Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Bile bile lades kötüdür
    Güven Sak, Dr. 07 Ekim 2010
    Bile bile ladesin kötü olduğunu Türkiye, 2001 yılı bankacılık krizi ile anladı. Krizden önce herkes her şeyi normal zannediyordu. Sürdürülemez olanın sürdürülebileceğine ilişkin yanlış bir kanaat vardı. İçinde yaşadığımızın normal olduğunu düşünüyorduk. Normal değildi. İşte en çok böyle dönemlerde, dönüp "Peki ama bu nasıl oluyor" diye sormak gerektiğini ben o zaman öğrendim. Şimdilerde Türkiye'nin 2001 yılı bankacılık krizine nasıl geldiğinin akılda tutulmasının faydalı olduğunu düşünüyorum. O dönemin temel dersi başlıktadır: Bile bile lades felaket getirir. Arada bir sistemin içine belirsizlik zerk etmek faydalıdır. Dünyanın içinden geçmekte olduğu bu çalkantılı dönemde dikkatli olmakta fayda vardır. Bu duygu ve düşüncelerle Merkez Bankası'nın döviz piyasalarında ne yapacağına [Devamı]
    Bankanın döviz kurunda ne yapacağının belli olmaması iyidir
    Güven Sak, Dr. 05 Ekim 2010
    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) düzenli döviz alım ihalelerine yeniden başlayacaktı. Ancak yapılan açıklama, bundan önceki düzenli döviz alım ihalesi açıklamalarından farklıydı. Buna göre banka, gerek gördüğünde fazladan döviz almaya da başlayabilirdi. Düzenli döviz alım ihalesinde bankanın her gün ne kadar alım yapacağı, bunu hangi dönemde yapacağı belli olurdu. Şimdi banka, 'düzensiz' döviz alımları da yapmaya başlayabileceğini söyledi. Bu, bir nevi "Müdahale edebilirim" demek elbette. Banka zaten her zaman müdahale edebilirdi. Ama bakın, bu kez, bu olasılığı güçlü bir biçimde herkese bir kez daha hatırlatmış oldu. Azıcık ezber bozdu.Böylece şimdi herkes, Merkez Bankası'nın ne yapmayı planladığını merak etmeye başladı. İlkeyi hemen söyleyelim: Merkez Bankası'nın döviz p [Devamı]
    Pakistan Rekabet Kurumu neden bir kapanıp bir açılıyor?
    Güven Sak, Dr. 02 Ekim 2010
    Pakistan denilince aklınıza ne geliyor? Mesela sel felaketinin yol açtığı yıkım aklınıza gelebilir. Felaket sonrası manzaranın kolaylıkla aklımızdan çıkabilmesi mümkün değil. Ya da aklınıza hemen Afganistan gelebilir. Pakistan deyince Afganistan hemen akla gelir. Afganistan konusunda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Pakistan hükümeti arasında bir problem olduğu son günlerde çıkan haberlerden anlaşılıyor. Önce Pakistan, ABD'nin kendi askerlerine yönelik füze saldırısını öne sürerek, NATO birliklerinin ikmal yolarını kesti. Sonra Amerikan medyasında Afganistan'daki Pakistan askerlerinin silahsız Afgan sivilleri nasıl öldürdüğüne ilişkin bir film yayımlandı. Bunların hepsi önemli ama Pakistan denilince ben bugünlerde Pakistan Rekabet Kurumu'nun başına gelenleri hatırlıyorum. Pa [Devamı]
    Yıldız sektör olmaması dünyanın sonu mu?
    Güven Sak, Dr. 30 Eylül 2010
    Geçen salı lafa Türkiye'nin yıldız sektörü yoktur diye başlamıştım. Yıldız demek, ihracat artış hızı ortalamanın üzerinde ve de küresel pazar payı yüksek sektör demekti. Pastanın varlığının kanıtı onun yenmesiyse, yıldız sektörün kanıtı da onun küresel rekabet gücüydü. Küresel rekabet gücü arttıkça o sektörler, o ülke için önemli hale geliyordu. Peki, bir ülkede yıldız sektör olmaması dünyanın sonu mudur? Tabii ki kötüdür. Ama Türkiye için yapılacak bir şey yok mudur? Memleketimizi övmekte yarışan bu yabancılar toptan yanılmakta mıdır? Gelin bugün bu sorulara hızlı cevaplar yetiştirelim. [Devamı]
    Türkiye'nin neden yıldız sektörleri yoktur?
    Güven Sak, Dr. 28 Eylül 2010
    Geçenlerde bir yerde Tayvan için anlatılıyordu. Ülkenin yıldız sektörleri değişiyormuş. Dün ICT (bilgi işlemeye dayalı sektörler) önemli iken şimdilerde onun yerini güneş enerjisine dayalı sektörler alıyormuş. Böyle olunca neyi merak edersiniz? Aklınıza, "Peki, Türkiye'nin yıldız sektörleri nelerdir?" diye bir soru gelmez mi? Öyle ya, başkaları yeni normali kendileri için tanımlamaya çalışırken, bizim öyle oturup beklememiz olmaz herhalde. En azından olmamalı. Ama bakın ben bir baktım, iyisi mi aklınıza öyle anlamsız karşılaştırma soruları gelmesin. Neden mi? Gayet açık: Türkiye'nin bu tanımlamaya girebilecek yıldız sektörleri yoktur. İşte bizi düşündürmesi gereken mesele de budur. Türkiye'nin neden yıldız sektörleri yoktur? Bu soruyu öyle bir yazıyla bitirebilmek elbette mümkün [Devamı]
    Keşmir'de Olanlara Bakıyor Musunuz?
