziran 2007
    Partilerimiz seçimlere hazırlanıyorlar. Önümüzdeki dönemde ne iş yapacaklarını anlatıp, bizlerden oy isteyecekler. Geçen hafta "Yoksa bizim esasen siyasetçilere ihtiyacımız yok mu?" diyerek lafı bağlamıştık. Yoksa siyasetten beklentimizin "gölge etme başka ihsan istemem" düzeyinde mi kalması lazım? Bu soruya cevap olarak, ne kadar çok, "evet, evet, öyle" demek istesek de, ne yazık ki öyle değil. Şu anda yapılacak bir dizi tercih aslında geleceğimizi belirleyecek; ve bu tercihler esasen siyasi tercihler. Yapılacak tercihlerle, toplumun bir kesimi diğerine göre daha önce feraha çıkacaksa, toplumsal kesimler arasındaki mevcut denge veya dengesizlik durumu bir taraf lehine değişecekse, yapılacak tercihlerin teknik değil, siyasi olduğunu herhalde vurgulamakta fayda var. [Devamı]
    Hisse senedi piyasası olmasa sanayi devrimi olur muydu
    Güven Sak, Dr. 09 Haziran 2007
    Avrupa Komisyonu'nun bu hafta açıklanan raporu, birden fazla oy hakkı taşıyan, oy hakkı güçlendirilmiş hisse senetlerinin şirketler kesiminde etkinlik kayıplarına yol açmadığına karar verdi. Karar azıcık hayal kırıklığı yarattı. İngiliz Financial Times gazetesinde konuyla ilgili yorum, "Herkese eşit hisse" başlığını taşıyordu. Tam da Vodafone hissedarlarından küçük bir bölümü, şirketin yönetim şekli ile ilgili sorular sormaya ve bir hissedar hareketliliği yaratmaya çalışırken doğrusu ya, Brüksel Raporu çok da iyi olmadı. Halbuki Avrupa Birliği, Avrupa şirketleri için bir kurumsal yönetişim (corporate governance) düzenlemesine hazırlanıyordu. Bundan böyle bir hisse, bir oy olacaktı. Şirket yönetimleri daha kolay kontrol edilebilecek, böylece Avrupa şirketlerinin etkinliği artaca [Devamı]