Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    FDF yetmez, güçlü bir bütçe kısıtı gerekiyor
    Güven Sak, Dr. 26 Ekim 2007
    Demir tarayan gemiye ne olur? Gemi, akıntıya kapılıp çıpasını sürüklemeye başlarsa iş nereye gider? Eğer hemen biri dümene geçmezse, sonunda gemi karaya oturur. Bugünlerde Türkiye, her alanda, hazin bir demir tarayan gemi manzarası arz etmektedir. Bu, kötüdür. Bütçedeki faiz dışı fazla (FDF) hedefini bir puan indirme kararı maliye politikası alanında demir taradığımızın resmidir. Müsaadenizle konuya bir başlangıç yapalım. [Devamı]
    Kriz bittiyse, neden fonların fonunu nasıl kurarız diye çalışıyorlar?
    Güven Sak, Dr. 20 Ekim 2007
    Önce bir itirafla başlayalım: Sizi bilmeyiz ama biz bu uluslararası bankacılık krizini, yüzümüzde ister istemez beliren alaycı bir ifadeyle izliyoruz. En azından bize öyle geliyor. Dün bizim buralarda olanların bugün oralarda olması size de ilgi çekici gelmiyor mu? Aynı olayların tekrarlanmasını eğlenceli bulmuyor musunuz? Bize uzun bir süredir vaaz verenlerin şimdi aynı bankacılık problemleri ile uğraşmasının bir hoş olduğunu düşünmek marazi midir? Doğrusu ya bilmiyoruz ama böyle işte. [Devamı]
    Havadaki bu yılgınlık kokusu iyi değildir
    Güven Sak, Dr. 19 Ekim 2007
    Türkiye güzel bir seçimden çıktı. Ülke tarihinin en derin iktisadi dönüşüm sürecini yaşıyor olmamıza karşın, iktidar partisi oylarını artırdı. Ne beklersiniz? Şöyle bir "Nerede kalmıştık?" aktivizmi değil mi? Ama bakın öyle olmadı. Etrafta bir yeniden işe sarılma, yarım kalanı tamamlama heyecanı değil, bir yorgunluk var. Coşku değil, bir tedirginlik ve yılgınlık havası etrafımızı saran. Nedir problem? Bize kalırsa, enerjimizi bitiren, üstümüze üstümüze gelen meseleler değil, bizdeki bu ne yapacağımızı bilememe halidir. Ortadaki sorun aslında program eksikliğidir. İlgilenenleri aşağıya bekleriz, efendim. [Devamı]
    Artık Panama Kanalı tek değil, Kuzeybatı geçidi açıldı
    Güven Sak, Dr. 06 Ekim 2007
    Müjdeler olsun. Yeryüzünün insan uygarlığı ta 15. yüzyıldan beri kuzeybatı geçidini açmaya çalışıyordu. Panama Kanalı'nın operasyonel hale geldiği 1914 yılından beri Atlantik Okyanusu ile Pasifik Okyanusu arasında tek bir deniz geçiş yolu vardı. Ama artık ikiye çıktı. Yeni bir ticaret yolu sonunda yeniden açıldı. Müsaadenizle bugün bu konuya kısaca bir bakıp, dikkatinizi Ömer Madra'nın uzun söyleşi kitabına çekelim. Kitabın adı: "Küresel Isınma ve İklim Krizi". Bizim gibi konuyla bugüne kadar hiç ilgilenmemiş olanlar için güzel bir kaynak kitap. İlgilenenlere şiddetle tavsiye ederiz. Kuzeybatı geçidini merak edenlere anlatmaya artık başlayalım. [Devamı]
    Tehlike geçti zannediyorsanız, yanılıyorsunuz
    Güven Sak, Dr. 05 Ekim 2007
    Amerikan Merkez Bankası (FED), politika faiz oranını beklenenin üzerinde indirince ortalık duruldu gibi duruyor değil mi? Ama görüntüye aldanmamakta fayda var. Aslında harıl harıl hesapların yapıldığı, sonra yeniden yapıldığı bir dönemin tam başındayız. Amerikan bireysel gayrimenkul kredileri piyasasında başlayan bankacılık krizinin etkilerinin ne olduğunu bilmiyorduk. Şimdi olayın boyutlarını teker teker  öğreniyoruz. Şu anda ne olduğunu hiç unutmamakta ve karıştırmamakta fayda var: Şu anda, hata yaparak, bir dizi riski yanlış fiyatlamış olanlar, o riskleri kendi başlarına yeniden fiyatlıyorlar. Üçüncü çeyrek bilançoları sırayla açıklanıyor. Şimdi herkes kendi risklerini kendi başına yeniden fiyatlıyor. Bundan sonra ne beklemeli? Sonra herkes herkesin bilançolarını yeniden fiy [Devamı]
    FDF’yi gözden geçirme zamanıdır
    Güven Sak, Dr. 02 Ekim 2007