    Güven Sak, Dr. 25 Eylül 2010
    Keşmir deyince aklınıza ne geliyor? Vallahi benim aklıma hemen "İkinci Bush" geliyor. İkinci Bush'un daha ilk seçiminin hemen ertesinde, Amerikan The New York Times gazetesinde çıkan bir karikatür geliyor daha doğrusu. Devir, Bush'un dış politikadan hiç anlamadığı biçimindeki tartışmaların yoğun olduğu devir. Ama buyurun, arkadaş Amerika'ya başkan seçilmiş. Karikatürde Bush ile akıl babası Cheney yan yana duruyorlar. İkinci Bush, "Hindistan ve Pakistan bir (kaşmir) süveter nedeniyle mi kavgalılar?" diye soruyor. Sakin durmaya çalışan Cheney ise, "Keşmir bir bölgedir, efendim." Bu arada hemen girişte bir parantez de açayım: Cheney'in kalbinin artık durduğunu biliyor musunuz? Kalbi artık atmıyor, yerleştirilen bir araç sayesinde kan dolaşımı sağlanıyor. Vampir filmi gibi yani. Acaba aynaya s [Devamı]
    Sarkozy ve Erdoğan arasındaki benzerlik nedir?
    Güven Sak, Dr. 23 Eylül 2010
    Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, geçen Perşembe yapılan Avrupa Birliği zirve toplantısını bir nevi sabote etti. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Barroso ile yok yere bir tartışma çıkardı. Tartışmanın konusu, Sarkozy'nin bu yıl Avrupa Birliği üyesi Romanya ve Bulgaristan vatandaşı olan yaklaşık 700 Roman'ı sınır dışı etme kararıydı. Şimdilerde herkes Sarkozy'yi eleştiriyor. Sarkozy ise, 2012 yılı milletvekili genel seçim kampanyasını erkenden başlatmış gibi duruyor. Bu açıdan, Başkan Sarkozy, Başbakan Erdoğan'a çok benziyor. İkisi de uzun vadeli siyaset planlamasından anlıyorlar. Gelin bakın nasıl birbirlerine benziyorlar? [Devamı]
    Söz konusu olan trafikse, politika belirsizliği ölüm bile getirir
    Güven Sak, Dr. 21 Eylül 2010
    Referandum sonrasında politik belirsizlik azalırken, arka arkaya yapılacak seçimler nedeniyle politika belirsizliği arttı. Bu aralar daha işin başındayken herkesin bu "politika belirsizliği ihtimali nasıl azaltılabilir?" diye düşünmesinde fayda var. Bu konuyu geçen hafta iki kere yazdım. Gelin bugün de devam edeyim. Politika belirsizliği zinhar yalnızca makro iktisadi kararlarla alakalı değildir. Mesela trafikle de ilgilidir. Belki gözünüzden kaçmıştır: Temmuz ayı içinde, referanduma giderken, minibüslerde ayakta yolcu taşıma cezası düşürüldü. Sonra sonuçlarını görmeye başladık. Şimdi hemen "bunun konuyla ne alakası var" demeyin. Var. Gelin önce bir dinleyin bakalım. [Devamı]
    Amerika'da çay partisi günlerini izliyor musunuz?
    Güven Sak, Dr. 18 Eylül 2010
    Amerika'da 'Çay Partisi' zamanındayız. Önce işe ev toplantıları ile başlamışlardı. Ekonomik krizin tam başlarındaydı. Şikâyetçiydiler. Korkuyorlardı. Şimdi Cumhuriyetçi Parti'nin koca koca adaylarını arka arkaya deviriyorlar. Çay Partisi hareketi Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) gidişata el atmış gibi duruyor. Millet bir nevi kendi geleceğini kendisi belirlemeye karar verme kararında sanki. Vallahi tavırları aynen böyle. Medyada görünüşleri de öyle. Zaten internet sitelerinin adı da 'Çay Partisi Yurtseverleri' (Tea Party Patriots). Bir nevi Kuvayı Milliye yani. ABD'de neler olduğunu merak ediyorsanız, serbest çağrışımlı bir okuma için, aşağıya bekleriz. Çay Partisi hareketi adını 1773 yılındaki Boston Çay Partisi'nden alıyor. Kurtuluş Savaşı yılları yani. O yıl, orada, milli [Devamı]
    Artan politika belirsizliği büyümeye de yaramaz
    Güven Sak, Dr. 16 Eylül 2010
    Geçen Pazartesi başladığımı devam ettireyim: Referandum sonrası Türkiye'sinde politik belirsizlik ihtimali azalırken, politika belirsizliği ihtimali artmıştır. Bu bir nevi "Hoppala paşam, Malkara Keşan" durumudur. Evvelki gün açıklanan büyüme verilerine de bu çerçeveden bakmakta fayda vardır. Gelin bugün ikisini birleştirelim. [Devamı]