Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    İsrail-Türkiye ilişkilerini düzeltmek
    Güven Sak, Dr. 30 Mart 2013
    Geçen hafta, İsrail’in Mavi Marmara olayındaki hatalarından dolayı Türkiye’den özür dilemesinin hemen sonrasında İsrail’deydim. Türkiye bu özrü çoktan hak etmişti. Ancak özür Obama faktörünün devreye girmesiyle geldi. İsrail Başbakanı Netanyahu, Başkan Obama’nın nezaretinde Başbakan Erdoğan’ı telefonla arayarak yazılı özür metnini okudu. Sesinde bir mutluluk ifadesi yoktu, ama en nihayetinde doğru olanı yaptı. Aslında özür metni üzerinde anlaşmaya varılalı bir yıldan fazla olmuştu. Ama Netanyahu ancak şimdi, İsrail seçimlerinden sonra pes edip özür dilemeye razı oldu. Özür, sadece İsrail ve Amerika’da değil, Türkiye ve Filistin’de de hem siyasi çevreleri hem de iş çevrelerini rahatlattı. Ama bana sorarsanız, Obama sürece dahil olmasaydı İsrail’den özür gelmeyecekti. [Devamı]
    Çocuk sayısında İsveç'i yakaladık
    Güven Sak, Dr. 29 Mart 2013
    Doğurganlık oranı 40 yıl önce İsveç'te iki, Türkiye'de beşmiş. Şimdi bu oran İsveç'te hâlâ iki, Türkiye'de de iki oldu. Hepimizin hayatını etkileyen en belirleyici faktör nedir? Bana kalırsa teknolojik değişimdir. Daha doğrusu teknolojik değişimin dünyanın her alanına inanılmaz bir hızla yayılıyor olmasıdır. Dün yalnızca Batı’da, uygarlığımızın merkezinde, bir küçük azınlığı ilgilendiren teknolojik değişim bugün kitleselleşmiştir. Yeniliklere erişmek demokratikleşmiştir. Uygarlığımız bir teknik uygarlıktır ve artık yerkürenin her tarafını sarmıştır. Mühendisler her yerde aynı biçimde bina yaparlar. Ameliyatların dini, dili, ırkı yoktur. Doktor her yerde doktordur. Yerkürenin her tarafında yaşayanları hem teknolojinin nimetlerine eşit biçimde ulaştıran hem de hızla birbirine benzeten aynı s [Devamı]
    Türkiye'de çaydan önce ticaret odası vardı
    Güven Sak, Dr. 26 Mart 2013
    Türkiye'nin kurumsal kültüründe her il ve ilçede bir hükümet binası, bir askeri karargâh ve bir adet oda-borsa binası vardır. Gün boyu her fırsatta çay içmek, bizim geleneğimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Yolu Türkiye’den geçen bir yabancı “Şimdi bu ülkeden aklımda neler kaldı?” diye giderken yolda bir liste yapmaya kalksa, çay içmek ilk beşe, hatta ilk üçe kesinlikle girer. Biz her fırsatta çay içeriz. Toplantıda çay içeriz. Misafir gelince çay ikram ederiz. İki kişi oturup bir konuyu konuşacaksak mutlaka öncelikle bir çay ısmarlarız. Olmadı, tek başımıza oturup keyif çayı içeriz. Ama her fırsatta mutlaka çay içeriz. Çay bizim geleneğimizin bir parçası ise ticaret ve sanayi odaları da kesinlikle öyledir. Çayın memleketimize girişi odalardan sonradır. Ben, oda camiası ile tanıştık [Devamı]
    gittigidiyor.com'dan inşaat sektörüne geçmek ne demek?
    Güven Sak, Dr. 22 Mart 2013
    Türkiye'de içinde inşaat geçmeyen, bir yanından inşaata değmeyen iş yapmak galiba mümkün değildir. Peki ama neden? gittigidiyor.com, Türk internet tarihinin iftihar kaynağıdır. İnternet tarihimizin ilkleri sayfasında adı hep anılacak bir internet sitesidir. Birincisi, memleketimizin ilk açık arttırma ile mal alma/satma sitesiydi. Yayınına 2001 yılında başlamıştı. 2011 yılında sitenin yüzde 93’ünü Amerikan alışveriş sitesi e-bay aldı. Satış rakamı, internet sitelerinde 217.5 milyon dolar olarak duyuruldu. İnternet tarihimizin rekoruydu. Peki, bu parayı alan gittigidiyor.com kurucuları ne yaptı? Geçenlerde Sabah gazetesinden okuduğum pek heyecanlı habere göre gittigidiyor.com kurucuları inşaat sektörüne girmek üzere bir şirket kurmuşlar sonra da Tekfen’in inşaat şirketini almaya ka [Devamı]
    Ankara'da değil, Lefkoşa'da alınan kararı anlıyorum
    Güven Sak, Dr. 19 Mart 2013
    Ben Ankara'da alınan kararla tribünlere oynandığını düşünüyor ve alınan kararın manasını anlamıyorum. Önce Ankara’da Rekabet Kurumu bankalarla ilgili bir karar aldı. Ardından, bu hafta sonu da Güney Kıbrıs hükümeti bankalarla ilgili bir karar aldı. Rekabet Kurulu, rekabeti bozucu davranışları nedeniyle bankalara ceza verdi. Güney Kıbrıs hükümeti, Avrupa Birliği zoruyla, adanın güneyindeki bankacılık krizine çözüm sürecinde faturanın bir bölümünü de mevduat sahiplerinin üstlenmesi gerektiğine karar verdi. Ben Ankara’da alınan kararla tribünlere oynandığını düşünüyor ve alınan kararın manasını anlamıyorum. Lefkoşa’da ise hayli zor bir karar verildiğini görüyor ve alınan kararın mesnedini anlayabiliyorum. Gelin bakın neden böyle düşünüyorum... Önce bankalarla ilgili birkaç tespit [Devamı]
