Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Merkez Bankası faiz artırmasaydı, S&P geçen hafta ne yapardı?
    Güven Sak, Dr. 10 Şubat 2014
    Standard&Poor’s Türkiye’nin kredi notunu değiştirmedi ama memleketin görünümünü negatife çevirdi. Bir nevi “aman, dikkatli olun” dedi. Doğrusu ya, ben memnun oldum. Merkez Bankamız iki hafta önce paralel evrenden aramıza geri dönüp, faiz oranlarını artırmamış olsaydı, bugün doğrudan kredi notumuz düşürülmüş olabilirdi. [Devamı]
    Dünün ihracatçısı bugün neden otelci oldu?
    Güven Sak, Dr. 07 Şubat 2014
    Son beş yılın ana trendi şudur: Biz artık milletçe inşaatlarda amelelik yapıyoruz. Ben doğduğumda, 1960’lı yılların başında, Türkiye nüfusunun yüzde 30’u kentlerde oturuyordu. Yüzde 10’unun evinde buzdolabı vardı. Bizim buzdolabını ben doğdum diye süt saklamak için almışlar, babam öyle diyor. Markası AEG’ydi. 1990’larda Ankara’da hala kullanıyordum. O vakit, Arçelik fabrikası kurulalı daha birkaç yıl olmuştu. Türkiye sanayisini geliştirmeye yeni yeni başlamıştı. Türkiye’nin sanayileşmesi aslında bir başarı öyküsüdür. Türkiye, miskin bir tarım ülkesinden dinamik bir sanayi ülkesine otuz yılda dönüştü. 1980’lerin başında memleketin ihracatı 3 milyar dolardı. Toplam ihracatın yüzde 90’ı tarım ürünlerinden oluşuyordu. Şimdi ihracat 130 milyar doları aştı. Toplam ihracatın yüzde 90’ını ise sana [Devamı]
    ‘Vallahi biz şekerlemeyi Çin’de yaptırıp, burada ambalajlıyoruz’
    Güven Sak, Dr. 06 Şubat 2014
    Dün soru şöyleydi: Bu Türk Lirası'ndaki değer kaybı kalıcı mıdır? Sorunun cevabının “evet” olduğu sanırım artık belli oldu. Ben bugüne kadarki hareketin esasen iktisadi nedenlerden kaynaklandığı kanaatindeyim. Ortada bir likidite bolluğu var diye cari işlemler açığınızı zamanında faraş gibi açarsanız, böyle olur. Bu ilk nokta. Günün sorusu ise şudur: Peki, kurdaki bu fiyat intibakı devam eder mi? İşte orada rivayet muhtelif. Ben size bir ilke söyleyeyim bugün: Eğer cari işlemler açığının kısa ve orta vadede nasıl küçüleceğini mantıklı ve makul bir biçimde, öyle lafı dolaştırmadan, izah edemiyorsanız, bu hareket daha bitmez. Neden? Dünyada uluslararası fon akımları vasıtasıyla finanse edilmesi gereken toplam açık miktarı azalırken, Türkiye’nin bir yüksek cari açık, düşük büyüme [Devamı]
    Aile Bakanlığı niye kadın meselesiyle ilgilenmez?
    Güven Sak, Dr. 04 Şubat 2014
    Zaman galiba kadın meselesini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan ayırma zamanıdır. Türkiye’de kadın meselesi diye bir mesele var. Bilmem günün manasız siyasi tartışmaları arasında, bu aralar, bir nebze de olsa aklınıza geliyor mu? Bizi yönetenlerin aklına gelmediği kesin. Bari siz aklınızda bir yerlerde saklayın. Bu itişme nasıl olsa bitecek, günün çalkantıları geçecek, ama kadın meselesi Türkiye için bir utanç kaynağı olmaya devam edecektir. Neden? Gayet basit bir nedenle: Türkiye kadın meselesi ile ciddi bir biçimde ilgilenmemektedir. Bu iş öyle kadın meselesine bakmış gibi yapsın diye bir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurmakla olmaz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın dostlar alışverişte görsün, “kalbimiz dayak yiyen kadınlar için nasıl sızlıyor anlayın” gösterileri [Devamı]
    Nedir bu B ve C planı muhabbeti?