    Sizde de olup bitenlerde bir şeylerin eksik olduğu duygusu var mı? Bizde var. Türkiye bir seçimden çıktı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) neredeyse iki kişiden birinin oyunu aldı. Ülkemizin içinden geçmekte olduğu, dönüşüm sürecinin seçmenleri mutlu etmese bile umutlu kıldığı belli oldu. Avrupa Birliği'ni (AB) sevmeyenler çoğalsa bile "makul çoğunluk"un ilişkilerin devamından yana tavrı ortaya çıktı. Aradan iki aydan fazla zaman geçti. Siz şimdi ne beklersiniz? Bundan sonrasını belirleyecek politika setlerinin belirlenmesini değil mi? Peki, hükümetin iktisadi alanda nasıl bir politika izleyeceğini biliyor musunuz? Biz bilmiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve de tamamıyla yanlış tasarlanmış bir anayasa hazırlama süreci daha işe başlamadan enerjimizi tüketmiş, iktidarı yaşlandı [Devamı]
    Herkes Greenspan’i makrocu sanırken o aslında bir mikrocuymuş
    Güven Sak, Dr. 29 Eylül 2007
    Bugünlerde iktisat dünyasında moda, Alan Greenspan. Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) geçenlerde emekli olan 19 yıllık başkanı yeni kitabı ile gündemde. Bilmem dikkatinizi çekiyor mu, yine her yerde resimleri ve demeçleri var. Kitap Amerikan bireysel gayrimenkul kredileri piyasasındaki sıkıntı ve buradan kaynaklanan bankacılık krizi ile doğrudan alakalı değil ama öyleymiş gibi de aynı zamanda. Müsaadenizle bugün  okumakta olduğumuz bu kitaptan taze izlenimlerimizi sizlerle paylaşalım. [Devamı]
    Merkez bankalarına değil, firma bilançolarına bakma zamanı
    Güven Sak, Dr. 25 Eylül 2007
    Kriz aslında bir dizi riskin realize olmasıdır. "Olmaz canım, bir şey olmaz" deyip riski bilançonuza bir güzel yerleştirmişsinizdir. Sonra "olmaz olmaz" olmuştur. Şimdi yapılması gereken bilançodaki varlıkların yeniden fiyatlanmasıdır. Yeniden fiyatlama demek, "olmaz, olmaz" dediklerinizi "olmaz olmaz"a çevirmektir. Bu ne zaman yapılır? Elbette bilanço hazırlama dönemi içinde. Halka açık bütün şirketler, dünyanın her yerinde bilançolarını üç ayda bir açıklarlar. Buralarda da vaziyet aynıdır. İzliyor musunuz? Bugünlerde etrafta şirket bilançoları ile bir dizi haber uçuşuyor. İşte o haberleri dikkatle takip etmekte fayda var. [Devamı]
    Cuntacılar da aynen böyle anayasa yazmamışlar mıydı?
    Güven Sak, Dr. 15 Eylül 2007
    Aslında gelin gerçeği kabul ederek başlayalım: Bu anayasa hazırlama işi bizim için fevkalade zor. Çünkü biz daha önce hiç kendi irademizle bir anayasa hazırlamadık. Anayasaları hep anormal dönemlerden sonra hazır bulduk. Aynı vergi reformlarını hazır bulduğumuz gibi. (Yıllar önce biz de hiç normal yollardan vergi reformu yapılmadığını Sayın Selami Şengül'ün kitabından  öğrenmiştik. Aynı biçimde biz de normal yollarla yazılan bir anayasa da halen yok.) O nedenle demokratik bir anayasanın, hepimizin ortak iradesini yansıtacak bir anayasanın nasıl hazırlanacağını bilmiyoruz. Bilmediğimiz için de, eskiden yapıldığı gibi yapılır sanıp, cuntacıların daha önce yazdıkları yöntemlerle bir anayasa yazmaya çalışıyoruz. Normalleşme sürecinde anayasa nasıl yazılır, vallahi de bilmiyoruz, bil [Devamı]
    Öncelik belirleyemeyen hedef koymamalıdır
    Güven Sak, Dr. 14 Eylül 2007
    Türkiye ekonomisinin bir sıkıntısı var. Merak etmeyin, bugün büyüme rakamlarına filan takılacak değiliz. Türkiye'nin sıkıntısı, ekonomi alanında, işe nasıl başlanılacağının kimse tarafından bilinmiyor olmasıdır. Bu, küresel risk iştahının azalmaya başladığı, olası gelişmelerin bizim kontrolümüzde olmadığı bir dönemde son derece vahimdir. "Merkez Bankası faiz indirsin" demek politika filan değildir. Keşke olsa. Kolay olurdu. Merkez Bankası faiz indirirdi. Türkiye ekonomisi tempolu bir biçimde büyürdü. Memleket kurtulurdu. Son beş yılda göz göre göre yanlışlığı kanıtlanmış bir lafı yine ortaya atıp, oradan medet ummak olmayacak duaya amin demektir. Türkiye'deki programsızlık sıkıntısının dışavurumudur. Tehlikelidir. [Devamı]