    Anayasa sürecine daha fazla ışık gerekiyor
    Güven Sak, Dr. 16 Mart 2013
    Türkiye yavaş ama emin adımlarla yeni anayasasını yapıyor. TBMM’de bulunan dört siyasal partiden 12 milletvekilinin ve Meclis Başkanı’nın oluşturduğu Anayasa Uzlaşma Komisyonu taslak metin üzerinde çalışmak için her gün toplanıyor. Bu arada, güneydoğu sınırımızda Suriyeli mülteci krizi devam ediyor. Türkiye topraklarına NATO patriot füzeleri ve radar sistemleri yerleştiriliyor. Kürdistan’da 30 yıllık silahlı çatışmaya son vermek için güven inşa etmeye yönelik radikal önlemler yolda. Arap Baharı’ndan arta kalanlar ise Türkiye’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarına erişimini engelliyor. Her şeye rağmen, Komisyon’un 13 üyesi bir masanın etrafına oturmuş, sakince Türkiye’nin geleceğini tartışıyor. Bu Türkiye için bir şanstır. [Devamı]
    Uçağa Stockholm'den ya da Yeni Delhi'den binmek aynı değildir
    Güven Sak, Dr. 15 Mart 2013
    Beceri sahibi olmadan hayat kurabilmenin zorlaştığı bir dönemin tam başındayız. Geçen gün Stockholm’den uçağa binerken önce kısa süreli bir panik atak geçirdim. Taksiden inip, havaalanına girdim. Her bir uçağın uçuş bilgilerini ve biniş kartının nereden verildiğini gösteren panoda bir tek bineceğim uçağın saati ve de uçağa hangi kapıdan binebileceğim yazılıydı. Etrafta sıra olmuş insanlar ve bir sürü kontuar vardı ama benimkinin hangisi olduğu belli değildi. Ne yaparsınız? Danışmaya biniş kartını nereden alabileceğimi sordum. Bana otomatik biniş kartı veren makineleri göstererek “oradan” dedi. O aletlerden bagaj etiketimi de alıp, bagajımı kontuarlara bırakabileceğimi söyledi. Makinenin başında yol gösterecek bir görevli yoktu. Hem Münih uçağı için hem de bağlantılı sefer tek bi [Devamı]
    Markafoni, Yeni Karamürsel'i nasıl geçti?
    Güven Sak, Dr. 12 Mart 2013
    Dün büyük mağazalar dedemin dükkânını zora sokmuştu. Şimdi bakın Markafoni, Yeni Karamürsel'i geçti. Haberlere bakılırsa, Markafoni, Yeni Karamürsel’den daha değerli bir firma oldu. Temmuz 2011’de küresel çevrimiçi (online) alışveriş devlerinden Naspers’a bağlı bir şirket, dedikodulara göre, Markafoni’nin yüzde 70’ine 200 milyon dolar ödemişti. Dedikodulara göre diyorum, çünkü satış özel bir satış olduğu için işlemin kaç dolardan yapıldığını bilebilmek mümkün değil. Markafoni, Türkiye’nin ilk çevrimiçi alışveriş sitelerinden biriydi. Yüzde 70’i 200 milyon dolar ise o günkü kurdan değeri yaklaşık 320 milyon lira ediyor. Yine yenilerde Boyner Grubu, Türkiye’nin köklü alışveriş mağazaları zinciri Yeni Karamürsel’in yüzde 63’ünü 190 milyon liraya satın aldığını açıkladı. Bu yıl için [Devamı]
    Chavez’in ardından Bolivarcı sosyalizmin geleceği
    Güven Sak, Dr. 09 Mart 2013
    Ben mototaksileri sadece Venezuela’nın başkenti Karakas’ta gördüm. Kaskınızı takıp şoförün arkasına atlıyor ve yoğun trafikte arabaların arasından kayar gibi geçişini seyrediyorsunuz. En azından birkaç sene önce durum böyleydi: Karakas yollarının alametifarikası büyük Amerikan arabaları ve yoğun trafik… [Devamı]
    Küçük su dökmek 1 TL, idrar testi KDV dahil 1.29 TL
    Güven Sak, Dr. 08 Mart 2013
    MR çekiminden sonra elinize raporunuzu aldığınızda, işinizin hakkıyla yapılıp yapılmadığını siz bilemezsiniz. Evvelki yıl hastane işleten bir dostum aynen böyle söylemişti. Umumi tuvaletlerde ihtiyacınızı gidermek için bir lira ödemeniz gerekiyordu. Halbuki bir laboratuvara uğrarsanız, hem ihtiyacınızı gidermek, hem de idrar testinizi iki lira karşılığında halledebilmek mümkündü o vakitler. Sağlık Bakanlığı önce hizmetleri özelleştireceğiz diye hesapsızca bir dizi özel sağlık kuruluşuna destek olmuştu. Ama ortada bir hesap kitap yoktu. Birdenbire etrafı bir hizmet aşkı sarmıştı. Bütçe dikkate alınmadan kararlar alınmaya başladı. Sonunda sağlık harcamaları artmaya, üniversite hastanelerinde çalışan doktor sayısı da hızla azalmaya başlayınca, bakanlık kurulmasına destek verdiği öze [Devamı]