    Güven Sak, Dr. 03 Şubat 2014
    Ben içinden geçmekte olduğumuz bu netameli küresel süreçte herkesin ağzından çıkanın ne manaya geldiği konusunda ikiden fazla düşünmesi gerektiğini düşünüyorum. En çok bugünlerde,  atalarımızın, “Boğaz neden dokuz boğum? Dokuz kere düşün, bir kere söyle” sözünü tekrar tekrar akla getirmekte fayda var. Sayın Başbakanın “Bakarız BIST artıyor mu? Kur ve faiz düşüyor mu? İyi niyetimizi koruruz. Bekleriz. Yoksa B ve C planlarımız var” mealinde bir açıklaması oldu geçenlerde. O zamandan beri piyasada bir “nedir bu B ve C planları?” muhabbeti dolaşmaya başladı. Doğrusu ya Sayın Başbakanımızın neden konuştuğunu ben anlamadım. Zaten merkez bankamızın faiz artırdığı süreçte, daha önceden, “Ben zaten bu faiz artışını hiç sevmem. Hem enflasyona da neden oluyor.” kabilinden ne denmek istediğ [Devamı]
    Lise çocukları İnternet üzerinden bitcoin kazanıyor
    Güven Sak, Dr. 31 Ocak 2014
    Türkiye, ufuksuzluğu nedeniyle, İnternet dünyasının en pahalı ve de en yasaklı ülkesi olarak adını tarihe yazdırıyor. Bugünlerde haber programlarını izlemekten hiç hoşlanmıyorum. Hep bir siyasetçi bir şeyler anlatıyor. Bakıyorum. İncir çekirdekleri hep boş kalıyor. Siyaset sınıfı, bana kumsalda, kumdan kaleler yaparak, eğlenen çocuklar gibi geliyor. Ama bu yüzyıldan değil, geçen yüzyıldan kalma çocuklar. Çünkü bu yüzyılın çocukları hiç de öyle kumsalda kumdan kale yapıp eğlenmiyorlar. Mesela bizim Mert’in İnternet üzerinden algoritma yazıp, bitcoin kazandığını daha yenilerde öğrendim. Oğlanın bebekliğini hatırlıyorum. Bu yeni yüzyıl çocukları bilgisayar başında eğleniyorlar. Mert bu aralar, bilgisayarını yabancı şirketlerin kullanımına açmış bulunuyor. Amerikan, Çin şirketlerine bilgisayar [Devamı]
    Merkez Bankası paralel evrenden aramıza geri döndü
    Güven Sak, Dr. 30 Ocak 2014
    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yapması gerekeni yaptı. Amerikan Merkez Bankası (Fed)’nın başlattığı parasal sıkılaştırma operasyonuyla ortaya çıkan duruma sonunda vaziyet etti. Ne yaptı? Ben iki konuda birden adım attığını düşünüyorum: Birincisi, faiz oranını yaklaşık yüzde 54 yükseltti ve yüzde 7,75’ten yüzde 12’ye çıkardı. İkincisi, eskisi gibi öyle manasız dans numaraları yapmayı bir kenara bıraktı. Son dönemde icat ettiği bütün faiz oranlarını yukarıya çekti. Şimdi artık hepimiz biliyoruz. Neyi? TCMB’nin faizi tartışmasız ve ciddi bir biçimde yukarıya çektiğini. Ben bankanın iyi yaptığını düşünüyorum.  Neden iyi yaptı? Artık işin şaka kaldıracak hali kalmamıştı.  TCMB bu kararıyla bir süredir içine saklandığı paralel evrenden aramıza geri döndü. Hoş geldi. [Devamı]
    Türkiye'de İnternet: Hem en pahalı hem de en yasaklı
    Güven Sak, Dr. 28 Ocak 2014
    Türkiye'nin yarısı İnternet'i bilmiyor. Hangi yarısı? Şehirli olmayan, batılı olmayan ve de erkek olmayan yarısı. Geçenlerde galiba bir Twitter mesajında gördüm. İnternet’te idari yasaklama imkanını artıran düzenlemeyi eleştiren mesajlardan biriydi. “Ben” diyordu mesaj, “aylık 57 lira Lira İnternet parasını ödeyeceğim, Sen hangi sayfalara gireceğime karar vereceksin. Yok artık.” Bir nevi batsın bu dünya havası vardı mesajda. Ama her şakada olduğu gibi mesajın içinde büyük bir hakikat gizliydi. Türkiye’nin İnternet’in en pahalı olduğu ülkelerden biri olduğunu biliyoruz. Ama kullanılan IP sayısı başına mahkeme kararı ile yasaklanan sayfa sayısı açısından dünyanın en birincisi olduğumuzu biliyor muydunuz? Tutuklu gazeteci sayısından sonra, yasaklı İnternet sayfası açısından da dünya birincisi [Devamı]
    Piyasa bir türlü sakinleşmiyorsa atladığınız bir çare vardır
    Güven Sak, Dr. 27 Ocak 2014
    Türk Lirası ocak ayında aldı başını gitti. Hepimize “Bitsin artık bu ocak ayı” dedirtti. Ama daha bunun Şubatı var. Martı var. Daha çok ay var. Bu nedenle ben artık şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim. “Biz nerede yanlış yapıyoruz?” diye düşünmeliyiz. Neden? Gayet basit bir nedenle: Hindistan, Güney Afrika, Endonezya, Brezilya ve Türkiye’den oluşan “Kırılgan Beşli”(Fragile Five)’nin ikisi Amerikan Merkez Bankası (Fed)’nın paspaslama operasyonu başladığından beri diğerlerinden ciddi biçimde ayrıştı. Türkiye ve Güney Afrika’ya artık “Hassas İkili”(Delicate Duo) diyorlar. Bu ne demektir? Finansal piyasalarda bir sorun var demektir. Eğer siz gerekli bütün tedbirleri almış olduğunuzu düşünürken, piyasalar bir türlü sakinleşmiyorsa bunun manası nedir? Atladığınız [Devamı]
    Ankara'ya bu şeyleri kim, nasıl seçip yerleştiriyor?
    Güven Sak, Dr. 24 Ocak 2014
    Gezi Parkı hadisesi sonrası Sayın Kadir Topbaş "bundan böyle bir durağın yerini bile sormadan değiştirmem" demişti. Ben haklı olduğunu düşünüyorum. Ankara’nın yeni saat kulelerini gördünüz mü? Başka yerlerde tarihin içinden gelen bir tek saat kulesi olur. Gezerken görüyoruz. İngiltere’de parlamento binasının kıyısındaki Big Ben 1850’lerden kalma mesela. Hadi bizim ülke farklı diyorsanız, İzmir Saat Kulesi’ni örnek alalım isterseniz. 1901 yılında II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25’inci yılı vesilesiyle açılışı yapılmış mesela. Tarihi hakikaten yani. Şimdi ben ikisinin resimlerine bakıyorum. Tarihin içinden geliyorlar, bir sahicilikleri filan var. Ama bakın bugünlerde bizim Ankara’da artık her sokakta bir tane saat kulesi görme yolunda ilerliyoruz. Şimdi ben bu saat kulelerine bakıyorum. R [Devamı]